resim
Abdurrahim Albayrak
Görev:As Başkan
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 1301
    ben anlamıyorum abi git yönetim olarak çık kimin huzuruna çıkacaksan. futbolcuları peşinden sürüklemenin ne alemi var? ne işi var muslera'nın, bruma'nın "ak-saray"'da.
    bu kadar önemli bir maç öncesi böyle bir şeye ayak olmaması gerekirdi. ayrıca galatasaray'ı böyle siyasi şeylerin içine sokmasının açıklaması olamaz. illa bir yere götüreceksen çıkarsaydı hepsini anıtkabir'e. çok daha anlamlı olurdu.

    tanım: siyasilere olan yakınlığı ve hagi'ye söylediklerinden sonra pek de değeri kalmamış yönetici.
  • 1302
    belki de kaybedilen puanın en büyük sorumlusudur kendisi. sen ankara'ya 3 tane as kadrodan eksikle gidiyorsun, daha 3 gün önce yedeklerinle de olsa diyarbakır deplasmanında sahaya çıkmışsın zaten oyuncular gergin ve yorgun ne halt etmeye cumhurbaşkanı ziyaretine götürüyorsun takımı be adam? galatasaray'ı siyasete alet etmelerinden bıktım usandım artık. anlayın artık oğlum ne akp, ne chp, ne mhp ne başkası hiç bir siyasi partiyle işimiz olmamalı bizim. bugün birilerinin kucağına oturursak günü gelir sırt çevirdiklerinizin kucağına oturturlar adamı.

    hadi gideceğim dedin onu da anladık sen git görüşecek misin, yalakalık mı yapacaksın ne halt edeceksen et. ama galatasarayın sporcularını, galatasarayın adını bu işlere malzeme etme.
  • 1305
    parası olanın futbol yöneticisi olduğu ülkenin standart yöneticilerinden biraz daha fazla yalakadır o kadar. bunca yaşına rağmen karakteri oturmamış, bir irade geliştirememiş ama zamanında bir şekilde paranın dibine vurduğu için saygı duyulan boş beleş bir adamdır. bin odalı, dünyanın en saçma sapan yapısına gidip dibi düşer, bununla övünür ama aynı şehirdeki evsizlerden kimseye bahsetmez. neymiş, yabancı futbolcularında türk olası gelmiş. zeka seviyesini gözler önüne seren bir açıklama. ulan piramitler daha güzel, biz gidip mısrlı oluyor muyuz? yemin ediyorum çok utanıyorum bu adamdan. bunca değerli, birikimli, zeki insan varken böyle yalakaların para kazanıp gerine gerine gezinmesi, futboldan zerre kadar anlamayanların sırf paraları sayesinde yönetici olması çok büyük ayıp. bunun biraz daha zengin ve eliti yıldırım demirören işte. sokayım böyle sisteme. buna şimdi "siz" diye hitap ediyorlar, "sayın albayrak" falan diyorlar bu da kendini nimetten sayıyor. yazık gerçekten yazık. parası kadar konuşsa ona da razıyım ama sahibinin sesidir; karaktersizin omurgasızın önde gidenidir.
  • 1307
    dün neyse bugün de o, gayet samimi göründüğü gibi birisi.

    ama hastası oldukları o monşerlere laf gelecek binbir takla atan elitistlerin kendilerine seçtikleri yeni kurban.

    galatasaray yöneticisinin gecenin bir yarısı volkan demirel e attığı özür sms lerini anlayamayanların, galatasaray başkanının feneri şike sürecinde mağdur göstermeye çalışan demeçlerini anlayamayanların, faruk sürenin apar topar başkanlıktan indirilmesini anlayamayanların, prof. ali uras ın ofisinde "abi"lerce basılmasını anlayamanların, yine kafasını karıştırmıştır.
  • 1308
    'sarayı gören yabancı futbolcularımız türk olmak istediklerini söylediler' şeklinde beyanat veren galatasaray yöneticisi.

    --- ironi mode on ---

    o zaman yabancı futbolcu sayısını sıfır yapalım ya, gerçekten. hani aziz nesin'in bir sözü var ya, 'türk milleti'nin %60'ı aptaldır' diye, garibim yabancıları görememiş :( bizimkiler yine mecburiyetten bu memleketin vatandaşılar, yabancılar baksana bir saraya tav oluyorlar :( şimdi yabancı futbolcu sayısı kontenjanına hak veriyorum :( hatta hepsi bu kafadaysa sıfır yapalım.

    --- ironi mode off ---

    abdurrahim bizi trolledi veya bizim yabancıların memlekette olup bitenden haberi yok. zaten böyle bir şey olduğunu düşünmüyorum da, velev ki var böyle düşünen yabancı, hemen yarın göndersinler. böyle düşünen bir futbolcu yıldız olabilir mi amk :(
  • 1309
    sevdiğim bir polis abimden dinlediğim bir hikayenin kahramanı kendisi. olay şu şekilde gerçekleşiyor : kendisi trafik uygulamasında şoförü ile birlikte çeviliyor ve denetleniyor. bu yöneticimizin bir eksiği çıkmıyor ve polislere teşekkür ederim benden size cep harçlığı diyerek 500 euro para veriyor. bunu zengin , ünlü adamlar genelde yaparlar kendilerine çeviren polislere rüşvet ihtiyaçları doğmasa dahi para verirler. neyse polis beyler ( 2 kişi ) istemem yan cebime koy misali reddeder bir biçimde parayı alıp 250 şer euro olarak bölüşüyolar. ilerleyen saatler aynı uygulama noktasına yanındaki şoförü geliyor ve polislere ' abdürrahim bey size 100 euro verecekmiş 500 yanlış olmuş ' diyor. parayı geri istiyor yani. polislerde biz kendimiz geri veririz diyerek bu yöneticimizin ofisine gidip 500 euroyu önüne fırlatıyorlar. olay ünal aysal döneminde abdürrahim albayrak yöneticilik yapmadığı sıralarda gerçekleşmiştir. böyle bir olay öğrenince sözlükte paylaşmak istedim yorum sizin.

    evime misafirliğe gelen bir polis abimden dinlediğim bu hikaye yüzde yüz gerçektir. birden fazla kişi ile konuştuk bunu yaşanmış bir hikaye kesinlikle.
  • 1310
    (bkz: #1623723)

    bahsi geçen olayda polis aklınca adamlık dersi vermeye çalışmış gidip önüne parayı fırlatarak ancak onu rüşvet almadan önce düşünecekti. rüşvet alması için ortada bir suç olmasına gerek yok. albayrak bu konuda ne kadar şerefli ise " türk polisi " de şerefliliğini göstermiş. ikisi de omurgasızdır gözümde ayrıca.
  • 1311
    (bkz: #1623723)

    bu olayda abdürrahim albayrak'ın harçlık vermesi bence yanlıştır. daha sonra medya'ya yansısa neler olabileceğini düşünerek hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. ülkemizin basınını düşünürsek ki gerçekten sorun yaşanırdı.
    polisler acısından düşünürsek'de 500 euro'yu görünce ve zor zamanlarında ise almış olabilirler lakin yinede yanlış olduğunu değiştirmez.
  • 1313
    olay doğru ise her ne kadar polis mağdur olursa olsun her iki taraf da aynı derecede hatalıdır. rüşvet almak da vermek de kötü bir şey. polisin de mağdur olması için bayağı bir borç batağına saplanması lazım. en düşük polis memuru ayda 2 bin lira kazanıyor. trafik şubedenmiş ayrıca, onların kazancı biraz daha fazla. ha elbette dünya hali, her şekilde işiniz rast gitmeyebilir, yorum yapmak bana düşmez o konuda. fakat yine de rüşveti de suçsuz kılmaz.

    abdurrahim'in de zaten rüşvet işlerinde olduğunu anlamam için duymama da gerek yoktu. az çok böyle işlerin içinde bir insan adamın geçmişi belli.
  • 1314
    bahse konu olan abdurrahim albayrak'ın polislere 500 euro para verip sonra şöförü aracılığıyla 400 ünü geri istemesi hikayesinde polisin yaptığı mı ayıp albayrak'ın yaptığı mı ayıp bilmem ama bana sanki şoför çakallık yapmış gibi geldi. polisleri kandırıp parayı cebine atmak istemiş olma ihtimali bu hikayeyi mantıklı yapan tek son olurdu zannımca.
  • 1316
    - polise 100 euro verecekken 500 euro vermişse bildiğin maldır...
    - polis, kendisine 500 euro verilmişken ve ortada kanıt, fatura yokken bunu gidip geri verdiyse saftır

    amma velakin;

    - abdurrahim albayrak'ın polislere durup duruken 500 euro verdiğine, sonra da bunu 100 euro verecekken yanlışlıkla verdiğine, sonra da bunun 400 euro'sunu polislerden geri istediğine, polislerin de yeşilçam'daki yaşar usta tribiyle gidip bu parayı abdurrahim'in suratına fırlattığına, caaanım türk parası varken abdurrahim'in ne sikime euro verdiğine inanan sözlük yazarı varsa...

    onlar ayrı bir kategoride de neyse...

    (bkz: sözlükte derdini sikeyim butonunun olmaması)
  • 1319
    tarzıyla sorunum yok. sonuçta bağımsız bir birey. nasıl istiyorsa öyle takılabilir.

    siyasi görüşüyle sorunum yok, zaten bir iş adamı. hükümetle arasını iyi tutmaya mecbur.

    benim derdim bu adam yönetici olarak galatasaray'a ne veriyor. zamanında kısa bir entry karalamıştım hakkında (bkz: #1583788)

    ancak;

    galatasaray kurulduğu zamandan bu yana sadece başarıyı hedefleyen bir kulüp olmadı. aynı zamanda galatasaray lisesi ve üniversitesi ile beraber belli ilkeler doğrultusunda hareket eden bir kültür yuvası oldu. hiç bir dönemde kendi kimliğinden taviz vermeyerek türk sporunda hedeflerin çıtasını belirledi.

    işte bu noktada vergi cezasıymış, ekonomik durummuş, stadın metro sorunuymuş... tüm bu yöneticileri ilgilendiren problemler galatasaray illkeleri doğrultusunda çözülmek zorundadır. hangi hedef doğrultusunda olursa olsun hiç bir yönetici galatasaray'ı çizgisinden uzaklaştırmaya cürret etmemelidir. edene de adnan polat tarifesi uygulanmalıdır.

    duygun yarsuvat...
    abdürrahim albayrak...
    ve artık diğer ilgililer, bunlar her kimse...

    bana göre kara listeye eklenmesi gereken isimler.
    zira yönetici olarak gelmelerinden itibaren geçen 2 aylık süreçte, galatasaray tarihinde görülmemiş ölçüde politikacılara yaranma, siyasetten çıkar bekleme, kulübün karakterli duruşunu hiçe sayma ve camiayı küçük düşürücü hareketlerle bundan sonra elde edilecek her türlü mali başarıyı zan altında bırakacak girişimlerde bulunma gibi galatasaray kongresi ve taraftarınca aska kabullenilmemesi gereken bir tarzı benimsediler.

    sen kendi büyüklüğüne güvenmezsen büyük olamazsın.
    merak etmesinler. siyaset galatasaray'a ceza kesebilir. ancak bunu yaparken kendine de zarar vereceğinden sen karakterli durup taraftarının desteğini istersen, o ceza galatasaray'dan çok kesene zarar verecektir.

    tayyip erdoğan'ın deyişiyle...
    velev ki öyle olmadı...
    bu taraftar galatasaray'ı ikinci ligde de destekler. yeter ki galatasaray galatasaray olmaya devam etsin.
  • 1324
    maalesef zerre güven vermeyen insan.

    abdürrahim bey genel olarak doğru konuşmuyor. anı kurtarma peşinde, anlık şov yapma peşinde. yönetime geldiğinden beri yaptığı her hareket kulübe zarar olarak döndü. yerli yersiz konuştu, koskoca kulübün teknik direktörü kalktı kulüp kanalından kendi yöneticisini yalanlamak zorunda kaldı. bu büyük bir ayıptı aslında. birden bire yetki sahibi olunca ne yapacağını şaşırdığı için oluyor bütün bunlar.

    ben yönetimde olmasına da karşı değilim fakat ikinci adam olduğu anda işler değişiyor. sneijder ile ilgili sürekli "gitmiyor, göndermiyoruz" diyip durdu. şu transfer döneminde sneijder satılırsa kimse şaşırmaz. sorunu da tam olarak bu. dediğinin tersi olasılıklar, potansiyeller içerisinde yüksek ihtimali bir konumda duruyor. bir kulüp yönetiminin ikinci adamının bu şekilde akla geliyor olması bile o kulübün nasıl kötü yönetildiğini gösteriyor. duygun hoca derslerinden pek başını kaldıramıyor gibi. sırf galatasaray sahipsiz kalmasın diye başkan oldu ama ikinci adamlığı yanlış kişiye verdi.

    hep deniyor ya "ali dürüst ve abdürrahim albayrak olduğu için aysal başarılı oldu," bunun ne kadar boş bir sav olduğunu da görüyoruz. tam tersi, aysal iyi çekip çevirmiş o kadroyu. belli ki abdürrahim albayrakın başına buyruk, rasyonellikten uzak tavırlarına bir süre sonra o da katlanamadı. 12 mayıs gecesi başbakanı arama işgüzarlığında bulunduğu andan itibaren aysalın kendisini gelecek planlarından sildiğini düşünüyorum. galatasarayın kupasını alması için herhangi bir siyasiye ihtiyacı yoktu. siyaset temelli spor çizgisinden uzak kalmaya çalıştıkça, albayrak türevi insanlar galatasarayı bu çukura itmeye çalıştılar, aysal da kendince set çekti ama o da ikinci dönem yönetimini doğru seçemedi maalesef.

    mayısa kadar daha saçma durumlarda kalacak kulüp. allah hamza hocaya yardım etsin, o da başarısız olursa hepten rezil bir ikinci yarı bizleri bekliyor. umarım bir dahaki yönetim kurulunda albayrak ikinci adam olarak, yetki alanı geniş biri olarak bulunmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın