resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 15426
    şut atmasını bilmediği gibi destekli atmasını da bilmeyen elmalı nargile. en basitinden silahın ateş alması konusunda suçu silaha atabilirdi. "komserim bu silah bozuk sadece bugün hastane haricinde 4 kere kendiliğinden ateş etti. bütün suç glock firmasının." diyebilirdi. komiser "o zaman ne bok yemeye taşıyon lan bunu yanında?" derse "messi'nin hediyesi komserim. sen söyle ben o yüce insanın hediyesini nasıl yanımda taşımayayım?" diyebilirdi. şahsen messi'nin eli elime değse bi daha o elimi yıkamam. komiserin de benim gibi messici olma ihtimali az ama bence yukarıda verdiğim taktik denemeye değer.
  • 15427
    türk futbol ailesi denen gevşek de olsa hiyerarşiye dayalı yapının önde gelenlerinden olan adam.

    10 sene önce bugün tüm ülkenin tartışmasız şekilde en sevdiği futbolcu idi. üstelik galatasaraylı olduğunu çekinmeden ifade etmiş olmasına, "kadıköy'e giderim ama deplasmanda" muhabbetlerinin yayılmaya başlamış olmasına rağmen. 10 sene sonra bugün ise gelinen noktada kusura bakmasın ama bir abimin hakkındaki haberleri okurken tereddütsüz verdiği tepkiyle milyon dolarlık it haline gelmiş bir adam...

    bir dönem türk futbolunun dönemindeki en yetenekli oyuncusu olarak fenerbahçe kapısını kariyerinin başında kapatınca fenerbahçeli saha dışı unsurların aklını çelip delirttiği bir karakter olarak görürdüm onu. hatta koca galatasaray camiasının 2 tane akıl hocası bulup sahip çıkamadığından falan dem vururdum. yıllar içinde hem yaşananlar, hem sonradan ortaya çıkanlar, hem de o günlerde duygusal yaklaşımla gözden kaçanları birleştirince aslında galatasaray'daki ilk yıllarında yaratılan imajın çok sağlam bir halkla ilişkiler çalışması olduğu sonucu daha akla yakın geliyor...

    ali ece'nin arda turan'a dair bir hikayesi var. artık sayısı tutulamaz haldeki vukuatlarından birinin tartışıldığı bir programda anlatmıştı. arda'nın henüz "galatasaray altyapısında bir çocuk var" cümlesiyle sınırlı olduğu dönemler. ali ece de sektöre yeni yeni girmiş henüz bu kadar tanınmayan biri ve bayrampaşa'da oturuyormuş. "galatasaray altyapısında oynayan bayrampaşa'lı bri çocuk varmış" cümlesinin üzerine çıkıp dolaşıp arda ismini öğreniyor, bir halı sahada görüp tanışmaya çalışıyor. "arda hanginiz" diye sorduğu zaman "arda benim birader hayırdır sen kimsin" diye etrafındaki veletlerle üzerine yürüdüklerini falan anlatmıştı. şimdikine göre ufak ama o zamana göre sansasyonel bir icraatine denk gelmişti arda'nın sanırım pek üzerinde durulmadı o hikayenin...

    bugün gelinen noktada tekrar tekrar arda turan külliyatı dökmenin alemi yok. ancak benim nazarımda su götürmeyen bir gerçek var ki arda yaşamak istediği hayatı yaşıyor. bayrampaşa-florya yollarını arşınlarken bir şekilde hikayenin sonunu tamamlayamamış olsa bugün yine çok da büyük bir aşkın üzerinde yükselmeyen klasik türk evliliği olacaktı, yine bir sürü milletin karısına kızına yavşama hikayeleri olacaktı, yine yaşına başına ya da olaya aldırmadan bir sürü kavgası birikecekti. tek farkı bütün gün bir işte çalışıp akşam da mahallede arkadaşlarıyla köhne bir kahvehanede takılacak, ara sıra meyhane masalarında "beni de galatasaray altyapısında yediler işte" diye lafa girip kafa sikecekti falan. tabi o zaman glock değil kurusıkıdan bozma dandik bir silah taşırdı herhalde, malum para durumları bu kadar iyi olmazdı...

    cevad prekazi galatasaray dergisi'ne verdiği bir röportajda demişti "zenginler manyak mı her gün kilometrelerce koşup futbol oynayacak. onlar golf falan oynar, futbol fakirlerin işi" diye. ağdalı lafların, osuruktan felsefenin falan alemi yok. ortalama bir türk futbolcunun süper ligde 1(bir) sezonluk maaşı sıradan bir çalışanın skalasıyla falan algılayamayacağı türden paralar. bugün ülkenin dört bir tarafında okul-tesisler-ev arası koşturan, evini barkını ailesini bırakıp x kulübün tesislerinde yaşayıp tutunmaya çalışan 100 futbolcu adayının 95 tanesinin amacı ailesini rahat ettirebilmektir. çünkü bu ülke insanların hayallerinin peşinden koşabileceği, koşmayı geçtim hayal bile kurabileceği bir ülke değil. 6 kardeşin bir yeni pabuç için kavga ettiği, 10 kişilik mülakat için 350 kişinin boğuştuğu, 1 araçlık park yeri için 3 aracın şöförlerinin levyeyle birbirine girdiği bir ülke. bu ülkenin insanları için hayatta kalabilmek için savaşmak mecburiyeti hayalleri çok çok uzaklara öteliyor...

    arda bu 95 çocuğun en yetenekli ve şanslı olanıydı işte. maddi konuları erken yaşlarda halledince malesef geriye çok fazla bir hedef de kalmayınca sonu ne yazık ki böyle oldu. entry tarihi itibarı ile en son şarkıcı berkay'ın karısına sarkıp adamı dövüp bir de belinde silahla hastaneye dayanması hatta silahın hastanede ateşlenmesi konularına kılıf uydurulmaya çalışılma aşamasında. bir milli sporcunun belinde silahla gezmesinin satıraralarında kaybolan bir detay olabildiği bir ülke burası. durumumuz ne yazık ki biraz da bu. her seferinde çıtayı öyle bir oynatıyor ki, kariyer finalini kestirebilmek her seferinde imkansızlaşıyor...

    günümüzün enformasyon çağında kendini geliştirmek isteyene kapılar hiç olmadığı kadar açıkken, hatta mesleki açıdan işin zirvesine çıkmış adamlarla aynı ortamda bulunsa bile insanın bir gram dahi ilerleyemeyebileceğinin ispatı oldu arda. türk futboluna, futbolcusuna, insanına ispatlayabileceği tonla şey varken elinden gele gele bu geldi. yanında ırmak çağıl çağıl akarken o evden getirdiği pet şişedeki suyu tercih etti...

    biz de galatasaray camiası olarak kutsal dediğimiz parçalıyı ve kaptanlık pazubandını "metin'in forması" diyerek bu insana takdim ederek tarihteki yerimizi almış olduk. allah affetsin günahımız çok büyük...
  • 15430
    beline koyunca otomatik patlayan silahı ruhsatsız çıkan şehir eşkiyası.

    https://twitter.com/.../1050655059229327362

    sade bir vatandaşın silahı sakladığı şüphesiyle götüne kadar kontrol eden devlet (?)

    taciz ,kasten yaralama ,silahla tehdit ,ruhsatsız silah taşıma ,silahla hastane basıp ateş açma suçları sabit olan zengin bir eşkiyayı salıverebiliyor.
  • 15435
    berkay ile yaşadığı bar kavgasında 2 tarafın da yalan konuştuğunu ve kavganın gerçek nedenini sakladıklarını düşünüyorum. berkay'ın eşi biraz arda'nın dmden yürümeleri ve nefret objesine dönüşmesini leyhlerine bir avantaj olarak kullanmaya çalışmış ve bu iddiaları öne atmış gibi geliyor bana.

    arda'nın karısı ile berkay'ın karısı kankalar ve arda berkay'ın karısını tanımıyor. yalan.
    arda'nın karısı ile berkay'ın karısı kankalar ve arda berkay'ın da bulunduğu ortamda karısına asılıyor. yok artık.*
    arda berkay kaptan yarın senle görüşelim deyip ensesinden tuttu diye kafa atmış. o ana kadar ne olduğunu bilmiyormuş. kuyruklu yalan.
    berkay arda'ya kaptan diye sesleniyormuş. hiç inandırıcı gelmedi.
    arda berkay'a karına asılmışım, karın olduğunu bilmiyordum çok pişmanım al vur beni demiş. kuyruklu yalan. insan eşinin evli çocuklu kankasını tanımaz kocası kim bilmez mi? bi avuç insan zaten bu ünlüler.

    bence gerçek olay ne saklıyorlar. burak yılmaz ve murat dalkılıç da yanlarındaymış. onların adı hiç geçmiyor. berkay'ın daha önce de arabasının kurşunlanması, kurşunlatma gibi karışık mevzuları olmuştu. arda'nın barcelona transferi sonrası yaşadığı zehirlenme ile kabadayılaşması ise herkesin malumu.

    arda berkay'ın burnunu kırmış, hastane odasına silahla girmiş ve silahı da odada ateş almış. doğru olduğu kesin olan bilgiler bunlar ve sebebi ne olursa olsun bunlar arda'yı suçlamaya ve dibine kadar eleştirmeye yetecek şeyler. ancak bunlar dışında verilen bilgilerin hiç birini ben inandırıcı bulmadım. bence başka bişeyden tartışma çıktı ve saklıyorlar.
  • 15438
    17 sinden 28 ine kadar çok iyi gelmiş ama 28 inden sonra 16 yaşında bir ergene dönmüştür.

    ilişkisi olan bir adamın kız arkadaşıyla bir avm nin bebek odasında birlikte olan bir adamla, evliyken evli olan bir adamın karısına sarkıntılık yapan 2 kişi arasında yakın zamanda bir olay meydana gelmiştir.

    kafanız karıştı dimi ?

    (bkz: berkay vs arda)

    sözlük magazin yuvası değil. şayet bu tarz olaylar futbolcular arasında bol bol yaşanmakta. konu arda olunca birde üstüne gece klübünde kavgayla sonlanınca magazin malzemesine dönmüş ve baya para eden bir haber haline gelmiştir. ülkemizin gözde tatil beldelerinde özellikle bodrumda futbolcular sık sık tekne partileri düzenlerler. bu teknelerde herkesin belkide örnek olarak gördüğü futbolcular farklı farklı hanımefendilerle yakın temas içerisinde olurlar. tekne kıyıya yanaşınca hiçbirşey olmamış gibi ipler limana futbolcularda yalandan evine bağlanır.

    dedik ki; sözlük magazin yuvası değil. ama yinede aklımda birkaç soru var sormadan duramayacağım.

    soru 1: bir adamın karısı hamileyken evden hangi durumlarda çıkar ?
    cevap: karısının canı birşey çekerse. mesela benim hanımın canı 6 aylık hamileyken karadut reçeli çekmişti. üstümü bile değiştirmeden istanbulun heryerinde en iyi karadut reçelini bulmak için mücadele etmiştim.

    soru 2: evliyken tek başına kopmaya gidilir mi ?
    cevap: aşırı modern evliliklerde olabilecek bir aktivite. ama nereye ne amaçla gittiğin önemli.

    soru 3: evliyken bir gece klübünde başka bir kadına sarkmak doğru mu? adamlığa sığar mı ?
    cevap: savunulacak hiçbir tarafı yoktur. ben delikanlıyım, ben asar keserim, ben vatanıma milletime bağlıyım, ben bu vatan için ölürüm diyenlerin pembe teskereyle askerlikten kaçması gibidir. bedelli demiyorum bak pembe teskere diyorum. *

    soru 4: evliyken, evli olan bir kadına göz konur mu ?

    işte kimine göre delikanlılık sensörleri ancak burada devreye giriyor.
  • 15439
    galatasaray'ın alt yapısından çıkan, sonra da 3-4 sene a takımda top oynayan bu oyuncu galatasaray ilkelerini temsil edecek en son kişidir. hayatımda bu kadar zirve bir yerden dipe çöken ne bir insan gördüm ne de duydum (futbolcu olarak) ne kadar yapmaması gereken ne varsa hepsini yaptı ,dikkat edin artık millet eskidi kadar tepki vermiyor. arda mı ? yapmış, diyorlar ve olayları normalleştiriyorlar.

    bilal meşe olayı zaten herkesin malumu babası yaşında ki adamı darp etti, bu da yetmezmiş gibi pişkin pişkin yaptıklarının arkasında durdu. kimsede çıkıp bi kelam etmedi 10 maç ceza yedi hakemi tartaklamaktan gene birşey yok, sonra da utanmadan cezasını indirdiler.

    bakalım başakşehir ne tepki vericek, olayın üstünden 2-3 gün geçti hala bir açıklama yapmadılar, ufak bir para cezasıyla çözülecek bir durum değil, olayın hakkı süresiz kadro dışı bırakılması ve türk futbolundan sonsuza denk silinmesidir.

    yazımın başında da dediğim gibi. galatasaray'ımızın değerlerini temsil edecek çapta ve karakterde değildir.galatasaray'ın eski topçusu olması bu gerçeği değiştirmez.
  • 15440
    https://twitter.com/.../1050778123749474304

    şöyle bir açıklama yapmış. valla ne yalan söyleyeyim ben de insanlar nasılsa inanmaya hazır düşüncesi ile sarkma konusunda iftira atıldığını düşünüyorum. berkay'ın eşi aslıhan benim kankam demişti arda'nın eşi tanımıyorum birinden numaramı almış mesaj attı dedi.

    tabi sarkmış yada sarkmamış olması eğlence mekanında burun kırma, hastaneye silahla girme gibi gerçekleri değiştirmiyor.
  • 15445
    son entrymde dediğim gibi hakkında yazmaya değmez. son olaylardan sonra beni en mutlu eden şey artık tek bir galatasaray taraftarının bile çıkıp "arda galatasaray'ın çocuğudur, yuvasına dönecektir" diyemeyeceği gerçeği. taraftarı gereksiz yere bölerek zarar veren her konunun karşısındayım. zaten kalmamıştı demeyin. dursun özbek zamanı arda transferi dedikoduları çıktığında sosyal medyanın, buranın halini hatırlayın.

    (bkz: arda turan/@pret) destan yazmışım destan. önce seven sonra nötrleşen, ihaneti gördükten sonra karakteri tahlil edip geleceği doğru tahmin eden bir taraftar. eskiden iyi vakit geçirirdim buralarda. onu da hatırladım.

    not: arda'nın bugün düştüğü duruma sevinmiyorum. onun bu noktaya gelmesinde gözümüzün içine baka baka dalga geçerken, yüzüstü bırakırken "adamsın sipsi, yuvasına dönecektir" diye kendi takımının taraftarını kıranların payı az değil. ders çıkarabilirlerse...
  • 15446
    adamlık anayasa mahkemesi başkanı olan eski futbolcumuz. mahkemenin yardımcılıklarını ise burak yılmaz ve caner erkin yürütmekte. adamlık anayasasının değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan ilk 4 maddesini de buraya yazalım ki unutulmasın.

    1- milli takım maçlarından önce garanti bankası cep şubesinden euro hesabını kontrol etmek, prim yatmadıysa takımda huzursuzluk çıkarmak, çıkan huzursuzluğu yazan gazeteciye uçakta saldırmak,
    2- seni yetiştirip dünya vitrinine çıkaran klubünden teklif geldiğinde teklif komikti diyerek medya önünde seni yetiştiren kulubü küçük düşürmek,
    3- kendi ilişki durumu ne olursa olsun karşısındaki fotomodel, manken, instagram fenomeni ve hatta eskortlara umarsızca yürümek,
    4- yanında kocasıyla eğlenen bir kadına, kendi eşinizin arkadaşı olsa dahi sarkıntılık etmek ve olaya müdahil olan kocaya mahkemenin diğer üyeleriyle beraber saldırıp hastanelik ederek sonrasında kaldığı hastaneyi silahla basmak

    işte yukarıda yazdığımız bu kanunlar sayesinde bahsi geçen şahıslar senede 20 milyon liranın üzerinde para kazanıp oransal olarak bir asgari ücretliden daha az vergi veriyor, ruhsatsız silahla hastane basıp aynı gün içerisinde tutuksuz salıveriliyor.

    ne demişler, bir adamı varoştan çıkarabilirsin ama varoşu o adamın içinden çıkaramazsın.
  • 15447
    kendisi öylesine hedef haline getirilmiş ki sözlükte direkt kendisine küfür etseniz dahi ceza almıyorsunuz. geçenlerde böyle bir entry vardı, ihbar ettim. silinene kadar bayağı uzun bir süre kaldı. kimse de sorun etmedi bu küfürleri. sonra silindi. yönetici kişiler her zaman burada olamıyor, normal olabilir geç silmeleri. baktım ceza da almamış bu yazar. isim vermiyorum çünkü yazarın bir önemi yok burada. kişisel olarak sorunum olan bir yazar da değil. hatta sevdiğim bir yazar.

    toplum olarak en iyi bildiğimiz şey linç etmek. vurmasını dahi bilmiyoruz çünkü vurunca öldürüyoruz. geçenlerde burada ronaldo'nun tecavüz olayı hakkında entry girince bile masumiyet karinesinden dem vurulup karşı entryler girildi. tecavüz diyorum bakın, arda'nın bütün suçlarını toplasan binde biri etmeyecek bir konuda bile adamı savunanlar çıktı. iddialar da bayağı ciddi yerlerden gelip, ateş olmayan bir yerden tütmüyordu duman. bizim fanatik, amk bilmem ne magazin gazeteleri değildi.

    arda'yı severim. haline üzülüyorum. yaptıklarını savunacak da değilim. ancak adamı yapmadığı şeyler üzerinden bile linç ede ede artık ne yaptığının bir önemi yok gibi. ne yapsa linç eden bir grup çıkıyor çünkü. önemli olan sadece arda'ya bir tekme daha nasıl atarım gibi. kendisinin de bunda payı yadsınamaz. her türlü malzemeyi veriyor. maalesef kendisi bir yaparsa bu 10 olarak medyada yansıtılıp milletçe 100 olarak algılıyoruz. abartmayı seven bir toplumuz.

    son olayına dönelim. bildiğimiz kadarıla değerlendirecek olursam arda'nın tek yanlışı hastaneye ruhsatsız silah ile gitmesi. gitme maksadı her ne kadar birine zarar vermek olmasa da bana göre silah, şiddet, kavga vs. hepsi barbarlık belirtisidir. hanzoluktur. başka bir şey değil. eğer polis ya da asker değilseniz, hele hele ruhsatsız bir silahla işiniz olmamalı. buradan her türlü vurulabilir arda. gram savunmam.

    bir de bar olayı var. videodan anladığım kadarıyla mekanda arda'nın birlikte takıldığı ekip burak yılmaz, oğuzhan koç, ibrahim büyükak, murat dalkılıç vs. hiç de öyle çapkınlık grubu gibi değil. haberde arda'nın görüntülerde ayakta zor durduğu söyleniyor ama görüntülerde gayet ayakta duruyor adam. bizim medya böyle sahtekar işte. başka bir görüntü varsa bilmem ama adam gayet ayakta duruyor. ayakta duramayan adam berkay'a isabetli yumruklar sallayacak, kafa atacak ve berkay hiçbir şey yapamayacak adama? haberin bu kısmı bile yalanlarla dolu.

    arda böyle bir grupla birlikteyken gidip berkay'ın karısına bir laf söyleyeceğını ben sanmıyorum. bu kadar ünlü adam, kamera vs. varken evli bir adamın yapacağı şey değil. arda'dan ne kadar nefret ederseniz edin, fevri bir insan olsa da akıllı bir adam. son zamanlarda psikolojisinin yerinde olmadığı kesin. ciddi bir psikolojik çöküntü içinde ama onun böylesine saçma hareket yapacak kadar düştüğünü sanmıyorum. arda'nın hastanedeki olaylarını kimse yadırgamaz. maalesef son zamanlarda çizdiği profil bu. ama evli bir adamın karısına, kocası varken, kendisi de evliyken laf atması hiç de mantıklı gelmiyor. yanında yakın arkadaşları da varken...

    berkay'ın ne bok olduğunu herkes biliyor. namus olgusu olan bir adam olsa caner erken'in eşi ile birlikte olmazdı herhalde. olayı caner erkin bile doğrulamıştı karısından boşandıktan sonra. kavga hangi sebeple çıkmış olursa olsun, iddia edilen sebepler olmadığını düşünüyorum ve bir şekilde caner olayına bağlandığını düşünüyorum. zaten arda kendisi de o olay yüzünden normalinden fazla tepki gösterdiğini belirtmiş son açıklamasında. onu da kimse burada paylaşmamış. isteyen bulur. dediğim gibi, kimsenin umrunda değil çünkü arda'nın ne dediği. kesin yalandır, yalan değilse bile işimize gelen hangisiyse biz onu doğru kabul edip bir iki defa daha arda'ya vurma derdindeyiz.
  • 15448
    "ben kötü futbolcu olabilirim, koşmayabilirim, şişko olabilirim, kötü pas atıyor olabilirim..." sözlerinin sahibi eski futbolcu. bu sözlerin üstüne herkesten hesap sormaya çıkacak kadar değişik bir ruh hali. ya kardeş eğer sen yukarıda saydıklarına sahipsen ne demeye futbolcu diye ortalıkta dolaşıyorsun? mesele tam da bu. rezalet ötesi performans gösterdin. futbol ile alakan kalmamış, sahada sadece yürüdün insanlarda doğal olarak seni ıslıkladı, yuhaladı. bunların üstüne arda ne yaptı? herkesten hesap sormaya çıktı. kendi öz eleştirisini zamanında ıslıklandığı günün ertesine yapsaydı iş buralara hiç ama hiç gelmezdi.

    şuraya son 2-3 yılda arda'nın yaptığı işleri yazmaya niyetlendim vallahi üşendim. o kadar çok var ki hangi birine paragraf oluşturayım?

    ama en son yaşadığı olaya bende iki satır bir şeyler yazayım. berkay'a hiç ama hiç üzülmedim. benim için o herif yürüyen bir pislik torbası. evli çocuklu kadınla yaşadığı ilişki neresinden tutarsan tut yanlış.* bazı meşrebi geniş gavatlar çıkıp abi size ne yeeaaa diyebilir. çünkü farklı bir olayda bu ortamda diyen çıktı. yanlış abicim yanlış. neyse. berkay denen şarkıcı müsveddesinden ziyade eşine çok üzüldüm. kocası her ne kadar berkay denen şarlatan da olsa yaşadığı şey yenilir yutulur şeyler değil. hem sözlü tacize uğramış hem kocası yanında dövülmüş geçmiş olsun. bunlar 1 saatin içinde yazılacak senaryolar değil.

    burnunu kırdığı adamın yanına silahla gidip "bana inanmıyorsan bu silahla istediğini yapabilirsin" demesi arda'yı aklamıyor. varoşluktan öte bir şey değil bu. oldu canım adam bide senin kafana sıkıp hapse mi girsin? lan bunu kim yapar ki? zaten karşındaki adam meşrebi geniş gevşeğin teki. tatlı canını üzecek işlere hiç girer mi?

    arda'ya babası yaşındaki gazeteciyi bu millet dövdürtmedi, hakemi bu millet tartaklatmadı, tehdit ettirmedi, e berkay'ın burnunda bu millet kırdırtmadı. herkesin gözünün önünde saçma sapan olaylara karışan hep arda ama fırsat kollayan hep türk halkı... allah allah bu iş de bir gariplik var ya. barcelona'ya çıkarken oluşturduğu imajı da kendi yarattı. hastane köşelerinde kovboyculuk oynarken ki imajı da kendisi yarattı. kimse kusura bakmasın. ne ettiyse kendine etti. kimsenin arda'ya vurma gibi bir derdi olduğunu sanmıyorum. adam bir anda gündeme bombayı bırak meteor gibi düşüyor. insanlar nasıl görmezden gelip susup otursun? geçin bu işleri.
  • 15449
    magazin sever biri olarak; şarkıcı berkay şahin'le ettiği kavganın en ilginç noktası, olayın arda'nın karısının eski sevgilisi umut evirgen'in mekanında yaşanmış olması bence. arda gibi şeklen muhafazakar takılan erkekler, karılarının eski sevgililerinin mekanlarına eğlenmeye gitmezler. kavga mavga çıkacak bir yaşanmışlık olup olmaması mühim değil. başka yer yokmuş gibi oraya gitmezler. bir de arda gibilerin gittiği mekanların sahipleriyle sohbeti muhabbeti yakınlığı olur, olmasını da isterler. dolayısıyla arda'nın oraya gitmiş olması garip. karısı ile ilişkisi başladıktan sonra da gitmeye devam ediyor muydu yoksa ilk kez mi gitti bunları baya merak ediyorum.

    her neyse kendisi yaptığı açıklamada berkay'la eskiden husumeti olduğunu kabul ediyor. bu husumetin, caner'in eski karısı ile evli olduğu zaman berkay'la ilişki yaşamış olmasından kaynaklandığı malum. yani mesele kız meselesi. eğer sorun başka bir sebebten kaynaklansaydı, arda'nın işe karı - kız karıştırmayacağına eminim * ama problemin çıkış noktası kız meselesi olmasından dolayı arda'nın bu noktada rövanşist duygularla hareket etmiş olma olasılığını yüksek görüyorum. doğrudan bir taciz olmasa dahi bir imada bulunma, ortaya konuşur gibi kıza ithafen bir şey söyleme veya berkay'ı karısının yanında küçük düşürme amaçlı bir şey yapılmış olabilir. bu düşüncemi oluşturan şeylerden biri de berkay'ın hiçbir şey yokken arda ve burak'a bulaşacağını zannetmiyor oluşum. berkay belayı üstüne çekecek tipte bir adam ama direk arda ve burak'a bulaşıp kavga çıkartacak bir tipte biri olduğunu sanmıyorum. arda'ya bulaşmak, kavga çıkartmak veya bir kavganın fitilini ateşleyecek bir şey yapmak hem güç * hem cüret gerektiren bir şey. berkay gördüğüm kadarıyla piç erkek modelinde biri. dolayısıyla o kavgada esas başlangıç eylemlerini yapan tarafın arda'nın olması mantığa daha uygun.

    ben mekandaki kavgayı ve berkay'ın burnunu kırmasını çok aşırı büyütmüyorum. evet kötü ve ahlaken sakıncalı bir şey ama bir anlık alevlenmeyle, sinirle kavga etmiş olabilirsin. herkes etmiştir veya edebilir. esas problem olay durulduktan sonra, yani sinirler biraz yatıştıktan sonra bile isteye tercihen hastaneye silahla gitmesi. bunu hangi akla hizmet yaptığını, çevresindekilerin nasıl engellemediğini çok merak ediyorum. medyaya yansıyan kamera görüntülerine göre hastanede berkay'la bir odaya giriyor ve ortada silah var. aklı başında kimse böyle bir şey yapmaz. daha henüz burnunu kırdığın biriyle, tekrar kavga çıkma olasılığı var iken yanında silah bulunduramazsın. hastanede sen hiçbir aykırı harekette bulunmasan sadece berkay'dan sebeb bir kavga çıksa bile silah var orda böyle bir şeyi nasıl hesaba katmıyor akıl tutulması resmen. ''karını taciz ettiğime inanıyorsan beni vur'' demesi sanki ''bak ben canımı ortaya koydum'' gibi bir şovenist bir inandırıcılık beyanı olsa da ifade ediş şekline göre ''zaten kullanmaya götün yemez'' ''çok delikanlıysan, madem bana inanmıyorsun kullan lan o zaman'' gibi karşı tarafı tahrik edici bir boyuta da geçebilir -ki arda'nın silahı masaya fırlatırken ki fevri davranışları ikinci söylediklerime daha yakın gözüküyor.

    kendisine tavsiyem, biraz karısını ve doğacak çocuğunu düşünüyorsa ülke dışına çıkması. neresi olduğu hiç mühim değil. amerika olur, dubai olur falan. gideceğini ise pek zannetmiyorum. birincisi bu olaydan sonra suçlu gibi kaçtı, berkay'dan kaçtı, büyükleri kulağını çekti o yüzden gidiyor dedirtmek istemez. ailem, arkadaşlarım burda iyi kötü bir kulübüm var beni kamufle edebiliyorlar diye düşünerek hiçbir şey yokmuş gibi devam edecek. kendi psikolojisini, düştüğü durumu ve ülke içindeki rezalet imajını geçtim, orası beni ilgilendirmez ama ailesini biraz düşünüyorsa bir süre ülkeden ve herkesten uzakta kalmasında yarar var.
  • 15450
    hala kendisini savunmaya çalışanlar var. yazık bu ülkenin haline. böyle insanlara prim veriyorlar, bir kişi de demiyor sen sporcusun, ne sikime o silahı taşıyorsun diye. bu ülkede her şey oluyorsun, rezil olmuyorsun.

    ben açık konuşuyorum, bu magandanın zamanında galatasaray forması giymesinden utanıyorum.

    ancak geçen sene de taraftarın bu adamın gelmesine karşı gösterdiği direnç ile gurur duyuyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın