resim
Sebastian Coltescu
Görev:Hakem
Yaş:46
Uyruk:Romanya
Görev Aldığı Maçlar
  • 2
    şampiyonlar liginde güle oynaya yöneteceği formalite maçında tarihe geçen bir gerizekalılığa imza atan hakem. kariyeri bitmiştir.

    kendisini haklı çıkarmak için yazmıyorum yalnız okan buruk da yarım yamalak ingilizcesiyle maçın başından beri kendisini feci darladı konuşmalardan duyduğum kadarıyla. mahmut tekdemir ilk faulünde sarı kart görüp orta hakem, 1, 2 oldu diye daha önceki pozisyonlarda da faul yaptığını iddia edince okan 4.hakeme bu nasıl bir sayma diye (what is counting falan diye söyleniyordu) uzun süre söylendi. daha sonra burası romanya ligi değil şampiyonlar ligi falan diye bir de ayar çekti.

    kendisinin o kelimeyi art niyetli şekilde söylediğini düşünüyorum. zaten gergindi pozisyondan önce okan buruk'un konuşmalarından dolayı.

    edit: şunu da eklemem lazım, yine pozisyon sonrası söylediği kelime için özür dilemiş olacak ki webo ya da ba (hangisiydi seçemedim) "özrünü kabul etmiyorum" diye çıkışıyordu. dolayısıyla o kelimeyi söylemedim vs. diye de kıvıramayacaktır.
  • 7
    https://twitter.com/.../1336411972347289603

    kendisinin yerine açıklama yapan muhabir iyice sıvamıştır. sen orada maç yönetiyorsun, bu siyah adam demek bile bir ırkçılıktır. şu renkteki formalı futbolcu desen sorun yok, ya da şu numaralı formalı futbolcu demekte de bir sorun yok. ancak sen orada etnik kökeni vurgularsan bu dünyanın her yerinde ırkçılık olur. sebep de rıkçılık kökeninde insanları rengine, milliyetine göre ayrıştırmak vardır. istersen senden daha üstün gör, benden daha kalıplı daha heybetli muhteşem siyah adam de, farketmez, orada etnik kökene atıfta bulunduysan o zaman sakata gelirsin. hele de uluslararası arenada. bunu yapamazsın.

    olay artık öyle bir boyuta gitti ki, yakında bu tür andavalların devirdiği çamlar yüzünden medyada geçen "hırvat futbolcu", abd'li basketbolcu" gibi milliyet belirten sıfatlar da ırkçılığa girecek. al soktun hepimizi saçma sapan mızraklı bir çuvala.
  • 8
    8 aralık 2020 paris saint germain başakşehir maçında ırkçı olmasının değil düşüncesizliğin kurbanı olduğunu düşünüyorum. hemen vurmadan önce dinleyin ama, ırkçılığı savunacak kadar aklımı kaybetmedim. sadece hakemin uefa organizasyonunda ırkçılık yapacak kadar aklını oynattığını düşünmüyorum.

    maç başlığında şunu yazdım:

    --- alıntı ---

    hakemler rumen ve rumencede "siyah" kelimesi "negru". ırkçılık olduğunu sanmıyorum mevzunun. bana kalırsa baş hakeme "yardımcı antrenöre sarı ver" diyor, baş hakem "hangisine" deyince "siyah olana" diyor. ama kelime "negru" olduğu için yanlış anlaşılıyor. umarım sorun budur yani.

    --- alıntı ---

    hakemler de aynı savunmayı yapmış. ten renginden niye bahsediyor deniyor. çok haklısınız elbette, fakat saha kenarı karışmış halde, 4-5 tane antrenör var, içlerinde birinin ten rengi başka. yani mesele 4-5 siyahi kişinin arasında bir tane beyaz varsa "beyaz olana kart göster de" denebilir. türkiye'deki bir maçta mesela yan hakem "faulu yapan siyahi oyuncu" dememiş midir hiç?

    ispanyolcada negro kelimesi var, her gün her koşulda kullanılan bir kelime. ama ispanyollar siyah tenli insanlardan bahsederken "negro" kelimesini kullanmıyor artık, kelimenin çağrışımları kötü olduğu için. rumencede aynı hassasiyet oturmamış olabilir.

    dediğim gibi ırkçılığın hiçbir türlüsü kabul edilemez ve daha önce bu konuda ülkemizdeki ikiyüzlülükleri eleştiren entrylerim var (bkz: futbolda ırkçılık/#2924203). sadece bu olayda bu hakemin ırkçı saiklerle hareket etmediği kanaatindeyim.

    edit: kupabeyi uyardı, webo yanına geldiği halde ısrarla söylüyor dedi. ben de videonun tekrarını izleyince hak verdim. şeytanın avukatlığını bile yapsak, webo yanındayken eliyle ısrarlar gösterip aynı sözü kullanması olayın basit bir hata olmadığını gösteriyor.

    edit 2: https://twitter.com/.../1336415704963231745

    olayın videosunu soranlar olduğu için ekliyorum. sesler karıştığından 4. hakemin hala "negru" deyip demediğini ayırt etmek zor. o sırada birisi, muhtemelen okan buruk, "you can't say negro" diyor. fakat gerçek olan şu ki webo yanındayken bile hakem hala eliyle agresif şekilde webo'yu işaret ediyor.
  • 9
    8 aralık 2020 paris saint germain başakşehir maçında ırkçılık skandalına karışmış ilgili maçın 4. hakemi.

    konu çok taze ve hassas bir konu lakin asıl amacının ırkçılık yapmak olduğunu zannetmiyorum. zannedersem orta hakemin webo'yu uyarmasını isterken başakşehir kulübesinin çoğunlukla beyazlardan oluştuğunu düşünürsek tamamen tarif etmek amacıyla siyah olan şeklinde yanlış bir tabir kullandı. muhtemelen başakşehir kulübesinin çoğunluğu siyah tenlilerden oluşsa ve arada beyaz birini tarif etmesi gerekse bu sefer de beyaz olan şeklinde tanımlayacaktı. bu seviyelere gelmiş bir hakemin bile isteye kötü niyetle böyle bir şey yapacağını düşünmüyorum. ancak kullandığı siyah olan kelimesinin buralara gelebileceğini daha maç başlamadan bilmesi gerekirdi. kullandığı kelimeyi tamamen maç stresine veriyorum ve yanlış buluyorum. ayrıca 2021 yılına gün saydığımız şu günlerde hala ırkçılık konuşmak utanç verici diye de eklemeden geçemeyeceğim.
  • 10
    1- eğer bahsettiği kişinin adının webo olduğunu biliyorsa ve buna rağmen ismi yerine siyahi olduğunu belirten bir kelime kullandıysa ırkçılık yapmıştır. çünkü ismini cismini bidiğiniz bir insanı betimleyerek anlatmak çok normal bir davranış değil.

    2-negro dediyse her halükarda ırkçılık yapmıştır.

    3- biz romanyalıyız, bizim tarihimizde sömürgecilik, ırkçılık hiç bir zaman olmadı bizde negru sadece ten rengi belirtir ben de o personelin adını bilmediğim için negru dedim diyorsa şayet; o zaman ırkçılık yapmadıysa bile zevzeklik yapmıştır. çünkü negro ile negru arasında bir harf fark var sadece ve okunuşlarında o bir harflik fark yarım harfe kadar iniyor. sen onu negru dediğinde karşındaki insanın negro anlayıp çıldıracağını düşünmen gerek.

    (bkz: 8 aralık 2020 paris saint germain başakşehir maçı)
  • 15
    8 aralık 2020 paris saint germain başakşehir maçı sırasında yaptığı şeyle tersten de olsa tarihe geçen hakem. işin daha kötü tarafı, kendisinin yaptığı eylemin zevkine yapılmış bir ırkçılık olmaması. pek çok insanın tekrarlama potansiyeli olan bir eylem olması. pierre webo ile aralarında bir diyalog başlıyor, muhtemelen bir karara itiraz üzerine. bir süre devam ediyor ve sonuçta ceza verilmesi gereken bir noktaya ulaşıyor. orta hakeme sesleniyor ve bu durumu iletiyor. hangisi olduğunu sorduğu zaman da malum kelimeyle ifade ediyor. sinirlendiği için de kendisinde böyle bir hak görüyor, ırkçı bir sıfatla belirtiyor kimin kart görmesi gerektiğini.

    ne yazık ki bugün ırkçılığa dair önemli sorunlardan biri bu ruh hali işte. eski çağlardaki uç ve jenerik örnekler yaşanmıyor belki ırkçılık adına ama pek çok insan malesef belli bir kontrol kaybı yaşadığı anda bu refleksi verebiliyor. seyircili bir maç olsa ve bu telsiz konuşmaları bu kadar net duyulmasa, ya da rumen dilinden bu kadar fonetik benzerlik içermeyen başka bir kelime ile aynı tepkiyi verse muhtemelen farkedilmeyecek ya da arada kaynayıp gidecekti.

    avrupa'nın orta yerinde, bilmemkaç milyon insanın gözü önünde böyle bir ayıba imza atmıştır. ancak ufak nüanslarla ya da koşullardaki değişiklikle hiç yaşanmamış gibi hayatına devam edebilecekken şimdi muhtemelen hakemlik kariyeri bitecektir. gerek başakşehir kulübünün kararlılığı, gerek psg'nin hem bireysel hem takım anlamında verdiği destek çok anlamlıdır. maçtan çekilme ile ilgili cezai yaptırım neyse uygulanacaktır, bu da uefa'nın ya da başka kurumların bu işe destek olduğu anlamına gelmeyecektir. zaten sahadan çekilme kararını anlamlı kılan da bu ceza olacaktır.
  • 16
    günah keçisi ilan edilen rumen hakem, yaptığı bence yanlış bir hareket fakat yıllarca özellikle türk medyasında afrikalı oyuncular hakkında "siyahi oyuncu" kelimesi kullanıldı, kullanılmaya devam ediliyor. bu söylemlere yıllardır bir yaptırım yapılmadı, tff başkanı nihat özdemir'in fenerbahçe yöneticisi olduğu dönemde emre belözoğlu zokora'ya ırkçı ifadede bulundu konu medyada yer bulsa da geçiştirildi, kadıköy'de futbolcumuz eboue'ye muz gösterildi, taraftar midem ağrıyordu ondan muz yiyorum dedi, konu kapandı. eboue'ye olimpiyat stadında ırkçılık yapıldı, tüm medya "üç maymun" oynadı. yıllardır bizde dahil olmak üzere tüm rakipler birbirlerine "x takım zenci sever" mottosuyla ırkçılık yapmaya devam ettik fakat ne hikmetse dün akşam herkes bir anda ırkçılığa karşı savaş açtı, ırkçılığa karşı bir ve beraber olmak güzel bir şey, fakat yıllardır italya'da, fransa'da birçok oyuncu bu tarz olaylarla karşılaşırken uefa dahil olmak üzere ses çıkarmayıp dün herkesin bu hakemi suçlaması üzerlerindeki tüm günahları bu hakeme yıkmaları bence işin kolayına kaçmak, uefa'nın bence bugün yaşanan olay sonrası alması gereken birincil karar bu tarz hareketlerde bulunan taraftarın, futbolcunun veya hakemin futboldan ömür boyu men cezasının alınmasının sağlanması gerekliliğidir.
  • 17
    8 aralık 2020 paris saint germain başakşehir maçında hepimizin bazen bilinçli veya bilinçsiz şekilde yaptığımız gibi pierre webo'ya karşı ırkçı söylemde bulunmuştur. tek fark o bu işi hiç yapılmaması gereken yerde yapmıştır, varsa mevcut mesleğine geri dönsün. bu vesile ile bizim de şapkayı önümüze koyup düşünmemiz lazım. aynı şeyleri biz yapmıyor muyuz? farklı ırka, dine, milliyete, şekle, şemale mensup futbolcuları/insanları tarif ediş şeklimiz sağlıklı mı?

    bu arada aynı söylemleri, karşısındakinin canını yakmak için yapanların sosyal medyada faşizm ve ırkçılığa karşı duruşlarındaki absürtlük, salvador dali'nin bile resmedemeyeceği düzeyde.

    alenen ırkçılık yapan taraftarını basın toplantısıyla savunan gereksizler ise başka bir seviye.
  • 18
    yargısız infaz edilmiş hakemdir. adalet tüm canlılara lazım. webo'nun romanca 'negru' kelimesini 'negro' diye anlamasından dolayı adamın başının yandığını düşünüyorum. şimdi afrika genel olarak siyahi insanların bulunduğu bir yer. dolayısıyla siyah derili olanlar orada çoğunlukta. eğer siz siyah olanların çoğunlukta olduğu bir yerde büyümüşseniz, muhtemelen bir beyaz adamı tarif etmek istediğinizde 'beyaz adam' olarak tarif edeceksinizdir. çünkü bir şeyi en kısa yoldan tarif etmenin yolu onu en belirgin özelliğiyle tanımlamaktır. şimdi avrupa'da beyaz insanlar fazla ise beyaz insanların siyah insanları tarif ederken 'siyah adam' ya da 'siyahi' demesi oldukça doğaldır. umarım uefa da konuya sakin şekilde yaklaşıp hakemin savunma yapmasına izin verir. ancak hakem suçlu olmasa dahi uefa'nın hakemin suçsuzluğuna dair açıklama yapacak cesareti var mıdır bilemem çünkü dün webo 'why you say negro? dediğinden itibaren ne savunma yaparsa yapsın kendisi ırkçıdır. çünkü malumunuz bir siyah adam kendisine ırkçılık yapıldığını söylüyorsa ona ırkçılık yapılmıştır. adalete, savunmaya gerek yok.

    4.hakem etrafında beyaz adamlar olan siyah adam webo'yu tarif ederken 'siyah olan' diye tarif etmesi hakemi ırkçı yapmamalı. böyle bir bakış açısı yok. demba ba'nın söylediği 'neden beyaz adam demiyorsunuz da siyah adam şeklinde belirtiyorsunuz? meselesi de gereksiz bir duyar bana göre. afrika'ya gittiğinizde muhtemelen alışılmış olan rengin dışındaki renge sahip olduğunuzdan, birileri sizin varlığınızı tarif ederken 'beyaz adam' diyebilir ve bu da gayet normaldir. beyaz insanlara beyaz insan demiyoruz çünkü ayırt edilebilmesi zorlaşıyor. yani örneğin önünüzde bulunan 10 kişi de beyazsa mecburen saç rengi, göz rengi ya da boyu gibi diğer ayırt edici özelliklerle tanım yapmanız gerekir. eğer 10 kişinin içinde 9 beyaz 1 siyah adam varsa o siyah adamı tarif etmek için 'siyah adam' demeniz yeterli olacaktır. aynı şey tam tersi renkler için de geçerli ve kullanılmasında hiç bir sıkıntı yok.

    durum oldukça saçma. hatta siyah olana siyah diyememek bir nevi özgürlük kısıtlaması. lgbt'nin kendisine gökkuşağını sembol olarak seçmesi gibi oldukça sığ bir dayatma. sırf gökkuşağını kendilerine sembol seçtikleri için önünde gökkuşağı renklerinin baskısı olan tişörtümü giyemez oldum. hatta ilk başta gökkuşağının lgbt sembolü olduğunun farkınde bile değilken arkadaşımın durumu bana anlatmasıyla farkına vardım. lgbt ile de bir sorunum yok gayet tabii mücadelelerini verebilirler ama sonuç olarak mücadelelerinde yer almak istememek de benim en doğal hakkım. fakat gelgelelim gökkuşağı renkli şeyleri giydiğim andan itibaren mücadelelerine ortak olmak benim için rahatsız edici, özgürlük kısıtlayıcı. siyah olana siyah diyememek, istediğim renkteki şeyleri başka anlamlar ifade ettiği için kullanamamak gibi durumlar bir çeşit dayatmanın eseridir. ben siyah adama siyah derili olduğunu belirtmek için siyah adam diyorum, sarışın olan kızları da sarışın olan diye tanımlıyor hatta 2 tane sarışın kızdan kısa olanını belirtmek için kısa olan diye tanımlıyorum, gökkuşağı renklerini de sevdiğim için kullanıyorum. ancak her seferinde siyah adam dediğim için yanlış anlaşılıp ırkçı ilan ediliyor ya da giydiğim tişörtteki gökkuşağı renkleri sebebiyle mücadelesini vermediğim bir oluşumun parçası gibi görünüyorsam, bu bir süre sonra benim özgürlük alanımın ihlali anlamına geliyor çünkü aklımın ucundan bile geçmeyen şeyleri yapıyormuş algısı yaratılıyor sosyal medya denen lanet yerin popülist konulara olan bağımlılığı yüzünden.

    ellerinin altındaki klavyelerle 30 saniyede açtıkları çoğunlukla anonim olan hesaplardan gereksiz duyar kasıp, iki üç beğeni almak için ağzı olanın konuştuğu tuhaf mecralarda konuşulan popüler konuların haddinden fazla deşilmesiyle herkesin yargısız infaza maruz kalabileceği, twitter üzerinden adalet arayışına düşülen garip bir dönem yaşıyoruz ve sanırım artarak devam edecek...

    ve ufak bir ekleme yapmak istiyorum. ırkçılığı beyaz adamlar oraya buraya 'no to racism' yazarak yok edemez. ırkçılığı (siyahilere yönelik olanı) ancak ve ancak tamamen siyah adamların kendileri yok edecek ve dünyadan silecektir. bir villarreal-barcelona karşılaşmasında korner kullanmadan önce kendisine muz atılarak çok daha ağır ırkçılığa maruz kalmış dani alves'in tepkisi demba ba'nın maça çıkmam diye diretmesinden çok daha etkilidir (demba ba haksızdır, maça çıkmalıdır demiyorum, etkisel açıdan bir değerlendirme) çünkü her insan muz yiyebilir. dani alves gayet normal şekilde yerden alıp muzu yemiştir. çok da iyi yapmıştır, afiyet olsun paşama...

    buyrun izleyin ırkçılık nasıl bitirilir; https://www.youtube.com/watch?v=lQYzVsIWNEU
  • 19
    uefa sürekli ırkçılık konusunda duyarlı olmaya çalışırken, hakemin siyah olan demesi bile dikkatsiz ve uluslararası arena maç yönetemeyecek düzeyde bir kişiliği olduğunun göstergesidir. yani ırkçılık yapmamış olsa bile hakemin kariyeri bitecek, yazık oldu diyenler boş yapıyor, o kısmı geçelim. benim hakem açısından üzülebileceğim tek nokta özel hayatında ve ulusal basında rezil olması, küçük düşürülmesi. o an sahadan çıkartılıp, maç devam ettirilse olay bu kadar büyümezdi.
  • 20
    bu konuda turuncusakal ile birebir aynı düşünüyorum. önce şunu söyleyeyim; ırkçılık karşıtı olabilmek için önce ırkçılığın ne olduğunu iyice anlamak gerekir.

    #3028143

    önce hakemi savunayım ve bir iki noktaya cevap vereyim;

    neden romence konuştu?

    çünkü maçın hakem dörtlüsü romen. ben eminim ki cüneyt çakır ile bahattin duran da bir avrupa maçında birbirleriyle iletişim kurarken türkçe konuşluyorlardır.

    neden siyahi oyuncu dedi de ismini söylemedi?

    ismini bilmiyor olabilir kaldı ki oyuncuların ve teknik adamların yedek kulübelerinde giydiği kıyafetlerde isimleri ya da forma nuramaları yazmıyor ve zaten webo teknik adam. yani bir forması, forma numarası yok. muhtemelen bir yaka kartı olmalıydı.

    ***

    bu maçı 4 türk hakem yönetseydi ve benzer bir olay olsaydı 4. hakem, orta hakeme yedek kulübesindeki siyahi yardımcıyı at deseydi bu hiçbir şekilde sorun olmayacaktı. çünkü siyahi tanımı bizim dilimizde de pek çok dilde de siyah ırk için kullanılıyor zaten. kullanılmasında da bir beis yok. eskiden negro deniyordu siyahi insanlara. hatta martin luther king'in 1963 yılındaki meşhur ''ı have a dream'' konuşmasında negro kelimesi defalarca hitap şekli olarak geçer. sonrasında bu kelime yerine black kullanılması uygun görülmüş ama sonra bundan da kısmen vazgeçilmiş afro amerikan demenin daha doğru olacağına karar verilmiştir. sonra o da tutmadı tabii. ama geldiğimiz noktada günümüzde bir siyahiye bir beyazın negro ya da nigger demesi(bu arada siyahiler kendi aralarında bunları birbirlerine diyebiliyorlar ve sorun olmuyor) kabul edilemez bir şey. çünkü siyahi bunu direkt aşağılayıcı bir tanımlama olarak algılıyor. bu şekilde de neredeyse bütün amerikan literatürüne yanlış bir kelime olarak girmiş bu negro kelimesi günümüzde.

    sonuç olarak negro ve nigger kelimeleri bir rengi tanımlamaktan öte bir statüyü de ifade ettiklerinden kullanılması sakıncalı kelimelerdir ve hakem negro dediyse tartışmasız şekilde ırkçılık yapmıştır. zira böyle bir platformda maç alan hakeme bunun eğitimi defalarca verilmiştir. bunu bile bile negro diyorsan ya salaksın ya da ırkçısın bence. ama hakem demedim diyor.

    peki negro değil de negru dediyse? yine saçma bir şey yapmıştır çünkü negro kelimesini kullanmaması bunun neden ve ne kadar yanlış bir kelime olduğu kendisine muhtemelen defalarca anlatılmış olan birisi bir maç sırasında o sakıncalı kelimeye çok benzer bir kelimeyi seçiyorsa o mesleğe uygun değildir ve tekrar görev almamalıdır. lakin bu kez ilk durumdan farklı olarak bu adamı ırkçı olmakla itham edemeyiz işte. başta dediğim gibi ırkçılığa karşı olmak için önce ırkçılığın ne olduğunu anlamak gerekiyor.

    webo'nun negru'yu negro olarak anlaması ve buna tepki koyması son derece normal. ancak olayın aslını astarını bilmeden hakemi linç etmek bana normal gelmiyor. yahu daha birkaç gün önce bir fenerbahçeli yorumcu ''kabilesiyle timsah eti yiyecekken burada futbol oynuyor'' dedi bir oyuncumuza, o adamı fener taraftarı biz senin içini biliyoruz diye savundu. eboue'ye muz sallandı, o kişi fenerbahçe camiasında basın toplantısı düzenlenmek suretiyle savunuldu. bu arada o muzu sallayan adam da benim nazarımda ırkçı değildi, sadece ne yaptığını bilmeyen bir şuursuzdu. bir ırkçı, kendi takımında da siyahi oyuncu istemez çünkü. çünkü ırkçılık doğuştan gelen ve kalıtımsal olarak aktarılan belli özelliklerden ötürü bir grubun başka gruplardan altta görülmesi ya da tam tersi üste konulmasıdır. beyazlar tarih boyunca kendilerini siyahlardan daha zeki, daha medeni, daha üstün görmüşlerdir ve bugün insanların hayvanlara zulmetmesi, kendi çıkarları doğrultusunda hayvanları kullanması ve onların hakları olup olmadığını umursamaması gibi siyahi insanlara da bu şekilde davranılmıştır. dolayısıyla özellikle amerika'da henüz tam olarak 100 yıllık bir geçmişi bile olmayan siyahilerin 2. sınıf insan kabul edilmesinin etkilerinin günümüzde de sürmesi ve siyahilerin bu konuda aşırı hassas olmaları normaldir. haliyle demba ba'nın malum olayın ardından ''birine beyaz adam demiyorsan siyah adam da dememelisin'' tepkisi tarafımca anlaşılabilir. ancak diğer insanların bu konuda demba ba ilke aynı hassasiyete sahipmiş gibi davranması empati falan değildir, sadece politik doğruculuktur.

    kızılderililerin sayısız deyişinde ''beyaz adam'' tanımı vardır. sarışın, esmer, kumral tanımları gibi siyahi de -aşağılama saiki olmaması kaydıyla- sadece bir tanımdır. uzun boylu, gözlüklü vb. günlük hayatta kullanılan sayısız ayırıcı -ayrımcı değil ama bakın- tanımdan biridir. demba ba hakemin savunmasını kabul etmemekte ve ten rengini vurgulayarak onu işaret edemezsin demektedir. oysaki aynı demba ba için bu ülkede defalarca kez beşiktaş'ın siyahi futbolcusu tanımı kullanışlmıştır. webo ve demba ba ve tüm siyahi oyuncuların 8 aralık 2020 paris saint germain başakşehir maçındaki tepkileri gayet anlaşılabilir ve bu oyunculara yönelik destek de hoştur hatta gereklidir. ama ırkçılığa dikkat çekmek bunun neden yanlış olduğunu anlatmak başkadır, işin aslını anlamadan, anlamaya çalışmadan bir adamın hedef tahtasına konulup da bütün dünyada ırkçı olarak lanse edilmesi başkadır. bir an için o hakemin yerinde olduğunuzu düşünün lütfen. negro dediyse tamam, eleştiriler haklı ama ya demediyse? tekrar söylüyorum negru da o ortam için yanlış bir ifadedir, düşünmesi gerekirdi ama bir siyahiye onu aşağılamak, ona ikinci sınıf insan, köle, insanımsı olduğunu söylemek amacıyla negro demekle; kimi tarif ettiğinin anlatabilmek için negru yani siyahi demek arasında dağlar kadar fark vardır.

    bu ülkenin entelektüel yorumcuları bile dün bence aklın ışığında değil duygularının önderliğinde hareket ettiler. mesela mert aydın benim gibi düşünenleri gizli ırkçı ilan etti twitter'dan. hiçbir şekilde bire insanı dış görünüşüyle tarif edemezmişiz mert aydın'a göre ki kendisi çok beğendiğim bir yorumcudur. ırkçılık bu kadar basit bir şey değildir arkadaşlar. kafanıza göre birilerini bu kadar kolay ırkçı ilan edemezsiniz. negru, black, blonde, siyahi, sarışın vs. vs. tanımları da belki yanlıştır, tartışılabilir. ama kültürel kodlarla bunları kullanan biriyle siyahileri 2. sınıf insan olarak görüp onlara bunu vurgulamak için negro diye hitap eden birini aynı kefeye koymamalısınız.

    mert aydın'ın bir twiti;

    ''eddie newton’ın önce kupayı alması ardından trabzonspor ile anlaşması ingiliz basınında büyük ilgi gördü. bugün de guardian’ın haberi ve röportajı var. ana mesele, ada’da siyahi menajerlere ayrımcılık uygulanması. ingiltere lig menajerleri birliği başkanı da sıkıntıyı kabul etti.''

    nedne siyahi diyorsun mert aydın? ırkçı mısın sen? dün ben hakemin tıpkı mert aydın gibi sadece siyahi dediğini düşünüyorum. ama yanılıyor olabilirim. o yüzden hakem konuşmalarının açıklanmasını beklemek gerek diye düşünüyorum.

    sonucunda negru dediyse bile yine hakemlik yaptırılmamalıdır ama diğer yandan bu adamın insan onuru da korunmalıdır. sosyal medyada adama edilmeyen küfür kalmadı çünkü.
  • 21
    adam güçsüz diye bir anda linç yedi. maçı doğru dürüst izlemeyenler bile instagram storylerinde yanındayız webo tarzı şeyler yazdı. hele spor programları. olayın daha ne olduğunu anlamadan adamın ölüm fermanını verdiler.
    aynı kelimeyi türkiye liglerinin en önemli oyuncusu dile getirdi. ama o güçlüydü. göstermelik 2 maç ceza verildi. sonrası oooo müthiş bir kariyer. dışarda pırıl pırıldır, tanırım... belki de bu hakem de dışarda pırıl pırıl? niye gömdün hemen. çünkü en kolayı o. bir de arkası yok.
    2012de trabzonspor maça çıkamamalıydı.
    2013te biz maça çıkmamalıydık.

    sosyal medyanın gücü o zamanlarda bu kadar güçlü olsaydı muhtemelen yukarıdaki maçlar oynanmamış olacaktı.

    sen okan buruk? hakeme sürekli you r racist y r racist diye bağırdın. peki hiç türkiyeden birine kurdun mu bu cümleyi.
    hiç sanmam. zira ne hakemi tanıyorsun ne de çok güçlü bir figür kendisi.
  • 22
    rumence geçen bir diyalog içinde rumencede "siyah" anlamına gelen kelimeyi kullanırken ırkçı saiklerle hareket ettiğini düşünmediğim hakem.
    4. hakem orta hakeme telsizden rumence başakşehir antrenörlerinden birinin kart görmesi gerektiğini söylüyor, orta hakem hangisi diye sorunca "negru" yani siyah olan diyor. diyalog iki hakem arasında ve rumence geçiyor, 4. hakem ve webo arasında değil. yani hakem webo'ya negro ya da negru diye hitap etmiyor. öyle olsaydı durum değişirdi.
    sonuç itibarıyla webo futbolcu değil, sırt numarası yok, futbolla ilgilenen herkesin tanıyabileceği kadar popüler biri de değil dolayısıyla 4. hakemin webo'yu işaret etmek için pratik bir şekilde "siyah olan" demesi anlaşılabilir. ve bütün bunları konuşurken muhtemelen "negru" kelimesinin siyahilerin ofansif bir kelime olarak kabul ettiği "negro" ya benzediği aklının ucundan bile geçmiyor. hakemler türk olsaydı ve aynı diyalog türkçe geçseydi, 4. hakem de orta hakemin "hangisi" sorusuna ten renginden hareketle "siyahi olan" şeklinde cevap verseydi bu da ırkçı saiklerle kullanılmış bir ifade olmazdı.
    ayrıca demba ba'nın dediği gibi iki kişi arasında geçen bir diyalogda üçüncü kişinin eşkalini tarif etmek için o kişinin ten rengini söylemek de ırkçılık falan değildir. bunu hiçbir yerden bilmiyorsak amerikan filmlerinden biliyoruz. polis birinin eşkalini tarif etmek için siyah, asyalı, latin, caucasian vb. der bu ırkçılık değildir.
    gel gör ki ırkçılık konusu hassas bir konu ve bu konuda öyle ya da böyle bir gaf yaptıysan kendini ifade etmek de, savunmak da, arkanda senin haklı olabilme ihtimalini irdeleyecek insanlar bulmak da çok kolay değil.
  • 23
    eski trabzonsporlu n'doye aracılığı ile demba ba ile konuşmuş hakem.

    --- alıntı ---

    rumen basınından sport.ro'ya konuşan n'doye, "romanya'dayken pek çok insanla tanıştım. işlerin romanya'nın nasıl yürüdüğünü biliyorum. tanıdığın birine bir şey olursa, bir şey söylemelisin. oynadığım dönemde maçlarda sebi'nin karakterini maçlarda görmüştüm. tanıdığım hakemler arasında en sevdiğimdi. coltescu'nun numarasını buldum ve ona yanında olduğumu söyledim. onun ırkçı olmadığını biliyorum. bir yanlış anlaşılmaydı. demba ba ile de konuştum. o da benim çok iyi arkadaşım. milli takım forması altında attığı ilk golde ona asisti ben yapmıştım. ona durumu anlattım ve beni çok iyi anladı. sebi'ye onun numarasını verdim ve konuşmak için onu aramasını söyledim" dedi.

    tartışmada bir taraf olmadığını belirten n'doye, hem coltescu'nun hem de ba'nın daha sonra kendisini aradığını ve ikisinin de konuşmanın olumlu ve dostane bir şekilde geçtiğini söylediklerini belirtti. n'doye,"ikisi de durumdan memnun oldu. her iki taraf da karşısındaki için 'iyi adam' ifadeleri kullandı" dedi.

    "yaptığım şey için bir ödül beklemiyorum" diyen n'doye, "sadece ikisiyle temasa geçip ortak bir zemin bulmak istedim. benim için yeterli olan bu. yorgunum, çünkü senegal ve romanya başta olmak üzere her yerden gazeteler tarafından arandım "dedi.

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın