• 1
    mahalle maçı denen organizasyonun kült karakterlerinden biri. adamın gol diyor cümlesinde özne göreviyle karşımıza çıksa da sahada genellikle belli bir görevi olmayan, hatta mahalledeki tek topun sahibi çocuk ya da onun yakın arkadaşı filan değilse itirafına müteakip uzunca bir dönem mahalle maçlarını kenardan seyredecek* olan çocuk. günlerden bir gün mahallenin çocukları yine toplanmıştır. sokak arası, okul bahçesi, mahalle kenarındaki boş arsa; artık her neresi ise sahaya çıkmışlardır. sezon öncesi stad kontrolüne gelen uefa heyeti edasıyla saha çizgileri belirlenir, kaleler kurulur. eğer maçın icra edileceği alan "daimi" olarak kullanılan bir "tesis" ise bu kısım pas geçilerek takımlar kurulmaya başlanır. mahallede "elebaşı" olarak adlandırılabilecek iki genç aldım verdim ile başlayan sürecin ardından bir haldun üstünel'e, efendime söyleyeyim bir hakan bilal kutlualp'e; hiç olmadı bir adnan sezgin'e dönüşüp takımları şekillendirilir. bütün bu hengamenin ardından ilk düdük çalar ve zorlu 90 dakika başlar. derken o an gelir. maçın en tartışmalı, ekseriyetle kırılma anı denilebilecek pozisyonu gerçekleşir. top ya taş üstü bir şekilde sahayı terkeder, ya 5 hakemle bile işin altından kalkamayan fifa'ya sonunda çipli topu ürettiren "çizgiyi geçti mi geçmedi mi" tartışması doğuracak bir pozisyon yaşanır, veyahut top iki taşın arasından kalecinin göğüs hizası yüksekliğinde geçerek hayali ağlarla buluşur. bu üç pozisyon da ortalama bir mahalle maçını yarıda bırakmaya yetecek kadar yoruma açıktır. mahalle maçı yerini mahalle kavgasına bırakmaya hazırlandığı anlarda, mevzu bahis pozisyonun gerçekleştiği kaleyi savunan takımda yer alan bu arkadaş dayanamaz ve pozisyonu gol olduğu konusunda görüş bildirir. 30 yıllık hakem hocalarının görmediği saygı ve kabul edilebilirliği anında rakip takım oyuncularından görür. orta hakemin aldığı bir karar sonrası inatla bayrağını kaldırıp kararı değiştirten yan hakem durumuna düşer bu arkadaşlar. kararın değişti an yaşananlar da bu "abi goldü galiba ya" lafının bu arkadaşların ağzından çıktığı anda yaşananlarla benzerlik gösterir. istisnai durumlar haricinde bu itiraf skor hanesine gol olarak yansır. istisnai durumlarda ise maça kaldığı skordan devam edilir, itirafçı arkadaşın takımı sahadan çekilir ya da maç kavgaya döner. gerçi böylesi bir tartışmadan sonra kaldığı skordan devam edilen bir mahalle maçı da azami 3 dakika sonra ya sert bir faulle ya da daha da büyük bir kavga ile yarıda kalır.

    bu itirafçı arkadaşlar içinse hayat bir daha asla aynı olmaz. evde anne babasından, okulda kitaplardan ve öğretmeninden öğrendiği şeylerin gerçek hayatla pek alakası olmadığını o itiraftan sonra öğrenir. uzunca bir dönem mahalle maçlarında forma giyemez, mahalle arkadaşları tarafından dışlanır, adam yerine konmaz filan... bu durumun yegane istisnası ise karşı takım tarafından gözüne kestirilen, takımın görece en zayıf veya yaşça küçük elemanının bu itirafı zorla yapmasıdır. eğer savunmadaki takım, hücum eden takıma diş geçiremeyecek durumdaysa fazla üstelemez, karşı tarafın en bıçkın tiplerinden gelen "sen söyle gol değil mi lan" sorusu üzerine o acı itiraf gelir. maç devam eder. bizim çocuklar kafalar hafif önde mahalleye döner-eğer mahalle içi bir karşılaşma ise kendi köşelerine- ve bir daha o takımla karşılaşmama kararı alırlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın