39
geçen hafta fenerbahçe deplasmanında maçı alacak duruma gelmişken mağlup olmamızı kazanacağımıza inanmamıza bağlayıp, efes maçında ise bu durumu değiştirecek olanın taraftar olacağından bahsetmiştim. tamam salon dolmadı ama gidenler ellerinden geleni yaptılar, ellerine ayaklarına sağlık. şu bir gerçek ki takımımız seyirciyi arkasına aldığı zaman 2-3 level atlıyor oynadığımız oyun.
maça gelince #327194 de belirtildiği gibi efes, real maçı'ndan yıpranmış bir şekilde çıkacaktı. üstelik dengesiz bir kadrosu var. kadrosunda 8 yabancısı olmasına rağmen ligde en fazla 5'ini oynatabiliyor, bunun da ancak 3'ü ilk 5 çıkabiliyor. dolayısıyla ergin ataman avrupada yüzüne bakmadığı yerli oyunculara fazla süre vermek zorunda kalıyor. ha bu arada yüzüne bakmadığı yerlilerin tamamı milli basketbolcu. onu da ergin hoca düşünsün.
bize gelince kadro sıkıntısı yüzünden yabancıların yükü çektiği bir takımız. bugün de aynı tablo ile karşılaştık. simas, wilkenson, jasa yaklaşık 35'er dakika oynamak zorunda kaldılar. bu arada maç 40 dakika...bu üçü toplam 58 sayı, 19 ribaunt, 6 asistle oynadılar. bugün ilginç olan ise genellikle maçın ilk 3 çeyreğinde takımı oyunda tutup, son periyotta saçmalayan darius washington'un bu sefer ilk 3 çeyrek fazla süre almayıp maçın sonunda sazı eline almasıydı. 13 dakikada 14 sayı attı ve maçı kopardı. cem akdağ'a hak veriyorum tabiki, efes dengesizlikleri kesinlikle affetmeyen bir takım. her hücum altın değerinde derler ya, ondan işte...
bu maçta fark yaratan oyuncu ise caner topaloğlu oldu. süre almasa şaşırmayacağımız bir adam, 25 dakika oynayıp, 9 sayı, 4 asist, 2 ribaunt ile oynadı. savunmada da elinden geleni yaptı. evren büker ise yine kendinden bekleneni verdi. 10 sayı 5 ribaunt 4 asist ile oyunun her yönüne katkıda bulundu. büyük ihtimalle 12 dev adamdan biri de kendisi olacak bu yaz.
efes pilsen'in ayağı hızlı uzununun olmaması herkesin dilinde malum. cem akdağ da bunu çok iyi kullandı sağolsun. rancik-wilkenson ikilisini durduramadı efes. basketbolda aralarında pas yapan uzunları durdurabilmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. rancik ve wilkenson bu paslaşmaları çok iyi yapıyorlar. cem akdağ'ın pivot transferi yapmayıp, fatih solak'a beklenenden de az süre vermesinin nedeni de bu ikilinin çok iyi uyumu.
cem akdağ'a gelirsek; ergin ataman ile olan savaşından galip gelmesini bildi. bu adam dar rotasyonu maksimum derecede kullanmasını biliyor vesselam. 2 sene önce galatasaray bayan basketbol takımını çalıştırırken resmen 6 kişilik rotasyonla son maçla şampiyonluğu kaybetmişti.
son olarak bilmem kaçıncı kere diyorum bilmiyorum ama en son fi tarihinde gerçekleştiğini bile bile, gelecek sene şampiyonluk istiyorsak mutlaka jasa-rancik-wilkenson ile sözleşme yenilenmeli. yenileyin lann.
maça gelince #327194 de belirtildiği gibi efes, real maçı'ndan yıpranmış bir şekilde çıkacaktı. üstelik dengesiz bir kadrosu var. kadrosunda 8 yabancısı olmasına rağmen ligde en fazla 5'ini oynatabiliyor, bunun da ancak 3'ü ilk 5 çıkabiliyor. dolayısıyla ergin ataman avrupada yüzüne bakmadığı yerli oyunculara fazla süre vermek zorunda kalıyor. ha bu arada yüzüne bakmadığı yerlilerin tamamı milli basketbolcu. onu da ergin hoca düşünsün.
bize gelince kadro sıkıntısı yüzünden yabancıların yükü çektiği bir takımız. bugün de aynı tablo ile karşılaştık. simas, wilkenson, jasa yaklaşık 35'er dakika oynamak zorunda kaldılar. bu arada maç 40 dakika...bu üçü toplam 58 sayı, 19 ribaunt, 6 asistle oynadılar. bugün ilginç olan ise genellikle maçın ilk 3 çeyreğinde takımı oyunda tutup, son periyotta saçmalayan darius washington'un bu sefer ilk 3 çeyrek fazla süre almayıp maçın sonunda sazı eline almasıydı. 13 dakikada 14 sayı attı ve maçı kopardı. cem akdağ'a hak veriyorum tabiki, efes dengesizlikleri kesinlikle affetmeyen bir takım. her hücum altın değerinde derler ya, ondan işte...
bu maçta fark yaratan oyuncu ise caner topaloğlu oldu. süre almasa şaşırmayacağımız bir adam, 25 dakika oynayıp, 9 sayı, 4 asist, 2 ribaunt ile oynadı. savunmada da elinden geleni yaptı. evren büker ise yine kendinden bekleneni verdi. 10 sayı 5 ribaunt 4 asist ile oyunun her yönüne katkıda bulundu. büyük ihtimalle 12 dev adamdan biri de kendisi olacak bu yaz.
efes pilsen'in ayağı hızlı uzununun olmaması herkesin dilinde malum. cem akdağ da bunu çok iyi kullandı sağolsun. rancik-wilkenson ikilisini durduramadı efes. basketbolda aralarında pas yapan uzunları durdurabilmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. rancik ve wilkenson bu paslaşmaları çok iyi yapıyorlar. cem akdağ'ın pivot transferi yapmayıp, fatih solak'a beklenenden de az süre vermesinin nedeni de bu ikilinin çok iyi uyumu.
cem akdağ'a gelirsek; ergin ataman ile olan savaşından galip gelmesini bildi. bu adam dar rotasyonu maksimum derecede kullanmasını biliyor vesselam. 2 sene önce galatasaray bayan basketbol takımını çalıştırırken resmen 6 kişilik rotasyonla son maçla şampiyonluğu kaybetmişti.
son olarak bilmem kaçıncı kere diyorum bilmiyorum ama en son fi tarihinde gerçekleştiğini bile bile, gelecek sene şampiyonluk istiyorsak mutlaka jasa-rancik-wilkenson ile sözleşme yenilenmeli. yenileyin lann.