resim
Carlo Ancelotti
Görev:Teknik Direktör
Takım:Real Madrid
Yaş:65
Uyruk:İtalya
  • 201
    futbol anlamında istediğini alabilen nadir antrenötlerdendir. ayrıca pep guardiola sonrası bayern'i yine "bildiğimiz bayern" seviyelerine yaklaştırmıştır. son haftalarda üst üste flaş skorlara imza attı ki en güzeli de dün gece arsenal'e karşı kazandığı zafer. bu yıl şampiyonlar ligi finalinde real madrid'e karşı oynayacaktır büyük ihtimalle ki bu noktada boynuz kulak eşleşmesi hayli ilgi çekici olacak. :)
  • 202
    bayern münih'in italyan teknik direktörü. şimdi bu adam sene sonu galatasaray'a geliyor desen burada herkes bayram havasına girer, sevinçten taklalar atar falan. ama işte dünyanın en iyi hocalarından biri de olsan akıl tutulması yaşayabiliyorsun. misal 12 nisan 2017 bayern münih real madrid maçı'nda kendisi net anlamda sıçmıştır. öncelikle maçın başından beri berbat oynayan, yanındaki oyuncuya bile pas veremeyen xabi alonso'ya 65 dakika dayanmış, nihayetinde takımı 10 kişi kalınca savunmaya adam almak için kendisini biraz da mecburiyetten çıkarmıştır. sonrası ise daha facia. 10 kişi kalmışsın, rakibin real madrid ve maç 1-1. bu skorla barnebeu'ya gidersen her türlü şansın var zira bayern münih'sin, oyuncuların biraz gününde olursa galibiyetle oradan dönme ihtimalin her zaman var. ama kendisi ne yaptı? tam yarım saat boyunca hiçbir şey yapmayan robben'e dayandı. o robben ki ikinci yarıda artık kanat oyuncusu gibi her pozisyon ileride oynamaya başlayan marcelo'yu hiç kovalamadı. ronaldo ve benzema'yla beraber 3'ü philipp lahm'ın kanadını otobana çevirdiler. 2'nci gol de o kanattan gelen ortayla geldi. oyunda olan müller'i bile o bölgeye çekmeyi denemedi. yine hiçbir şey yapmamış ribery'i çıkartıp bir başka kanat oyuncusu douglas costa'yı oyuna aldı ama merkezde casemiro, kroos, modric ve asensio dörtlüsüne karşı sadece vidal ve thiago'yu bırakıp takımı 30 dakika boyunca real madrid'e mahkum etti. 5-6 olacak maç neuer sayesinde 2-1 bitti. robben ya da ribery'den birini çıkarıp kimmich ya da renato sanches'i orta sahaya koymadı arkadaş adam. en azından 1-1 de olsa geride sağlam durayım, atabilirsem kontradan 1 tane atarım, olmazsa da bu skor son şartlara göre fena değildir demedi. yemin ediyorum bayern münih'li değilim ama ben bile deli oldum ekran başında. bir maç göz göre göre rakibe nasıl verilir adam uygulamalı gösterdi. ve bu herif 15 milyon euro falan alıyordur senelik. hakikaten helal olsun. elinde 10 kişi de kalsa birçok alternatif yaratacağı bir kadro var ama dünyanın en iyilerinden biri bile bildiğin takımını rezil edebiliyor.
  • 204
    12 nisan 2017 bayern münih real madrid maçı'nda taş gibi oynayan takım mal vidal'in penlatıyı kaçırması ve ronaldo'nun 2.yarının başında golü atıp bir de münih'in eksik kalmasıyla abandone oldu. mallaştı. r.madrid de skor avantajını yakalyıp bir de rakibi eksik kalınca oyunu domine etti. bana kalırsa carlo ancelotti'nin bu durumda çok fazla suçu yok. her şey istediği gibi giderken saçma sapan işler yapan bir iki kişi yüzünden dezavantajlı şekilde madrid'e gidecek.
  • 205
    (bkz: 12 nisan 2017 bayern münih real madrid maçı) söz konusu maçın kaybedilmesi elbette onun suçu değildir. maçta ön göremediği olaylar gelişmiştir. ancak bu tip olaylar (takımının penaltı kaçırması ve oyuncusunun kırmızı kart görmesi) ilk defa onun başına gelmiyor. mesele bu duruma doğru reaksiyon verebilmek. yani real madrid akın akın gelirken orta saha ve sağ bekte oynayabilen joshua kimmich'i bence de oyuna almalıydı. tabi bu maç özelinde bir takım hatalar yapması onun iyi bir teknik direktör olduğu gerçeğini değiştirmez.
  • 206
    aktif hocalar içinde en kariyerli kendisidir herhalde. serie a, premier lig, ligue 1 ve bundesliga şampiyonluğu; milan'la 2, real'le 1 tane şampiyonlar ligi şampiyonluğu; juventus'la intertoto kupası...

    daha o diğer ufak tefek kupaları saymıyorum.

    o takımları babam da şampiyon yapar, argümanına gelince tam bir cahil zırvalamasıdır. böyle diyen adam, ancelotti'nin kariyerini direkt milan'dan başlatıyordur ama hiçbir büyük takım, hiçbir oyuncusuna "futbolu bırak, yarın gel işe başla." demez. ancelotti de futbolu bıraktıktan sonra italya milli takımı'nı çalıştıran eski hocası sacchi'nin yanında işe başlar. 94 dünya kupasında 2. olan italya'nın yardımcı hocalarından biridir yani.

    https://i.hizliresim.com/p03zk0.jpg

    daha sonra serie a'ya yeni yükselen reggina'nın başına geçerek ilk teknik direktörlük deneyimini tadar. kulübe rekor puan kazandırıp futbolculuğa başladığı parma'nın başına geçer. ilk sezonunda parma, ligi 2. bitirir. ikinci sezonundaysa ancak 6. olabilirler ama ancelotti önemli bir şey öğrenir orada. sacchi'nin öğrencisi olarak kendisi doğal bir 4-4-2 hastasıdır ama o zamanlar kara paranın bok gibi aktığı parma kalkar ilk sezondaki 2.'likten sonra ancelotti'ye roberto baggio'yu hediye etmek ister. ancelotti'yse 4-4-2'ye uymuyor diye ilahi at kuyruğunu parma'ya transferini veto eder. hatta ilk sezonunun ardından yine sistemine uymadığı gerekçesiyle zola'nın chelsea'ye satılmasının altında da yine kendisinin imzası vardır. zira trequartista'ların 4-4-2'de yeri yoktur. lakin sonradan sonraya bu kararlarından dolayı köppek gibi pişman olur. hele ki parma sonrası juve'nin başına geçince ve eline zidane gibi bir adam verilince baggio ve zola deneyimlerini de hatırlayarak taktisyenlikte bir level daha atlar. milan'ın başına geçtiğinde de sacchi'nin klasik 4-4-2'sini neredeyse kendisiyle özdeşleşen diamond 4-4-2'ye evirip trequartista'lara (rui costa-kaka) yer açmayı başarır ve 8 sezonda üç defa şl finaline çıkıp 2'sini kazanmayı başarır.

    yani ancelotti öyle ağaçtan yetişip de agnelli hanedanlığından rus oligarkına, arap şeyhinden rummenigge ve saz arkadaşlarına kadar genişleyen bir skalada beğeni toplayıp tercih edilen bir hocaya dönüşmemiştir.

    zaten o yüzden senin banan kahvehanede batak atarken bu adamın emrine yüz milyonlarca avroluk kadroyu veriyorlar.
  • 207
    gerçek bir vatansever. hazırlık maçlarında önüne gelen italyana verdi. maçları.

    milan'a 4-0,
    inter'e 2-0,
    napoli'ye de 2-0 yenildiler.

    bir de conte'nin hatrına chelsea'ye yenilseydi tam olacaktı ama o maçı 3-2 kazandı bayern.

    çalıştırdığı takımlarda ilk sezonların ardından düşüş yaşar ama bakalım ikinci sezonunda sıçacak mı?

    (bkz: alo carlo, ben dursun)
  • 209
    1.5 sezon boyunca oyunculara "çıkın kafanıza göre takılın" diyerek maaşını almış keyfine bakmış ama görünen o ki görevine son verildi.

    2 ispanyol takımı hariç son yılların en dominant takımını hamza misali mahvetti. bu yazın başında kendisine zaman tanındı, ligi, takımı tanıdı geçen sene vs denildi hatta iyi niyetli bayern taraftarları tarafından ama ancelotti'de bir değişiklik yok. sonuç bakımından geçen sene sonuç vardı ama hiç "büyük takım" oyunu oynamayan bir takım vardı, tanıdığım tüm fanatik bayern taraftarlarınca "bok gibi oynuyor takım" deniliyordu ve üstüne sonuç gelmeyince; sezon başı falan dinlenilmeden postalanıyorsun işte. performans, rotasyon vs gibi onlarca defosu sayılabilecek bir zaman geçirdi bayernde, hatta madrid'de de böyleydi. kroos dm falan oynuyordu, bale berbat oynarken 3 ay boyunca ilk 11 başladı, sıfır rotasyon, modric sakatlanınca yerine koyacak adam bile bulamadı, komple taktiği 4-3-3e çevirdi. geçen sene absürd rotasyonuna rağmen, resmen 2 takım olmasına rağmen yine rotasyonda yetersizdi. çünkü as formda adamları ile bile pek parıltı göstermiyordu.

    http://gianlucadimarzio.com/...lieved-of-his-duties

    edit: senede 1 tane cl maçı izleyip kendini futbol uleması sanan garip tipler gelmiş yine, alakasız bir başlıkta pepepee diye havlıyor; aynı tiplerden sneijder, hamza vs gibi başlıklarda da var işte. arada çıkıp hehe sonuçta 3 kupalı hocamıss diyen tipler. sorsan "ben ronaldo hayranıyım, o yüzden madrid taraftarıyım, o yüzden barcelonadan nefret ediyorum, o yüzden guardioladan nefret ediyorum, o yüzden ancelotti peygamber pep firavun" diyecek, futbolla alakası o; gram nitelikten uzak; ancelotti başlığına gelip guardiolayı kötüleyecek çünkü cristiano ronaldo hayranı.. bu kadar da ağız ishali olmayın bari; fatih terim-mancini ardına gelen prandelli gibi top oynatan; berbat kadro, değişiklik, rotasyon yapan adamı kıskanıp göndermiş alman-pep lobisi, bugün guardiola gönderilsin diyen ağır bayern taraftarları bile ancelottinin bayern'i, guardiolanın oynattığının yanında devede kulak kalır diyor. :d

    geçen aylarda; pek medyaya olumlu-olumsuz konuşmayan müller bile "ancelotti'nin ne yapmaya çalıştığını bilmiyoruz" demiş. lewandovski yazın eleştirmişti.
    https://twitter.com/...s/907936637958713344

    istemeyen hiçbir şey anlamayacak ama ben yine de yazayım. hani sorarsın ya bir parti sempatizanına neden savunuyorsun diye, bilmiyorum; ııı yol yabdı der; bizim millet de o hesap yukarda örnekte verdiğim gibi, işin futboluyla alakası yok, bilse zaten savunmaz. koskoca bayern'in 5 yıllık-10 yıllık plan ve vizyonunu yapanlar hiç düşünmediler o işi sizin kadar zaten kardeşim.

    guardiola; yaşlanan ve sürekli sakat robben-ribery'e aşırı bağımlı bayern'i değiştirmek için işe alındı. genel kanının aksine, guardiola, dünyanın en taze, mükemmel takımını almadı. bayern'in dominasyonu aslında luis van-gaal dönemined başladı. şimdilerde bu sözlükte tanrı gibi bakılan, aslında teknik direktörlük kariyeri çok parlak olmayan jupp heynckes zamanında ise sistem tam üst noktasına ulaştı. bayern o 4 yılda 3 defa şl finaline ulaştı. pep gelmeden önce de ligde klopp tarafından tokatlandı.

    guardiola geldiğinde bayern'i yaşlanmış ve yıl boyu sakat gezen robben ve ribbery'ye bağımlılıktan mümkün olduğunca uzaklaştırmaya çalıştı. kendisinin ağır filozofik, mükemmelliyetçi sistemleri, değişik antrenmanları(taktik yerleşim antrenmanını futbol sahasında yaptırmaz mesela) başlarda meyvesini vermedi. daha sonra da biraz daha dengeli sisteme geçti ve bu sistem aynı zamanda alman milli takımında da uygulandı ve başarıya ulaştı. (barça-ispanya gibi)

    bunun kitabı var ve ismi "pep confidential: inside pep guardiola's first season at bayern munich". guardiola'dan finansal, futbol, kalite olarak ne beklendiğini ve ne kadarını ortaya koyabildiğini gösteren. adamlar bu arz talep meselesinin kitabını yazıyor; ama bizimkiler +'sına -'sine bakmadan kötülemek, nefret etmek zorunda. çünkü biz ronaldocuyuz; yaptığı hiç iyi birşey olamaz, nefret etmeliyiz.

    son sezonunda guardiola müller ve douglas* costa'yı müthiş kullandı. izlerken ağzım açık kalıyordu costaya bi aralar. hatta dünyanın en iyi kanat oyuncularından biri falan deniliyordu.

    her ne kadar guardiola şl kupası anlamında başarısız olsa da diğer alanlarda almanyada tam ve mutlak bir dominasyon gösterdi. bazı maçları ders niteliğinde hala örnek gösterilmekte ingiliz tvlerinde eski hocalar, futbolcular tarafından. ligde 2-3-5 oynadığı, inverted wing back muhabbetini futbolla tanıştırdığı gibi. hatta elendiği atletico-bayern maçı sanıyorum zidane tarafındandı, emin değilim, ispanyol televizyonunda "taktiksel olarak izlediğim en mükemmel takımdı o bayern diye anıldı. bayern her şeyi denedi taktik olarak, kanatlara açılma, ortadan yerden denemeler ancak top kaleyi geçmedi" şeklinde anıldı daha sonra. guardiola'nın sorunu da buydu aslında, biraz realite'den uzakta kalmak ve konuştuğum bayernliler heynces'deki pragmatik anlayışın guardiolada olmadığını ve madrid+atletico gibi takımlara karşı skor alamadığını söyledi. velhasıl kelam; o zamanlar insanüstü performans gösteren 2 takımın kontra atak taktiğine bir antitaktik üretmeyip pragmatist olmadığı için sonu geldi.

    guardiola bayern'de, 3 senede 9 maç kaybetti sadece, şaka değil gerçek.. bunların 5 tanesi; ligi kazanmayı garantiledikten sonraki maçlar. akıl almaz bir istatistik.

    ancelotti geldi, geldi gelmesine; kendine has bir tarzı var, tecrübeli; sakin bir futbol anlayışı var ancelotti'nin psg ve milanda çok güzel uyguladığı ancak tutup 4 yıl önceki sisteme geri döndü. costa ve coman kulübeden çıkamadı; rotasyon en fazla eleştirildiği konulardan biriydi. şansına robben ve ribbery çok sakatlanmadı ama bu diğer oyuncuların gelişimini de tıkadı. thiago oynadı fakat thiago biraz daha yavaş futbol oyuncusu, tiki-taka oyuncusu. müller gibi oyuncular performans gösteremiyor, yukardaki tweette güzel bir anlatım vardı bunla ilgili.

    şimdi bayern 2 yıldır bir halt oynamıyor. yine emin değilim ama bir istatistik gördüm, geçen sene bundesliga'da 8 maçta 90+'da gelen gollerle puan almışlar. bayern ligde geçen sene "anadolu" takımlarına karşı rahat puan aldı, ama kupa maçları, cl maçlarında çok bayern gibi oynamadılar. sonuçta geçen sene kadro kalitelerine bakacak olursanız bayern 600m €, ardından gelen en iyi 2. takım 300m € ile dortmund. bayern neredeyse tüm bundesliga kadar kadro değerine sahip. ancak sahada oyun öyle değil. guardiola gitsin, iyi futbol ama sonuç yok diyen bayern taraftarı bir konuştuğum eleman bile guardiolayla domine ettiğimiz maçların çeyreği kadar oynayamıyoruz diyor.

    bazen kimya tutmayabiliyor, ancelotti ile daha aklı başında, sakin bir bayern görmeyi beklerken hüsran gördü futbolseverler. şimdi ardına muhtemelen yardımcı hocalarından biri gelecek ve bayern sene sonunda nagelssman'a sulanabilir. ancelotti ise muhtemelen italya'ya dönecek. bence milan'da tekrar kendisini bulabilir ve hem italya'da hem avrupada ciddi başarı sağlayabilir.

    ayrıca şu anda google'ı açın, bulun sorun bayern taraftarlarına. size 1 - taktik olarak berbat, 2 - rotasyon berbat diyeceklerdir, demezlerse gelin yüzüme tükürün ancak şu futboldan bu kadar uzak olmayın. son zamanlarda ancelotti'nin taktisyenliği bir "meme" haline geldi avrupa futbolunda. açın "bundesliga funny" falan gibi bir sayfa bulun twitterda ig'da, sonra bakın bakalım denge dengeoğlu muhabbeti yanında meze kalır. top ve oyuncular belirli bir plandan uzak, herkesin hemfikir olduğu ancelotti'nin oyuncuların bireysel yeteneklerine çok güvendiği. milan hariç adamın bıraktığı her kulüpte "taktik sıkıntılar" eksi olarak gösterildi, hepsinde hemde. negatif olarak gösterilen bir tarafıydı bu yönü, ama iyi yönleri yok mu? var tabi .bu kulüplerde ciddi başarıları var, hepsinde kupa almış, kariyeri başarıyla dolu bir teknik direktör. bu yüzden hala iyi hatta dünyanın en iyilerinden birisi.
  • 212
    bayern münih'ten kovulduktan sonra bir şekilde milan'a gider artık. hem milan'ın hem ancelotti'nin yararına bu iş.

    kötü antrenör tartışmalarını yapanlar var. sadece italyanların aksine biraz disiplinsiz bir antrenör. hakimiyeti oyuncuların insiyatifine fazlaca bırakıyor. bunun dışında hele hele taktisyenliğini tartışmak abesle iştigaldir. vuralım ama öldürmeyelim bence.
  • 215
    almanya'da çalışmış olabilmesi kovulmasından çok daha şaşırtıcı olan teknik direktör.

    almanlar'ın topluluk olma bilinçleri çok yüksektir. dayanışmaya çok önem verirler. sosyalleşmek bir alman'ın olmazsa olmazıdır. şehirlerinin hepsine resim, heykel, müzik, spor gibi alanlarda çeşitli kulüpler kurup bu kulüplere katılımı yazılı olmaksızın zorunlu kılmış bir halktan bahsediyorum. bu kulüplerle amaçlanan; bireylere hem zevkli bir hobi edindirmek hem de (daha önemlisi) aynı amaç doğrultusunda çalışan, o amaca hizmet eden bir birliktelik içinde olma hissi uyandırmaktır. muazzam bir toplum yapısı gerçekten. şu an dünyada avusturya ve almanya dışında pek de bulunmayan bir şey bu. 30 sene öncesine kadar böyle değildi tabii.

    işte siz bu topluma ancelotti gibi maç kazanmayı usta ayaklara bırakan bir teknik direktör getirirseniz sonuç kovulmaktan öteye geçemez. siz bir alman futbolcuya "git insiyatif al ve bu maçı bana kazandır" derseniz yüzünüze bön bön bakar. çünkü, alman, bir plana ihtiyaç duyar. bir düzen içerisinde kendisini rahat ve güvende hisseder. (aslında tüm insanlar böyledir ama, bireyci bakış açısı durmaksızın pompalandığından dünyanın önemli bir çoğunluğu kolektivizmin keyfini keşfedemiyor.) o yüzden almanya'da topluma katılma bilinci olmayan, bireyi değil toplumu yükseltmeyi kendine amaç edinmemiş insanların başarılı olmasına pek imkan yok. tıpkı ancelotti'nin taktik anlayışının başarılı olamaması gibi.
  • 216
    kendisini hiç sevmem hatta kovulması hoşuma gitti ama bu adam hiçbir alman'a "git maçı kazandır" demedi. zira bayern'in orta saha ve ilerisi:

    vidal(şili)
    thiago(ispanya)
    james(kolombiya)
    tolisso(fransa)
    robben(hollanda)
    ribery(fransa)
    lewandowski(polonya)

    yine kendisini sevmeyen biri olarak çok net şekilde geçtiğimiz sene cl yarı finalinde hakem tarafından doğrandı takımı.
  • 219
    milan’da rakibi adeta uyutup bayıltarak bir boğa yılanı misali elde ettiği başarılar zamanından beri sevmem oynattığı futbolu.
    real’de bunu aştığını teslim etmem gerekir.
    fakat alman futbolu, ancelotti tarzı oyuna pek de müsait değil; hele bayern hiç değil.
    hani sonunun boşanmayla biteceği daha düğünden belli evlilikler vardır ya; carlo ve bayern çiftinin hikayesi de böyleydi.
    bayern münih, yapı olarak düşmanını her anlamda ezmeyi hedefleyen bir camia.
    ancelotti futbolu ise daha bir keyif adamlığı modunda. real’den sonra o italyan moduna geri dönmek istedi, belki de bir şey kanıtlamak peşindeydi ama kan uyuşmadı.
    yukarda bir arkadaşımızın değindiği gibi; almanlar sanatı ve her türlü aktiviteyi toplum için yapar.
    italyanlar ise sanatı sanat için yapar.
    tarzını sevmesem de milan’a dönmeli temennisine katılıyorum.
    serie a’ya renk katacaktır şüphesiz.
    ve milan, çok daha büyük bir mücadele (challenge diyor yeni nesil) kendisini daha iyi kanıtlamak için.
    o kızla olmazdı zaten panpa :(
  • 223
    antrenorluk icin hirvatistan milli takimi ile gorusuyormus. halbuki su an herkes icin 2018-2019 milan hocasi. belki de sadece dunya kupasi elemesi ve finaller icindir. boyle bi sey gerceklesirse kendisinin dunyanin gelmis gecmis en iyi antrenoru olma olasiligi, hirvatistan'in dunya kupasini alma olasiligi ile ayni olur. su kariyere 1 de dunya kupasi sikistirirsa of of of of diyor insan.
App Store'dan indirin Google Play'den alın