• 26
    (bkz: #1818200)

    arkadaş zaten çok iyi özetlemiş olayı. ikisi de farklı yapıdaki oyuncular olmasına rağmen benzer istatistiklere, benzer kariyerlere sahiptir. ikisi de döneminin top 5 forvetlerindendir.

    ayrıca mantık dışı kıyaslamalar demek ki sadece fenerlilere özgü değilmiş. yok drogba'nın yanında van persie de kimmiş falan. fanatikliğin lüzumu yok, drogba'yı yüceltmek için van persie'yi küçümsemek de eziklik göstergesidir. hiç yakıştıramıyorum renktaşlarıma.
  • 30
    şimdi tutup da "ama 3x yaşından sonraki kariyeri kriter değildir" demek de bana abes geliyor bir karşılaştırma yaparken... neden?

    çünkü futbol ve futbol kariyeri bir bütün.
    büyük futbolcu dediğiniz, sahaya performansın yanında karakter, liderlik, özgünlük katan adamlar için yaş ve yaşın getirdiği nitelikler de değerlendirmeye dair.

    yani her futbolcuyu kariyerinin pik yaptığı zamanda değerlendireceksek kaybolan giovani dos santosun barcelona'da estirdiği günleri, jo alves'in bir zamanlar aranan golcü olduğunu, ne bileyim milito'nun sadece şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazanan halini falan değerlendirmemiz gerekiyor.

    halbu ki;

    - hagi galatasaray'a 30'lu yaşlarında gelip avrupa'da kupa kazanan ilk türk takımının mayasını oluştururken
    - drogba 35'inde galatasaray'a gelip takımın çehresini değiştirip, taraftara tekrar "santrfor nedir?" kavramını öğretirken
    - pirlo, kariyerinin son demlerinde juventus'ta ayrı, amerika'da ayrı çılgın atarken,
    - ronaldinho avrupa sahnesinden çekilip göbek yapmasına rağmen futbol programlarının jeneriklerine taa meksikalardan görüntü sokarken,
    - el fenomeno ronaldo, fiziğinin kendisine ihanet ettiği kariyerinin son günlerine dünya kupası ve şampiyonlar ligi kupası sığdırırken

    ben neden bir adamın sadece kariyerinin bir kısmını değerlendirmeye katayım.

    robin van persie, çokça popüler olan ve kariyerinde inanılmaz işler başarmış bir adam. ancak gerek manchester'daki son düzlükte, gerekse de türkiye'ye transferi sonrasında aslında kendi kariyerine ihanet kabul edilebilecek bir haleti ruhiye içerisinde.

    burada karakter kavramı giriyor devreye...
    büyük futbolcu ya da "efsane olmak" sadece futbol yetenekleriyle olacak bir iş değil.
    karakterinizle kariyerinizin sonunda bile gittiğiniz takımda bir devinim yaratabiliyorsunuz.

    drogba'nın galatasaray'a geldiği dönemdeki gibi geçmişte başka transferlerimiz olmadı mı? onun kadar maça çıkıp onun kadar gol atan, asist yapan başka oyuncumuz olmadı mı?

    gani gani...

    peki neden drogba bu kadar efsane galatasaray taraftarının gözünde? geçmişteki kariyerinin illa ki etkisi vardır ancak asıl sebep bu değil.
    35'inde gelip ortaya koyduğu karakter, liderlik, sahipleniş...

    attığı gol sayısı bir yana attığı gollerin şekli ve niteliği, misal real madrid ağlarına topuğuyla bıraktığı o müthiş şaheser...
    şimdi; drogba'yla karşılaştırmak üzere devreye girdiğimiz robin van persie'yi bu hususta hangi özelliğiyle karşılaştıracağız?

    van persie'nin fenerbahçe'ye geldiği yaşıyla drogba'nın galatasaray'a geldiği yaşı arasında bir fark var mı? belki ay - gün...
    van persie'nin türkiye'de yaptıklarıyla drogba'nın galatasaray'da yaptıklarını karşılaştırma şansımız var mı? kesinlikle mümkün değil.
    van persie'nin kariyerinde drogba'nın üstünde olduğu (gol ortalaması haricinde) herhangi bir özelliği var mı? sanmıyorum.
    van persie'nin karakter olarak, ruh olarak drogba'nın karakter ve ruhuyla, liderliğiyle eşleştirilmesi mümkün mü? allah çarpar...

    geçmişte bu versusu yapıp değerlendirenlere saygı duyuyorum.

    ancak gün itibarıyla, mevcut şartlar ve 2016 konjonktürü içerisinde, van persie ve drogba'yı karşılaştırmak futbol kültürüne ihanet olur gibi geliyor.

    bir tarafta futbol literatürünün her daim "efsane" olarak nitelendireceği, en iyi 20, en iyi 50, en iyi 100 listesine kafadan sokacağı bir drogba var.
    diğer tarafta ise en iyiler listesine sadece hollanda tarihinde girebilecek, ismi diğer efsanelerle yan yana geldiğinde "abi biraz abes olmadı mı?" denecek van persie...

    umarım anlatabilmişimdir.
    bu başlığın "kilit" olması gerektiğine inananlardanım.
    fanatikliğimden değil, futbola saygımdan.

    not: bu karşılaştırmayı iki oyuncu türkiye'ye gelmeden önce de yaptığımda sonuç drogba'ydı. zira ben sırf drogba için pes'te nefret ettiğim chelsea'yle oynamaya çalışırken hasta olduğum van persie'li arsenal'i alma gereği duymuyordum. ya da milli takım maçı yaptığımızda alakasız kıtadan fildişi sahili milli takımını alıyordum ancak hollanda'yla oynadığımı hiç hatırlamıyorum...
  • 31
    rvp fener'de kötü oynuyor diye drogba'dan kötü futbolcu olmuyor arkadaşlar. ikisi farklı tarzda oyuncular öncelikle bunu bir kenara yazalım. şimdi stsl dediğin ligde iyi oynamak için zaten teknik özelliklere çok fazla ihtiyacın yok. burası fernandao'nun makukula'nın eneramo'nun yıldız oldugu bir lig. bir kere 1,85 üzeri boyun ve biraz fiziğin varsa çok gol atmana da gerek yok bu lige direkt santrfor olarak uygunsun demektir. çünkü zeminler yerden top yapmaya müsait değil zaten kafa yapısı olarak yerden top yapmaya müsait değiliz bizim olayımız bizim ekolümüz uzun santrfora şişirmektir. ya santrfor atar ya seken topu birileri atar. caner dediğimiz adam bu şekilde 15 tane asist yaptı. açın bakın izleyin yarısından çoğu 40 metreden atılan uzun top değilse gelin yüzüme tükürün. şimdi bu bilgiler ışığında bir kere bu ligde drogba her türlü rvp'den daha avantajlı. gol atmasa bile daha etkin gözükeceği mutlak bir gerçek. yanlış anlaşılmasın drogba teknik özellikleri de gayet düzgün olan bir futbolcu ancak iş yerden hızlı top yapmaya geldiği zaman tabi ki rvp drogba'dan daha avantajlı bir oyuncu. istatistiksel açıdan baktığımızda rvp premier ligde 140 dakikaya 1 gol sığdırmışken drogba 169 dakikaya 1 gol sığdırmış. aynı şekilde şampiyonlar liginde rvp 145 dakikada 1 gol atmışken drogba 166 dakikada 1 gol yapmış. stsl istatistiklerinde rvp 116 dakikada 1 gol atmışken drogba 199 dakikada 1 gol atmış. ama hafızalarımıza baktığımızda drogba süper oynadı ama rvp kötü oynadı gibi kalıyor. çünkü drogba tipi oyuncular stsl takımlarında her zaman etkili gözüküyorlar çünkü çok fazla topla buluşma imkanları oluyor. çünkü bizde hangi platformda oynarsak oynayalım savunmadan organize çıkmak her zaman en zor olanı ve en son tercih edilenidir.
    bakın istatistikleri verdim ama bu demek değildir ki o bundan üstün şu şundan üstün. bana kalırsa ikisi de son derece üstün kariyerli süper topçular fakat fener'de kötü gözüküyor diye rvp 1 gömlek aşağı demek doğru değil. he şimdi gol sayılarından drogba'nın daha asistçi bir oyuncu olduğunu iddia edebilirsiniz evet bu doğrudur ama aradaki fark o kadar da yükseklerde gezmiyor. sizleri istatistiklere boğmak istemiyorum ben de en az sizin kadar rvp ile dalga geçiyorum yalan yok. he derseniz ki saha dışı/içi drogba rvp'ye göre daha etkileşimi yüksek bir oyuncu hatta daha karakterli bir oyuncu buna kesinlikle katılırım zira rvp arsenal'de hain olarak anılırken drogba chelsea'de efsane olarak anılıyor ama saha içine geldiğimizde ikisi de farklı özellikleri olan ve kendi alanlarında "top" seviye futbolcular.
  • 33
    drogba alman tiger tankıdır. van persie toyota hiluxtur. 20 yaşlarından bugüne yaptıkları şeyleri döküman olarak elinize alırsanız farkı görürsünüz. birbirlerine en yakın oldukları anlar drogbanın chelsea'de van persie'nin arsenal'de olduğu anlardı. onun öncesi ve sonrasında drogba'nın bariz bir çıkarıp masaya koyma durumu var. bunu van persie'yi seven ve bir zamanlar galatasaray'da görmek isteyen birisi olarak söylüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın