215
almanya'da çalışmış olabilmesi kovulmasından çok daha şaşırtıcı olan teknik direktör.
almanlar'ın topluluk olma bilinçleri çok yüksektir. dayanışmaya çok önem verirler. sosyalleşmek bir alman'ın olmazsa olmazıdır. şehirlerinin hepsine resim, heykel, müzik, spor gibi alanlarda çeşitli kulüpler kurup bu kulüplere katılımı yazılı olmaksızın zorunlu kılmış bir halktan bahsediyorum. bu kulüplerle amaçlanan; bireylere hem zevkli bir hobi edindirmek hem de (daha önemlisi) aynı amaç doğrultusunda çalışan, o amaca hizmet eden bir birliktelik içinde olma hissi uyandırmaktır. muazzam bir toplum yapısı gerçekten. şu an dünyada avusturya ve almanya dışında pek de bulunmayan bir şey bu. 30 sene öncesine kadar böyle değildi tabii.
işte siz bu topluma ancelotti gibi maç kazanmayı usta ayaklara bırakan bir teknik direktör getirirseniz sonuç kovulmaktan öteye geçemez. siz bir alman futbolcuya "git insiyatif al ve bu maçı bana kazandır" derseniz yüzünüze bön bön bakar. çünkü, alman, bir plana ihtiyaç duyar. bir düzen içerisinde kendisini rahat ve güvende hisseder. (aslında tüm insanlar böyledir ama, bireyci bakış açısı durmaksızın pompalandığından dünyanın önemli bir çoğunluğu kolektivizmin keyfini keşfedemiyor.) o yüzden almanya'da topluma katılma bilinci olmayan, bireyi değil toplumu yükseltmeyi kendine amaç edinmemiş insanların başarılı olmasına pek imkan yok. tıpkı ancelotti'nin taktik anlayışının başarılı olamaması gibi.
almanlar'ın topluluk olma bilinçleri çok yüksektir. dayanışmaya çok önem verirler. sosyalleşmek bir alman'ın olmazsa olmazıdır. şehirlerinin hepsine resim, heykel, müzik, spor gibi alanlarda çeşitli kulüpler kurup bu kulüplere katılımı yazılı olmaksızın zorunlu kılmış bir halktan bahsediyorum. bu kulüplerle amaçlanan; bireylere hem zevkli bir hobi edindirmek hem de (daha önemlisi) aynı amaç doğrultusunda çalışan, o amaca hizmet eden bir birliktelik içinde olma hissi uyandırmaktır. muazzam bir toplum yapısı gerçekten. şu an dünyada avusturya ve almanya dışında pek de bulunmayan bir şey bu. 30 sene öncesine kadar böyle değildi tabii.
işte siz bu topluma ancelotti gibi maç kazanmayı usta ayaklara bırakan bir teknik direktör getirirseniz sonuç kovulmaktan öteye geçemez. siz bir alman futbolcuya "git insiyatif al ve bu maçı bana kazandır" derseniz yüzünüze bön bön bakar. çünkü, alman, bir plana ihtiyaç duyar. bir düzen içerisinde kendisini rahat ve güvende hisseder. (aslında tüm insanlar böyledir ama, bireyci bakış açısı durmaksızın pompalandığından dünyanın önemli bir çoğunluğu kolektivizmin keyfini keşfedemiyor.) o yüzden almanya'da topluma katılma bilinci olmayan, bireyi değil toplumu yükseltmeyi kendine amaç edinmemiş insanların başarılı olmasına pek imkan yok. tıpkı ancelotti'nin taktik anlayışının başarılı olamaması gibi.