2009-10 Türkiye Basketbol Süper Ligi 21.Hafta Maçı
13:00 Abdi İpekçi Spor Salonu
89 - 76
  • 36
    her bir aslani gonulden kutluyorum, gercekten yureklerini koyarak mucadele ettiler. tek sıkıntı tribundeydi benim gozumde. galatasaray taraftari amator branslara yeterince ilgi gostermiyor, mac secerek salona,stada gidiyor denilmesinin nedeni bu mac birkez daha ortadaydi. hadi mac seciliyor ama efes pilsen macinda ki secicilik nedendi? salona gelen, pazar gununu ayiran galatasaraylilar gorevlerini orada, bizlerse ankaradan televizyon basindan takip ederek yaptik. gonul isterdi ki bu galibiyeti dolu salonda, daha gur bir nevizade soyleyerek bitirip kutlaya bilseydik.

    p.s: simas eli opulesi adamsin.
    darius hala sevmiyorum seni
  • 38
    müthiş bir maçtı. inanılmaz bir şut yüzdesiyle oynadık. pota altında çok fazla hata yapmamıza rağmen dış şutlarda bulduğumuz yüzde ile bugun efesi devirdik. maçın yıldızı şüphesiz simas'tı. takım en çok sıkıştığı anlarda bugun hep ona oynadı. o da elinen gelenin en iyisini yaptı zaten.

    tribünde ise sözlükten toka, essgi, lari, tcoskun, wasabi, ben ve benim küçük kuzenimle ufak bir zirve düzenledik *. aa unutmadan bir de thisisthebesttillwedobetter ve ailesini gördük. minik can'la da ilk defa karşılaştım. o ne tatlı şey lan öyleee. :)

    onun dışında maçı 10 yaşındaki kuzenimin dediğine göre kendisi sayesinde kazanmışız. maç öncesi etkinliklerde attığı basket takımımıza uğurlu gelmiş. haftaya götürürsem yine basket atacağına dair söz verdi. şimdi onlar düşünsün.
  • 39
    geçen hafta fenerbahçe deplasmanında maçı alacak duruma gelmişken mağlup olmamızı kazanacağımıza inanmamıza bağlayıp, efes maçında ise bu durumu değiştirecek olanın taraftar olacağından bahsetmiştim. tamam salon dolmadı ama gidenler ellerinden geleni yaptılar, ellerine ayaklarına sağlık. şu bir gerçek ki takımımız seyirciyi arkasına aldığı zaman 2-3 level atlıyor oynadığımız oyun.

    maça gelince #327194 de belirtildiği gibi efes, real maçı'ndan yıpranmış bir şekilde çıkacaktı. üstelik dengesiz bir kadrosu var. kadrosunda 8 yabancısı olmasına rağmen ligde en fazla 5'ini oynatabiliyor, bunun da ancak 3'ü ilk 5 çıkabiliyor. dolayısıyla ergin ataman avrupada yüzüne bakmadığı yerli oyunculara fazla süre vermek zorunda kalıyor. ha bu arada yüzüne bakmadığı yerlilerin tamamı milli basketbolcu. onu da ergin hoca düşünsün.

    bize gelince kadro sıkıntısı yüzünden yabancıların yükü çektiği bir takımız. bugün de aynı tablo ile karşılaştık. simas, wilkenson, jasa yaklaşık 35'er dakika oynamak zorunda kaldılar. bu arada maç 40 dakika...bu üçü toplam 58 sayı, 19 ribaunt, 6 asistle oynadılar. bugün ilginç olan ise genellikle maçın ilk 3 çeyreğinde takımı oyunda tutup, son periyotta saçmalayan darius washington'un bu sefer ilk 3 çeyrek fazla süre almayıp maçın sonunda sazı eline almasıydı. 13 dakikada 14 sayı attı ve maçı kopardı. cem akdağ'a hak veriyorum tabiki, efes dengesizlikleri kesinlikle affetmeyen bir takım. her hücum altın değerinde derler ya, ondan işte...

    bu maçta fark yaratan oyuncu ise caner topaloğlu oldu. süre almasa şaşırmayacağımız bir adam, 25 dakika oynayıp, 9 sayı, 4 asist, 2 ribaunt ile oynadı. savunmada da elinden geleni yaptı. evren büker ise yine kendinden bekleneni verdi. 10 sayı 5 ribaunt 4 asist ile oyunun her yönüne katkıda bulundu. büyük ihtimalle 12 dev adamdan biri de kendisi olacak bu yaz.

    efes pilsen'in ayağı hızlı uzununun olmaması herkesin dilinde malum. cem akdağ da bunu çok iyi kullandı sağolsun. rancik-wilkenson ikilisini durduramadı efes. basketbolda aralarında pas yapan uzunları durdurabilmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. rancik ve wilkenson bu paslaşmaları çok iyi yapıyorlar. cem akdağ'ın pivot transferi yapmayıp, fatih solak'a beklenenden de az süre vermesinin nedeni de bu ikilinin çok iyi uyumu.

    cem akdağ'a gelirsek; ergin ataman ile olan savaşından galip gelmesini bildi. bu adam dar rotasyonu maksimum derecede kullanmasını biliyor vesselam. 2 sene önce galatasaray bayan basketbol takımını çalıştırırken resmen 6 kişilik rotasyonla son maçla şampiyonluğu kaybetmişti.

    son olarak bilmem kaçıncı kere diyorum bilmiyorum ama en son fi tarihinde gerçekleştiğini bile bile, gelecek sene şampiyonluk istiyorsak mutlaka jasa-rancik-wilkenson ile sözleşme yenilenmeli. yenileyin lann.
  • 40
    eze eze yendiğimiz maçtır. fazla katılım olmasa da sözlüğün kemik taraftarları yine salonda yerlerini almıştı. maç sırasında takım vitesi yükselttiğinde ve maç sonunda kazandığımızda yaşanan coşku görülmeye değerdi. 4000 kadar taraftar salonu inlettik ve ligin kağıt üstünde en iyi takımı olan efes pilsen i mağlup ettik. play off a kalma şansımız belki mucizelere bağlı ama yinede sonuna kadar saldırmak lazımdır.
  • 41
    fatih sultan mehmet köprüsündeki lüzumsuz çalışma nedeniyle maça ucu ucuna anca yetiştik ve benchimizin arka çaprazına konuşlandık, can'ım, eşim, annem ve ben. daha salona gimeden arifsadecekendiniatmazdi ve - tahmin ediyorum - kız arkadaşı ile karşılaştık. saha içindelermiş, elit adamın hali başka tabi*. yerimizi aldığımızda 6 - 2 öndeydik. maçın güzel olacağı tribündeki kalabalıktan belliydi. her zaman söylüyoruz, bu takım dolu tribünlere oynasa bileği bükülmez.

    ilk yarıdaki hafif kıpırdanmalara rağmen, yarının sonunda efes'in tempoyu artırması ile devreye geride girdik. ancak üçüncü periyoddaki istekli oyun, sert savunma ve akıllı fast-breaklerle fark bir anda 16 sayıya fırladı. işte bu bölümde seyirci resmen parkedeydi. savunmada her oyuncumuzun yanında arkasında sanki birileri vardı, ikili sıkıştırmaya giden savunmacılar sanki 10 kişi gitti ikili sıkıştırmaya. daha sonra efes toparlanmaya çalışsa da farkı 8'e kadar indirmekten öteye geçemediler.

    can'ımı götürdüğüm ilk maçta o'na galibiyet eden takıma ayrıca teşekkür etmem lazım.

    can'ın maçta yaptıklarına gelince,*salonda seyredilmesi gereken şeyin maç olduğunu bilmesi beni dumura uğrattı. hemen yanımızda şarkılarla, tezahratlarla salonu inleten taraftara bakmayıp dikkatlice maçı seyretmesi ve hatta arada bir skorboarda bakması müthiş hoşuma gitti. bir ara ayağa kalkmayan fenerli olsun diye bağırıldı, bizimki sanki anlıyor gibi ayaklanmaya çalıştı. maçın sonunda ise dayanamdı ve uyuya kaldı.

    ilk periyodda yanımıza gelip can'ı yiyip yutan toka ve devre arasında can'ı görmeye gelen naked man, absurd, lari, essgi, cracks ve tcoskun'u gördüğüme sevinirken, yanımıza uğramayan wasabi'ye laflar hazırladım.

    böyle olmaz görüntü isteriz diyenler de aşağıya buyursun:

    http://img521.imageshack.us/gal.php?g=1004705.jpg
  • 43
    bu maçı nasıl anlatsam sevgili sözlükçüler. maça gitmeye karar verdiğim andan beri aklımda olan tek şey galip geleceğimizdi. normalde basket maçlarına pek gitmeyen ben * bu maça çekildim sanki özel bir güç tarafından. iyi ki de çekilmişim. teknik, taktik konulara giremiycem çünkü pek anlamam ama demek ki efes pilsen'den iyi oynamışız ki resmen "ezdik". taraftar çok başarılıydı. ben kendimi yırta yırta tezahürat yaptığımı hatırlıyorum. maçın bitiminde söylediğimiz "nevizade geceleri" ise hayatımın ilk canlı nevizade geceleriydi.

    not: o değilde, can ne kadar tatlıydı öyle ya, öptüm kokladım da içimde kalmadı :)
  • 44
    bu sezon izlediğim en iyi galatasarayı sahada gördüğüm karşılaşmadır.

    baştan sona, maçı daha çok isteyen takım, çok kritik bir galibiyet aldı. her şeyini ortaya koydu takımımız, bana göre ise maçın yıldızı canerdi. cılgın atmasının yanında, bir takım ancak böyle güzel oynatılabilirdi. bana, jasikevicius'un kariyerinin ilk yıllarını hatırlattı. *. jasaidis cılgın attı, rancik aynı patlama etkisini gösterdi, washington özellikle son ceyrekte kendini affettirdi. yüksek yüzdeyle oynamamız sonucunda da, mental ve fiziksel olarak cok yorgun olan rakibimizi yenmeyi başardık.

    benim acımdan da, cok keyifli bir gündü. maçı pesindeyiz, perez ve başka bir arkadaşımla * takip ettik.maçtan önce naked man ve absurd ile, maç sırasında ve sonunda toka, essgi ve tcoskun ile ayaküstü sohbetler ise, gercekten pahabicilemezdi.(u: tokam bugün valideleri ugurlamak icin, taksimde hiç oyalanmadım, ondan aramadım, ama yakın zamanda biraları tokuşturucaz ) ancak onlar kusura bakmasın, favori sözlük yazar adayım icin ayrı bir parantez acacagım.

    maça girerken thisisthebesttillwedobetter ve ailesiyle karşılaştık. işte o anda, belki de hayatımda gördügüm en şeker galatasaraylıyla karşılaştım. o nasıl tatlılıktır aman yarrabbim. insanın tez elden evlenip, cocuk yapası geliyor. canın ayagı ugurlu geldi, salon tozunu da yuttu, artık her maça, locaya bekliyoruz kendisini. babası viskisini yudumlasın, o da biberonunu..*allah nazarlardan korusun, tribün uguru daim olsun inşallah...
  • 45
    basketboldan pek anlamama rağmen izlediğim kadarıyla genelinde efes pilsen in pota altında etkili olduğu, bizimde dış şutlarla ve ikinci yarıdan itibaren de pota dibinde de etkili olduğumuz maçtır. özellikle efes pilsen in pota dibini yol geçen hanına çevirmesi beni derin düşüncelere sevk etse de taraftarımızın gazı ve üçlüklerimizle kazandığımız maçtır. özellikle zirvede maçı almamızdan ziyade canı görmek de hepsinden güzel olmuştur. maça teşrif eden tüm(u: tüm derken?) sözlük yazarlarına teşekkür ederim.
  • 46
    maçla ilgili aklımda kalan bir ayrıntı yine basketbol seyirciliği ile ilgili. maç öncesi, devre arası ve sonrası çalınan marşlar ve şarkılar buram buram futbol kokuyor. "şampiyonluk nağmeleri inletiyor sami yen'i" nedir ya? "ne beşiktaş, ne fener ne de trabzon" olayına girmek bile istemiyorum. basketbola özel şarkılarımız marşlarımız yoksa çalmayın maçtan önce birşey, komik oluyor zira...
  • 47
    galatasarayımızın efes'i yenemeyeceğini söyleyen kendi taraftarımıza kapak olan maçtır. çok zevkli geçmiştir hem de. aslında şu basket maçlarını tüm sözlük izlesek nasıl olur düşünmekteyim. bir tribün sadece bizim olsa. 50-60 kişi olsak. sonra yanımıza thisisthebesttillwedobetter gelse. can;
    http://img85.imageshack.us/i/1004715a.jpg/
    uykuya dalarken ses etmesek falan. tribün evimiz gibi oldu ya o açıdan. can da hepimizin kardeşi. şaka bir yana adam büyüdüğünde anlatacak ben daha 1 yaşında değilken tribündeydim diye. konuşmayı, yürümeyi bilmezken abilerimin, ablalarımın,anamın-babamın kucağında maç izliyordum diye. o zamanlar efes'e de koymuştuk diyecek. hey gidi galatasaray, ne nesiller geldi ve ne nesilller geçiyor kıyından, köşenden. ben en güzel taraftarları dün gördüm bir arada;
    http://img291.imageshack.us/i/1004717.jpg/
App Store'dan indirin Google Play'den alın