• 2
    galatasarayın ilk üyeleri 1930 lu yıllarda yeni yeni fosilleşmeye başlamışlardı. o yıllara kadar sadece lisede okuyanlar futbol takımında oynayabiliyorlardı. mahalleden biri bile eğer lisede okumamışsa oynayamazdı. öte yandan fenerbahçe ve beşiktaş istediği futbolcuyu oynatıyordu. beşiktaş misal kuva-i milliye'nin kartallı kahramanı kazım'ı oynatabiliyordu. galatasaray'ın ilk fosillerine direnen yusuf ziya öniş dışardan adam alınması için baskı yapıyordu. o zamanda divan nuh diyorduda peygamber demiyordu. 1933 te ayrıldılar galatasaray'dan, ateş güneş adı altında yine sarı kırmızı bir takım kurdular. anlayana ders vereceklerdi ve de fazlasıyla verdiler. gittikçe güçlendiler va çok evdileri galatasaray'a en büyük hezimetleri tattırdılar. istanbul liginde şampiyon oldular ve bir gün, bir galatasaray maçından sonra ağlayarak takımı feshettiler, ortadan kayboldular. galatasaraydan koparak ortalığı yakan ateş, kavuran güneş öyle bir battı ki, hala doğmadı.

    şimdilerde de aynı hava var sanki. ama ayrılmak olmaz, mevzuat uygun değil zaten. çok yaşlı üyelerimiz var, ellerinden gelse yabancı futbolcu aldırmazlar, liseden olmayanı tribünde taraftar bile yapmazlar.

    ama bir taraftanda örneği varmı acaba, dünyanın en büyük lise takımı her halde bizizdir.
  • 69
    tarihimizin en ağır yenilgisini yaşatan, atatürk'ün ölümüyle beraber tekrar galatasaray'a katılan spor kulübüdür.

    maç 7-0 mağlubiyetimiz/galibiyetimizle sonuçlanmıştır.

    atatürk'ün özel isteğiyle ateş ismi kendilerinden alınmış, yoluna güneşspor olarak devam etmiştir.

    ayrılmaya neden olan konu ise galatasaray'ın liseden açılarak yüzünü türkiye'ye dönmesinin istemesidir.

    bugün türkiye'nin atletic bilbao'su gibi saçma bir takım olmadıysak, burada en büyük pay güneşspor'undur.

    tabii bu arada galatasaray'ı savunmadan da olmaz. bugün fenerbahçe'de olduğu gibi ipini koparan hırlı mı hırsız mı belli olmayan tiplerin, galatasaray yönetiminde olmamasının nedeni, ayrılmaya neden olan galatasaray yönetimidir.

    bu iki zihniyetin çarpışması sonucu tabii ki galatasaray için mükemmel bir karışımla harika bir sonuca yol açmıştır.

    (bkz: kaos benim kaderimdir)

    galatasaray eğitimli/ahlaklı insanların yönettiği türkiye'nin en büyük spor kulübüdür.
  • 62
    taraftarın gücüne inanmayan liseci zihniyete bu gücü göstermenin en direkt yolu. adamlar açık açık bu takımı bizim okul kurdu siz kimsiniz diyor. galatasaray lisesi 1905'ten beri toplasan 15 bin mezun vermemiştir. kaldı ki ciddi bir bölümü zaten yaşamıyor bile. hayatta olanların da yüzde kaçı galatasaraylı bilmiyoruz. e kardeşim bu kulüp geçen yaz 30-35 bin arası kombine sattı. belki 150 bin belki 200 bin belki de daha fazla forma sattı. anlatın bakalım bu kulüp nasıl sizin oluyor. 800 bin küsür passolig satıldı. anlatın yahu nasıl sizin oluyor galatasaray?

    ama yok adamlar bilenmiş sana bana. istemiyorlar bizi. mücadelemizi veririz yine. ama buna da yetkimiz yok işte. 100 tane fosil, 100 tane ergen, 150 tane de aslında fb, bjk veya başka takımı tutan adam çat diye başkanı indiriyor ve biz hiç bir şey yapamıyoruz.

    ateş güneş ciddi bir alternatiftir benim için. sorulduğunda bu takımı tuttuğumu söylediğim de herkes bilir aslında galatasaraylı olduğumu. hikayeme de saygı duyar. ne elde ederim peki, o lise faşistlerine paramı yedirmem. bu sayı arttıkça onların pastası küçülmüş olur. gün gelir ortada pasta kalmaz, o gün anlarlar bugün kovmak istedikleri galatasaray'ın gerçek sahiplerinin kimler olduğunu.
  • 61
    önce ütopik, hayali, ergen fantezisi geldi. gülüp geçecektim. sonra düşünmeye başladım. tribünü dolduran biziz. yayın geliri sözde geçmişin adına ama aslında biz çok olduğumuz için fazla fazla ödeniyor. mağazalarda formaları alan biziz. işin özeti biz olmasak galatasaray lisesi 3 milyar borçlu klübü 2 senede iyice batırır ve amatör kümeye düşürür. biz makul bir yerden başlasak 2-3 senede süper lige geliriz. 25-30 milyon taraftarı olan fatih terim’in yönettiği bir ikinci lig takımı hiç fena olmaz gibi gelmeye başladı ne yalan söyleyeyim.
  • 39
    1930'lu yılların başında liseci tahakküme karşı yapılması gereken vizyoner hareket bu minvalde olmalıydı ve oldu. bu kadar cesaretli bir harekata girişen kişileri tebrik etmek gerekiyor öncelikle. örnek alınması gereken şey güneş spor kulübünü kuran vizyonu kıstas alıp günümüze uyarlamak ve galatasaray markasını ileriye gidebilmesi için zorlamaktır. ateş güneş olayının günümüze uyarlanmış hali ise kulübün satışıdır. mevzu ateş güneş değil ateş güneş'i doğuran ruh, akıl ve vizyona sahip olmaktır.
  • 6
    durum sanıldığı kadar basit değildir. galatasaray'ın içerisinde takımın halka açılıp açılmaması (veya bir nevi yarı profesyonellik) tartışmalarının yapıldığı doğrudur ama dönemin özellikleri gözardı edilerek bu olaya yaklaşmak pek doğru olmaz.

    galatasaray'ın bölünmesi ve zayıflaması sağlanıp, o günlerin ideolojik arayışları -(bkz: güneş dil teorisi), (bkz: türk tarih tezi) ve (mimar sinan'in kafatasının ölçülerek türk olduğunun açıklanması) gibi dönemsel olayların ardından kulübün başına o dönem de dahil olmak üzere mustafa kemal atatürk'ün yaverliğini yapmış olan (bkz: cevat abbas gürer)'in getirilmesi başlı başına birer olaydır.

    hele cevat abbas gürer'in bir ateş güneş kongre konuşması vardır ki, bu konuda kafaları daha net hale getirebilir. cevat abbas gürer'in anıları da dahil olmak üzere bir kaç kaynağı sıkı bir biçimde gözden geçirmiştim. kanaatim odur ki; bu olayın arkasında bire bir mustafa kemal yoktur. bu ve benzeri olaylar o dönemin rüzgarına kapılmış kraldan daha çok kralcıların durumdan vazife çıkarmasından ibarettir. mustafa kemal bir yanlız adam olarak bu hitler bıyığı bırakma meraklısı kitleye pek uymamışsa da dönemin şartları gereği gelişmeleri gözlemlemekle ve yeri geldiğinde müdahale etmekle yetinmek zorunda kalmıştır.
  • 67
    29 şampiyonluk saçmalığına karşı çıkmak için bir neden olan kulüp. öyle devirler için şampiyonluk isteniyor ki ha deyince küstüm ayrıldım deyip kulüp kurabildiğiniz ve ligde mücadele ettiğiniz bir dönem. ayrıca ateş-güneş meselesi yüzünden galatasaray bir sürü yıl kaybetti ve fenerbahçe bu yüzden şampiyonluklarda öne geçti. o kadar mantıksız dönemler için şampiyonluk isteniyor ki inanılmaz cidden.
  • 63
    bir slogan vardı cimbom için; “sokakta oynasın, kaldırımdan destekleriz” diye. bu liseli darbeciler 25 milyon taraftarı o hale getirdi ki, satın alacaksın 1. ligden bir takım, koyacaksın adını ateş güneş, açacaksın hisselerini gerçek taraftara, bak bakalım ne oluyor prostatlı kıraç dedeler.

    bizim için galatasaray onların liseleri değil bizim tuttuğunuz takımdır. varsın adı ateş güneş olsun, biz ona cimbom deriz.
  • 31
    adamlar resmen bizi halı sahada, ısınırken kendisinden bir önceki maçı izleyen adam konumuna koyuyor. o kadar alakasızmışız gibi davranıyorlar galatasaray'a. öteki tarafta diğer her şeyini eleştirsek de, (anadolu yakası'nda oturuyorum) birçok komşum, arkadaşımın kongre üyesi olduğu bir kulüp (öyle kadıköy, bağdat caddesi'nde falan da değilim). birçoğu, arkadaşlarından oluşan ufak taraftar gruplarıyla alt dernekler kuruyorlar, toplu bilet temin edebiliyorlar, kulüplerinin önemli kararlarına gerek kamuoyu yaratarak gerek oy kullanarak katılabiliyorlar. biz ise sadece medyadan gelişmeleri izliyoruz. sucukçu olan bir serseri ekseriyetli grup da "fan" sınıfının tek temsilcisi olarak lise tarafından muhatap alınıp, fikri hür vicdanı hür galatasaraylılara maçlar için pankart asmak kadar bir organizasyon bile yaptırılmıyor, kulübün arsalarının peşkeş çekilmesini protesto edebilecek insanların toplanması engelleniyor. stada gelmememiz için neredeyse her yol deneniyor. valla kıskanmamak elde değil. bu nedenle de bu tarz yeni bir oluşumu kesinlikle desteklerim.

    kendimi bildim bileli galatasaraylıyım, ama hiç bu kadar uzaklaşmamıştım takımımdan. soğuma kelimesi bile hafif kalıyor artık hislerime. hiçbir şeyi bundan 3-5 yıl öncesine kadar hissettiğim galatasaray duygularına ait hissetmiyorum.
  • 7
    kulübün kuruluştaki adı ateş güneş'tir. atatürk fikrinin sorulması üzerine, sonradan olaya dahil olup, kulübün adının yalnızca "(bkz: güneş)" olarak değiştirilmesini önermiştir. bu olay da mustafa kemal'in olayın başında hiç bir şeyden haberi olmadığını, kulübün ateş güneş adı ile kurulmasından bir yıl sonra, o da cevat abbas gürer'in fikrini sorması üzerine sadece fikir beyan ettiğini bizlere göstermektedir.

    kulübün başkanı da ata'nın yaveri cevat abbas gürer'dir. öneri, ateş-güneş'in 28 aralık 1934 günlü genel kurulunda coşku ve alkışlarla onaylanır.

    cevat abbas gürer'in bu genel kurul konuşması şöyledir.

    "svik (aziz) kardeşler,

    aksoy (asil) büyük ulusumuzun, onun zengin tarihinin en büyük oğlu atatürk'ü... bir yılını doldurmakla sevinen mutlu kulübümüzün üyelerini, siz kardeşlerimi, sevgiyle selamlarım.

    bayanlar, baylar... önsözümüz, kulübümüze birinciteşrin (ekim)in yirmibeşinci günü yeniden ad veren ulu atatürk'e... o büyük kurtarıcı'ya... ben abiralinden (lutfundan), bu sayırgalinden (ihsanından) dolayı duyduğumuz kulduklarımızı (şükranlarımızı) yüksek katına baş eğerek sermektir.

    güneşliler tarihini kökten eriklendiren (kuvvetlendiren), aydınlatan bu yüce kutlu sayırgal; her çağ için de yolumuza yaltırıklar (nurlar) saçacaktır. biz güneşliler bu kutlu adın erdemi ve eri olmaya bütün varlığımızla çalışacağımız kuşkusuzdur.

    ey büyük atatürk... sana yakışacak değerde onatlı (ahlaklı), bilikli (dirayetli), tende zorlu ve yöntemli bir yurttaş olmaya ilk kurulduğumuz gün senin uğrunda içtiğimiz andımızdır" söylevini dinledikten sonra, atatürk'ün kulübe abiral eylediği yalnız güneş adı bütün üyelerin alkış ve yaşaları arasında kulübün yeni adı olarak oybirliği ile kutlulandı."
    (bkz. haluk san, belgeleri ile türk spor tarihinde atatürk, s.113).

    atatürk, güneş kulübünü kurulduktan iki yıl sonra 30 ocak ve 15 şubat 1935'te iki kez ziyaret etmiş yöneticiler ve sporcularla uzun uzun görüşmüştür. yazıldığına göre, sporcular bu ziyaretlerde kendisini "yaşasın güneşimiz" diye karşılamışlardır.
  • 8
    başlangıçta ismi sarı kırmızı konmuş olmasına rağmen galatasaray'ın büyük tepkisi üzerine alelacele ismi değiştirilip ateş güneş konulmuştur.

    not: bir yerlerde okumuştum ama şimdi kaynağını hatırlayamadım. bir müddet sonra hatırlar burayı editlerim.

    edit: kendine iyi bak arkadaşımız uyardı. yüz yıllık sevda belgeseli'nde geçiyorumuş. bir yerlerde okumamışım, seyretmişim yani..
  • 56
    5 yılda ibfk olunuyorsa kurulması çok da zor olmayan takımdır.* altınordu'nun düşük bütçelerle ve sadece yerlilerle son 2-3 yıldır neler yaptıkları da ortada. hemen şampiyonluğa oynayan bir takım olmak zorunda da değilsin. galatasaray taraftarının onurlu duruşu olan sadece yarısı bile desteklese ihya olur bu kulüp. ama senaryo şu an söylediklerim tabii ki. kimse kolay kolay bu takımı kurmaya cesaret etmeyecektir.
  • 58
    bir benzerinin yeniden kurulması gerektiğine inandığım kulüptür.

    galatasaray'ımızın bölünmesini elbet istemem; ancak bu iş böyle gitmez. birkaç liselinin toplanıp binleri bulan oyla kulüp başkanı olan başkan ve yönetimini kafalarına göre indirmeleri sabrı taşırmaya başlamıştır.

    liseli ve lisecilerden çok çeken yöneticiler bir kulüp kursunlar ya da alt liglerden satın alsınlar. bu yöneticiler taraftara ciddi bir çağrıda bulunsunlar ve o yeni takımı destekleyelim. liseliler ve liseciler pes edene kadar maçlara gidilmesin. gsstore'dan ürün alınmasın. taraftar tüm çabasını bu yeni kulübe yöneltsin. taraftarı yanında olmayan liseliler ve liseciler tribünleri kendileri dolduramayınca, ürün satışı gerçekleştiremeyince, kulübe de ceplerinden para vermeyeceklerine göre de koskoca galatasaray'ın batma noktasına geleceğini anlayacaklardır. bu kulüp, taraftarı çekilir çekilmez 1 seneye kalmaz kesin olarak batar. ne taraftardan doğrudan gelir elde edebilirler ne de sponsorlar artık sponsor olmak ister. hatta sponsorları bu yeni kulübe yöneltip sıfır borçla yola çıkılırsa birkaç seneye bu yeni kulüp önemli yerlere gelecektir.

    tabii ki hedef galatasaray'ı yok etmek değil. liseli ve lisecilere ders vermek. akıllarını başlarına getirip bu kulüp taraftarın mı yoksa liselilerin mi yüzlerine vurmak. liseliler ve liseciler elbet geri adım atacaklar. o zaman barış ortamı sağlanır ve yola devam ederiz. üstüne bu yeni kurulan takım da 2. takımımız olur(galatasaray ıı gibi bir isim alır). bu 2. takımımız 1.ligde oynar ve oyuncu geliştirme takımımız olur. altınordu gibi bir altyapı ile yarı-bağımsız bir şekilde bir altyapıya daha kavuşabiliriz.

    liseci ve liselilere ders vermeden biz daha çok sinir krizi geçireceğiz yoksa.
  • 22
    valla benim elimde olsa taraftarı arkama alıp bu kulübü ne yapar eder yeniden diriltirdim. taraftarı hor gören liseli fosiller gitsin doldursunlar arena yı da görelim bakalım.
    ismi ateş güneş mi olur, sarı kırmızı mı olur, gerçek galatasaray mı olur bilemem, ama galiba böyle bir oluşum yapmanın zamanı geldi ve geçiyor bile.
    tıpkı manchester united taraftarının yaptığı gibi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın