• 35
    sevgili arda,
    lütfen konuşurken kimle konuştuğuna ve ne dediğine dikkat et. sen her ne dersen de, niyetin ne olursa olsun, medya bunu çarpıtıp aradan 2 cümleyi seçip aramızı bozmaya, sevenleri küstürmeye çalışıyor. iş öyle bir noktaya geldi ki, federasyon bile artık utanmadan kendi yayın organıyla bu işe dahil oldu. kendi yayın organıyla senin sözlerinin en can alıcı kısımlarını öne çıkarıp o röportajı uzun süre beklettikten sonra tam da takımın toparlandığı dönemde gündem yaratmak amacıyla kullanabiliyor. lütfen artık oyuna gelme. spor basınının seni de bizi de daha fazla yıpratmasına izin verme. sadece çık ve gerek milli takımda gerekse atletico'da aslanlar gibi futbolunu oyna. biz de "işte ardamız" diyerek seninle gurur duymaya devam edelim.
  • 36
    bak kardeş, sen demişsin ki '' galatasaray'a şu kadar para kazandırdım'' bize ne lan, bizim cebimize mi girdi satışından gelen para. sen mal mısın? biz galatasaray'a saha içinde verdiğin kara zarara bakarız sadece. ve ben diyorum ki, bu anlamda sen galatasaray'ın zayıflamasına yol açtın, bir anlamda galatasaray'a kötülük ettin. ve galatasaray'a kötülük yaptığına inandığım için ben ne yaparım bilirmisin? o benim çelişkimdir artık, 12 milyon yura ediyormuşun ya gavur parasıyla, benim taraftar kuruşumla beş para etmezmişin. galatasaray taraftarının kim olduğunu almanya maçında anlayacaksın.
  • 37
    ardacım...koçum sen bakma sağa sola, medya senin söylediğini habeşistan'a manşet yapacak kadar çarpıtıp seninle aramıza nifak sokmak için anüsüne basur bağlatıyor her seferinde...

    sen senin galatasaraylılığını yargılayanlara "nasıl da oldu inandınız benim kanımın renginin değişeceğine?" de içinden geç... galatasaray'dan ayrılmak galatasaraylılıktan ayrılmak değildir ki? sevgiliden ayrılmak sevgiliyi sevmekten ayrılmak mıdır? bazen gitmeler yaraşır, bazen gitmeler gerekir.

    bazen iki tarafın sevgisi o kadar artar ki taşıyamaz olursun. bazen beklentiler o kadar büyür ki sevgini yaşayamaz olursun.
    bazen gitmeler gerekir sevmelerde...

    bu sefer gitmek sana düştü, gitmeliydin sevgini yaşatabilmek için, bizim sevgimiz sana çok geldi, beklentilerimizi karşılayamamak korkuttu seni. senin sevgin sana çok geldi, "galatasarayınken bu kadar acı çekmek" çok geldi... zamansız kaptan kimliği ağır geldi...

    sende mi sadece suç? biz de suçluyuz, sana omuzlarının kaldırabileceğinden fazlasını yükledik, yönetim suçlu, o armanın bayrak adamı etmekte bu kadar çabuk davrandığı için, medya komple suçlu, aşkımızı kıskandığı için...

    eller de günahkar, diller de günahkar,
    bir çağ yangını bu bütün dünya günahkar...

    ve evet...
    masum değiliz...
    hiçbirimiz...
  • 38
    sevgili arda;

    gerek bu sözlükte gerekse internet aleminde sesimi duyurabildiğim her yerde ve hatta arkadaşlarımla yaptığım muhabbetlerde her daim seni korudum. sana laf söyletmedim. bunu seni çok sevdiğim ve hatta kimi zaman gerçekten haksızlığa uğradığını düşündüğüm için yaptım. geçen kış babam, "bu yurt dışına gider dönüşte de sarı lacivert çubukluyu geçirir sırtına" dediğinde onunla sırf senin için tartıştım. "yok ya o emre gibi, h.ünsal gibi değil. gitse de kıymet bilir dedim". sen gittin, ben gururlandım. falcao'yu gol kralı yapacak dedim. hatta atletico'yu tek başına şampiyon yapar dedim. peki sen ne yaptın? gider gitmez bana giydirdin. galatasaray taraftarını şikayet ettin. tribün pskolojisiyle edilen birkaç küfüre alındın. biz seni galatasaray kaptanı yaptık. çünkü o kültürü hazmettiğini düşünmüştük. ama sen galatasaray'ın sokaktaki çocuğun bile bildiği en önemli 2 kuralını gider gitmez çiğnedin.

    1- ispiyonlamayacaksın. gider gitmez bizi basına ispiyonladın.
    2- bu takımda kol kırılır yen içinde kalır. sen gider gitmez ne yaşadıysan ortaya döktün.

    arda hiç düşündün mü bu takımda metin oktay, turgay şeren vb. isimler neden efsane? glatasaraylılık kültürünü hayatlarının sonuna kadar yaşamış olmalarından ötürü olabilir mi? turgay şeren 70 yaşında bile olsa bu takıma karşı saçma sapan konuşan adama "ebesinin amı artık sen de" dediği için ve bu takımda yaşadığı herhangi kötü bir şeyi malzeme etmediği için olabilir mi? keza metin... hani sana küçük metin diyorduk bir zamanlar hatırladın mı? peki hiç düşündün mü hakan şükür ve bülent korkmaz onca hizmetlerine rağmen camia tarafından efsane sayılmıyorlar? galatasaraylılık başka bir şeydir adamım. emre abin, küçük abin falan olamadılar galatasaraylı. üzgünüm ki sende onlar yolunda ilerliyorsun. galatasaraylı olmak sadece top oynayarak kazanılsaydı senden çok daha iyi topçular geldi bu kulübe unutma.

    bak canım kardeşim bu konulara hiç girmeyecektim ama kılıcı sen çektin. o zaman katlanacaksın. seni kaptan yaptık. sen çıktın daha ilk günden şu açıklamayı yaptın. "takım içerisindeki hiyerarşik yapının sürmesinden yanayım" ve ekledin "takımla ilgili karar alırken emre aşık ve ayhan akman'a danışmadan karar vermem". kaptan olduğun süre boyunca midemi bulandırdı bu açıklama ve hatta iddia ediyorum takımın son 2 yılda dökülmesinin ana sebebiydi bu. ben senin açıklamanın daha öz türkçesini yazayım buraya "takım içerisindeki çeteci oluşumun sürmesinden yanayım". son yıllarda başımıza ne geldiyse sizin bu iğrenç uygulamanızdan geldi. istemediğiniz hocayı gönderdiniz. istemediğiniz yabancı oyuncuyu gönderdiniz. evet arda siz sivas'ta 100 bin dolarınızın peşine düşerken helikopter bakan yabancılar doğru bildin. medyanın da gazını alarak hep yerli futbolcuları mağdur yabancıları da ayrıcalıklı hissettirdiniz bizlere. oysaki işin aslı tam tersti. reisleri sen olmak üzere "sen, ayhan, servet, sabri vs.." gibi oyuncular takımın içerisinde hiyerarşi ayağına at koşturdunuz. ah o misimovic, lincoln bir konuşsa... bizse bütün bunları bile bile sırf sizleri çok sevdiğimizden, sizlerin bizim değerimiz olduğuna inandığımızdan sustuk. takım tarihinin en kötü dönemini geçirdi sırf bu çeteleşme yüzünden. hiçbirşey demedik. kan kusup kızılcık şerbeti içtik dedik. ben hala senin için atletico madrid maçlarını büyük heyecenla izlerken sense çıkmış 1-2 ergenin davranışından ötürü galatasaray taraftarını basına gammazlıyorsun. sana tek diyeceğim, yazıklar olsun çocuk...

    not: bu arada babamla yaptığımız kavgayı anlattım ya sana bu yazıda. işte artık eminim. sen sarı lacivert çubukluyla döneceksin bu ülkeye.
  • 39
    haziran yada temmuz ayında gitseydin ne sen bu kadar eleştirilecektin nede galatasaray bu kadar zarar görecekti. gitmeyeceğim bu sene kalacağım dedin. takımla iki kampa katıldın.hazırlık maçları oynadın takımla.selçuk ile ne güzel ikili oluşturacaktınız. imparator belki sistemi seni üzerine kurmuştu. ama sen en beklenmedik anda bırakıp gittin. yönetimi, takımı ve imparatoru zorda bıraktın. yerine alınan adamı performansı ortada. zamansız gitti derler ya aynen onun gibi oldu. eskiden her hafta real madrid'i takip ederdim şimdi oldu iki madrid.
  • 40
    arda renktaşım;

    peltek peltek yürüyüşünü, gol sevinçlerini, sürekli gülen yüzünü, enerjini, 66 numaralı formanı özlemedim dersem yalan söylemiş olurum.. gidiş şekline de üzülmedim değil ama kızgınlığım geçti. her geçen gün biraz daha göğsümü kabartıyorsun. döneceğin gün hava alanında seni karşılamaya gelecek olanlardan biri de benim. yolun her daim açık olsun. mutlu olduğunu bilmek güzel.

    biz de mutluyuz. sensizliğe de alıştık açıkçası. ama yine de döneceğin günü 4 gözle bekliyorum.

    sen gol attığında kale arkasında sevinmiş olan no way out.

    sevgilerle.
  • 47
    sevgili arda turan;

    real madrid maçları dışında atletico madrid'de göstermiş olduğun istikrarlı performansını takdir ediyorum. türkiye'den ve bu acayip medyadan uzaklaşarak kariyerin adına en doğru kararı verdin.

    galatasaraylılığından şüphem yok. yalnız emre belözoğlu ve acun ılıcalı ile olan dostluğun, benim fenerbahçeli arkadaşlarım da var cümlesinin suyunu çıkarman, fenerbahçe kamplarını ve başbakanı ziyaret ettiğin kadar galatasaray'a zaman ayırmaman bende müthiş bir tiksinti yaratmakta.

    son olarak, doğru dürüst bir berbere git gözünü seveyim. 2004 model ibrahim toraman gibi dolanıyorsun ortalıklarda. futbol kariyerinde ve yaşamında başarılar dilerim...
App Store'dan indirin Google Play'den alın