• 153
    emre çolak'a küfür etmeyeceğim. emre çolak'a küfür etmeyeceğim. emre çolak'a küfür etmeyeceğim. emre çolak'a küfür etmeyeceğim. emre çolak'a küfür etmeyeceğim. emre çolak'a küfür etmeyeceğim. emre çolak'a küfür etmeyeceğim. emre çolak'a küfür etmeyeceğim. emre çolak'a küfür etmeyeceğim. emre çolak'a küfür etmeyeceğim. emre çolak'a küfür etmeyeceğim.

    her pası hatalıydı bir de adama arkadan direk bileğine daldı ne diyim ki sana.
  • 156
    bitiş düdüğüyle birlikte taraftarın sesini yükseltmesi gereken maç. şu kupaya sevinen varsa yazık. çünkü ileriyi göremiyor demektir. bu kupa sadece günü kurtarır ama uzun vadede çuvallayacağımız gerçeğini değiştirmez. böyle kötü bir futbol, böyle kötü bir yönetimle yeni sezona girilemez. geçen sene şampiyonlar ligi hayal kırıklığıydı. yine aynı senaryonun yaşanması kabul edilemez!

    oyuncular huzursuz. herkes oraya buraya trip atıyor. takım içinde sıkıntı büyük belli ki. çok ama çok acil şekilde müdahale gerekir. bunlar bizi uyutmaya çalışıyorlar ama artık bu gidişe bir dur demeli. şu an görünen tablo, eğer müdahale edilmezse, sezon sonu kulüpte kan gövdeyi götüreceğine işaret ediyor.
  • 161
    kupa kazandigimiz mac.

    ama su var bir gram sevinmedim.gecen seneki son 7 8 mactir devam eden igrenc futbol devam ediyor.bir ekol yaratmaktan uzak tamamen sansa ve bireysel parlamalara dayali anadolu takimi stratejisine devam eden bay vizyonsuz dengeoglu yaptigi degisikliklerle tuy dikti. ama ne var ki adamda anzer bali var bitmiyor... fena patladin hamza. az kaldi kuttulacagiz senden...

    sneijder 'in niye bu kadar kizdigini anlayamayan zaten bu oyundan anladigini iddia etmesin.

    ayrica yil olmus 2015 oyuna hala umut bulut giriyor.lan kanser olucaz hepimiz yok boyle bir olay...

    emre colak jpk gibi adamlarla yola cikalim selcuk ve bilal tutarlar orta sahayi diye dusunmeye devam etsin hamza boylece devre arasinda belki kurtuluruz kendisinden...

    ben anlamiyorum ffp vs hersey bastan belliydi madem oyle neden bu yonetime talip oldunuz sayin baskan? transfer bombalari patlayacak diyip te fakir edebiyati yapmak, populer olmak icin mi geldiniz? cozum uretmeyecekseniz duygun yarsuvat devam etseydi bari...
  • 162
    kazanmamıza rağmen çok silik bir futbol ortaya koyduğumuz maç oldu. burak yılmaz'ın ilk yarının sonlarında girdiği pozisyon haricinde net bir gol pozisyonumuz yoktu. fernando muslera dışında sezona hazır görünümü veren bir futbolcumuz maalesef yok. altın portakalımız wesley sneijder hiç hazır gözükmüyor, umuyorum ilerleyen günlerde formuna hızla kavuşur. özetlemek gerekirse defansımız zayıf bursaspor hücum hattına karşı bile çok zor onlar yaşadı, orta sahamız çok ağır oyun kuruyor ve defansif anlamda gerekli direnci gösteremiyor, hücum bölgesinde yasin öztekin haricinde maalesef hazır bir oyuncumuz bulunmamakta. umarım kısa zamanda daha hazır bir hale geliriz ancak görünen köy kılavuz istemez. şampiyonlar ligi seviyesinin fersah fersah uzağındayız şu an.
  • 164
    oyundan memnun olan galatasaray taraftarı yoktur. ancak oyunun kötü olduğu konusunda mutabık olan taraftar kendi arasında ikiye ayrılıyor. 1-sanki yenilseydik hamza hoca gönderilip çok büyük transferler yapılacakmış gibi sırf kendi dediğinde haklı olduğuna bir delil olsun diye tuttuğu takımın yenilmesini isteyenler 2-gazozuna maç bile olsa takımım kazansın, 3 kupayı alan takım istatistiğinde liderlik tarihe not düşsün diyenler.
  • 166
    her galatasaraylı gibi kazandığımız kupaya sevindiğim, ancak ligin başlamasına 1 hafta kala gerek bireysel ve takım performansı açısından gerek ise takım kimyası açısından karamsar bir tablo gördüğüm maçtır.

    1) takımın sağ bek lazım diye bağırıyor olmasının haber değeri yok. kalemizde muslera değil de x bir şahıs olsa bursa 2-0 gibi bir skorla maça başlayabilirdi. daha önce yaklaşık olarak 30 defa farklı başlıklara yazdığımdan bir daha uzun uzun yazmıyorum.

    2) bilal max. 65 dakika ve maç aralıklı oynayabilecek bir oyuncu. aksi halde 47 maçlık sezonda verim alamayız. öte yandan bilal bugün biraz kıpırdandı ancak o kıpırdansın diye selçuk bütün verimliliğini kaybetti. bu oyun yapısıyla selçuk'u da kaybederiz.

    3) bugün burak yılmaz'ın tek forvet oynayamayacağını hepimiz gördük. eğer hamza hamzaoğlu olarak bir maçta önce podolski sonra umut (!) u alıyorsan ihtiyacın olan "burak ile tatlı rekabete girecek forvet" değil, sırtı kaleye dönük oynayan, burak'ı net kesecek forvettir.

    4) geçen sene takım hamza ile kamp yampmadığından fazla bir şey diyemedik ancak takımın kondisyonu sezona yeni başlayacak takımdan ziyade sezonun 30. haftasına gelmiş takım gibi.

    5) geçen sene oynadığımız futbol üzerine en ufak bir şey koymamış duruyoruz. ne küçük üçgenler, ne takım halinde rakip yarı sahaya yerleşme, ne hızlı pas trafiği ile rakibi hazırlıksız yakalama. hiçbir şey izleyemedik.

    6) bireysel olarak rakip kim olursa olsun galatasaray'ın oyunu kendi yarı sahasında kabullenmesini içime sindiremiyorum. bugün son dakikada yaşanan pozisyon dahi zaten takımın mou gibi otobüsü park edecek yetenek, taktik bilgi ve konsantrasyona sahip olmadığını gösteriyor. biz uefa kupasını aldığımız dönemde, efsane kadromuzla bile bunu yapamıyorduk, şimdi neden deniyoruz anlayamıyorum.

    7) geçen sene 6 tane 1 atıp kapandığımız maçı "4. yıldız gazı" ile kabullendim ancak bu maçta da sezon boyu (b) planımızın bu olacağını görür gibi olarak ürperdim. böyle sezon geçmez.

    8) sabri'nin yasin'e, emre çolak'ın podolski'ye el kol yaptığı bir takım haline geldik. bunlar dahi floryanın hali hazıraki durumunu özetler gibi.

    eksiler aşağı yukarı bunlar gibi. artılar:

    1) muslera, chedjou ve yasin geçen sene bıraktıkları yerdeler.
  • 167
    bu maç için öncelikle muslera, telles ve yasin i ayrıca kutlamak istiyorum kupayı kazanmamızda bu 3 ismin payı çok büyük. kupayı almamız harika bir olay ancak bu takımımızın eksiklerinin olmadığı anlamına gelmiyor. rakip ilk önce tek forvetti bir de öyle değerlendirmek lazım. sağbek ve göbek aksıyor, bilal defansif olarak yeterli değil ön liberosuz oynadık allahtan rakip tek forvetti, forvette burak olmadığında podolski yi forvete gönderiyor hamza hoca ama tüm sezon bu şekilde geçmez hele ki şamp.liginde bu strateji tutmaz, forvete alternatif şart.
  • 168
    oncesinde bursaspor taraftarının taşlarla otobüsümüze saldırdıgı maç.

    http://www.webaslan.com/...aldiri-SXHBQ79727SXQ

    ben anlamıyorum bu takım otobüslerine kurşun geçirmez cam yaptırmanın maliyeti nedir? içeride neredeyse 100 milyon euroluk bir takım taşıyan otobüsün camları tuz buz oluyor. geçen sene fenerbahçe'nin başına gelenleri gördük . bizim gibi 3. dünya ülkelerinde gerekli boyle onlemler bence. çünkü yalnızca insanlar değil, insan görünümlü gelişmemiş primatlar da yaşıyor aramızda.
  • 171
    takımın gayet kötü bir savunma performansı sergilediği maç. bunu melosuz oynamaya çok alışık olmamaya ve hamitin sakatlığına bağlasam da takım savunması birlikte oynayarak oturacak bir olgudur.

    olumlu gördüğüm birkaç şey var:

    1) takım 1. bölgeden 2. bölgeye geçerken seri kısa paslarla rakibi oyundan düşürüyor. bunu maç boyu yaptık. sneijder gününde olsaydı birçok pozisyon oluşurdu bu seri oyunla. kontra ataklar konusunda bu sezon iyi işler yapacağımızı seziyorum.

    2) takımın fizik gücü iyi. 10 kişi kaldık, 90. dakikada bilal depara kalkıyordu. çok yoğun fizik idmanlarının semeresini uzun vadede alırız. bu daha bir şey değil.

    3) galiplik. galatasaray ne kadar kötü oynasa da winner özelliğini gittikçe sağlamlaştırıyor. bu rakip için motivasyon kırıcıdır. yıldızlarının selçuk hariç formsuz olmasına rağmen maç kazanmaktan geri durmuyor.

    4) hamza takımdan net memnun değil.

    5) bilal, telles, yasin.

    *) muslera.

    sıkıntı gördüklerim şunlar:

    1) tempoya karşı koyamıyoruz. geçen sezon şampiyonlar liginde rakibimiz olan 3 takım da çok tempoluydu ve karşı koyamamıştık. önceki sezon kopenhag ve juventus temposuz takımlardı ve o gruptan çıkmış, real madrid gibi tempolu bir takımdansa 6+4 yemiştik. bursa tempoyu arttırınca far görmüş kediye döndük. bu sorunu çözmenin en gerçekçi yolu haddini bilerek oynamak. elinde okan emre süad yoksa, örneğin arsenala karşı kemiksiz hücum oynamak saçmalık. hele burak varken bunu yapmak kamikaze.

    2) maçta uzun süren kopukluklar yaşıyoruz. o ara rakip gelirse kitler, ne olduğunu anlamadan birden 4lük oluruz.

    3) burak.

    *) sabri. sabriye bu kontrat yaramadı, ciddiyeti iyice kayboldu.

    ibra gelecek dertler bitecek.
  • 172
    maç yazısı değildir, topa, toplu tecavüz pornosudur.

    galatasaray formasına ne sevdam biter, ne de bu forma içindeki çöplerle, çöpleri transfer eden kravatlı,prostatlı fosillerle, ne de bu çöpleri oynatan hocalarla kavgam. iflah olmaz bir çocukluk hastalığına yakalanmışız, mezara kadar devam.

    türkiye'de oynanan futbol o kadar kötü ki, geçen sezonun başında mancini- hamza değişikliği yapılacak diye taraftara anket yapsalar, %1 oy alamayacak vasıfsız işçi, sezonu 2 kupayla, 4 yıldızla kapatabiliyor. yetmiyor aslında otomatik, sanal kazandığı kupayla, angarya bir maçtan sonra reel olarak resim çektiriyor.

    aklıma başka örnek gelmiyor, bir insanda nasıl bu kadar şans olabilir, amiri motor sanat terk futbol ceo'suyla beraber aynı evliya tarafından doğarken götleri yalanmış hacıyatmaz bu ikili. insan olmayıp ıstakoz olsalar. titanik'in mutfağındaki akvaryumda, yılbaşı balosu için hazırlanan menüde, şarap mezesi olarak canlı canlı haşlanmayı bekleseler, gemi batar yine kurtulurlar.

    ben futboldan anlamam, ömrümün %79 u galatasaray tribünlerinde geçti(45/57). 1000 den fazla maçı canlı izledim. bir algoritma edindim, maçı izlerken ister istemez oyun, futbolcu, hoca beni matematiğe yönlendiriyor. tabeladan bağımsız, kendi kendime bile maç izlesem söyleniyorum. bazen de yazabildiğim kadar yazıyorum. maçı rumen kanalı dolce tv'den izledim, sessiz. ilk defa denemiş oldum, öneririm, zift spor medyasının galatasaray düşmanı anlatıcısından, yorumcusundan bağımsız izole edilmiş bir maçtı.

    maç dediğime bakmayın, tarih yazıcıları, müzeler, müzelerdeki kupaların her gün tozunu alan teyzeler, kupaları periyodik olarak parlatan gümüşçü dedeler bu kupa buraya nasıl geldi diye sormazlar. bizim gibi, işin sonunda ne var diye bakmadan biteviye güzel futbola dilenenleri kimse önemsemez. kendimiz yazar, kendimiz okuruz. bizim amacımız pınara giderken çocuğu dövmek. dövmediğimiz çocuk, dönerken testiyi kırmış sa da vakur durup, yeni testi almak.

    görüşüm kupayla, galibiyetle değişmedi. bu futbolcularla, bu oyunla bu ıstakoz şansıyla şampiyonlar ligi kupasını bile florya'ya indirse, benim gözümde rögar( türk futbol lağımının görünmemesi için özenle seçilmiş kapak) ın palto taşıyıcısı, ramiz köfte olarak anılacaktır. devlet bahçeli galatasaray hocası olsa, en fazla o da o kadar türk kafatası taşımayan futbolcuları oynatır. o da brakisefal kafataslı futbolcular nemalansın, leşe konsun, cuma namazlarında kendilerine dua etsin, şebeke tezgahının sürdürülebilir olması için.

    sneijder-umut, podolski- jem değişikliği, futbol topuna toplu tecavüzdür. geçen sezonun son maçlarında bulduğu 1-0 ın üstüne yatma taktiği devam etmektedir. büyük galatasaray taraftarı sosyal medyası, aydın'dan sonra yekta'nın da işini bitirmese, 90+ 3 de yekta'nın oyuna gireceğinden eminim. futbolu idam ederken kullanıyor vizyonsuz adam çöpleri. olcan'ı ( bu kez emre çolak) sokup, topu ters kelepçe yere yatırıyor, umut bulut ofsaytta yakalayıp, kaval kemiğiyle vurduğu topa ''biz sana ne yaptık lan'' diye bağırıp korkutuyor, yekta'da hiç dokunamadan infazı gerçekleştirip puansa 3 puanı, kupaysa kupayı alıp orgazm oluyor. biz de, köyde yaşamışlar bilir, tam işi bitirmek üzereyken odunla dövülüp mecbur vazgeçen eşşekler gibi tatminsiz, nankör taraftar olarak her reaksiyonda iyot olup açığa çıkıyoruz.

    siz memnunsanız sorun yok çocuklar. ben sizi uyarıyorum. podolski'ye, sneijder'e, muslera güvenip iyi oyun oynarız, yine şampiyon oluruz, şampiyonlar liginde destan yazarız diye umutlanıyorsanız, korku filmine hazırlıklı olun. maçları 3 boyutlu gözlüklerle izleyin. duvar dibinden kapıdan uzak durun, gaziantep maçında kapıya attığım kafa yüzünden, hem kafamda, hem kapıda ufak da olsa göçük var. göğsünüze yastık koyun, bol bol yumruk atacaksınız. küllük, kalem, telefon gibi nesneler yanınızda olmasın,tv'ye fırlatırsınız. yok zamanda yenisini de alamazsınız. alt çeneye dikkat, küfür ederken fazla açmayın. gülmeyin ben son maçlarda iki defa çene felçi geçirdim.elle zor düzelttim. maç seyretmeyeceğim diye binlerce yeminim var. allah'tan, allah'la aram iyi değil de, beni sistem dışı kabul edip tutmadığım yeminlere günah point yazmıyorlar.

    bilal kısa'dan galatasaray futbolcusu olmaz, olamaz. aslında çocuk çoğu futbolcudan teknik, iş futbol olsa ilk 11 de yer bulması lazım, şimdilik bulduğuna bakmayın. yarın büyük maçlarda, takım maça forse edemeyip, ezildiğinde çıkacak foyası. rahat, basan eden yok, ilk toplarla o oynuyor, dikine isabetli pas atıyor. ee daha ne deme hemen, öz güvenle beraber bu pasları sıklıkla atıp, bir kaç gol attırırsa yandı. selçuk'un saltanatı tehlikeye girer, iyi oynamasına izin vermezler. selçuk'tan daha iyi bir pasörü ilk 11 oynatamazsın, odunla döverler. daha kötü bir bilal'i de taraftar itin kıçına sokar. zaten itin 12 parmak bağırsağındaydı hiç oynamadığı halde, alim allah biri plastik eldiveni takar, parmakla içeri fitil gibi sokar. istikbali yok.

    melo'yu feda ettiler. ünal aysal'a gitme diyemediğimiz içindir melo'ya da gitme diyemeyişimiz. melo'dan çok daha iyi futbolcular gelir gider, kuşkum yok. ama bir maç gelir çatar, ben hangi maç olduğunu, hangi an olduğunu hatırlatırım, o anda sana futbolcu gerekmez. omuzuna yaslanıp, güvenle, huzur içinde ağlayabileceğin birini ararsın. benim şu ana kadar öyle biri olmadı hayatımda, büyük eksiklik, olanlar gözünü yumup düşünsün, bir an olmadığını aklına getirsin. bir ölüm kalım maçına denk gelir, bütün futbolcular, taraftarlar umudunu kesmek üzeredir manchester maçı gibi. birinin tribünlere anırmasını, kükremesini, havlamasını beklersin (çok bekleriz) ''ben yenilmem'' diye nara atar, döner o top gol olur tarih yazarsın. yazamadığında da keşkelerle geçmişe ağlama diye yazıyorum.

    sabri'nin ortalarını, şutlarını geçtik, bıktık konuşmaktan. dedik, biz futboldan anlamıyoruz, oynatılmasının futbolla açıklanabilir tarafı yok. biri kronometre tutsun, sabri'nin kullandığı taçlar yüzünden maçlar en az 5 dakika oynanmıyor. sabri taçı elinden çıkarmadan gözünüzü yumun 5 e kadar sayıp açın, kalemize kontra yememişsek adam değilim. acaba top kazanma istatistiğine mi oynuyor diye düşünmüyor değilim. topu kolay yoldan rakibe verip, sonra tekrar kapmak için mücadeleyi sayanlar var da o yüzden.

    bu bir maç yazısı değildi elbette. yazmadığımdan değil, ben maç seyretmedim, topa işkence, topa tecavüz filmi seyrettim, midem bulandı, biraz daha kinlendim. içinizi karartmadım biliyorum. çünkü bizim tuttuğumuz takımın eşi benzeri dünya'da yok. büyük galatasaray taraftarının da öyle. transfer bekleyen, yenilik isteyen, takımı yetersiz bulan hepimiz için, her sezon başında söylediğim şeyleri tekrar ediyorum.

    sonsuza kadar her an, galatasaray'ın en büyük transferi, en büyük kozu büyük galatasaray taraftarıdır. gerektiği, durumdan vazife çıkardığı zaman sahaya iner, gereğini yapar. ne hocalara, ne yöneticilere, ne futbolculara güvenirim size güvendiğim kadar. yeter ki biz teslim olmayalım, galatasaray taraftarı teslim olmadan, mübarek formayı teslim etmez.

    kupaların tozunu alan ayşe teyze, kupaları cilalayan arto dayı, kusura bakmayın, galatasaray'da çalışmanın bedeli de fazla mesai. vinner takımın emekçilerisiniz. angara'nın yolları büklüm büklüm bağlarından, bir kupa daha geldi, güzel bir yere koyun, parlayadursunlar.
  • 173
    maçın ardından çıkarılacak sonuçlar:

    1) forvet, stoper, sağ açık takviyesi şart.
    2) melo'nun takımda kalması kalmazsa da onun gibi ısıran bir oyuncu şart.
    3) wesley sneijder'ın acilen sözleşmesi uzatılmalıdır.
    4) sezonun yıldızı muslera olacak yine belli, allah sakatlık göstermesin.
    5) takımın en iyileri chedjou ve yasin'di(u: diğer dikkat çekenler telles ve nispeten hakan balta'ydı, bilal ve poldi de iyi şeyler denedi). chedjou'nun yanına özellikle hava toplarında çok iyi bir stoper şart kere şart.
    6) yabancı sınırı kalkmasaydı ozan tufan ligin kaderini değiştiren adam olurdu, çok iyi yolda. bursa'nın hem yekta'ya hem sercan'a ihtiyacı var düşünülsün.
    7) yasin öztekin'in azmi onu sağ açık da yapar, aslında ihtiaç var ama geri plana attı.
    8) bu forma winer bir formadır, ortada bir kupa varsa alır geir.
    9) kupa elbette güzel ama takımın hali hiç iç açıcı değil, taraftarın keyfi pek yok kupa teselli.
    10) hamza hoca transferde "kurtarıcı benim" rolünden çıkıp topu yönetime attı, iyi de yaptı zira başarısızlıkta bu yönetim seni yer hoca.
  • 174
    sanırım en doğru tanım ile hayırlı bir galibiyet aldığımız maç.

    geleceğin karanlık oldugunu söylüyorduk ve bu gerçek dün tekrar yüzümüze çarptı. takımda bir çok problemler var ve hepsini teker teker ve uzun uzun yazdık, anlattık.

    sneijder ve burak'ın tavırları can sıkıcı. hamza hoca'nın otarite eksikliği can sıkıcı. takımın defansif taktik yetersizliği hala can sıkıcı. bazı mevkilerde bu formayı haketmeyen futbolcuların ilk 11 oynaması can sıkıcı. yedek kulübesi can sıkıcı.

    ligler haftaya başlayacak. umarım bu can sıkıcı konulardan en az 2 tanesini düzeltebiliriz. aksi halde büyük konuşuyorum ilk 2'ye de giremeyebiliriz.
  • 175
    eksiklerimizi görürken bir kupa kazandığımız maç. herkes değerlendirmiş bir de ben değerlendireyim.

    1- muslera'yı 35 milyon euro'dan aşağı satanın aklına tüküreyim.

    2- sol bekte telles ve carole ikilisi iyidir. zamanla daha da iyi olacaklardır.

    3- chedjou da hakan balta da bireysel olarak iyi stoperler fakat beraber oynayacak iki oyuncu değiller. stoper takviyesi şart. bu stoperin de seri, kesici bir adam olması şart.

    4- acil sağ bek lazım.

    5- ortasaha merkezde selçuk ve bilal aynı bölgenin aynı tipte adamları. senelerce selçuk olmadığında onu yedekleyecek, selçuk'u dinlendirecek bir adam lazım dedik. gördük ki o adam gelmiş. fakat bu iki adam beraber oynayacak adam değil. bu arkadaşların yanına ısıran ve aynı zamanda da hava toplarına ciddi hakim bir adam şart. takımın hava savunması şu an sadece h.balta ve chedjou üzerinden yürüyor. bu noktaya acil bir transfer şart. gelecek adam medel olmamalı mesela. vieira, yay toure tipi bir adam lazım. o kalitede almamız mümkün değil ama tip olarak o tarz bir adam almamız lazım.

    6- yasin günden güne daha iyi olacak bir profil çiziyor fakat yasin'in yokluğunda orada oynayacak adam olmadığı gerçeği de göz önünde bulundurularak oraya her iki kanatta da oynayabilecek ciddi bir takviye yapılması şart.

    7- podolski sol tarafta tam oturduğunda ciddi işler yapacak gibi duruyor. zamana ihtiyacı var.

    8- sneijder daha form tutmamış belli. çıkarken ki tepkisi de hocaya değil bariz biçimde kendisine idi. istediklerini yapamadıkça çıldırdı. zamana ihtiyacı var.

    9- forvet acilen forvet. allah rızası için forvet. ama öyle zlatan falan değil elmander, hakan şükür tipi forvet. ortasahaya da destek verecek, topu tutup geriden gelecek sneijder, yasin ve podolski'ye top atacak adam lazım. ayrıca kesinlikle ve kesinlikle sneijder'den daha fazla para almayacak, daha az kariyerli ve sneijder'in liderliğini kabullenecek bir adam şart. ibrahimoviç ibrahimoviç diye bağıran arkadaşlar ibra geldiğinde sezon sonunda sneijder'i kaybetmeyi göze alıyorlar mı? önce bu sorunun cevabını bir versinler.

    hamza hoca'ya gelince. takımdaki eksikliklerin farkında. sözlükte bolca geçirildiği gibi yeniçeri ağası falan değil. yerli hayranı falan hiç değil. egosu sıfır. elbette ki zamanla o da kendisini geliştirecek. yaptığı değişikliklere hiçbir şey diyemem. kaldı ki adam kendisini düşünen bir adam olsa yaptığı üç değişiklikle turu riske etmezdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın