• 24
    yapılabilecek güzel bir karşılaştırmadır. ikisini de çok sever, çok beğenirim. böyle güneşli bir 18 eylül gününde bilgiler ve verilerle iki futbolcunun gollerine, başarılarına, yani kariyerlerine şöyle bir tepeden bakalım. buyurunuz.

    didier drogba:

    20 yaşında fransa'nın le mans takımında kariyerine başladı ve guingamp ve marsilya'ya transfer olarak yavaş yavaş yükseldi. 2003'te abramoviç'in satın aldığı 50 yıldır şampiyon olamayacan chelsea, kabuk değiştirmeye başlamıştı ve teknik direktörlüğe getirilen mourinho da yükselişte olan drogba'yı kadrosunda görmek istedi. 2004 yılında 26 yaşında iken 37 milyon euro karşılığında chelsea'ye transfer oldu ve chelsea'de "drogba" oldu. 50 yıl sonra şampiyon olan chelsea'de 8 sezon kalıcı oldu düzenli olarak oynadı ve bir çok kupa kazandı. chelsea kariyerinde 3 lig şampiyonluğu, 4 fa cup, 2 lig kupası, 2 community sheid ve 1 şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazandı. henry'nin premier lig'deki egemenliği bittikten sonra ligin baba forveti oldu ve 2 kere gol krallığı yaşadı. 341 resmi maçta 157 gol atıp 86 asist yaparak, chelsea'nin son yıllardaki en büyük futbolcusu olarak ayrıldı.

    drogba chelsea'den ayrılıp çin'e gidince insanlar ona çin takımını yakıştırmadı ve kendisi de yarım sezon orada kaldıktan sonra bu hatadan dönüp sezonun 2.yarısında galatasaray'a imza attı. galatasaray kariyerine fırtına gibi başlayan drogba, 35 yaşına girmesine rağmen "hala ayaktayım" diyordu. 1,5 sezon formasını giydiği galatasaray'da 1 kere şampiyonlar ligi çeyrek finali, 1 kere şampiyonlar ligi son 16 turu, 1 lig şampiyonluğu, 1 süper kupa, 1 emirates cup ve 1 türkiye kupası kazandı. galatasaray formasıyla 53 resmi maça çıkan drogba 20 gol atıp 13 asist yaparak güzel izler bıraktı.

    daha sonra mourinho'lu chelsea'ye tekrar dönerek 1 sezon daha premier lig'de oynadı ve 1 şampiyonluk daha yaşadı. bu sezonda ise 40 resmi maçta (azınlığı 90 dakika olmak üzere) 7 gollük bir katkı verdi. şu sıralar ise 37 yaşında ve amerika'nın montreal şehrinde rahat bir futbol yaşantısı sürüyor.

    robin van persie:
    18 yaşında iken feyenoord'da kariyerine başladı. feyenoord'da 66 maçta 21 gol atıp 9 asist ile oynadı ve 21 yaşında yaklaşık 4,5 milyon euro karşılığında arsenal'e transfer oldu. arsenal'de ondan beklentiler büyüktü. hatta hollanda'lı efsane futbolcu dennis berghamp gibi olması bile bekleniyordu. lakin arsenal eski günlerinden uzaktı. henry'nin de ayrılışıyla arsenal kupa nedir unutur oldu ve van persie de arsenal kariyerinin ilk yıllarında fena değildi ama çok parlak bir performans sergileyemedi. bunda geçirdiği sakatlıkların da etkisi vardı. ancak arsenal kariyerinin sonlarına doğru iyi bir çıkış yakaladı. fabregas'ın ayrılışı ile örnek aldığı berghamp'ın giydiği 10 numaralı formayı giydikten sonra zirve yaptı. arsenal kariyerinin son yılında premier ligin gol kralı olup 30 milyon euro karşılığında manchester united'a transfer oldu. arsenal'de 1 fa cup, 1 lig kupası, 1 community sheild ve 1 kere de şampiyonlar ligi finali yaşadı. arsenal formasıyla da 274 maçta 131 gol atıp 57 asist yaptı.

    robin van persie, manchester united'a geldiği sezon sir alex ferguson'un son sezonuydu ve manchester united ferguson'u görkemli bir şampiyonlukla uğurlarken van persie de 26 golle gol kralı olup, kariyerinin en parlak sezonunu yaşıyordu. sonraki sezon ferguson'un gidişiyle inanılmaz bir şekilde bocalayan united, ligi çok kötü bir sırada bitirdi. van persie ise o sezon sakatlıklardan çok çekmiş ve doğru düzgün oynayamamıştı. geçtiğimiz sezon ise van persie'nin milli takımdan hocası ve vatandaşı van gaal, united'ın başına geçti. onunla birlikte lige iyi başlayan van persie, ligin ikinci yarısında ise sakatlıkları yüzünden fazla forma giyemedi ve sezon sonu ayrılarak fenerbahçe'nin yolunu tuttu. manchester united kariyerinde 105 resmi maça çıkan van persie 58 gol atıp 22 asist yaptı.

    bu iki önemli futbolcunun kariyerlerinin en önemli kısmı olan premier ligde geçirdikleri sezonlardaki toplam resmi maçlarına bakacak olursak;

    [biçim]
    epl'de oynadığı sezon sayısı // oynadığı maç sayısı // attığı gol sayısı // yaptığı asist sayısı

    didier drogba: 9 381 164 88

    robin van persie: 11 379 189 79
    [/biçim]

    ikisi de premier lige aynı sezon transfer oldular. ancak van persie drogba'dan 5 yaş küçük olduğu için premier ligde daha fazla sezon geçirmiş ancak küçük yaşta fazla maç oynamadığı için yine bu sebepten drogba ile neredeyse aynı sayıda resmi maça çıkmış. ikisi de ikişer kere gol kralı olmuş. van persie'nin premier lig'deki gol ortalaması drogba'dan daha yüksek. ancak drogba kazandığı başarılar ve kaldırdığı kupalarla van persie'nin çok daha önünde. bunda oynadıkları takımların o yıllardaki kalitesi de büyük etken. eğer van persie de 25-26 yaşında arsenal gibi düşüşte olan bir takımda değil de o yıllarda yükselişte olan (manchester united gibi) bir takımda forma giyseydi kariyerinde daha büyük başarılar olabilirdi.

    ben tarz olarak van persie'yi daha çok severim, izlemekten daha çok keyif alırım. ancak bu demek değil ki van persie drogba'dan daha iyi futbolcu. zaten kariyer olarak drogba'nın çok daha önde olduğunu söyledim. ikisi de müthiş santraforlar, ikisini de çok sever, çok beğenirim.

    bu iki güzide futbolcunun zaten iyi bildiğim kariyerlerine tekrar baktım. küçük bir araştırma yapıp bu yazıyı yazmam 45 dakikamı aldı. eskiyi yad ederek bu yazıyı yazarken oldukça keyif aldım. umuyorum sizler de beğenirsiniz.

    son olarak milli takım performanslarını vererek bitiriyorum.

    didier drogba: 104 maç 65 gol.
    robin van persie: 99 maç 49 gol.

    saygılar.
  • 30
    şimdi tutup da "ama 3x yaşından sonraki kariyeri kriter değildir" demek de bana abes geliyor bir karşılaştırma yaparken... neden?

    çünkü futbol ve futbol kariyeri bir bütün.
    büyük futbolcu dediğiniz, sahaya performansın yanında karakter, liderlik, özgünlük katan adamlar için yaş ve yaşın getirdiği nitelikler de değerlendirmeye dair.

    yani her futbolcuyu kariyerinin pik yaptığı zamanda değerlendireceksek kaybolan giovani dos santosun barcelona'da estirdiği günleri, jo alves'in bir zamanlar aranan golcü olduğunu, ne bileyim milito'nun sadece şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazanan halini falan değerlendirmemiz gerekiyor.

    halbu ki;

    - hagi galatasaray'a 30'lu yaşlarında gelip avrupa'da kupa kazanan ilk türk takımının mayasını oluştururken
    - drogba 35'inde galatasaray'a gelip takımın çehresini değiştirip, taraftara tekrar "santrfor nedir?" kavramını öğretirken
    - pirlo, kariyerinin son demlerinde juventus'ta ayrı, amerika'da ayrı çılgın atarken,
    - ronaldinho avrupa sahnesinden çekilip göbek yapmasına rağmen futbol programlarının jeneriklerine taa meksikalardan görüntü sokarken,
    - el fenomeno ronaldo, fiziğinin kendisine ihanet ettiği kariyerinin son günlerine dünya kupası ve şampiyonlar ligi kupası sığdırırken

    ben neden bir adamın sadece kariyerinin bir kısmını değerlendirmeye katayım.

    robin van persie, çokça popüler olan ve kariyerinde inanılmaz işler başarmış bir adam. ancak gerek manchester'daki son düzlükte, gerekse de türkiye'ye transferi sonrasında aslında kendi kariyerine ihanet kabul edilebilecek bir haleti ruhiye içerisinde.

    burada karakter kavramı giriyor devreye...
    büyük futbolcu ya da "efsane olmak" sadece futbol yetenekleriyle olacak bir iş değil.
    karakterinizle kariyerinizin sonunda bile gittiğiniz takımda bir devinim yaratabiliyorsunuz.

    drogba'nın galatasaray'a geldiği dönemdeki gibi geçmişte başka transferlerimiz olmadı mı? onun kadar maça çıkıp onun kadar gol atan, asist yapan başka oyuncumuz olmadı mı?

    gani gani...

    peki neden drogba bu kadar efsane galatasaray taraftarının gözünde? geçmişteki kariyerinin illa ki etkisi vardır ancak asıl sebep bu değil.
    35'inde gelip ortaya koyduğu karakter, liderlik, sahipleniş...

    attığı gol sayısı bir yana attığı gollerin şekli ve niteliği, misal real madrid ağlarına topuğuyla bıraktığı o müthiş şaheser...
    şimdi; drogba'yla karşılaştırmak üzere devreye girdiğimiz robin van persie'yi bu hususta hangi özelliğiyle karşılaştıracağız?

    van persie'nin fenerbahçe'ye geldiği yaşıyla drogba'nın galatasaray'a geldiği yaşı arasında bir fark var mı? belki ay - gün...
    van persie'nin türkiye'de yaptıklarıyla drogba'nın galatasaray'da yaptıklarını karşılaştırma şansımız var mı? kesinlikle mümkün değil.
    van persie'nin kariyerinde drogba'nın üstünde olduğu (gol ortalaması haricinde) herhangi bir özelliği var mı? sanmıyorum.
    van persie'nin karakter olarak, ruh olarak drogba'nın karakter ve ruhuyla, liderliğiyle eşleştirilmesi mümkün mü? allah çarpar...

    geçmişte bu versusu yapıp değerlendirenlere saygı duyuyorum.

    ancak gün itibarıyla, mevcut şartlar ve 2016 konjonktürü içerisinde, van persie ve drogba'yı karşılaştırmak futbol kültürüne ihanet olur gibi geliyor.

    bir tarafta futbol literatürünün her daim "efsane" olarak nitelendireceği, en iyi 20, en iyi 50, en iyi 100 listesine kafadan sokacağı bir drogba var.
    diğer tarafta ise en iyiler listesine sadece hollanda tarihinde girebilecek, ismi diğer efsanelerle yan yana geldiğinde "abi biraz abes olmadı mı?" denecek van persie...

    umarım anlatabilmişimdir.
    bu başlığın "kilit" olması gerektiğine inananlardanım.
    fanatikliğimden değil, futbola saygımdan.

    not: bu karşılaştırmayı iki oyuncu türkiye'ye gelmeden önce de yaptığımda sonuç drogba'ydı. zira ben sırf drogba için pes'te nefret ettiğim chelsea'yle oynamaya çalışırken hasta olduğum van persie'li arsenal'i alma gereği duymuyordum. ya da milli takım maçı yaptığımızda alakasız kıtadan fildişi sahili milli takımını alıyordum ancak hollanda'yla oynadığımı hiç hatırlamıyorum...
  • 33
    drogba alman tiger tankıdır. van persie toyota hiluxtur. 20 yaşlarından bugüne yaptıkları şeyleri döküman olarak elinize alırsanız farkı görürsünüz. birbirlerine en yakın oldukları anlar drogbanın chelsea'de van persie'nin arsenal'de olduğu anlardı. onun öncesi ve sonrasında drogba'nın bariz bir çıkarıp masaya koyma durumu var. bunu van persie'yi seven ve bir zamanlar galatasaray'da görmek isteyen birisi olarak söylüyorum.
  • 25
    birisi liderdir, hocası neredeyse koca devre tribüne yollanan takımı saha içinde liderlikle şampiyonluğa taşır, takımı hırsıyla ateşler.

    diğeri rüzgara göre hareket eder, takım iyi ise daha iyi performans gösterir, kötüyse kaybolur. asla takımı ateşlemez, asla liderlik etmez.

    o değil de resim ararken entry için şu resmi gördüm hüzün oturdu böğrüme :(

    http://4.bp.blogspot.com/...1U/s1600/drogba2.jpg

    güzel günler çok çabuk geçti, hakikaten kimi sevdiysek gitti.
  • 19
    didier drogba 36 yaşında bize devre arasında geldiğinde gayet fit ve arzuluydu. hızını kaybetmiş ama gücünü kaybetmemişti. iki kişi tutuyordu onu. ve 36 yaşında yıkılmıyordu. yıkamıyordular onu.

    rvp şu an 32 yaşında. yürürken zorlanıyor. topu önüne alırken sağındaki solundaki rakiplerinin yüzüne tokat atıyor onları itiyor. bu formunun devamını bekliyoruz çünkü böyle devam ederse kendisi efsane olacak. allah nazar değmesin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın