resim
Burak Yılmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kayserispor
Yaş:38
Uyruk:Türkiye
  • 1351
    bırakın fırsat kollayıcı, leş yiyici rakip takımların çapulcu taraftarlarını, onlar zaten fırsat kolluyor.benim delirdiğim nokta, kendini galatasaray'lı olarak nitelendiren bazıları tarafından da hakkında atıp tutulan, bitirilmeye çalışılan forvetimiz.beyler açıkça söyleyeyim şu an bunları yazarken sinirden elim ayağım titriyor.nedeni ise, gerek bugün dışarıda maç hakkında konuşulanlardan işittiklerim, gerekse, bu başlık altında burak hakkında yazılan bazı lüzumsuz yazılar.açık açık diyorum ki ( özellikle bunu yapıpta galatasaray'lıyım diyenlere ) s.ktirin gidin!! bu takımın sizin gibi kendi oyuncusunu yerin dibine sokup, öbür bilmemnenin çocuklarının yaptıklarına ses çıkarmayan taraftarlara ihtiyacı yok.yeter ulan!! yani bizim düşmana falan ihtiyacımız yokmuş onu da görmüş olduk içimizde bu görevi yerine getirebilecek gereksizler varmış.vay anasını.... sözün özü, ne burak'ı ne de parçalıyı giyen herhangi bir diğer aslanı bugüne kadar yedirmedik, yedirmeyiz de.böyle bilinsin.
  • 1352
    başarısız olması için inanılmaz bir kampanya var. çünkü kendisinden arzu edilen katkıyı sağlarsa galatasaray'ın en azından türkiye sınırları içerisinde durdurulamayacak bir takım haline geleceği oynadığımız futboldan sonra herkesin malumu. lan dünkü maçta galatasaray'ın dışındaki her hangi bir türk takımı ne fiziken ne moralman dayanamazdı. o maçtan puan kaybı gibi görülse bile onca talihsizliğe rağmen puan alabilmek büyük güç göstergesidir.
  • 1353
    her geçen gün kendisini daha fazla seviyorum. takıma yaptığı katkıdan dolayı değil kendisine olan eleştirilerden ve yürütülen linç kampanyasından dolayı sevgim artıyor. trabzon'da oynarken bu sevgim artmaya başladı. bugünlerde ise ciddi ivme kazandı.

    mağdur durumda olduğundan dolayı sevmiyorum. kendisine olan eleştirilere en güzel cevabı sahada verdiği ve vereceği için seviyorum. geçen sene 33 gol atarak verdi. bu sene de verecek.
  • 1354
    kargaları fena viyaklatmış olan aslan. ulan kahvede burak düştüğü anda * penaltı diye bağırdım millet baktı bana mal mal önce, hakem de devam edecekken yardımcı iyi süzdü pozisyonu ve hakkımız olan penaltıyı aldık. ezikler "rüya takımınızı yendik" deme ihtimali ağızlarına vurulup alındığı için fazla bağırıyorlar ama bu onların haklı olduğunu göstermiyor. yerden kalkmayan güreşçi tipli forvet oyuncularını da bağrına basar yakında bunlar. alen söylüyordu ya geçen sezon *, yerden kalkmayan oyuncu en ifrit olduğu oyuncu tipiymiş beşiktaş taraftarının; hadi bakalım, yerden kalkmayan batuhan için ne yapacaklar acep?
  • 1358
    26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçının son anlarında kendisinin de içinde olduğu penaltı pozisyonu bence karar olarak yanlıştır, penaltı değildir ama ne olursa olsun penaltıyı alarak takımın 1 puanını kurtarmıştır. penaltı ne kadar penaltı olmasa da içime sinmese de 1 puan aldığımıza sevindim sonuçta ben galatasaray taraftarıyım ama içime sinmedi, ağız tadıyla tam olarak sevinemedim.
  • 1359
    tavlada zar tutanların, okey oynarken taş çalanların bok attığı futbolcumuz.

    başta hıncal uluç ve diğer sözüm ona spor yazarları ve spor adamları hakkında, salak mı la bunlar (!) dememe vesile olan futbolcumuz. barcelona oyuncuları kendilerini yerlere atıyor olmayan faullerden kartlar penaltılar kazanıyor, bu görüntüler internette ordan buraya dolanıyor millek taşşak yapıyor ancak barcelonalı futbolcu hala dünyanın en iyi topçusu olarak kalabiliyor. benim futbolcum penaltı kazanıyor kendisini yere attı yada atmadı orasına bişey demiyorum.* ama bunu yaptıgında ooo o formayı çıkarsın hemen, hassiktirin la oradan. bu ülkenin en büyük spor camiası olan galatasaray spor kulübü futbolcusunu aç gözlü medyaya yedirmeyecektir. taraftarı buna göz yummayacaktır.
  • 1363
    tüy burak
    bu canımızdan can bellediğimiz, uğruna kutuplara gittiğimiz, yenildiğinde karalar bağladığımız takıma ne golcüler gelip geçtiler. jardel'den sonra en büyüğü milan baros'tu. topu ellemeden, sarı kart almadan, hakemi aldatmaya kalkmadan oynadığı maç sayısı o kadar azdı ki, nefret ettim. onun yüzünden kim bilir kaç galatasaraylıyla dalaştım. attığı gollerin çoğuna sevinmedim. keşke kovulma sebebi bunlardan dolayı olsaydı. en azından bir öngörümüz daha gerçekleşti, bir isteğimiz daha yerine getirildi der böbürlenir dik. komadılar kardaş, komadılar. meğerse, umut ve burak galatasaraylı oldu diye, ve daha çok fatih terim'in kendi futbolcusu değil diye iptal edildi. önemli değil dedik, sineye çektik, maksat böylesi aşağılık futbolculara bu takımın forması haram olacaktı.

    necati de sevmediğim, 10 takımım olsa birinde bile ilk 11 koymayacağım biriydi. geçen seneyi, selçuk- melo yapımı bir destanla, elmander'in yoğun katkısıyla kıl payı da olsa önde kapadık. fatih terim'in aldığı oyunculardan sercan, bu takımın forveti olamayacağını çok önceden zapta geçirmişti. yiğit gökoğlan ise ileride çocuklarına anlatacağı, resimlerini göstereceği bir albüm yapıp, cebine de parayı doldurup uzadı. ilk önce hepimiz için merakla beklenen umut transferi yapıldı en öne. kiralık olduğu için, fazla da bel bağlamaya gerek yoktu. oynarsa piyango, oynamazsa defolu malın geri iadesi işlemi yapılır geçer giderdi. ve beklenen gerçekleşti, beklettiğine değdi ,oynadığı bütün takımlarda sevdiğim, oyununa güvendiğim selçuk'un kankası ligin gol kralı, ulusal takımın banko golcüsü tay burak aramızdaydı.

    nasıl oynayacak acaba? diye bir soru asla sorulamazdı. şampiyon olmuş 3 takımı tavaf ettikten sonra sıra en büyüğünde oynamaya gelmişti. maç kadrosu ve kurgusu, tay burak'a göre şekillenecekti. lig başı kehanetçileri ileriye adını elmander'le birlikte yazdılar. burak'la başlanılacak, umut yakın koruma olarak konuşlandırılacaktı. geçen seneden kalma cezası vardı. cezayı trabzon çekeceğine, forma değiştirdiği için galatasaray çekecekti. biri kupa maçı olmak üzere burak'sız iki maç kazasız belasız atlatılmıştı. fakat hesapta olmayan bir şey ortaya çıktı, umut kendisinden beklenmedik bir performans sergiledi. oynadığı güzel oyunun yanında oynadığı her maçta golleri de sıralayınca gol koklama görevi ilk ona verilecekti. elmander'i kulübede görmeyi galatasaray taraftarı içine sindiremeyeceğine göre, cezası biten burak'tan ziyade fatih terim'in ne yapacağı merakla beklendi burak'ın galatasaray formasıyla çıkacağı ilk maç öncesinde. terim'den beklenildiği gibi burak galatasaray macerasına kulübede başladı.

    çimlere sarı kırmızı forma içinde ilk ayak bastığında takım yenikti. goller umut'tan geldiği için elmander feda edildi. muhtemelen burak için çok zor dakikalardı. beşiktaş'a deplasmanda yenik takımı kurtarsın diye sokuldu. mücadele etmek yerine faul almayı tercih etti. aldırdığı 2 faul pek işe yaramamıştı anlaşılan, vakit daralmaktaydı. ve bizim tay burak 18 içine girerken feryat figan balıklama atlayarak birden tüy burak oldu. hakem kötüydü, iyi olsa ne yazardı. ben hakem olsam, pozisyonu hiç görmemiş olsam bile 25 yaşındaki bir delikanlı bağırarak yere düşmüş kıvranıyorsa çalarım penaltıyı arkadaş. milyonlarca dolar alan, sporcu çocuklara inanmayıp kime inanacağım? halbuki maçın başlarında beşiktaş kalecisinin hamit'e yaptığı penaltı vardı. ama hamit bağırmamıştı düşerken, elini kaldırıp penaltı da istenmedi. çalıp da başını belaya sokmaya gerek yoktu hakem için, çalmadı. hatta emre'nin kaleye giden ştu bir beşiktaş'lı futbolcu tarafından elle kornere atıldı. artık hakem kimin sesi daha fazla çıkmışsa doğal olarak ona inandı o pozisyona da çalmadı. ama bu defa koskoca gol kralı burak'tı avaz avaz bağıran. hakem çaldı, o penaltıyla lanet olası 1 puan aldık döndük. o puan hesabı bizim gibi taraftarların işi değildi. bizim hesap başka adisyona yazılacaktı.

    mehmet topal elle kontrol edip gol attı, ne var bunda diyen galatasaraylı da çıkar aramızdan. onlar için galatasaraylılık kitabını bir kere daha açalım ve na yazıyor yeniden okuyalım. fenerbahçeli futbolcu hile yapar, hakemi kandırır, taraftarı için sonuç önemlidir. gol at da nasıl atarsan at. kendi medyası böyle durumda taş kesilir, futbolcusu inkar eder, hocası içine sindirir. aksi olsa şaşarım ben. ama galatasaray futbolcusu, en az taraftarı kadar diğerlerinden farklıdır, ve öyle olmalıdır. nitekim burak'a ilk cezaları galatasaray medyası kendisi kesmiştir. bizi galatasaraylı yapan, galatasaraylılığımızla övündüren şiarlar, hasletler bunlardır.

    formayı ilk giydiği maçın tansiyonuna veriyorum. belli ki burak'ın adı, en azından baros gibi sahtekar futbolcular arasında anılıyor. ben anlamam isterse fener maçı olsun, isterse real madrid maçı. eğer sevgili tay burak, hangi maç olursa olsun bir kez daha tüy burak'lık yaparsa, mustafa sarp'tan, servet çetin'den beter ederim. evvel allah 43 senelik tribün hayatımda benim gazabımı uğrayıp da oynayan futbolcuyu bu gözler görmemiştir. sevdiğim bir kardeşim de aynı şeyi düşünmüş benimle. şampiyon olmuş 4 takımın santrforu olmak ne kadar övünülecek bir şeyse de şampiyon olmuş 3 takımda barınamamış olmak da o kadar yerinilecek bir durumdur. burak galatasaray futbolcusu olduğunu bir maçın, bir anı daha aklından çıkarırsa en kısa yoldan şampiyon olmuş 5. takıma golcü olarak gider. bu negatif rekor da yaşamı boyunca üzerine yapışır, her platformda karşısına çıkar.

    tay burak, endişelenmene gerek yok. bu takımın 1 santrforu sensin. atsan da atmasan da umut senin asistanın dır taraftarın yoğun isteği üzerine transfer edildiğini aklından çıkarma. bir şey daha unutma, her galatasaray forması içindeki delikanlı galatasaray futbolcusu değildir. bazıları göz yanılsamasıdır. forma ile içindeki özdeşleştiğinde o bütünlüğe biz galatasaray futbolcusu deriz. çok sevdiğim bir delikanlı futbolcuydun, seni de en kısa zamanda galatasaray futbolcusu olarak görmeyi gönülden diliyorum. yarın ilk antrenmandan önce serin suyla yüzünü, hile yaptığın ayağını iyice yıka arın. önünde çok büyük maçlar var, şu ana kadar ne yaptıysan, hangi kademeler geldiysen inan bunların hiç bir şey olmadığını anlayacaksın. inanmazsan selçuk'a sor, galatasaray'la beraber yürümenin dayanılmaz huzuru, güveni seni bekliyor. tay burak'ın yolları büyük galatasaray destanının yazılacağı yollardır. gazan mübarek olsun canım kardeşim.
  • 1364
    bu kadar uzun süre tartışılma nedenini merak ettiğim topçu.

    25 ağustos 2012 fenerbahçe gaziantepspor maçında ceza sahası içinde kendini bariz şekilde yere atan üstelik bunu 2 defa yapan alex de souza hakemi kandırıp penaltıyı alabilse emekten, haktan bahsedecek miydi bu kadar insan?

    ekşi'de dünden beri "böyle oyuncuların futbol hayatı bitmeli" gibi şeyler konuşuluyor. bu nasıl bir hayasızlık? bu nasıl bir densizlik?

    edit: yaptığı hareketi meşrulaştırmak için söylemiyorum. keşke yapmasaydı hatta keşke 5-2 yenilseydik de böyle bir gol atmasaydık. sorguladığım şey bu hareketin sonrasında gösterilen tepkilerin boyutu ve linç girişimi. bir an gerçekten kendini yere atıp penaltı kazanan ilk futbolcu burak mı diye düşündüm. o derece.
  • 1367
    26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçı'nda yaptığı hareket ne ali sami yen ne de metin oktay felsefesine uymamıştır. daha önce keita'dan da böyle hareketler gördük. yerden yere vurmaya gerek yok ama yaptığının yalnış olduğunu öncelikle bilmeli, eğer yaptığı hareketi savunursa bir sonraki potansiyel yalnışlarının önünü açmış olur. çıkıp basın toplantısında yalnış yaptığını ve bir daha aynı şekilde bir hareket yapmayacağını söyleyip biz galatasaray'lı taraftarlardan özür dilemesi gerekir. galatasaray'ın başarılarına böyle basit hareketlerle gölge düşürülmesi hoş değil. iyi bir futbolcu olabilecek bir kişi burak, ama mental olarak daha olgun hareket etmesi gerekiyor. şimdi siz hakan şükür, hagi veya selçuk inan'dan böyle bir hareket gördünüz mü bugüne kadar? göremezsiniz. özür dile ve olgun olduğunu göster burak, insan özür dileyerek daha da yücelir.
  • 1368
    eğer, 26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçında penaltı için kendini yere atmışsa bunu ilk yapan oyuncu da o değil, son da olamayacak. buna rağmen yazılı ve görsel basının hedefi haline gelmesinin nedeni yaptığı bu hareket değildir. bu hareket altında bilinçli olarak galatasaray ve değerlerini aşağıya çekmek yatmaktadır. bu yüzden bu duruma fırsat verilmemeli. kendi oyuncularımızı sadece bu nedenle korumalı ve arkasında durmalıyız. eleştirmeliyiz. bu yıkıcı değil ,yapıcı olmalı. hayatta pek inanmadığım ,ilahi adalet benim açımdan futbol dünyasında gerçekleşti ve gerçekleşecek. o yüzden 29 ağustos 2012 fenerbahçe -s.moskova maçının sonucunu dört gözle bekliyorum. birazda kanaryalar olumsuz olarak konuşulsun. arkasından da bir uefa kararı gelsin.
  • 1369
    fenerbahçeli yakın bir arkadaşımla burak yılmaz hakkında aramızda geçen mesajlaşma;

    fenerli: olum burak yılmaz ne kadar şerefsizmiş yaa...
    ben: olum penaltı değildi o pozisyon, tamam. ama eğer başkanı şike yapmış bir adam gelip benim futbolcuma sırf kendini yere attığı için şerefsiz diyorsa ben bunu dedirtmem. mehmet topal'ın eline neden bakmıyorsun o zaman?
    fenerli: bence o el çarpmaydı ya..
    ben: olum çarpmaydı da attığı golden sonra neden hakeme baktı? ne çarpması, bariz şekilde kendine avantaj sağlıyor, topu önüne alıyor ve golü atıyor. eğer sen mehmet topal'ın pozisyonunda ona şerefsiz diyebiliyosan gel konuşalım. hele aziz yıldırım denen tescilli şikeciye yüzlerce kez şerefsiz demeden ben kendi oyuncum kendini attı diye şerefsiz dedirtmem size. ikiyüzlülük yaptığınız, işinize geleni görmek işinize gelmeyeni görmemek..
    fenerli: smsim bitti sonra konuşalım.

    hep kaçmaya kaçak oynamaya timsaha devam zaten, sen git tescilli şikeci başkanını görme hala bence bir şey yok yeaaaaa şike falan yok de, sonra gel burak kendini yere atmışmış, şerefsizmişmiş. hadi oradan yanlış kayaya çarptın.

    --- alıntı ---

    emek hırsızlığı dediğiniz şey gerekçeli mahkeme kararında yazıyor açık mert korkusuzca!

    --- alıntı ---*
  • 1370
    26 ağustos beşiktaş galatasaray maçı'nda malum penaltı pozisyonunda emre burağa havadan pası attığı an evde sevinç turları atmaya başladım, geldim penaltıyı kullancaklar diye evde turladıktan sonra, baktım hala beşiktaşlı futbolcular itiraz etmekle meşgul. bu pozisyonda verilen penaltı haksızdı. ama diğerleri konuşulmuyor nedense. işin özü şiir gibi penaltı alan futbolcudur. oyun aleyhimize işlerken, oyuna girip katkı sağlamış takımın ileriye çıkmasını sağlamış ve bir de penaltı kazanmıştır. maçın aleyhimize yönetildiği aşikar iken bu kadar tartışılmaması gereken futbolcu olduğu da ayrı bir gerçektir gözden kaçan.
  • 1372
    kendini yere attığı için *-tam emin de değilim pozisyondan- emek hırsızlığı,haysiyetsizliği,şerefsizliği falan kalmadı adamın.üstelik hakemlerin bir kısmı söz konusu pozisyon için penaltı diyor.her neyse ben takımımın futbolcusunun kendini yere atmasını istemem ama bu olayın da 2 gündür tüm medyayı,internet alemini de meşgul etmesi rahatsız ediyor.ha tamam herkese aynı muamele yapılsa tamam diyeyim ama,alex diye bi adam var maçlar sıkıştığında atar kendini yere hop alır penaltısını,duran topunu.daha geçen hafta aynı alex elazığspora karşı oynadıkları maçta 3 defa kendini yere attı.ama kimseden ses soluk yok.belki derbi değildi,önemsiz olarak görüldü denilebilir ama alex'in kendini yere atıp aldığı penaltılarla kazandıkları derbileri de biliyoruz biz.beşiktaşlılar bile alex gol atar ama adam gibi atar diyor,bizim sözlük karakter timsali ilan ediyor.işte basının gücü bu kadar önemli.fenerli bi oyuncu yapınca hiç bir şey yokmuş gibi davranıp,galatasaray onların yarısını bile yapsa tüm medya ayağa kalkıyor,insanlar zaten gaza gelmeye hazır herkes gaza geliyor kimse geçmişi düşünmüyor veya gerçeklerin farkına varmıyor.hepimiz sahip çıkalım bu adama dostlar yoksa burak yılmaz'ı harcamak için tüm medya hazır.
  • 1373
    basın tarafından yapılan manipülasyon sayesinde hakemlere hedef gösterilmiş ve artık hakemler tarafından fişlenmiş olan oyuncudur. bundan böyle kendisi yerde kaldığında bacağı kopsa penaltıyı zor çalacaklar. çünkü biliniyor ki burak güçlü ve hızlı bir oyuncu. çünkü biliniyor ki galatasaray takımında burak'ı savunma arkasına kaçırabilecek selçuk gibi, hamit gibi, emre gibi üst düzey pasörler var ve belli olmuştu ki burak bu sene galatasaray'a çok penaltı kazandıracak. işte bütün mücadele bundandır. çakallara yem etmeyelim.
  • 1375
    bursaspor maçında, umutla beraber ilk 11 başlamasının gerektiğini düşündüğüm futbolcu.

    elmander'i yedek kulübesinde görmek, nedendir bilmiyorum ama canımı çok sıkar. şuanda kadromuzda, süperligde hangi takımda oynarsa oynasın, ilk 11 çıkabilecek 3 forvet oyuncumuz var. seçim yapmak gerçekten çok zor.

    elmander'in geçen sene bize neler kattığını hep birlikte gördük. umut çok formda başladı. burak yılmaz ise bitiricilik konusunda ki yeteneğini ve kendisini ne kadar geliştirdiğini geçen sene gösterdi.

    oynadığımız sisteme göre bu 3 oyuncunun arasından birsi yedek kalmak zorunda.

    elmander ve umutun aynı tipte oyuncular olduğunu düşünüyorum. yorulmak bilmiyorlar, defansın arkasına çok iyi koşu yapabiliyorlar, rakip stoperleri çok yoruyorlar fakat pozisyonları sonlandırmada güçlük yaşıyorlar. bitiricilikleri zayıf kalıyor. bu iki oyuncuda çok güzel alan boşaltıyolar ama bu alanlarda topla buluşup, pozisyon yakalayan ve bu pozisyonu gole çeviren bir oyuncuya ihtiyaç duyuyoruz.

    bu noktada burak yılmaz'ın devreye girmesi lazım. aralara ne kadar iyi kaçtığını biliyoruz. yakaladığı pozisyonları gole çevirme yüzdesinin iyi olduğunuda biliyoruz. bu yüzdendir ki elmander ve ya umut'un yanında mutlaka burak'ın olması gerekir. umut'un şu haftalardaki performansını göz önüne alarak burak'ın yanında olmasını daha doğru buluyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın