arda turan'ı pek sevmediğimi burada daha önce belirttim, tekrar yazarsam "
zaten var böyle bi şey" diye silerler. şimdi yazmak istediklerim başka zaten.
benim arda turan'ı sevmeme sebebim, futbolundan ya da kötü futbolculuğundan olamaz elbette. arda'nın ne kadar
iyi bir futbolcu olduğunu, ne kadar
iyi bir
galatasaraylı olduğunu inkar edersek en büyük yalancı biziz demektir.
sanırım arda ile ilgili sıkıntımız şu. arda turan, henüz
galatasaray kaptanlığı'na hazır değilken bu büyük onura
eriştirildi. bakın erişti demiyorum, eriştirildi.
aman efendim alt yapıdan bir dünya yıldızı çıkardık da bilmem ne de diye diye resmen harcadı çocuğu
adnan polat.
evet, arda turan'ın
gereğinden az sevilmesinin en büyük sebebi adnan polat'tır. ben kimsenin arda'dan nefret ettiğini zannetmiyorum zira.
*emre belözoğlu ile ilişkisine gelince... emre'den nefret etmeyenimiz var mı? yok sanırım. arda ise sürekli emre abisiyle takılıyor, her platformda onu övüyor, örnek aldığını söylüyor vs...
benim için kişisel olarak bir sıkıntı yok bunda. ama arda turan bir galatasaray kaptanı ise, tribününü de temsil etmeli diye düşünüyorum açıkça belirteyim. tabi ki emre ile görüşmesin demem, kendi kararıdır, saygı duyarım. ama bunu daha az gözümüze soksaydı keşke.
emniyet müdürünü ziyareti, savcılarla takılması, sinema kapatması ise zerre umurumda değil. ki bence kötü hareketler de değil. ama tabi sen 24 yaşındasın daha be arda... senin en önemli aktiviten futbol olsaydı ya..
ilk sahneye çıktığı dönemlerde zayıf, minik bir arda turan vardı, şimdiki hali ortada. işte ben buna kızıyorum. gerçekten de o zamanlarda
messi ile kıyaslanabilirdi; çünkü hem yaşı hem fiziği hem de yaptıklarıyla buna hakkı vardı. istese şimdi bir messi olur muydu? zor.. ama imkansız değildi.. artık imkansız. işte bu, insanı deli ediyor.
ben arda turan'ı pek sevmem. ama çıkıyor bir röportaj veriyor, belki de ben çok duygusal olduğumdandır, unutuyorum her şeyi. "
aslında iyi çocuk lan.." dersin ya hani, heh işte öyle oluyorum.
arda'nın şu an kendisini ne kadar
yalnız hissettiğini tahmin edebiliyorum. çok genç yaşta, yaşı bir asırı geçmiş koca galatasaray'ın kaptanı oluyorsun en önemli spor branşında. kolay değil.
biz de
taraftar olarak
çok fazla beklenti içine girdik. tıpkı adnan polat'ın yaptığı gibi, harcadık arda'yı.
ama hala geri kazanma şansımız var.
18 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçı'nda arda turan'ı tribüne çağırıp barışsak fena mı olurdu?
evet, takım avrupa'dan elenince
takım otobüsü yerine
özel arabayla gitmesi, kadroda olmayan
arkadaşları tribünde iken kendisinin
locada olması falan, bir kaptana yakışmayacak şeyler. ama ne yapalım, öldürelim mi?
gerçi her yerde arda'nın
bir takıma imza attığı söyleniyor. bunu
kongre üyelerinden söyleyenler de var. yani arda gidiyor büyük ihtimalle. bari küs gitmeyelim.
neyse, çok uzattım. söylemek istediğim şu :
arda turan, bir
metin oktay değildir. kendisinden bu beklentiye girmemeliyiz.
arda turan, bir
hagi değildir.
arda turan'ı bir
arda turan olarak kabul etmek zorundayız. ve evet, sahip çıkmalıyız.