1257
rüşvet, yolsuzluk, adamcılık ne ararsan var olan kurumdur. acilen şerefli ve saygın hakimler tarafından operasyon yapılması gereken kurumdur. abd’de olsa bu kurum kesinlikle fbi veya cia operasyona uğrar, rüşvetçiler hapsi boylardı ama gel gör ki avrupa da futbol da müslümanı doğrayınca ödül bile alıyorsun…
1258
bu organizasyonun çifte standardı artık mide bulandırmaya başladı. uefa organizasyonlarında yapılan hakem hataları, verilen cezaların yapılan lobilere göre belirlenmesi, rüşvet, yolsuzluk vs ile iyice çığırından çıktılar.
1259
düzenlediği organizasyonlarda herhangi bir türk kulübünün veya milli takımının başarılı olma şansının neredeyse sıfır olduğunu bir kez daha anladığımız avrupa futbol federasyonu.
alternatifi olsa da orda oynasak.
1260
nam-ı diğer uefamafia.
mert müldür’ün kendi kalesine attığı golü, var kesinlikle izletmeliydi. golü önce gakpoya verdiler, maç sonu kendi kalemize şekilde gözüktü. mert topa dokunuyor, gakpo mertin ayağına vuruyor ve top bizim kaleye yöneliyor. o kadar kamera falan hikaye.
euro getirisi evet çok ama ciddi alternatifi olsa da çıksak.
bu kadar işgüzarlığa rağmen bir de trendyol gidip reklam vermiş, bravo reklam takımlarına.
1261
biz bugün takımımızı konuşuyoruz da xavi simmons'un mert müldür'ün bileğine yaptığı müdahaleyi kim konuşacak? verilmeyen kartları, alakasız faulleri, tek açıdan gösterilen kaan'ın penaltı beklediği pozisyonu. ekranda bir kez bile "check over" yazısı göremedik. herhalde türk olduğumuzdan. hani avrupa'ya yabancıyız barbarız ya.
mesela benim ülkemin hakkını kim savunacak uefa'ya karşı? fenerli servet mi, yancı mehmet mi, direkçi hamit mi? kim savunacak sahada mücadele eden o kadar futbolcunun hakkını?
uefa türkiye'ye her daim mesafeli. istemiyor hiçbir şekilde. hepsinin kuyruk acısı var geçmişten. nineleri iyi bilir.