• 2616
    sportif direktörlüğe illa klüp efsanesini getirmek gerekmediğini bilen yönetimdir. şu anda dünya'da böyle bir moda var evet ancak önemli olan sporcular ve teknik heyet ile yönetim arasında köprü oluşturmaktır. ilk mancini geldiğinde korktuğum tek şey yerlilerin fatih terim'inde gönderilişiyle beraber mancini'ye ve yabancı oyunculara tavır takınmalarıydı ki, ilk maçlarda sezdiğim bu hava yönetimin başarılı hamlesiyle (tugay kerimoğlu) en azından dağıldı.

    şimdi bu havanın daha da sağlamlaşması ve yönetimin daha fazla takıma karışmaması için hem yerli hem de yabancı oyuncuların içlerinden biri olarak gördüğü ujfalusi'yi getirdi ki bence bu akıllı bir hamleydi.

    şimdi herkes iş yerini düşünsün, bu iş yerinde hem türk'ler hem de yabancılar var. her iş yerinde gruplaşmalar olur tabii ki ama olay ortak bir paydada çalışmak olduğunda farklılıklar bir kenara atılır. şimdi şirket iyi giderken bir nebze, türk müdürün yerine yabancı bir müdürün getirildiğini düşünün. burda tabii ki de, yerli futbolcuların huzursuz olması normaldir.(şimdi yabancı patron yabancı çalışanları kayıracak falan) ama eğer şirket yönetimi onlara panik yok telaşa gerek yok şeklinde daha önce yerlilerin de sevdiği eski bir yabancı çalışanı da getirirse tekrar o ortak payda duygusu da geri gelir. gs yönetiminin de yapmak istediği budur.

    not: bu entry en üstteki entry'e cevap şeklinde değil sadece sportif direktör konusunda zamanıyken bir iki bir şey söylemek için yazılmıştır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın