• 276
    hepimizin başı sağolsun.
    depreme mardin'de yakalandım. 2019'dan beri buradayım, elazığ depremini de burada hissetmiştim. yine 99 düzce depreminde de aklım erenlerden birisiyim. taşınma nedeniyle, evde yatak vs olmadığından yer yatağında depremi hissettim. mardin'de de fay hattı olmadığından, şiddetli bir depremin olduğunu anladım. ama gördüğümüz manzara, bambaşka idi. antakya ve maraş'a senede 2-3 defa giderdim. oradaki dostlardan duyduğum ve gördüğüm kadarıyla, şehirler bitmiş resmen..

    tabii, her ne kadar tatbikatı vs yapıyor olsanız da, böyle bir şokla karşılaştığınızda insan/vatandaş olarak bir şey yapamamak çok doğal. gece 04:30'da 1.30 dk yerin sallanması ve 7.8 şiddetinde bir deprem bu. ancak, gün ağardığında gördüklerimiz, yaşadıklarımız çok can acıtıcı.

    afad, ahbap vs. işin bu tarafından bahsetmeyeceğim. benim en çok takıldığım nokta asker. böyle bir depremin olduğunu biliyorsun, afad denilen oluşumun da toplasanız 2000-3000 adamı var. 2. ordu malatyada, iskenderunda deniz kuvvetleri hakeza. inanılır gibi değil. ilk şok atlatılana kadar, devletin kolluğunun sokaklarda olması, hiç bir şey yapmasalar bile vatandaşta güven oluşturacaktı. bakın, 4. gün içindeyiz, 5'e gireceğiz. çadır'ın gitmediği. bırakın çadırı, battaniyenin verilmediği vatandaşlar var, ki eksi 10'lardan bahsediyoruz.

    depremde kurtulan o çocukların bir yüzdesi, yeterli diyaliz imkanı bulamadıkları için hayatlarını kaybedecekler. sahra hastanesi bile yapamayan, diyaliz setlerini 4 gündür getiremeyen bir sistemden bahsediyoruz. istanbul'da böyle bir tablo olursa ne olacak? fragman burada. siz düşünün.

    depremin olması, şehir su şebekelerinin bozulmasına, bulaşıcı hastalıkların meydana gelmesine yol açacak. kemirgenler dolaşacak ve özellikle kırsal kesimde, maalesef göçük altında hayatını kaybeden ve ancak defnedilemeyen kişilerin bedenlerine yırtıcılar saldıracak. o yüzden, olabildiğince hızlı biçimde bu süreçlerin yürütülmesi lazım. kolay mı? hiç değil.

    giden tüm canlara allah'tan rahmet diliyorum. ne dersek diyelim, vefat eden için de. bu dünyada kalan için de hiç kolay bir süreç değil. altından nasıl kalkabiliriz. inanın bilmiyorum.
  • 277
    80. saatte kurtuldu helal olsun deniliyor, depremzedeye. tamam helal olsun o şartlarda o hayat mücadelesini verene ama aslında sen o insana 80. saatte ancak ulaştın, bunda övünülecek yüceltilecek bir taraf yok. dibe vurmuşluğumuzun tablosudur bu. her anlamda sınıfta kaldığımızın resmidir maalesef ve bu resmin karanlık tarafında kalanlar yine masum ve gariban insanlarımız oldu. birilerinin inadı birilerinin ömrüne set çekti belki de.
  • 278
    maalesef geç kalındı. ilk gün olması gerekenler 3. gün oldu. pek çok can deprem anında değil ama enkaz altında beklerken vefat etti eminim. ne diyelim içimiz yanıyor. ailem antepte. hepsi bi tarafa dağılmış durumda. herkes kafasını sokacağı sıcak bir yer bulup orada kalıyor. yurtiçi kargo şubesinde, dükkanda, çadırda, camide, köyde, mağazada vs. uzaktayım elimden bir şey de gelmiyor.

    şimdi düşününce neler yapılırdı aslında bunca insanı kurtarmak için. en azından onların çilesini azaltırdı en basit 3 5 şey yapılarak. ama 2 gün resmen bomboş geçti. devlet de ambele oldu. kaç can yitip gitti.

    ne diyeyim bilmiyorum.
  • 279
    ilk depreme malatya’da yakalandım. 20 günlük küçük kızım, 3,5 yaşında büyük kızım ve eşim ile evde ölümü bekledik. şoku atlattıktan sonra kendimizi direk arabanın yanına otoparka attık. deprem çantası yapmadığımız için, çocukların malzemelerini almak için saat 6 gibi eve çıktım. evde sıva çatlakları vardı. çocukları ve eşimi güvenlik denilebilecek bir yere bıraktıktan sonra sabah işe gitmek zorundaydım. 2. depreme hastanede yakalandım ve gözümün önünde binalar patır patır düştü. ilk depremde yıkılan bina ikinci depremde yıkılan binanın onda biridir. bütün ağır hasarlı binaların hepsini yıktı. malatya merkezde ki eski yerleşim yerlerinin hepsi yıkıldı. köyler ile ilgili herhangi bir bilgim yok fakat iyi olacağı ile ilgilide umudum yok. 2. depremden sonra çocukları ve eşimi tahliye için çok uğraştım. önce istanbul ordan antalya’ya güvenli bir şekilde ailemin bir kısmını getirebildim. geride annemler, babamlar kaldı. onlar biraz inatçı çıkaramıyorum malatya’dan. sözün özü şudur; ilk iki gün insanlar yemek için ekmek bulamadı, su bulamadı. -10’larda dışarda insanlar yardım bekledi. inanılmaz bir dram yaşanıyor deprem bölgelerinde. hasar almayan bina yok denecek kadar az. hayat nasıl normale dönecek, nasıl tekrar evlere girilecek büyük bir belirsizlik bizi bekliyor. 6 ay önce aldığım sıfır ev büyük ihtimal yıkılacak. malda gözüm yok yıkılsın, benim başka evimde var oraya geçerim fakat benim kadar şanslı olmayan evsiz kalan insanlar için kim ne yapacak. çadırla, battaniyeyle geçecek günler değil bunlar. insanların deprem bölgelerinde tahliye edilmesi gerekiyor.
  • 280
    6 şubat sabah 5'te kendimizi güvenli bir yere alabildiğimizden beri yazıp yazıp siliyorum. ne yazsak ne desek bu olayı tarif etmek mümkün değil. deprem anında zaten uyku sersemi ne yaptığını bilmiyorsun. deprem durduktan sonra kucağımda 2 yaşındaki kızım ve peşimden gelen eşimle 9 kat bitmedi. magmaya indim ama o 9 kat bitmedi arkadaş. yani hem adana ceyhan hem de istanbul depremlerini yaşamış biri olarak rahatça söyleyebilirim ki ben açık açık dünyanın sonunun geldiğini düşündüm. başka türlü tarif etmem mümkün değil. herkese geçmiş olsun. allah bir daha böyle acılar yaşatmasın.

    mesaj atan atmayan ulaşan ulaşamayan herkese teşekkür ederim. bizde, yakın çevremde ve akrabalarımda herhangi bir şey yok çok şükür. 250 km mesafede olmamızın avantajı diyelim. ancak olay hakikaten çok büyük. yıkımın en büyük sebeplerinden biri hatta bana göre birinci nedeni depremin süresinin uzunluğu. kayıtlara göre deprem 4:17:30'da başlıyor. deprem durduğunda alelacele kıyafetlerimi alırken kameranın kadrajına girdiğimde saat 4:20:15'di. öyle 50-60 saniye falan sürmedi yani deprem. 1,5 dakikadan fazla ve her saniye daha da şiddetlenerek bir sallantı düşünün. yıkıma da maalesef bu durum sebep oldu. 15-20 saniye sürmüş olsa bu kadar vahim bir tablo olmazdı. yetmedi 11 dakika sonra 6.5 yine yetmedi 9 saat sonra 7.5. akıl alır gibi değil.

    allah ölenlere rahmet, kalanlara ve yakınlarına sağlık sıhhat ve dayanma gücü versin.
  • 281
    memleketimizin başı sağ olsun. söyleyeceklerimi söyleyemediğim, kelimelerin boğazıma düğümlendiği, çaresizce ekrana bakmaktan ve uyumaktan utandığım günler yaşadığım, saçma sapan bir hayat içindeyim şu anda. ama hayat içindeyim işte bir şekilde, keşke depremde vefat eden vatandaşlarımız da hayat da olabilselerdi bir şekilde, niye yaşadık ki biz bunu, ne diyebilirim ki, ne. acımızı ifade edecek kelime bulamıyorum, allah milletimize sabır versin, birliğimizi bozmasın ama ya neyse fazla yazamıyorum, inanın 10 kez yazdım, sildim. içinde bulunduğum şoktan çıkıp ancak yazabildim, onu da böyle işte. ne diyebilirim ki...
  • 282
    başlık açamadığım için burdan yazmak istiyorum. öğrencim voleybol oyuncusu tunahan yıldız’ı kaybettik maalesef. malatya’daki kırçuval otelindeki enkazdan hep güzel haberini bekledik. ama maalesef o ve arkadaşları dayanamadı. içim yanıyor ne yazmam gerektiğini bilmiyorum. hayatta tanıdığım en güler yüzlü,saygılı neşeli bir çocuktu. allah mekanını cennet eylesin. nurlar içinde yatsın. yürek dayanmıyor artık.
  • 283
    devletin beslediği kanallar/klikler tarafından siyasi savunma boyutuna geçilmesi 4 gün süren deprem. hatta o kadar bile sürmemiş olabilir.

    devlet büyüklüğünü gösterip yaşanan şeylerin gerçek boyutuyla kabullenip gereğini yapmazsa kayıpların boyutu daha da artacak.

    insanların canı gerçekten yanarken tepkiler olacak, siyaset bu sektörle bu kadar dirsek temasındayken eleştirilerin içinde siyaset de olacak.

    hatta ve hatta farzedelim ki denildiği gibi siyasi hesap var arkasında.

    devlete, devlet adamlığına, devlet bilincine yakışan tahammülle yaklaşıp var olan "bütün" gücünü bu işin bundan sonrasına odaklamaktır.

    böyle bir sosyal patlamanın eşiğindeyken umarım bu konu daha da kaşınmaz. yoksa geride kalanları hayata döndürmeye çalışmamız gerekirken bu işlerle daha beter birbirimizi kırmakla cebelleşir dururuz...
  • 285
    https://twitter.com/.../1623960684512903168

    videoda israil'den gelen kurtarma ekibine tepki gösterildiği yazıyor. bunu yapan kişilerin arapça konuştuğu anlaşılıyor. bizim ülkemizde bizim enkazımızı kaldırmaya, bizim insanımızı kurtarmaya gelen ekiplere yapılan bu haince tavır benim çok kanıma dokundu. umarım bir an önce bu insanlıkla alakası olmayan orta çağ'dan kalma zihniyeti de ülkemizden gönderebiliriz.
  • 286
    yağmacılık yapılması beynime kan sıçratıyor. sürekli videolar geliyor, bazıları yalan, bazıları gerçek. 1 kg altınla yakalanan mülteci haberleri okuyoruz, duygularımı ifade etmeye çalışsam yıllarca içeriden çıkamam. yağmacılık, fırsatçılık, deprem üzerinden siyaset yapanların allah belalarını versin, betondan, demirden çalanlar, göz yumanlar, onaylayanlar yaptıkları binaların altında kalsın, kurtaran olmasın...
  • 288
    aynı depremin daha büyüğü marmara’ya da geliyor ama önlem falan alınmaz. yine enkaz toplarız, toplarlar muhtemelen. canımızı göz göre göre bırakmamak için başka bir ülkeye iltica mı etmek gerekiyor bilmiyorum. zira ortalama peynirin 95 lira olduğu bu ülkede insan canı 9,5 lira bile değil. bu sözlüğe naçizane önerim deprem farkındalığı için ortak bir “deprem” serlevhası hazırlayıp her gün bize depremi moderasyonun hatırlatmasıdır. böylece her allah’ın günü yetkililer duyana kadar deprem çağrısı yapmaya motivasyonumuz olsun artık cevap vermeseler bile.
  • 290
    her türlü rezilliği, tek adam rejiminin yarattığı blokajları - bekleyen vinçler, ekipler vs vs - yanında bir de sağ kalanların garip silahlı eşkiyalar ve yavaş suriyelilerle sınandığı afettir.

    yazmak istemiyor daha fazla ama bu bir değil iki değil. ne leş bir milletmiş bu suriyeliler. içlerinde mutlaka iyi insanlarda vardır da, kötüsünün bu kadar yoğun olduğu bir millet daha tanımadım ben.
  • 295
    https://youtu.be/9RZMV-MRIk4

    en az 20 senelik mevzu bu. 2005 gibi de cnbc-e vermişti. o yıllar tutmayan bir dizinin dvdsini gemiyle götürme esprisi yapıyorlar ki maraşta deniz yok. esprisi de burada. 20 sene sonra komplocu, büyük resmi gören tiplerin telaşa düşürme hareketlerine kanmayın lütfen. 35 senedir süren bir dizi bu. bir şekilde türkiye-türkler le ilgili şeyler olacaktı illaki. 2016 döneminde family guy'da da boğaz köprüsünde geçen bir sahne oldu. tutturdular "köprüde bomba patlatacaklar mesaj veriyorlar" diye. neymiş köprüde hafta sonu koşu yarışı varmış. ne oldu hiçbir şey. zaten ilgili sahnede transformers vardı. robot saldırmadığına göre olmadı yani. böyle şeylerle aklınızı bulandırmayın.
  • 298
    10 şubat cuma günü osmaniye'de, insani yardım için futbol sahası büyüklüğünde ana çadır kampı ve yanı sıra 2-3 halı saha büyüklüğünde kamplar olan çok büyük bir alana geldik. buradaki insan profili çok farklıydı. gerçekten ihtiyaç sahibi, fazlasını aramayan, uymayanı almayan ve hatta geri getiren kalender insanlarla karşılaştık. hele çocuklar... soba borusundan füze, boş koliden araba yaratan zeka küpleri. afette bile insanın yüzünü güldüren, yaşamı ve umudu hatırlatan inanılmaz varlıklar.
    insanımızın güzelliğini anlatmak için bir anımı paylaşmak isterim. yaşlı bir amca geldi. ihtiyacını sordum. "biz kendimizden geçtik evlat ama 4 tane keçim var onlara yem arıyorum" dedi ağlayarak. nasıl dayandım bilmiyorum ama "maalesef yok amcacım falanca yerde bulabilirsin, biz senin ihtiyacını görelim" dedim. "siz sağolun keçilerime yem bulayım bana yeter" diyerek gitti. ardından öylece bakakaldım.
    kendinden önce başka insanları, hayvanları düşünen, fedakar insanlarımız gelecek güzel günleri müjdeliyor. bu cefakar millet güzellikleri hak ediyor.
  • 300
    deprem bölgesinde adıyaman'ı gördük, depremzedeler ile konuştuk. en büyük ihtiyaç konteyner. günlerdir arabada kalan aileler var. su yok ve yakın zamanda gelecek gibi bir hava da yok. wc de büyük problem.

    her şeyin bir çözümü var ama konteyner olmadan depremzedelerin işleri çok zor. çünkü neredeyse içine girilecek apartman yok. olan binalara da insanların girmeye cesareti kalmamış haklı olarak.

    kıyafet ve battaniye konusunda kar ve yıkılan yollar dolayısıyla ulaşılamayan köyler hariç pek bir sıkıntı kalmadı. böyle yazınca durum çok kötü değilmiş gibi anlaşılmasın. içinde dört çocuğunun cenazesi olan enkazın başında yetkililer gelsin de cenazeleri teslim etsin diye nöbet tutan annenin de yanından geçtik. çok acayip dramlar yaşanmış ve yaşanıyor.

    depremin merkezi pazarcık ilçesinde an itibariyle yaşayan bir kişi bile yok desem yalan olmaz. ya vefat etmişler ya terk etmişler. enkazlar olduğu gibi duruyor. ilçenin her şeyiyle sıfırdan kurulması gerekiyor. olağanüstü bir hadise yaşanmış orada. gaziantep nurdağı'nın da pek farkı yok. adıyaman gölbaşı da çok kötü durumda.

    depremin şiddeti büyük diye binaların yıkılmasını normalleştirenler olabiliyor. evet, bu seferki gerçekten eşi benzeri kolay kolay görülmeyecek seviyede büyük bir depremdi. öyle ki depremin merkezine yakın olup hasar görmeyen bina neredeyse yok. ancak sağlam yapılmış binaların ana iskelesi olduğu gibi duruyor. tekrar oturulmayacak olsa da içindekiler binayı sağ salim terk edebilmişler.

    açıklanan resmi rakamlar hasara oranla o kadar düşük ki "hükümet belki bu sefer doğru söylüyordur." diye polyannacılık yapmak istiyorum.

    hepimizin başı sağolsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın