• 251
    tüm ülkemizin başı sağolsun.

    yalnızca evini barkını kaybedenlere nakdi yardım olması maksadıyla üç büyük kulübümüz kendi aralarında birer yardım maçı oynasa, inönü, saraçoğlu ve asy’de. biletler kaça satılırsa zaten illa ki tükenir. bu 3 maçtan ciddi bir hasılat ve yardım parası çıkmış olur. bu tabi ki şu an her şey çok sıcakken değil, ilerleyen günlerde planlanabilecek bir organizasyon. neden olmasın ?
  • 252
    sevgili sözlük değerli yazar arkadaşlarım durum acil. dun bir koye yardım götürdük elbirliğiyle. (bkz: #3551139) simdi de baska bir koyden bizzat tarafıma yardim cagrisi geldi. lutfen buna da ayni ilgi alakayi gösterelim. zira su an bu entry'yi yazarken koyde el kadar bir çocuğun atesli havale geçirdiği haberi geldi. lutfen paylasalim retweet yapalim ulasabildiginiz nufuslu yerler varsa oraya yönlendirelim lutfen...

    https://twitter.com/...__8O4sts0OA&s=19
  • 255
    bugün gittiğim 2 adet yardımlaşma lokasyonunda aksiyon azalmıştı geçen günlere göre (istanbul). şu anda etkilenen illerde gönüllü daha fazla aranıyor. özellikle büyük illerde yardım götürmeye çalışan çok insan var. bu çok anlaşılır bir durum. fakat özellikle etkilenmeyen illerde gelecek haftalara ve aylara yayılması gerekiyor yardımın.
  • 257
    sürekli vefat eden tanıdıklarımızın, tanımadığımız ama aile olduğumuz kişilerin haberini veya naaşlarını görüyoruz. zaten psikoloji falan kalmadı ancak hala gıda olmasa da giyime ve barınmaya muhtaç binlerce kişi var. gözler önünden gitmeyen görüntüler var ve çoğu insanın psikolojisinin düzelmesi maalesef mümkün değil. bu kadar evi barkı yıkılan insanlar ne yapacak aç açıkta kaldı nasıl düzelecek bunlar bilmiyorum. enkazdan çıkarıldıktan sonra yarım saat içinde vefat eden çocuğun enkazdan çıkarken gülüşü gözümün önünden gitmiyor. hastanelerde yer olmadığı için ölen insanlar ceset torbalarında hastane bahçelerinde duruyordu. termal kameralar ve sese duyarlı aletler keşke daha erken gelebilseydi.

    ülkemizin insanından ümidi kesmişken insanların birbirine yardım etmesi, kendi çayından çorbasından vermesi, aç susuz birilerine yardım etmesi... çok güzel insanlarımız var, buradaki insanların da çoğu çok güzel çok düşünceli insanlar. hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. tüm ülke seferber olmuş, yardımların içinde çocuğunun tek kalan battaniyesini kıyafetlerini gönderenler, araya para koyanlar, harçlığını veren öğrenciler...

    ali'nin bulunduğu yerden ayrılmak zorunda kaldım ama en son çevre yerlerden canlı çıkarılan kişiler vardı. doğacak çocuğunu daha galatasaray renklerine aşık edeceğiz öyle vazgeçmek yok. kendisi ve eşi iyi olduktan sonra çocuğunu ben galatasaraylı yapacağım hatta bizzat. umarım kendisi ve tüm enkazda kalan insanlar sağlıklı bir şekilde çıkartılır. umarım bunları en kısa sürede atlatabiliriz. allah'a emanet olun.
  • 258
    80. saatinde yetişkin insanların hala kurtarılabiliyor olması tabii ki mucizedir, fakat olmasının sebebi ülkemizin bazı şehir ve ilçelerine 30, 40, 50 saat boyunca ulaşılamamış olmasıdır. şu an kurtarılan insanlar daha iyi bir müdahale yapılsa ilk 5-6 saatte kurtarılabilecek insanlardı büyük ihtimalle. kim bilir rahatça kurtarılabilecek kaç insanı da akıl almaz bir yetersizlikten kaybettik. çok, çok yazık.

    bunun haricinde depremin boyutu, 200 km bir fay hattını etkilemesi, gece 4'te yaşanması, sıfır altı soğukları, yardım yolundaki tipiler ve kürenemeyen karlar, ve en önemlisi literatürde bulunmayan 7.8'in üstüne gelen ve elbistan'ı çok kötü vuran 7.6. kabus, kıyamet. kaç kere ağladım bilemiyorum. belki yakın zamanda yardım eforlarına bizzat dahil olma ihtimalim var, bir kişiye bile olsa yardım edebilmek istiyorum.
  • 262
    çok büyük felaket.

    şimdi daha zor saatler başlıyor. enkaz yakınlarında çalışan/bulunanlar için
    ileriye dönük en travma yaratacak şey, yıkıntının altından gelen vefat etmiş bedenlerin
    yaydığı koku. çaresizlik içindeyken benliğine işler adamın. hafızada görüntü siliniyor,
    çığlıklar siliniyor ama o koku hiç
    sizi bırakmıyor hayatınız boyunca.

    o yüzden enkazdan kurtarma işinin profesyonel değilseniz, direk size ihtiyaç yoksa,
    durmayın enkazın tepesinde, dibinde.
    gidin hala yaşayan ihtiyaç duyanlara yardım edin.
  • 263
    depremden sonra yardım yapan bazı kurumların ismi ve yaptığı katkılar açıklanmış. sağ olsunlar.

    --- alıntı ---

    baykar, 655 milyon lira

    cengiz holding, 500 milyon lira

    yıldız holding, 175 milyon lira

    kalyon holding, gaziantep’in islâhiye ilçesine 3 bin kişilik konteyner kent

    hedef holding, 5 milyon lira

    tiktok türkiye, 200 bin dolar

    mercedes benz, 1 milyon euro

    mango, 3 milyon lira

    sepil holding, 5 milyon lira

    info yatırım menkul değerler, 1 milyon lira

    smart güneş enerji teknolojileri araştırma geliştirme üretim sanayi, 3 milyon lira

    ege endüstri ve ticaret, 1 milyon lira

    ınvestco holding, 10 milyon lira

    naturel yenilenebilir enerji, 10 milyon lira

    merko gıda, 500 bin lira

    tgs dış ticaret, 250 bin lira

    yemeksepeti, 3 milyon

    katmerciler araç üstü ekipman, 1 milyon lira

    ınveo yatırım holding, 6 milyon liralık yardım fonu

    gedik yatırım menkul değerler, 3 milyon lira tutarında yardım fonu

    koleksiyon mobilya, 2.5 milyon lira

    peker gyo, 5 milyon

    --- alıntı ---
  • 265
    kayseri'de yaşıyorum. 14 katlı bir binanın 10. katındayız. kayseri'nin deprem bölgesi olmadığını da sürekli akılda tutarak gece olan depremleri olabildiğince sakin karşıladık. çocuklar uyanmadı bile sallantıda. depremler bitince yine de binanın dışına çıktık. tüm site dışardaydı. aylardır yağmayan, neden yağmadığı sorgulanan kar ise sanki bu geceyi beklemiş gibi çok ama çok fazla yağıyordu. o ilk andan itibaren aklımda, aklımızda hep şu vardı: "biz bu depremi böyle yaşadıysak, kim bilir merkez üstü nasıl yaşadı?". biraz dışarıda vakit geçirdikten sonra, çocuklar da daha fazla üşümesin diye eve döndük. biraz uyuduk. uyandık. çocuklardan gizli gizli haberlere baktık. dişçide randevum vardı. hanımı ve kızları da götürdüm yanımda. dişçiden dönerken markete uğradık. evin önüne geldik. aklımızda hep artık artçı depremler olur, onlar da kayseri'yi fazla etkilemez düşüncesi vardı. asansöre bindik. 9. kata geldiğimizde asansör zıplamaya başladı. hanımla göz göze geldik. inşallah kapı açılır diye duaya başladım. kapı açıldı. bina beşik gibi sallanıyordu. anahtarı deliğe zar zor soktum. büyük kıza (4 yaşında) "kızım ayakkabını çıkarmadan salona koş" diye bağırdım. sürekli "neden çıkarmıyorum, neden koşuyoruz baba" sorularına cevap veremedim. yemek masanın altına çaresizce girdik. ben hayatımda kendimi bu kadar çaresiz hissettiğim başka hiçbir an yaşamadım. bir taraftan büyük kız ağlamaya başladı. o kadar çok sallanıyorduk ki dedim buraya kadarmış. deprem bitti, binanın sallanması bitmedi. hani zamanın göreliliği meselesi tam da böyle durumlarda daha belirgin oluyor. belki 1-2 dakikalık zaman bir ömür gibi bitmek bilmedi. sonrasında asansörden mi insek, merdivenleri mi kullansak ikilemi. asansöre bindik. büyük kız binmek istemedi. baba merdivenden gidelim, dedi. 20'ye kadar say kızım, 20 olmadan inmiş olacağız, dedim. indik. şimdi bunları yazarken bile elim ayağım, titriyor. 17 ağustos'u, 12 kasım düzce depremini yaşamış biri olarak ben hayatımda bu kadar uzun ve kötü depremleri hiç yaşamadım. apartmanın her yerinde çatlaklar var. sıva çatlağı mıdır, derin çatlak mıdır, bilmiyoruz. denetçileri bekliyoruz. deprem sonrası ilk iki gün iş yerimde (üniversite) kaldık. şimdi hanımın memleketine geldik. buraya gelmeden önce, çocuklarda sürekli yanımızda olduğundan, bütün olanları onlara hissettirmemek için doğru düzgün olan biteni takip edememiştim. dün geceden beri sürekli haberleri izliyorum. insan kurtulduğuna, kendine birşey olmadığına sevinemiyor. ben çocuklarımı kurtardım, benim çocuklarıma birşey olmadı ama bir sürü çocuk öldü, düşüncesi içimi yiyip bitiriyor. maddi bir yardımın ötesinde birşey yapamamak da içimi acıtıyor.
    hepimizin başı sağolsun. yineliyorum, biz bile bu derece travmatik yaşadıysak bu depremi, yıkıcı olan şehirlerdeki insanları düşünemiyorum bile. hepimizin tekrar başı sağolsun.
  • 269
    yurtdışında olmam sebebiyle uzaktan izlemek zorunda kaldığım depremimizdir. halkımız adına inanın çok üzgünüm. elimden gelen tek şey bağış yapmak olduğu için bunu yapabildim. deprem bölgesine giden tüm sözlük camiasına halkımız adına çok teşekkür etmek istiyorum. gidemeyen renktaşlar ise lütfen maddi ve manevi yardımlarını esirgemesinler. allah bir daha bize böyle acı yaşatmasın. tüm ülkemizin başı sağolsun.
  • 273
    osmaniye'de kurulmuş bir çadırkentte insani yardım görevi yaptık. milletimiz var olsun her türlü erzak, malzeme bol bol gönderildi. biz de gönüllü ekibi olarak elden geldiğince dikkat ederek ihtiyaç sahiplerine dağıttık. maalesef gönüllü olsak da daha çok ihtiyaç olduğunu bildiğimiz yerlere gidemedik. çalışırken haberleri takip etme zamanımız olmadı ve açıkçası bakmak da istemedim etkilenmemek için. an itibariyle son vefat sayısını ve sözlüğümüzün değerli yazarı ali genç'in kaybını üzüntüyle öğrendim. hep daha fazlasını yapabiliriz hissiyle çalışıyoruz; bu yüzden her kötü haber kahrediyor. buraya yazma nedenim, yıllar sonra da bu acıları ilk günkü gibi hatırlamak. hatırlayalım ki sorumlular hesap verirken adalet arayışımız karşılık bulsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın