209
1.5 sezon boyunca oyunculara "çıkın kafanıza göre takılın" diyerek maaşını almış keyfine bakmış ama görünen o ki görevine son verildi.
2 ispanyol takımı hariç son yılların en dominant takımını hamza misali mahvetti. bu yazın başında kendisine zaman tanındı, ligi, takımı tanıdı geçen sene vs denildi hatta iyi niyetli bayern taraftarları tarafından ama ancelotti'de bir değişiklik yok. sonuç bakımından geçen sene sonuç vardı ama hiç "büyük takım" oyunu oynamayan bir takım vardı, tanıdığım tüm fanatik bayern taraftarlarınca "bok gibi oynuyor takım" deniliyordu ve üstüne sonuç gelmeyince; sezon başı falan dinlenilmeden postalanıyorsun işte. performans, rotasyon vs gibi onlarca defosu sayılabilecek bir zaman geçirdi bayernde, hatta madrid'de de böyleydi. kroos dm falan oynuyordu, bale berbat oynarken 3 ay boyunca ilk 11 başladı, sıfır rotasyon, modric sakatlanınca yerine koyacak adam bile bulamadı, komple taktiği 4-3-3e çevirdi. geçen sene absürd rotasyonuna rağmen, resmen 2 takım olmasına rağmen yine rotasyonda yetersizdi. çünkü as formda adamları ile bile pek parıltı göstermiyordu.
http://gianlucadimarzio.com/...lieved-of-his-duties
edit: senede 1 tane cl maçı izleyip kendini futbol uleması sanan garip tipler gelmiş yine, alakasız bir başlıkta pepepee diye havlıyor; aynı tiplerden sneijder, hamza vs gibi başlıklarda da var işte. arada çıkıp hehe sonuçta 3 kupalı hocamıss diyen tipler. sorsan "ben ronaldo hayranıyım, o yüzden madrid taraftarıyım, o yüzden barcelonadan nefret ediyorum, o yüzden guardioladan nefret ediyorum, o yüzden ancelotti peygamber pep firavun" diyecek, futbolla alakası o; gram nitelikten uzak; ancelotti başlığına gelip guardiolayı kötüleyecek çünkü cristiano ronaldo hayranı.. bu kadar da ağız ishali olmayın bari; fatih terim-mancini ardına gelen prandelli gibi top oynatan; berbat kadro, değişiklik, rotasyon yapan adamı kıskanıp göndermiş alman-pep lobisi, bugün guardiola gönderilsin diyen ağır bayern taraftarları bile ancelottinin bayern'i, guardiolanın oynattığının yanında devede kulak kalır diyor. :d
geçen aylarda; pek medyaya olumlu-olumsuz konuşmayan müller bile "ancelotti'nin ne yapmaya çalıştığını bilmiyoruz" demiş. lewandovski yazın eleştirmişti.
https://twitter.com/...s/907936637958713344
istemeyen hiçbir şey anlamayacak ama ben yine de yazayım. hani sorarsın ya bir parti sempatizanına neden savunuyorsun diye, bilmiyorum; ııı yol yabdı der; bizim millet de o hesap yukarda örnekte verdiğim gibi, işin futboluyla alakası yok, bilse zaten savunmaz. koskoca bayern'in 5 yıllık-10 yıllık plan ve vizyonunu yapanlar hiç düşünmediler o işi sizin kadar zaten kardeşim.
guardiola; yaşlanan ve sürekli sakat robben-ribery'e aşırı bağımlı bayern'i değiştirmek için işe alındı. genel kanının aksine, guardiola, dünyanın en taze, mükemmel takımını almadı. bayern'in dominasyonu aslında luis van-gaal dönemined başladı. şimdilerde bu sözlükte tanrı gibi bakılan, aslında teknik direktörlük kariyeri çok parlak olmayan jupp heynckes zamanında ise sistem tam üst noktasına ulaştı. bayern o 4 yılda 3 defa şl finaline ulaştı. pep gelmeden önce de ligde klopp tarafından tokatlandı.
guardiola geldiğinde bayern'i yaşlanmış ve yıl boyu sakat gezen robben ve ribbery'ye bağımlılıktan mümkün olduğunca uzaklaştırmaya çalıştı. kendisinin ağır filozofik, mükemmelliyetçi sistemleri, değişik antrenmanları(taktik yerleşim antrenmanını futbol sahasında yaptırmaz mesela) başlarda meyvesini vermedi. daha sonra da biraz daha dengeli sisteme geçti ve bu sistem aynı zamanda alman milli takımında da uygulandı ve başarıya ulaştı. (barça-ispanya gibi)
bunun kitabı var ve ismi "pep confidential: inside pep guardiola's first season at bayern munich". guardiola'dan finansal, futbol, kalite olarak ne beklendiğini ve ne kadarını ortaya koyabildiğini gösteren. adamlar bu arz talep meselesinin kitabını yazıyor; ama bizimkiler +'sına -'sine bakmadan kötülemek, nefret etmek zorunda. çünkü biz ronaldocuyuz; yaptığı hiç iyi birşey olamaz, nefret etmeliyiz.
son sezonunda guardiola müller ve douglas* costa'yı müthiş kullandı. izlerken ağzım açık kalıyordu costaya bi aralar. hatta dünyanın en iyi kanat oyuncularından biri falan deniliyordu.
her ne kadar guardiola şl kupası anlamında başarısız olsa da diğer alanlarda almanyada tam ve mutlak bir dominasyon gösterdi. bazı maçları ders niteliğinde hala örnek gösterilmekte ingiliz tvlerinde eski hocalar, futbolcular tarafından. ligde 2-3-5 oynadığı, inverted wing back muhabbetini futbolla tanıştırdığı gibi. hatta elendiği atletico-bayern maçı sanıyorum zidane tarafındandı, emin değilim, ispanyol televizyonunda "taktiksel olarak izlediğim en mükemmel takımdı o bayern diye anıldı. bayern her şeyi denedi taktik olarak, kanatlara açılma, ortadan yerden denemeler ancak top kaleyi geçmedi" şeklinde anıldı daha sonra. guardiola'nın sorunu da buydu aslında, biraz realite'den uzakta kalmak ve konuştuğum bayernliler heynces'deki pragmatik anlayışın guardiolada olmadığını ve madrid+atletico gibi takımlara karşı skor alamadığını söyledi. velhasıl kelam; o zamanlar insanüstü performans gösteren 2 takımın kontra atak taktiğine bir antitaktik üretmeyip pragmatist olmadığı için sonu geldi.
guardiola bayern'de, 3 senede 9 maç kaybetti sadece, şaka değil gerçek.. bunların 5 tanesi; ligi kazanmayı garantiledikten sonraki maçlar. akıl almaz bir istatistik.
ancelotti geldi, geldi gelmesine; kendine has bir tarzı var, tecrübeli; sakin bir futbol anlayışı var ancelotti'nin psg ve milanda çok güzel uyguladığı ancak tutup 4 yıl önceki sisteme geri döndü. costa ve coman kulübeden çıkamadı; rotasyon en fazla eleştirildiği konulardan biriydi. şansına robben ve ribbery çok sakatlanmadı ama bu diğer oyuncuların gelişimini de tıkadı. thiago oynadı fakat thiago biraz daha yavaş futbol oyuncusu, tiki-taka oyuncusu. müller gibi oyuncular performans gösteremiyor, yukardaki tweette güzel bir anlatım vardı bunla ilgili.
şimdi bayern 2 yıldır bir halt oynamıyor. yine emin değilim ama bir istatistik gördüm, geçen sene bundesliga'da 8 maçta 90+'da gelen gollerle puan almışlar. bayern ligde geçen sene "anadolu" takımlarına karşı rahat puan aldı, ama kupa maçları, cl maçlarında çok bayern gibi oynamadılar. sonuçta geçen sene kadro kalitelerine bakacak olursanız bayern 600m €, ardından gelen en iyi 2. takım 300m € ile dortmund. bayern neredeyse tüm bundesliga kadar kadro değerine sahip. ancak sahada oyun öyle değil. guardiola gitsin, iyi futbol ama sonuç yok diyen bayern taraftarı bir konuştuğum eleman bile guardiolayla domine ettiğimiz maçların çeyreği kadar oynayamıyoruz diyor.
bazen kimya tutmayabiliyor, ancelotti ile daha aklı başında, sakin bir bayern görmeyi beklerken hüsran gördü futbolseverler. şimdi ardına muhtemelen yardımcı hocalarından biri gelecek ve bayern sene sonunda nagelssman'a sulanabilir. ancelotti ise muhtemelen italya'ya dönecek. bence milan'da tekrar kendisini bulabilir ve hem italya'da hem avrupada ciddi başarı sağlayabilir.
ayrıca şu anda google'ı açın, bulun sorun bayern taraftarlarına. size 1 - taktik olarak berbat, 2 - rotasyon berbat diyeceklerdir, demezlerse gelin yüzüme tükürün ancak şu futboldan bu kadar uzak olmayın. son zamanlarda ancelotti'nin taktisyenliği bir "meme" haline geldi avrupa futbolunda. açın "bundesliga funny" falan gibi bir sayfa bulun twitterda ig'da, sonra bakın bakalım denge dengeoğlu muhabbeti yanında meze kalır. top ve oyuncular belirli bir plandan uzak, herkesin hemfikir olduğu ancelotti'nin oyuncuların bireysel yeteneklerine çok güvendiği. milan hariç adamın bıraktığı her kulüpte "taktik sıkıntılar" eksi olarak gösterildi, hepsinde hemde. negatif olarak gösterilen bir tarafıydı bu yönü, ama iyi yönleri yok mu? var tabi .bu kulüplerde ciddi başarıları var, hepsinde kupa almış, kariyeri başarıyla dolu bir teknik direktör. bu yüzden hala iyi hatta dünyanın en iyilerinden birisi.
2 ispanyol takımı hariç son yılların en dominant takımını hamza misali mahvetti. bu yazın başında kendisine zaman tanındı, ligi, takımı tanıdı geçen sene vs denildi hatta iyi niyetli bayern taraftarları tarafından ama ancelotti'de bir değişiklik yok. sonuç bakımından geçen sene sonuç vardı ama hiç "büyük takım" oyunu oynamayan bir takım vardı, tanıdığım tüm fanatik bayern taraftarlarınca "bok gibi oynuyor takım" deniliyordu ve üstüne sonuç gelmeyince; sezon başı falan dinlenilmeden postalanıyorsun işte. performans, rotasyon vs gibi onlarca defosu sayılabilecek bir zaman geçirdi bayernde, hatta madrid'de de böyleydi. kroos dm falan oynuyordu, bale berbat oynarken 3 ay boyunca ilk 11 başladı, sıfır rotasyon, modric sakatlanınca yerine koyacak adam bile bulamadı, komple taktiği 4-3-3e çevirdi. geçen sene absürd rotasyonuna rağmen, resmen 2 takım olmasına rağmen yine rotasyonda yetersizdi. çünkü as formda adamları ile bile pek parıltı göstermiyordu.
http://gianlucadimarzio.com/...lieved-of-his-duties
edit: senede 1 tane cl maçı izleyip kendini futbol uleması sanan garip tipler gelmiş yine, alakasız bir başlıkta pepepee diye havlıyor; aynı tiplerden sneijder, hamza vs gibi başlıklarda da var işte. arada çıkıp hehe sonuçta 3 kupalı hocamıss diyen tipler. sorsan "ben ronaldo hayranıyım, o yüzden madrid taraftarıyım, o yüzden barcelonadan nefret ediyorum, o yüzden guardioladan nefret ediyorum, o yüzden ancelotti peygamber pep firavun" diyecek, futbolla alakası o; gram nitelikten uzak; ancelotti başlığına gelip guardiolayı kötüleyecek çünkü cristiano ronaldo hayranı.. bu kadar da ağız ishali olmayın bari; fatih terim-mancini ardına gelen prandelli gibi top oynatan; berbat kadro, değişiklik, rotasyon yapan adamı kıskanıp göndermiş alman-pep lobisi, bugün guardiola gönderilsin diyen ağır bayern taraftarları bile ancelottinin bayern'i, guardiolanın oynattığının yanında devede kulak kalır diyor. :d
geçen aylarda; pek medyaya olumlu-olumsuz konuşmayan müller bile "ancelotti'nin ne yapmaya çalıştığını bilmiyoruz" demiş. lewandovski yazın eleştirmişti.
https://twitter.com/...s/907936637958713344
istemeyen hiçbir şey anlamayacak ama ben yine de yazayım. hani sorarsın ya bir parti sempatizanına neden savunuyorsun diye, bilmiyorum; ııı yol yabdı der; bizim millet de o hesap yukarda örnekte verdiğim gibi, işin futboluyla alakası yok, bilse zaten savunmaz. koskoca bayern'in 5 yıllık-10 yıllık plan ve vizyonunu yapanlar hiç düşünmediler o işi sizin kadar zaten kardeşim.
guardiola; yaşlanan ve sürekli sakat robben-ribery'e aşırı bağımlı bayern'i değiştirmek için işe alındı. genel kanının aksine, guardiola, dünyanın en taze, mükemmel takımını almadı. bayern'in dominasyonu aslında luis van-gaal dönemined başladı. şimdilerde bu sözlükte tanrı gibi bakılan, aslında teknik direktörlük kariyeri çok parlak olmayan jupp heynckes zamanında ise sistem tam üst noktasına ulaştı. bayern o 4 yılda 3 defa şl finaline ulaştı. pep gelmeden önce de ligde klopp tarafından tokatlandı.
guardiola geldiğinde bayern'i yaşlanmış ve yıl boyu sakat gezen robben ve ribbery'ye bağımlılıktan mümkün olduğunca uzaklaştırmaya çalıştı. kendisinin ağır filozofik, mükemmelliyetçi sistemleri, değişik antrenmanları(taktik yerleşim antrenmanını futbol sahasında yaptırmaz mesela) başlarda meyvesini vermedi. daha sonra da biraz daha dengeli sisteme geçti ve bu sistem aynı zamanda alman milli takımında da uygulandı ve başarıya ulaştı. (barça-ispanya gibi)
bunun kitabı var ve ismi "pep confidential: inside pep guardiola's first season at bayern munich". guardiola'dan finansal, futbol, kalite olarak ne beklendiğini ve ne kadarını ortaya koyabildiğini gösteren. adamlar bu arz talep meselesinin kitabını yazıyor; ama bizimkiler +'sına -'sine bakmadan kötülemek, nefret etmek zorunda. çünkü biz ronaldocuyuz; yaptığı hiç iyi birşey olamaz, nefret etmeliyiz.
son sezonunda guardiola müller ve douglas* costa'yı müthiş kullandı. izlerken ağzım açık kalıyordu costaya bi aralar. hatta dünyanın en iyi kanat oyuncularından biri falan deniliyordu.
her ne kadar guardiola şl kupası anlamında başarısız olsa da diğer alanlarda almanyada tam ve mutlak bir dominasyon gösterdi. bazı maçları ders niteliğinde hala örnek gösterilmekte ingiliz tvlerinde eski hocalar, futbolcular tarafından. ligde 2-3-5 oynadığı, inverted wing back muhabbetini futbolla tanıştırdığı gibi. hatta elendiği atletico-bayern maçı sanıyorum zidane tarafındandı, emin değilim, ispanyol televizyonunda "taktiksel olarak izlediğim en mükemmel takımdı o bayern diye anıldı. bayern her şeyi denedi taktik olarak, kanatlara açılma, ortadan yerden denemeler ancak top kaleyi geçmedi" şeklinde anıldı daha sonra. guardiola'nın sorunu da buydu aslında, biraz realite'den uzakta kalmak ve konuştuğum bayernliler heynces'deki pragmatik anlayışın guardiolada olmadığını ve madrid+atletico gibi takımlara karşı skor alamadığını söyledi. velhasıl kelam; o zamanlar insanüstü performans gösteren 2 takımın kontra atak taktiğine bir antitaktik üretmeyip pragmatist olmadığı için sonu geldi.
guardiola bayern'de, 3 senede 9 maç kaybetti sadece, şaka değil gerçek.. bunların 5 tanesi; ligi kazanmayı garantiledikten sonraki maçlar. akıl almaz bir istatistik.
ancelotti geldi, geldi gelmesine; kendine has bir tarzı var, tecrübeli; sakin bir futbol anlayışı var ancelotti'nin psg ve milanda çok güzel uyguladığı ancak tutup 4 yıl önceki sisteme geri döndü. costa ve coman kulübeden çıkamadı; rotasyon en fazla eleştirildiği konulardan biriydi. şansına robben ve ribbery çok sakatlanmadı ama bu diğer oyuncuların gelişimini de tıkadı. thiago oynadı fakat thiago biraz daha yavaş futbol oyuncusu, tiki-taka oyuncusu. müller gibi oyuncular performans gösteremiyor, yukardaki tweette güzel bir anlatım vardı bunla ilgili.
şimdi bayern 2 yıldır bir halt oynamıyor. yine emin değilim ama bir istatistik gördüm, geçen sene bundesliga'da 8 maçta 90+'da gelen gollerle puan almışlar. bayern ligde geçen sene "anadolu" takımlarına karşı rahat puan aldı, ama kupa maçları, cl maçlarında çok bayern gibi oynamadılar. sonuçta geçen sene kadro kalitelerine bakacak olursanız bayern 600m €, ardından gelen en iyi 2. takım 300m € ile dortmund. bayern neredeyse tüm bundesliga kadar kadro değerine sahip. ancak sahada oyun öyle değil. guardiola gitsin, iyi futbol ama sonuç yok diyen bayern taraftarı bir konuştuğum eleman bile guardiolayla domine ettiğimiz maçların çeyreği kadar oynayamıyoruz diyor.
bazen kimya tutmayabiliyor, ancelotti ile daha aklı başında, sakin bir bayern görmeyi beklerken hüsran gördü futbolseverler. şimdi ardına muhtemelen yardımcı hocalarından biri gelecek ve bayern sene sonunda nagelssman'a sulanabilir. ancelotti ise muhtemelen italya'ya dönecek. bence milan'da tekrar kendisini bulabilir ve hem italya'da hem avrupada ciddi başarı sağlayabilir.
ayrıca şu anda google'ı açın, bulun sorun bayern taraftarlarına. size 1 - taktik olarak berbat, 2 - rotasyon berbat diyeceklerdir, demezlerse gelin yüzüme tükürün ancak şu futboldan bu kadar uzak olmayın. son zamanlarda ancelotti'nin taktisyenliği bir "meme" haline geldi avrupa futbolunda. açın "bundesliga funny" falan gibi bir sayfa bulun twitterda ig'da, sonra bakın bakalım denge dengeoğlu muhabbeti yanında meze kalır. top ve oyuncular belirli bir plandan uzak, herkesin hemfikir olduğu ancelotti'nin oyuncuların bireysel yeteneklerine çok güvendiği. milan hariç adamın bıraktığı her kulüpte "taktik sıkıntılar" eksi olarak gösterildi, hepsinde hemde. negatif olarak gösterilen bir tarafıydı bu yönü, ama iyi yönleri yok mu? var tabi .bu kulüplerde ciddi başarıları var, hepsinde kupa almış, kariyeri başarıyla dolu bir teknik direktör. bu yüzden hala iyi hatta dünyanın en iyilerinden birisi.