• 176
    efsanevi "die for you" pankartını, sahibi olan dostlarımdan bu maçlık ödünç alıp götürdüğüm, şehirde maç öncesi gezerken sırt çantamda turist gibi taşıdığim(biri bir ayiksa rezalete bak , valla dönemezdim istanbul'a) o igrenc deplasman tribünune astığım(iz), maç sonu çıkan arbedede ve cevigin tribüne daldığı esnada tam tamına 10 saniyede hemen söküp güvenlik altına aldığımız( yerim ben onu:) ve 2-1 kaybettigimiz maçtır. eski olan bu şehre ilk ve tek sefer gittiğim maçtır da ayrıca. şehri, köfteciyi ve bar pub tarzı mekanı çok beğenmiştim.

    yıllardır seninle geldik her yere...
  • 161
    sözlüğün karışması sebebiyle, sol framede 38. sırada ancak bulup da yorumumu eklediğim maçtır.*

    --- alıntı ---

    çatır çatır geçen bir maçta eskişehirspor’un kazandığı, belki de farkı açabileceği bir maç oldu. ama işte bu takım (eskisehirspor) kodlanırken farkı açmak üzere kodlanmamış.
    yanlış anlaşılmasın, asla küçümsemek için söylemiyorum : böyle oynamaktan başka çaresi var mıydı eskişehir’in. hele ki geçen hafta kasımpaşa’nın top oynamak isterken ne hale geldiğini gördükten sonra.
    deplasmanda kaybettiğimiz ankaragücü maçından sonra da yazmıştım, galatasaray takımı kırılgan. maça ağırlığını koyamıyorsa dağılıyor işte.

    maçta gol kaçmadı, jo’nun 1.devredeki aşırtması dışında. sadece mücadele vardı sahada. bu da tam eskişehir gibi takımların sevdiği şey. yine küçümsemiyorum, ben hoca olup da galatasaray karşısına takım çıkarsam aynısı oynatırım. sert ve bıktırıcı pres, rakip oyuncuların sinirlerin alt üst edecek suni gerilimler. hepsini yaptı eskişehir. puan ve para lazım abicim adamlara, futbolun güzelliğini mi düşünecekler.
    hemen de elit taraftar olmayın canlarım, italya ligi tamamen böyle oynanıyor.

    gereksiz bir rahavet, şampiyon olduk havası gördüm takımda. sakin sakin, yavaş yavaş pas yapıyorlar falan. ya abicim ısırsanıza rakibi, dişinizi göstersenize. bunu yapan 2 tane adam vardı koca takımda. elano ve neill, biraz da jo. ne kadar ilginç. başta mehmet topal, arda, keita, sabri, caner, servet, ayhan’ı saymıyorum bile. abicim (abicim derim ben bana en yakını 10 yaş küçük) ne yapıyorsunuz? adamlar brezilya, avustralya milli takımıyla dünya kupasına gidecek, kıçını yırtıyor, siz niye dolaşıyorsunuz sahada?
    işi şahsiyata dökmek niyetinde değilim, paslı oynamayı severim. ama sen 1 hafta önce başka, şimdi başka oynuyorsan rijkaard ne yapsın.

    bir takımın kalbi orta sahadır. çok ekstrem bir durum olmazsa bir maçı alan da veren orta sahadır.
    bakıyoruz galatasaray orta sahasına: 3 topçu var. 2’si işçi biri usta. işçi olanlar ayhan ile mehmet topal, usta elano ama kağıt üstünde, futbolun mantığı olarak. oyun içinde ise bir bakıyoruz rakibe basan da, oyunu kuran da elano. normalde mehmet topal ile ayhan topa basıp topu elano’ya atmalılar. elano’da oyunu kurmalı. ama öyle olmuyor, elano bütün işleri birden üstlenmek zorunda kalıyor. diğer orta saha oyuncularımız balıkçı. bekliyorlar ki; belki bir sazan oltaya vurur da bunlarda top kapar. eskiler iyi bilir, 1989’dan önceki futbol bu. birileri hata yapar biz de ekmeğimizi yeriz taktiği.
    daha önce kaç kez yazdım, mehmet topal çok yavaş, rakibin yanında refakat ediyor, yüksek toplarda çok hata yapıyor diye. hala aynı. ayhan konusuna girmek istemiyorum yine.
    ancak şöyle bir gerçek var : bu adamlar rijkaard’dan formayı alıyorlar. bu işte bir yanlışlık var. şöyle ki; ya m.topal ile ayhan idman topçusu, yani idmanlarda süperler, çok da baskı yemedikleri için, ya da barış ve m.sarp çok yetersiz. en fena ihtimalde rijkaard da neeskens de göremiyor bunu. hiçbir hoca bindiği dalı kesmez, lise takımı mı lan burası? o zaman bu arkadaşlar sezon sonu yerlerini daha seri, topa ve rakibe basabilen, basit topları kullanabilecek topçulara bırakacak.

    bugün bir ruhsuzluk hakimdi takıma. gençler sadece ali sami yen’de oynayarak şampiyon olunmaz. sert maçlarda da maçı almalısınız. kimi takım, sertliğe sertlikle cevap verir. ama güzel olan sertlikle muhatap olmayarak topunu oynamaktır.
    ne kadar dağınıktı takım bugün. ben hiç böylesini görmemiştim. bunun rijkaard’la, neeskens’le, tercüman mert’le, adnan polat’la ilgisi yok. galatasaray takımı, oynamak istediği futbolu ancak iyi oyuncularla becerebilir. bir kısmı hem zeki, hem yetenekli, diğerleri kazma. olmaz bu iş.

    daha çok maç var, böyle puan kayıpları olacaktır. olmaması için, birileri rijkaard’a maça göre taktik vermesini söylemeli. iyi mi bu? şampiyon olursak iyi, olamazsak kötü. çünkü skor toplumunda yaşıyoruz. ayrıca çok da taviz vermesine gerek yok hocanın kendi oyun anlayışından. orta sahada kamlumbağaları değil tavşanları oynatacak, konu kapanacak. mesela elano ile arda orta saha göbekte, gio solda, keita sağda. ön libero olarak da sadece m.sarp(topal, barış, ayhan) oynasa bu iş olur. zaten sarp(topal, barış, ayhan) hiç yalnız kalmaz ki. hem arda hem de elano ona yardıma gelir. sadece sarp(topal, barış, ayhan) ileri gidip rakip savunmanın boşluklarından faydalanmaya çalışmasın, yerinde dursun yeter.

    popomuzu sıkar da sabredersek, seneye ve sonraki senelerde bizi kimse tutamaz.

    ek : hakemden hiç bahsetmediğimi fark ettim. sonuca etki edecek hatalar yaptı, doğru. ama o pozisyonların hepsinde böyle karar verilebilirdi. kötü niyetinden değil, tamamen futbolu bilmemesi yüzünden yaptığı hatalar oyunun kaderini etkiledi.
    --- alıntı ---

    http://captano.blogspot.com/...galatasaray-2-1.html
  • 156
    galatasaray'ımın çok rahat alacağı maçı elleriyle rakibe verdiği mücadele . kadrosuna aldanıp eskişehir'in hücum futbolunu oynadığını düşünmeyin , yüzde 2 'si kadar bile taraftarı olmayan kasımpaşa bile düzgün futbol oynamaya çalışırken evinde muazzam bir seyirci desteğine sahip eskişehir çifkeflikte sınır tanımadan oynadı . ha galatasaray'da iyi değildi o ayrı . neden galatasaray iyi değildi ? 8 defans oynayan eskişehirspor arda turan'a her top geldiğinde 4 kişi kapattı dolayısyla arda etkisiz kaldı . jo'ya öyle bir markaj uyguladılar ki kurtulmak için jo sağa sola ortaya defansa geldi . ayhan akman'ı konuşmak istemiyorum lakin konuşursam sözlükten atılabilirim . elano ayhan'ın açığını kapatmak için hücuma katılamadı bile . adamcağız kaleciden top alıp oyuna sokmaya çalıştı . ayhan beyler ise bu sıralarda jo ile çift santrafor oynuyorlardı . caner hücumda süper defansta fallafoş gene . servet bu kadar kötü oynayamaz arkadaşım , bu kadar acemice top oynanır mı yahu ! sabri'yi tanıyamadım . hiç bir katkısı yoktu takıma . keita desen oyunda olduğunu çıkarken öğrendim . mehmet topal çizgisini değiştirmedi gene sıçık oynadı . emre çolak pek berbattı ama ona laf etmem o atmosferde o skorda bu çocuktan çok şey beklemem ben . giovani dos santos oyunda 90 dakika olsa bir şeyler olabilirdi gibi , çünkü bu çocuk süper .

    şimdi geleyim yediğimiz gollerin incelenmesine . imkanınız varsa bu maçı 90 dakika tekrar izleyin ve izlerken sadece ayhan akman'a bakın . 1 adet olumlu harketini hadi olumlu hareketini geçtim olumsuz olmayan hareketini yani varlığı yokluğu belli olmayacak pozisyon gösterin size bir peugeut 307 alayım . ulan arkadaş ne illet futbolcusun sen yahu ! yenilen ilk golde bariz el var fakat onun öncesinde şöyle bir durum var ; eskişehir bizi çıkarmamaya oynuyor pas yaptırmamaya oynuyor . onlar farkında bizim silahımızın paslar olduğunun . bu pasları bir takımda kim yapar , hazırlık paslarını takımda kim yapar ayhan ! baskıyı yedik ve mehmet topal saçmaladı , caner servet anlaşamadı el oldu bilmem ne ama orada neden ayhan yok ? ayhan akman'ın bugünkü görevini bana biri anlatsın . bence arda'nın yerinde oynadı forvet arkası . çünkü jo ' yu defansta gördüm ayhan'ı görmedim . zaten eskişehir pas yaptırmamaya çalışıyor bir de sen yoksun ne yapsın kalanlar ? . senin mevkin neresi arkadaş ! hagi rolünü mü verdi sana rijkaard? kafana göre mi oynayacaksın nedir . peki 2. gol ? öylemi hamle yapılır o adama ? bu ligde senden tecrübeli futbolcu varmı ? gücün yetmeyip düştüğün yetmiyor düştükten sonra adama tekme sallamak neyin nesi ? 10 kişimi bırakmaya çalışıyorsun bizi ? benim takımımda böyle çirkef futbolcuya yer yok arkadaş . sen hem takımın oyununun içine sıç hemde barış özbek gibi acemi hata yap . allahtan deymedi adama o tekmen . utandım senin yüzünden ayhan ! elano ortasahayı geçemedi bu nedenlerle . ayhan ilerde pas bekliyor elano kaleciden top alıyor ! bu kareyi unutamam ben . ya ben yanlış görüyorum ya da kenardakilerin gördüğünü göremiyorum .

    sonuç olarak ; takım olarak iyi değildik . hakem olarak iyi değillerdi . rakip olarak iyi değillerdi ve biz yenildik . topun oyunda kaldığı süre 30'u geçmez . top toplayıcı çocuk görmedim kenarda . taça çıkan topları kendi futbolcularımız getirdi . hakem kendisine bağıran arda'ya kart gösterdi de o k.a.'ya neden göstermedi acaba ? eller havada uçuşurken hangi birini gördü ? avantaj diye bir şeyden haberdar mı acaba bu hakem beyler ? hakemin öncelikli amacının oyunu oynatmak olduğunu sigara dumanı bile biliyor artık bu nasıl maç yönetmek ?

    yenilgiye sorumlu arıyorsak ayhan akman derim ki kanımca öyledir . ancak bu yenilgi çok fazla moral bozmamalı . bunlar olağandır . bireysel saçmalıklardan kaybedilen 3 puan daha kaldı bize gece rüyamıza. ama varlığınız yeter sizin , her hafta sevinecek değiliz .
  • 157
    bu kadar sorumsuz ve isteksizce sahaya çıkan bir galatasaray takımını ilk kez gördüğümüz maçtır. 29 yaşında olduğumu da ekleyeyim. sahada bulunan 14 galatasaraylı oyuncunun hepsi birden formsuz olacak değil ya, zorları, dertleri , sıkıntıları nedir anlamak çok zor.

    sen zaten kaliteli ayaklara sahipsin. bir kaç kilometre koşup, bir kaç pas yapsan kazanıp geleceksin zaten.
    nedir zorunuza giden? nedir oynamanıza engel olan?

    bizler üç kuruş para için ayın 26 günü koşturup dururken ve neredeyse hiç bir zaman hiç kimse "zaman zaman formsuz olabilirsin, sorun değil" demiyorken; galatasaray takımının oyuncularını haftanın bir günü 1 saat 30 dakikayı kapsayan bir süreçte asli mesleklerini icra etmekten alıkoyan ne olabilir?

    haftada 1 saat 30 dakika bekleniyor sizden... onun hakkını verebilmek için de hafta arası adam gibi idman vermeniz.
    derdiniz ne be brader ! adam elle atsın ne var ? senin ayaklarının tanesi 1 milyon avro ediyor. o adamın bütün varlığı etmez 1 milyon. sen de git iki tane at o zaman. ağlak taraftarlık karşı yakanın işi. kimse girişmesin hüzün moduna.
    adamlar elle attılarsa, sen de kalkıp ayak ile, kafa ile;
    olmadı,
    tırnak ile, diş ile;
    umut ile , sevda ile cevap vereceksin arkadaş ! galatasaray forması sana bunun için verilmiş. 10 kişi kalıp 3 gol yemiş takımın üzerine ben de giderim bizim çocuklarla. çok sıkıldık iki senedir takımın keyfinin çatmasını beklemekten.

    işini yapmaktan üşenen adamlara verme forma falan rijkaard... sen adam gibi topunu oynardın her maç, senin gibi yaklaşımı olmayanları şimdiden emekli et floryadan. numarasında kaç yazarsa yazsın... gitsinler konyaspor'da falan oynasınlar.

    not: henüz iş hayatına atılmayıp "yapılması gereken iş ve beklentiler" hakkında deneyimi olmayan genç arkadaşlar bana sövmesin lütfen.
  • 171
    sözlüğü karıştıran maç.

    akşam bir heyecan ile eve vardım, can'ımı öptüm kokladım, geçtim televizyonun başına. evdeki yoğun ezel baskısına rağmen açtım maçı. iyi bir oyun ve 3 puan bekliyordum ama olmadı...

    maç dengeli başladı aslında. her iki takım da birbirini tartıyordu tabiri caizse. bir boşluk yakalayıp değerlendirme peşindeydi her iki takım da. ta ki 43 üncü dakikaya kadar. saçma sapan bir geri alan paslaşmasında araya giren k.a. devreye 1 - 0 yenik girmemize neden oldu. içim hala rahattı, "ikinci yarı döner bu maç" diye düşünüyordum. ikinci yarının başlaması ile bu fikrim de yerle yeksan oldu. hayatı boyunca vuracağı topların, belki de gitme ihtimali olan en iyi yerlere gitmesi sayesinde 2 gol bulan k.a. gardımızı düşürüyordu. ben bu adamı takip ederim arkadaş, bundan sonraki maçlarında nasıl oynayacak bakarım. daha dün bir yazar arkadaşla konuştuk, (bkz: necati ateş/@thisisthebesttillwedobetter) entry'm sonrası. bize aslan kesilen bu insanların diğer maçlardaki süt dökmüş kedi hallerini isviçreli bilim adamları incelesin bir zahmet.

    ilk yarı iki tane elle oynamayı devam ettiren bay eyyam, ikinci yarı gio'nun kendini atmasına penaltı diyiverdi. nasıl olsa maç gitmiş, galatasaray dağılmış. penaltı versen ne vermesen ne. kararlarıyla maçı çığrından çıkardıktan sonra gerilen sinirler sonrası çıkan tartışmaları da sarı kartlarla yatıştırmaya çalıştı.

    hakemin kötü yönetimini bahane ediyorum sanılmasın, biz de takım olarak puan*almayı hakedecek hiçbir şey yapmadık. garibim elano tek başına orta sahada çırpındı durdu. neill savunmada kimin açığını kapatacağını şaşırdı. klasik bir geyik var, 2000'de kupaları alan kadroda ruh vardı, şimdi paralı askerler var ruh yok deniyor ya. dün akşam sahadaki oyunculardan "ruh"a sahip olması gereken yerli oyunculardı asıl dökülen. paralı asker denen adamlar kıçını yırttı takımı toparlamak için.

    ayhan için düşündüklerim artık herkesçe malum; (bkz: ayhan akman/@thisisthebesttillwedobetter) kendimi tekrarlamak istemiyorum artık. mehmet topal için de şunları söylemişim; (bkz: mehmet topal/@thisisthebesttillwedobetter). servet de var ama merak eden aslan ara'yı kullansın, abartmayım. bu takımın yabancı oyuncularında sorun yok çünkü hepsi mantalite olarak büyük takım olgusunu sindirebilmiş insanlar. yerli oyuncularımızda sorun. anadolunun bağrından kopup gelen bu yağız delikanlılar, bir anda avrupa arenasında kendilerine yer bulunca afalladılar doğal olarak. bu takıma bir tane de mentor lazım. türk oyuncuların kendilerini kaybetmeden basamakları tırmanmalarına yardımcı olacak insanlar lazım.

    neticede bir maç kaybettik, hem de ligin sağlam takımlarından birisine. avantaj hala bizde görünüyor. en yakın takipçimiz iki takımı cehennemde ağırlayacağız. rıdvan'ın geçen hafta söylediği "galatasaray, fenerbahçe ve bursa'ya kaybetmesin şampiyon olur" sözü geçerliliğini yitirdi bu maçla. çünkü şu anda ligin gizli lideri bursaspor. her iki maçı da kazanmamız şart oldu.

    bu maç umarım ders olur. erkenden şampiyonluk havasına girmenin cezasının bu kadar çabuk kesilmesi iyi oldu bir bakıma. sıradaki ankaragücü maçında bambaşka bir takım izleyeceğimizi düşünüyorum.
  • 11
    beşiktaş'ın çıkarları için çalışan rıza çalımbay'ın maçı kazanmak için takımını çok sert oynatacağı ve takımını aşırı motive edeceğini düşündüğüm, hakemlerin de lige denge gelsin ayağına bize karşı ters kararlar gösterme olasılığını yüksek bulduğum, iki sezondur yenemediğimiz takıma karşı oynayacağımız çok ama çok zor maç.*
  • 146
    haftasonu yarma, gerzek ve her boku bildiğini iddia eden bir fenerbahçe taraftarı ile kuaförde bu haftasonu oynanacak maçları ve ligin genel durumunu tartışıyorduk. kendisi aynen şunları söyledi;

    fenerli: bu hafta fener zar zor 1 farkla kazanır. hakem hatası olmasın, şaibe fenere yıkılmasın diye penaltısını falan vermezler ama fener kazanır. antalya asılmaz.
    toka: hmm, peki biz?
    fenerli: siz de tek farkla yenilirsiniz. yine hakemlere yığılmasın mevzu diye yine sizin tarafınızı tutar hakem.
    toka: bu paranoya olgusu ile amerikaya çok yakışırsın bence.
    fenerli: sen fanatiksin o sebepten körsün. ligtv lige 300 milyon dolardan fazla para vermiş, iddia oranları yüksek tutuyor. 1,70 vermiş galatasaray'a. sence bu adamlar mal mı? çekişmesi olmasa ligi kim izler.
    toka: fanatiğim ve mutluyum bu sebepten. bence sen fazla film izliyosun.
    fenerli: haftasonu maçlar bitince ağlama ama.

    ya arkadaş çevremdeki fenerliler mi müneccim y..ğı yemeye bayılıyor yoksa var mı böyle bir gerçek anlayamadım. ama çıktı dedikleri. onların dediği gibi diyelim biz de; (bkz: tesadüf)
  • 152
    artık sıkıldık. seneler boyunca alınan mağlubiyetlerin bizlere ders olacağını beklemekten gerçekten sıkıldık. isyanım ne taktiğe ne reykart'a. her sene aynı manzara.. şampiyonluk virajında alınan bir mağlubiyet. iyi oldu ders olur. ne dersi be.

    isyanım ruhsuzluğa. sanki şampiyonluğu ilan etmişizde formalite maçları. ne bu genişlik lan. pres yok, hırs yok, azim yok.. kaybedin ama kazanmayı isteyin önce sonra kaybedin. mübarek tatile gelmişler. şampiyon olup olmamak umrumda değil ama artık bu dersler çıkarılsın yeter ya.!!
App Store'dan indirin Google Play'den alın