171
12.09.2012 tarihinde habertürk'de yazdığı yazısı:
--- alıntı ---
böylesi dedikodular hayra alamet değil
bu yazacaklarımı,hiç hoşuma gitmeden, hiç istemeden yazıyorum.
aslına bakarsanız yazmamayı kırk kere tercih ederim. amma velakin, türkiye'nin gelmiş olduğu noktanın tespiti, tehlikenin boyutunun anlaşılması bakımından elim varmayarak da olsa bu yazıyı yazmak zorundayım.
çünkü bu satırları yazmaya utanıyorum.
ülkemde böyle bir tartışma olmasından utanıyorum.
ülkemin insanlarının bunu tartışacak olmasından dolayı utanıyorum.
ülkemdeki insanların bunları düşünecek hale gelmiş, getirilmiş olmasından utanıyorum.
ama utana sıkıla yazıyorum.
biliyorsunuz selçuk inan'ın hollanda maçında takıma koyulma-ması, estonya maçı öncesi ilk 11'de görünmemesi ve abdullah avcı milli takım'ın başına geçtiği günden bu yana selçuk'un milli takım'da forma şansını çok az elde edebilmesi sportif açıdan çok eleştirildi.
selçuk'un türkiye'nin en formda ve en iyi orta saha elemanı olduğu halde milli takım'ın ilk 11'inde ve değişen 11'inde dahi yer bulamaması gerçekten şaşırtıcıyken, abdullah avcı'nın bu durumu "sisteme" bağlaması çoğunluk tarafından inandırıcı bulunmadı.
ama yine de bunun bir sportif tercih olduğu inancı hepimizde hâkimdi.
açık söylemek gerekirse bende "hâlâ" hâkim ve bu yazacaklarıma rağmen hâkim.
ancaaaaak!
abdullah avcı'nın selçuk inan'ı
milli takım'da oynatmamasıyla ilgili çeşitli bloglarda ve sosyal medyada yürümekte olan tartışma ve iddialar hiç de "sportif" değil.
buralarda yazılanlara göre abdullah avcı'nın selçuk'u milli takım 11'inde oynatmamasının nedeni "mezhepsel".
selçuk inan'ın hataylı bir "nusayri" olduğu için abdullah avcı tarafından takıma koyulmadığı "dedikodusu" sanal ortamda inanılmaz bir hızla yayılıyor.
ben bugüne kadar futbolda çok garip, çok abuk iddialar, isnatlar gördüm ama böylesine ilk kez rastlıyorum.
allah biliyor ya, böyle bir şeye ne inanıyorum, ne inanmak istiyorum.
ama türkiye'de artık bunun bile konuşulup dillendirilecek hale gelmiş olması, bunlara inanılması, bunun bir olasılık olarak düşünülmesi bile "memleket açısından" hayra alamet değil.
not: umarım dün milli takım kazanmış, selçuk sonradan da olsa oyuna girmiş ve bu çirkin dedikoduların türkiye gerçeğini yansıtmadığı anlaşılmış olsun.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
böylesi dedikodular hayra alamet değil
bu yazacaklarımı,hiç hoşuma gitmeden, hiç istemeden yazıyorum.
aslına bakarsanız yazmamayı kırk kere tercih ederim. amma velakin, türkiye'nin gelmiş olduğu noktanın tespiti, tehlikenin boyutunun anlaşılması bakımından elim varmayarak da olsa bu yazıyı yazmak zorundayım.
çünkü bu satırları yazmaya utanıyorum.
ülkemde böyle bir tartışma olmasından utanıyorum.
ülkemin insanlarının bunu tartışacak olmasından dolayı utanıyorum.
ülkemdeki insanların bunları düşünecek hale gelmiş, getirilmiş olmasından utanıyorum.
ama utana sıkıla yazıyorum.
biliyorsunuz selçuk inan'ın hollanda maçında takıma koyulma-ması, estonya maçı öncesi ilk 11'de görünmemesi ve abdullah avcı milli takım'ın başına geçtiği günden bu yana selçuk'un milli takım'da forma şansını çok az elde edebilmesi sportif açıdan çok eleştirildi.
selçuk'un türkiye'nin en formda ve en iyi orta saha elemanı olduğu halde milli takım'ın ilk 11'inde ve değişen 11'inde dahi yer bulamaması gerçekten şaşırtıcıyken, abdullah avcı'nın bu durumu "sisteme" bağlaması çoğunluk tarafından inandırıcı bulunmadı.
ama yine de bunun bir sportif tercih olduğu inancı hepimizde hâkimdi.
açık söylemek gerekirse bende "hâlâ" hâkim ve bu yazacaklarıma rağmen hâkim.
ancaaaaak!
abdullah avcı'nın selçuk inan'ı
milli takım'da oynatmamasıyla ilgili çeşitli bloglarda ve sosyal medyada yürümekte olan tartışma ve iddialar hiç de "sportif" değil.
buralarda yazılanlara göre abdullah avcı'nın selçuk'u milli takım 11'inde oynatmamasının nedeni "mezhepsel".
selçuk inan'ın hataylı bir "nusayri" olduğu için abdullah avcı tarafından takıma koyulmadığı "dedikodusu" sanal ortamda inanılmaz bir hızla yayılıyor.
ben bugüne kadar futbolda çok garip, çok abuk iddialar, isnatlar gördüm ama böylesine ilk kez rastlıyorum.
allah biliyor ya, böyle bir şeye ne inanıyorum, ne inanmak istiyorum.
ama türkiye'de artık bunun bile konuşulup dillendirilecek hale gelmiş olması, bunlara inanılması, bunun bir olasılık olarak düşünülmesi bile "memleket açısından" hayra alamet değil.
not: umarım dün milli takım kazanmış, selçuk sonradan da olsa oyuna girmiş ve bu çirkin dedikoduların türkiye gerçeğini yansıtmadığı anlaşılmış olsun.
--- alıntı ---