resim
Claudio Cesare Prandelli
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:66
Uyruk:İtalya
  • 513
    kendisine karşı bir ön yargım yok ama sahada birşey görmedikten sonra nasıl sahip çıkayım, arkasında durayım. tamam futbolcular kötü filan da arkadaş bizim hücumda hiç mi bir planımız olmaz. hani bir planımız vardır ve bunu futbolcular uygulayamıyor anlarım ama sahada resmen sıfırız. geride kazanılan topları bakmadan burak'a sallıyoruz. burak topu yakalar ve kontrol ederse baksın başının çaresine diyoruz. geriden destekleme yok. önde pres yok, top tutma yok, pas yok, hızlı oyun yok, vs.. insan ne var lan diyor.

    ligde ilk 3 maç böyle uyuz futbol oynarsak 4. hafta istifa sesleri yükselir.
  • 623
    çok kafa patlatmasına gerek olmayan kişidir. yapması gereken tek şey takımı çift forvet oynatmak. bizim futbolcular pas çevirmesini bilmezler, hızlı oynamayı bilmezler, oyunu okumayı bilmezler. bildikleri tek şey saldırın dediğinde vatan milet sakarya edasında saldırmak ve kaos yaratmak. bu ortamda rakip ceza sahasında ne kadar çok forvet varsa o kadar şansın var demektir. koysun ileriye burak-umut'u yeter.

    galatasaray ne zaman çift forvetten uzaklaştı hedeften de uzaklaşmıştır. başarılı olduğumuz sezonları izlesin ve takımın ne oynadığını görsün. bir de başarısız olduğumuz sezonlara baksın.
  • 688
    geleli 3 ay filan oldu sanırım. belki daha az belki daha fazla. bu süre içinde takıma hiçbir şey veremeyen bir teknik direktördür kendisi. artık bu çok net belli. bırakın artı değer katmayı varolan artıları bile eksiye çevirmiştir. iyi niyetinden şüphem yok ama maalesef berbat ötesi antrenörlük sergiledi. açalım biraz.

    galatasaray takımı kendisinin yönetimi boyunca antremanlarda heralde hiç taktik filan çalışmıyor. duran top, korner ve kanat akını filan çalıştığını düşünmüyorum. savunmadan top çıkarma filan bunu tamamen unutturmuş takıma. kaç maç oldu bu takım hala organize bir atak yapamamış durumda. önceden çok mu yapıyorduk? çok değil ama hücumda bir akıl ortaya koyuyorduk. şimdi bu akıl da gitmiş durumda. topu alan adam sanki hayatında ilk defa topa dokunuyormuş gibi davranıyor. çünkü ne yapacağını bilmiyor. diğerleri de nereye gideceklerini bilmiyorlar.

    16 eylül 2014 galatasaray anderlecht maçı artık bana net olarak göstermiştir prandelli'den birşey olmayacağını. bugüne kadar da birşey katmadığını. bunları yazarken üzülüyorum ama durum bu maalesef. kendimize bunu itiraf etmek hayırlısı olur.

    evet ilk şampiyonlar ligi maçında bütün defolar ortaya çıktı. savunmadan top çıkarmak tam bir felakete dönüştü. melo topu stoperlerden alıyor tam olarak orta yuvarlağın bizim sahamız kısmında topla buluşuyor. kafayı kaldırıyor en yakın takım arkadaşı 30 metre ileride. ne bekler yanaşıyor ne selçuk-dzemaili. tekrar stoperlere dönüyor onlarda tekrar melo'ya. melo da yerden sert pas atmaya çalışıyor. haliyle mesafe uzun olunca araya rakip oyuncular giriyor ya da ayak koyuyorlar. pas isabetli olmuyor ve hoop rakip aağa kalkıyor. eğer anderlechtli oyuncuları biraz tecrübeli olsalardı ilk yarıda 3-0 yapabilirlerdi. o kadar dengesiz yakalandık savunmada. hoca bunu gördüğü halde müdahale etmiyor. selçuk ve dzemaili'ye geriye gelip top alın demiyor. direktif verildiği melo'nun topu oyuna sokacağı söylenmiş haliyle selçuk ve dzemaili kendisine söyleneni yapıyorlar.

    3 orta saha ile oynuyoruz fakat ortasahamız hiç yok gibi. ne bir direnç var ne topa sahip olma. muslera hariç geri kalan oyuncular sanki ilk defa topla oynuyorlarmış gibi acemice hareketlerde bulundular. sanki bütün futbol geçmişleri silinmiş gibiydiler. top alan da boşta olan futbolcu da ne yapacaklarını bilmiyor. topu alan adam kime pas vereceğini bilmiyor, kim kime yardıma gideceğini bilmiyor, kim nereye koşacağını bilmiyor. saha parselizasyonu denen kavram tamamen ortadan kaldırılmış gibiydi.

    evet bazı oyuncular cidden formsuzlar ama bu futbolcuların futbol bilgileri silinmiş gibi. selçuk yanındaki adama pas veremeyecek, oyunu okuyamayacak kadar dibe battığını düşünmüyorum. bu kadar olmaz.
    geçen sezon fırtına gibi esen sneijder bu kadar sönük oynayamaz. bu kadar maça kendisini verememezlik olamaz. bu kadar mı dibe battı?
    hadi bunları geçtim melo da mı bu kadar dibe battı. kötü oynasa bile enerjisiyle ayakta kalan birisiydi. o da mı bu kadar dibe battı?

    dediğim gibi bu futbolcular formsuzlar kabul ama bütün suç onlarda değil. en baştaki suç itiraf etmeliyiz prandelli'de. futbolcular ne yapacaklarını bilmiyorlar. hoca topa sahip olalım diyor sahip oluyoruz ama sonrası belli değil. ne yapacağız kimse bilmiyor. hoca da bilmiyor. bilinmezlik kadar kötü birşey yok. insana bildiğini de unutturuyor.

    3 ay boyunca ne çalıştırdığını merak ediyorum. gerek hazırlık maçlarında gerekse resmi maçlarda takıma kattığı en ufak bir değeri kimse söyleyemez. gol yemiyoruz diyoruz ama bu onun değil muslera'nın üstün performansından. yoksa rakiplere çok sayıda pozisyon veriyoruz. vermiyor değiliz.

    prandelli bu şekilde giderse bırakın lig arasını 8. haftayı göremez.
  • 699
    hayata toz pembe bakıp poliyannacılık yapmak yerine gerçekleri konuşmak lazım. devraldığı takım formsuz bir takımdı ama oturmuş bir takımdı. birbirini tanıyan futbolculardan oluşan bir takımdı. şimdi ise herkes birbirini yeni görmüş gibi davranıyor, adapte sorunu yaşıyor.
    en uyumlu ikilimiz olan selçuk-melo sanki ilk kez oynuyorlar gibi alan paylaşım hataları yapıyor. pas alışverişlerinde, topu oyuna sokmalarda hatalar yapıyorlar. bu ikilinin burak ve sneijder'le uyumu da sorunlu durumda.

    geldiği vakit yapması gereken yeni bir takım oluşturmak değildi. zaten takımımız vardı. varolan sorunları tespit edip gerekli şeyleri yapacaktı. takıma yeni bir hava katacak, futbolculara özgüven aşılayacaktı.

    allah aşkına 16 eylül 2014 galatasaray anderlecht maçını seyreden yabancı birisi galatasaray için ilk kez birarada oynayan futbolculardan kurulu bir takım der. bunca yıllık galatasaraylıyım ben bile ulan bu futbolcular heralde yeni geldiler ve uyum sorunu yaşıyorlar dedim. halbuki cemaili ve pandev dışında herkes eski oyunculardı.

    mancini'ye kızıyorduk ama onun takımı daha organize bir takımdı. hücumda liderliği sneijder'e vermiş bazen şok pres yapan takımdı. kopenhag maçını hatırlayalım.
  • 761
    takıma bir karakter katamadığı gibi oyuncuları da dibe batıran teknik direktör. ne burak ne selçuk ne de sneijder bildiğimiz gibi performans gösteriyor. bruma ise harcanıp duruyor. geldiğinden beri bütün futbolcular aşağı performans gösteriyor. kimse üstüne katamadı.

    takımın ne oynadığı ya da ne oynamak istediğini kimse anlamıyor. bence kendisi de anlamıyor. çıkın oynayın diyor ama ne oynanacağı hakkında en ufak bir fikir yok.

    takımın en formda ismi olcan kadro dışı. kapanan savunmaları şaşırtan ve açmaya yardımcı olacak umut oynatılmıyor. umut oynasa burak bu kadar kötü oynamayacak. sneijder daha rahatlayacak, bruma çizgide daha verimli olacak.

    kusura bakmayın ama bu adamdan birşey olmayacak. mustafa denizli orada duruyor.
  • 812
    bu adam sezon sonunu görürse sezon sonu kalmadan bütün futbolcuları takımdan gönderir ve iflas ederiz. yahu bu adam futbolculara bildiklerini bile unutturdu. 2 ay önce en üst seviyede dünya kupası oynayan sneijder futbolu unuttu. adam resmen emre çolak kıvamına geldi.

    bu akşam tek yön italya uçak biletini cebine koyup yollamak lazım. pazartesi mustafa denizli yerine gelip başlasın da bari ligi kurtaralım.

    bizim romantik futbol sevdalıları da edebiyar parçalayıp romantik romantik takılsın. bu adamın futbol oynatacak görüntüsü yok.
  • 841
    bak dersin ki takımın kilit oyuncuları formsuz ve bu yüzden başarısız oluyor anlarım ama takımda formda olan futbolcu yok. herkes dibe batmış durumda. sneijder'in üstüne yimpaş yozgat spor forması geçir sneijder demezsin. selçuk'un üstüne güngören belediyespor forması geçir ulan bu adam galatasaray'ı 2 sene şampiyon yapmış selçuk demezsin. bu bütün futbolcular için geçerli.

    bir tek olcan vardı kıpırdayan onu da kadro dışı bırakarak dibe batırmaya yemin etmiş durumda.

    hadi tüm bunlara da eyvallah diyelim ve kadrodaki bütün futbolcular formsuz olsun. gerçi bunun tek nedeni yine takımın patronudur ya neyse. peki bu adamın nasıl bir futbol oynattığı ya da oynatmak istediğini anlayan var mı?

    oyunu önde oynayıp preslerle rakibi boğma futbolu mu?
    topa sahip olup sürekli pas yaparak total futbol anlayışı mı?
    topa sahip olduktan sonra hızlıca rakip kaleye gitme anlayışı mı?
    90 dakika denge futbolu oynayıp bir şekilde gol atma anlayışı mı?
    kanat organizasyonu ve duran toplarla etkili olma anlayışı mı?

    futbolcular formsuz bile olsalar takımın ne oynamak istediği anlaşılır. futbolcular ne oynayacağını bilmeden sahaya çıkıyorlar. topu aldıklarında ne yapacakları hakkında fikir yok. hızlıca kaleye mi gideyim, kanatlara mı aktarayım bilmiyorlar. hepsi ilk defa futbol oynuyormuş gibi davranıyorlar.

    hazırlık maçlarında furkan'ı sağ bek olarak kullanmış ama sağ beke ihtiyacı olduğu vakit furkan aklına bile gelmemiş. peki kimi oynatmış? sol açık-sol forvet yasin'i.

    takıma bek oyuncusu alınmış sağ ayaklı adamı sol bekte oynatıyor. tamam tarık solda da oynayabiliyor ama ters taraf. halbuki ileri çıkmayan ama defansif özellikleri iyi olan hakan balta var. hakan'ın form durumu geçen seneye göre iyi durumda. hakan'ı sol bek oynatırsın ve maç içinde 3'lü savunmaya bile dönebilirsin. chedjou-semih-hakan'lı üçlü savunma. yani oyuncu değiştirmeden taktik değiştirebilirsin.

    bir lig maçının ilk yarısını 2-0 geride kapatabilirsin bu olur normaldir ama ikinci yarıya aynı anlayış ve aynı kadroyla çıkamazsın. bu normal değil ve doğru değildir. lig maçıdır çünkü. 2-0 kaybetmekle 10-0 kaybetmek arasında puan olarak fark yoktur. rakip 3 puan alır sen 0 puan alırsın. eleme maçı olsa ilk maçta deplasmanda 2-0 yenilmeyi kabul edebiliriz ve ikinci yarı farkın açılmaması için aynen devam etmeni bile anlarım. dersin ki rövanşta biz 3-0 yenip tur atlarız eyvallah ama lig maçı bu yahu. 2-0 gerideysen saldırmak zorundasın. 1 puanı bile kurtarmak durumundasın.

    şu anda kendisi kanserli hücredir ve vücudumuzda yer alıyor. gün geçtikçe vücudun her tarafına yayılacak. umarım hemen söküp atarız bu virüsü. adam bizi catania ile karıştırıyor.
  • 852
    fatih terim zamanında yenildiği zaman bile gurur duyulacak bir takımımız var diyorduk. mancini bunu deplasmanlarda 1 puan bile başarıya çevirdi. prandelli ise organize bir atak yaparsak bayram yapacak duruma getirdi.

    3 ayda takımı mental olarak batırdı. bencilliğiyle tanınan burak şut atmaya korkar hale geldi. selçuk maçlara çıkmamak istiyor. ne duruma getirdi takımı.
  • 973
    gönderin şu adamı da bizim gözümüzün önünden kaybolsun gitsin futbol romantiklerinin hayal dünyasına. gitsin palermo'yu çalıştırsın, verona'yı çalıştırsın, cagliari'ye tarihinin en büyük başarısını yaşatsın da bizden uzak olsun.
    bu takımlarla dramatik olaylar yaşasın, aksiyon yaşasın da ali ece gibi futbol romantiklerine saatlerce konuşacak malzeme versin. bir kaç italyanca kelimeyle yazısını dikkat çektirecek bülent timurlenk'lere malzeme versin de bizden uzak olsun.

    eğer birazcık onuru varsa bu akşam istifasını verir gider.
  • 984
    hakkında yazdıklarım ofsayt entrilerimin tepesinde duruyor futbol romantikleri yüzünden. ulan biz bilmiyor muyuz sabretmeyi, zaman vermeyi? bi siz mi biliyorsunuz sabretmeyi? herşey apaçık ortada bu adamdan bir halt olmayacağı belli. 3 ay olmuş geleli arsenal deplasmanında çıkardığı kadroya bak. sneijder ön libero oynuyor. yazarken bile elim titriyor şerefsizim. yazasım gelmiyor. 30 senelik hayatımda bu kadar saçma bir durum görmedim sanırım. melo stoper oynuyor. orta sahada ise yekta ve dzemaili denen adam. forvette ise floryadan salsan ataköy'e gidecek mecali ve kondisyonu olmayan pandev. yanında da formsuz burak. kanatları yazmıyorum yoksa geberip giderim. bu kadarına bile zor dayandım dahası olmaz.
  • 1029
    6. haftada oynayacağımız fenerbahçe maçında ismail kartal'a desek ki ismail hoca sana bir şans veriyoruz ve galatasaray kadrosunu sen belirleyeceksin. sen ne taktik verirsen galatasaray o taktiği oynayacak. bunun sonucunda da fenerbahçe maçı kazanacak. sana altın bir fırsat sunuyoruz.
    ismail hoca gidip sneijder'i ön libero oynatmaz. yani iyi oynacağından değil aklına bile gelmez. bütün futbol bilgilerini bir kenara bırakıp futbola ihanet etmek aklına gelmez. sneijder'e ön libero demeye dili varmaz, tahtaya stoperlerin önüne yazmaya eli gitmez adamın.
    galatasaray'ın yenilmesi için sneijder'i ön libero oynatmak yerine burak'ı sağ bek olarak oynatır. yani bu bile mantıklı ama sneijder=ön libero mantıksız.

    (bkz: #1572435)

    bakın burada adam ne güzel anlatmış. mevzubahis galatasaray ise en iyi biz biliriz. çünkü bu takımla yatıp kalkan biziz. selçuk'un aile sorunlarına kadar biliriz. muslera'nın sevgilisiyle olan sorunlarını bile biliriz. kimin nerede oynayacağını ve oynayamayacağını en iyi biz biliriz. günlerdir haftalarda yazdım buraya prandelli'den birşey olmaz diye, yol yakınken vazgeçelim de 4. yıldızı kaptırmayalım diye. adam burak ve selçuk'u harcadı, olcan'ı harcadı şimdi sıra sneijder'e geldi. geldiğinden beri herkes düşüşte, bir tane çıkışta olan oyuncumuz yok.
  • 1041
    dünyada az çok futboldan anlayan adamlar sivasspor maçının özetini bile seyretseler 1 ekim 2014 arsenal galatasaray maçına aynı taktikle çıkılmayacağını söylerlerdi. sivasspor takımı biraz becerikli olsa ya da son vuruşlarda becerikli olsalar 5-0 biterdi maç. arsenal takımı becerikli oldukları için hemencecik 4-0 yaptılar. 10 kişiyle 5. ve 6. golü de atacaklardı.

    türkiye'ye gelmiş en kötü hoca. bak galatasaray bile demiyorum bütün ülke diyorum.

    ulan 3 ayda telekom arena önündeki seyyar köfteciler bile takıma bir karakter katardı, bir düzen oturttururdu. burak olmazsa umut'u oynatır, pandev'i oynatır ama gidip her hafta yapboz gibi saçma sapan düzenlerde oynatmazlardı.

    daha önceden söylediğim gibi kaldığı her dakika ve her saniye 4. yıldızımızdan çalıyoruz. şampiyonlar ligi seviyesinde olmadığını zaten biliyordum. bu sene de cl'den pek umutlu da değildim ama bari lig gitmesin.

    (bkz: cesare prandelli/#1570179)
  • 1058
    harry kewell'ın stoper oynamasının bile mantıklı bir açıklaması vardı. biraz da mecburi bir durumdu ama sneijder'in ön libero oynamasının tek bir mantıklıyı geçtim açıklaması yok. takımda zaten 2-3 tane kafası çalışan zeki adam var ve bunların en zekisini en geride oynatıyor. üstüne üstlük ondan sonra topu en iyi kullanan adam olan selçuk'un kadroda olmadığı bir maçta. sonra burak kötü oluyor, pandev kötü oluyor. bu iki adam arsenal savunması arasında oyunu ileriye yıkacak ve gol atacak. bu iki adamı da telles ve veysel destekleyecek.
  • 1114
    şu an sadece uzatmaları oynuyor. umarım öldürücü darbeyi fenerbahçe'den yemez. hala her hafta takımı farkı kadrolar ve farklı dizilişlerle oynatıyor ama oyunda değişen hiçbir şey yok. sorun diziliş filan değil takımın bir karakteri yok. sahaya baktığında bu takımın bir amacının olmadığını görüyoruz. sahada belli bir oyun yapısı yok, taktik yok, düzen yok, kanat organizasyonu yok. spontane şekilde oynayıp duran toplardan gol atıyoruz.
  • 1204
    18 ekim 2014 levante real madrid maçında real madrid'in chicarito ve isco'nun attığı gollere bakmasını istiyorum. real madrid takımı cezasahasında tam 5 futbolcuyla yer alıyordu. yani biri vurmasa diğer vurur, kaleciden dönse tamamlayacak futbolcu var.

    bizim takıma oynattığı futboldan dolayı raip cezasahasında sadece burak yılmaz yer alıyor. sneijder bile girmiyor, olcan girmiyor. selçuk-melo-dzemaili yaklaşmıyorlar bile. burak tek başına 4-5 futbolcuyla mücadele içinde kalıyor. kaleciden dönse yine kendisi tamamlamak zorunda.

    real takımı rakip ceza sahasında 4-5 futbolcuyla yer aldığı için her maçta 4-5 gol atıyor biz tek futbolcuyla yer aldığımızdan gol atmakta zorlanıyoruz.duran toplar ve sneijder olmasa gol de atamıyoruz.
  • 1219
    bu adam için kötü futbol oynatıyor diyenlerin ağzına kürekle vurmak istiyorum. bu adamın oynattığı şeyin adı ne zamandan beri futbol oluyor?

    burak yılmaz gibi tek vuruşçu bir adamı 4-5 savunmacıyla başbaşa bırakmak, sneijder gibi kaleye yakın oynaması gereken adamı kendi kalemize yakın oynatmak, orta sahayı 3 tane aynı tip adamla doldurmanın adı kötü de olsa futbol olmuyor. bu adı henüz tanımlanmamış ama temelde insanları futboldan soğutma işlemidir.

    tekrar yazmakta fayda var. bu adamı göndermediğimiz her gün 4. yıldızdan uzaklaştığımız günlerdir. şimdilik tek şansımız rakiplerin de berbat olması.
  • 1226
    kafasındaki futbolu bizlere anlatsa da bizlerde öğrensek ne oynamaya çalışıyoruzu. ya da bilen biri varsa yazsın.
    agresif olmalıyız ve hızlı olmalıyız diyor zaten bunu demeyen hoca yok. tamam agresif ve hızlı olduk diyelim hücumda ne gibi bir planımız var?

    kanat beklerini savunmanın arkasına sarkıtamıyoruz. sneijder'i rakip kaleye yakın kullanamıyoruz. burak'a hep uzun top atıp tutmasını bekliyoruz. hadi tuttu diyelim en yakın arkadaşı 30 metre uzağında kalıyor.
    hücumda ne burak'ı, ne sneijder'i ne de diğer oyuncuları pozisyona sokamıyoruz.
    orta sahada pas yapıyoruz desek bazen top orta sahaya uğramadan direk havadan burak'a atılıyor. dönen topları almaya çalışıyoruz desek öyle bir çaba da yok.

    hani gerçekten bilmek istiyorum bu adamın kafasında nasıl bir oyun planı var? bu plana benzeyen hangi takım var. bari oradan anlayayım nasıl diye.

    baros-kewell-lincoln-arda'lı galatasaray'a benzeyen bir yapıdayız. burak-pandev-sneijder-olcan. tıpa tıp aynısı.
    skibbe'nin takımının hücum performansına bakalım bir de prandelli'nin.
  • 1382
    sağolsun bana maçı 30 dakika izlettirdi sonra kapadım. açtım facebook'u okey oynamaya başladım. cidden okey oynadım. halbuki bütün planımı maçı izlemek için yapmıştım. akşam ne spora gitmiştim ve de arkadaşlarla buluştum. işten çıktım direkt eve gittim. yemeğimi yedim, duşumu aldım oturdum pc başına maçı izlemek için pozisyonumu aldım. herşey güzeldi ta ki maç kadrosunu görene kadar. kadroyu gördüm dedim eyvah ki ne eyvah. bir de dortmun kadrosunu görünce ister istemez aklıma tek maç 2 oynayıp cebimdeki parayı iddaa'ya yatırayım fikri geldi. sıfır riskli bir kazanç kapısı fırsatı ayağıma kadar gelmişti. eğer o an telefon yanımda olsaydı cep şubesinden hesabıma para yatırıp oynayacaktım. üşengeçliğimden kalkıp telefonu alamadım ve iddaa oynamaktan vazgeçtim.

    maç başlamasına yakın bir zaman kala şunları yazdım sözlüğe yenilgi sonrası konuşmak kolay demesinler diye.

    (bkz: 22 ekim 2014 galatasaray borussia dortmund maçı/#1581624)
    (bkz: cesare prandelli/#1581629)

    az buçuk futbol izlemiş olan insanların bile anlayacağı birşey bu. senin bu sistemin balıkesir takımı karşısında aciz durumlara düşmüşken aynı durum dortmund maçında yaşanacağı gün gibi açık. selçuk-melo-hamit üç aynı tip oyuncu. aynı tip derken topu kontrol edemeden pas veremeyen futbolcular. bunlar en az 3-4 kere topu dürttükten sonra pas veren futbolcular.

    bütün sağ ve sol kanadın birer futbolcuya teslim edilmesi, hele hele aubameyang ve reus gibi iki akıllı ve hızlı futbolcu karşısına çıkarılması bana göre lisans yırtma sebebi. şartlar eskinin şartları değil. günümüzde çok farklı çözümler üretilmiş, anti tezler gün geçtikçe ortaya çıkmış. yenilmez barça efsanesine bile karşı konuluyor artık. sen çok pas yaparsan onun da dezavantajı vardır. sen çok hızlı hücuma çıkıyorsan onun da dezavantajları vardır. tarık ve telles iki savunma bilmeyen sözde kanat bekleri. bunlar savunma bilmedikleri gibi hücum da bilmiyorlar. ne s.kime kanat beki olarak oynuyorlar onu da anlamış değilim. bunlar rakibi savunacaklar ve hücum edecekler.

    artık yapılacak tek şey bu adamın lisansını kim verdiyse oraya iptal davası açmak olmalı. bu adamın futbolla filan ilgilenmemesi lazım. uefa mı olur fifa mı bilemem ama kesinlikle lisansını iptal ettirmek lazım.

    her maç öncesi söylüyoruz böyle olmaz diye. bu kaçıcı yahu? arsenal maçı bu maç gelen geçen 4'leyip gidiyor. allah'tan adamlar arsız değiller de cl rekoru kırılmıyor. cr7 olsa 5 tane atmadan bırakmazdı.
  • 1542
    galatasaray tarihinde benim hayatım boyunca hep iyi teknik direktörler çalışmıştır. bazen iyi teknik adamlar kötü performans göstermiş olabilirler ama prandelli denen adam net kötü teknik adam. bakın net kötü. iyi olup da kötü performans göstermemiştir. skibbe bile iyi teknik adamdır ama sonradan kötü performans göstermiştir. benim hayatım boyunca gelen hocaların hep bir planı olmuştur. severiz sevmeyiz hep bir kimlik oluşturmuşlardır. baktığın zaman takım şu futbolu oynamaya çalışıyor diyorduk. bazen başarılı bazen başarısız olduk. rijkaard geldiğinde 500 metre öteden belliydi bizim oyun planımız. pas futbolu, tek toplar ve alan daraltma. bazen çok güzel işledi. maçlarda 600 küsür pas sayılarına ulaşıyorduk. feldkamp desen o bir efsane zaten. agresif bir futbol. luce desen temkinli futbol. skibbe diyorsun önde futbol oynama, göze güzel gelen futbol. fatih terim'i demeye gerek yok. gerets diyorsun allah ne verdiyse hücum diyorsun. mancini diyorsun dengeli oynatmaya çalışıyordu.

    gelelim prandelli'ye prandelli diyorsun anlatacak tek bir kelime, tanımlayacak tek bir söz bulamıyorsun. çünkü adamın futbol planı yok. oturtmaya çalıştığı sistem yok. ligi düşünüyorum diyor bi bakıyorsun bruma kenarda oturuyor. yine üçlü orta saha, ileride burak tek başına. buna rağmen takım en ufak bir reaksiyon göstermediği gibi 4 yiyip eve dönüyor.

    bu adamdan bir şey olmayacağını anlamak için alim olmaya müneccim olmaya gerek yok. 30 yaşındayım ve kendimi bildim bileli futbol izlerim. haliyle baya bir tecrübe sahibi olduk. kimin iş yapacağını kimin iş yapamayacağını az buçuk anlıyoruz.
    prandelli hakkında ilk yazımı ağustos ayında yazmışım. zaten daha öncesinde tanımıyordum. ağustos ayında bir futbol planının olmadığını yazmışım ve o gün bugündür bir planı olmadı.

    ligdeki ilk 3 maçta böyle oynarsak istifa sesleri yükselir yazmışım yükseldi.

    (bkz: cesare prandelli/@tehlikeli yerden tac atisi)

    geldiğinden beri seviye atlayan futbolcu olmadığı gibi istikrar yakalayan futbolcumuz bile yok. standartını koruyan futbolcumuz yok. hepsi dibe battı. kimini oynatmayarak kimini yerinde oynatmayarak, kimini desteksiz oynatarak kimini ise bir oynatıp bir oynatmayarak dibe batırdı.

    şimdi soruyorum size. galatasaray'ı düşünen taraftar agresif olmalı mıyızı? daha yüksek sesle istifa diye bağırmalı mıyız?
App Store'dan indirin Google Play'den alın