• 253
    salon hınca hınç doluydu , taraftar bir takım üzerinde ne kadar etkilidir diyen bir kişiye bu maçtaki görüntüler izletilmeliydi . top fenerbahçe de iken adeta cehennemi yaşattık biz de iken de yeri göğü inlettik. tabii ki tasvip etmediğim birçok nokta da oldu mesela ordakiler herşeyden önce bir bayan ve bazı taraftarların fenerbahçeli birsel'e ve çoğu oyuncuya "kaşar" demeleri ya da " orospu" falan demeleri bu tip şeyler gerçekten yakışmıyor bize sonradan izlese eminim kendi de utanacak . mesela fb nin teknik kadrosundandı yanılmıyosam top sakallı bi şahıs var adını bilmiyorum ama ona da karısı üzerinden tonlarca küfür yağdı şu küfür işinde futbolda neyse ona alıştık artık da bayan baskette bari biraz bilinçli olsak keşke. yani hiç küfür etmeyen bi adam orda haklı olarak küfür etmek istemez ama uyarsa bile ortamın gazı ile haksız konuma düşerdi orda. öyle bi gözü dönmüşlük vardı bazı taraftarlarda. bu küfür olayı hariç mükemmeldi herşey maç önü, maç anı ve maç sonu birbirinden güzel görüntüler vardı . maça gelirsek bizim takımda en iyiler alba ve ışıl dı. özellikle alba'nın üçlükleri isabetliydi . maç zaten 3. periyotta koptu ve 4. periyot da işi tamamen rolantiye aldık ve rahat rahat şampiyon olduk.

    bir de mahmut uslu olayına değinelim mahmut uslu'nun oraya gelmesi veya gelmek istemesi zaten başlı başına bir hata bir tahrik unsuruydu zira geldiği zaman olacakları kendi de biliyodu, geldiğinde bir polis ordusuyla zar zor çıkabildi yukarıya ve taraftar hep bir ağızdan mahmut uslu'ya olacakları gösterdi . ilk yarı bitiminde de mahmut uslu çıkarken asıl olay patlak verdi onun yanındaki taraftarlar üstüne doğru yürüdü hatta o kısım çökme noktasına geldi zira mahmut uslu da bi daha gelemedi.

    sonuçta şampiyon olduk ve mükemmel bir gece yaşadık , sarayın sultanları hırsıyla , kendinden daha yüksek bütçeli fenerbahçe'yi 3 kulvarda da halt etmeyi başardı ve bizim yüzümüzü güldürdüler . helal olsun diyoruz inşallah hep böyle devam ederiz...
  • 255
    maçın tamamı: http://www.youtube.com/watch?v=mL77VBVq9QE

    1. çeyrek: http://www.youtube.com/watch?v=hyxSFH6BWiI
    2. çeyrek: http://www.youtube.com/watch?v=NluX4EYUxZ0
    3. çeyrek: http://www.youtube.com/watch?v=yJmhaLqYCnE
    4. çeyrek: http://www.youtube.com/watch?v=CzqYcvVllYs

    maç sonu kutlamalar ve kupa töreni: http://www.youtube.com/watch?v=CIRruJmSbOc

    alıntı: https://twitter.com/alkanGS57
  • 258
    mükemmel bir takım ve harika bir tribünün olduğu maçtı.

    nefretini parkeye kusan bütün galatasaray taraftarını sevgiyle kucaklıyorum ;). bir derbide tribün nasıl olmalıdır, herkes anladı sanırım.

    o değilde bir ara (ilk çeyrek olması lazım) protokolden başlayan rerererarara vardı ki tüm salon eşlik etti, kulaklarıma inanamadım. protokol lan bu.

    darısı branş ayırt etmeden bütün maçlara diyelim...
  • 262
    galatasaray basketbol tarihine altin harflerle kazinacak bir zaferle ciktigimiz, gururdan aglatan bir maç olmustur. tum oyuncularimiza ve teknik ekibimize sonsuz tesekkurler.

    shavonte zellous: 2. çeyrekte faul problemi sebebiyle oynayamasa da muthis mucadelesiyle sahada kaldigi her anin hakkini verdi yine. savunmada olaganustu oynadi. istatistik kagidina yansimayan her isi yapti. 9 sayı 6 ribaund 1 asisti ile bu destana onemli katki sundu.

    işıl alben: soylenecek hicbir sey yok. yine tum mac sahadaydi. 7 sayı 8 ribaund 5 asistle yuregini ortaya koydu. muthis bir final serisi gecirdi ve sampiyonlugun en buyuk mimarlarindan oldu.

    nevriye yılmaz: bir borcu vardi camiamiza. onu da odedi. tecrubesiyle 15 sayı 3 ribaund 1 asist uretti ve fenerbahce uzunlarinin kabusu oldu.

    sancho lyttle: dunyanin en iyi pota alti oyuncusu. tartismam. mac sonunda yedigi kasti dirsek onun rakibi nasil cildirttiginin kanitiydi adeta. 13 sayı 15 ribaund 4 asistle olaganustu bir mac cikardi. kanimca macin ve sezonun oyuncusuydu.

    alba torrens: mevkisinde daha iyisi yok. 21 sayı 2 ribaund 1 asist ile ortaligi kasip kavurdu. fenerbahçe'ye hicbir umut tanimadi. caldigi toplarla da savunma etkinligini gosterdi. superdi.

    kelsey bone: ilk profesyonel sezonunda 3 kupa kazandi. dun sahaya girdigi anlarda muthis is yapti. belki sadece 6 sayı 1 ribaund olarak yansidi istatistiklere ama savunmada o da harikaydi.

    macta sure alan tum kadinlarimiz harikaydi. hepsine sonsuz tesekkurler.

    son soz de buyuk koç, galatasaray'a yakisan isim ekrem memnun hocamiza. seni cok seviyorum koç. tarifi mumkun degil bunun.
  • 263
    eski bir basketbolcu olarak oyunculara değinmek gerekirse;

    zeliş : hem savunmada hem hücumda inanılmaz işler yaptı, en kritik anlarda sahneye çıktı kurnaz tilki * hele ki o kısacık boyuyla şikecilerin uzunlarına yaptığı box out'lar beni mest etti. sen oyna biz mest olalım kurnaz tilki seviyorum seni.

    ışıl : ona bir şey söylemek haddim değil büyük oynadın kızım. bir tanesin bir yere gitme üzersin yemin ederim.

    nevriye : bizde pota altı oyuncuları için söz vardır " rakip uzunu dansöze çevirmek " diye hah işte dün sançoyla beraber tam olarak bunu yaptılar ve bildiğin hücumda savunmada pota altını dar ettiler şikecilere. ilerlemiş yaşına rağmen * hala muazzam bir fizik gücü ve dirençle oynuyor ki o sakatlıklardan geri dönmesi bile büyük başarı nevriyenin. yürüyedur nevriye.

    sanço : sana ne desem boş. sana laf edecek adamın alnını orta yerinden karışlarım kara bela. hele dün holingsworth denilen eşşeğe yaptığın bir blok vardı ki orda mahvettin beni. çok büyük oynadın sende sanço birtanesin. uzun yıllar kal burada emi.

    alba : sen ne yaptın diyemeyeceğim o nasıl bir savunmadır kızım. kenarda standart savunma sözlerini tekrarlarken sanki beni duyuyormuş gibi hep dediğim hareketleri yapıp zindan ettin birselle cappy e ön alanı. attığın sayılara falan girmiyorum sadece savunmanı anlatmak bile yeter tek başına. (u: yazar burada zamanında çok sağlam savunmacı olduğunu belirtiyor. canından bezdirirdim milleti)

    kelsey : eğer 10 sayı 8 ribaund 3 blok barajını aşsaydın valla evlenecektim seninle kız. ama şansını kaybettin :( neyse bir daha ki finale artık. aklımdasın :) .

    special thanks to esra şencebe : aşığım beyler çok fena tanıyan eden varsa kurban olayım beni tanıştırın şu kızla :( aşkımdan ölücem lan :(

    ayrıca bütün kızlarımızı koca sezon verdikleri emekten dolayı kutluyorum gözlerinden öpüyorum.

    ve teşekkürün aslan payı ekrem ağabey ; bildiğin ulu, eren , evliya , derviş gibi bir adamsın ağabey. büyük adamsın vesselam. var ol hocam.
  • 264
    seri boyunca alan savunmasını tercih ettik.uzun süre bu savunmayı yapmak zor.alan savunmalarının bildiğimiz gibi zaafları köşe noktaları ve hucüm ribaundlarıdır.kısalarımız özellikle zellous kısa boyuna rağmen zayıf tarafta elinden geldiğince mücadele etti.ışıl'da aynı şekilde katkı verdi ve hucüm ribaundlarını da kovaladı.şimdi alan savunması kısaları biraz test eden bir savunma.rakipte angel ve cappie gibi kolay kontrolden çıkacak oyuncular olunca da bu savunma iyi işledi.fakat en büyük etken alan savunmasında fenerbahçe'nin post bölgesine çıkıp pas dağıtacak bir uzunu olmayışıydı.özellikle verameyanka'nın eksikliğini çok aradılar.rakip takım alan savunmasına döndüğü zaman biz de sancho ise hemen post bölgesine çıkarak hem şut tehditi hem de pas özelliği ile etkili olan bir isim.

    iniguez genelde topu içeri indirmeyi seven bir koç.aslında oyunu terse çevirip 4 numarayla köşelere gelecek perdelerde birsel gibi esmeral gibi yüksek yüzdeyle şut sokan isimlere sahipti ama bunu neredeyse hiç kullanmadı koç.herhalde orada olduğuna göre benden daha iyi görüyordur.

    serinin fenerbahçe adına x factorü matovic'di.unutulan matovic tecrübesi ile özellikle deplasmanda canımızı çok yaktı.genelde sancho ile eşleşip yarattığı size farkı bizim canımızı yaktı.aslında seri boyunca cappie ve angel'i çok kötü kullandığını düşünüyorum.özellikle cappie'nin ilerleyen yaşı yorgunluğuna sebep oluyor bunu maçları izleyen net bir şekilde görmüştür.

    hucümlarımıza gelecek olursak delici bir guard ışıl,driveları ve iyi ceza atıcıları olan zellous ve torrens,ve pota altında yine iyi orta mesafeci sancho ve nevriye.şimdi hucümda spacing dediğimiz olay günümüz basketbolunda çok önemli.genelde çoğu basketbol takımı mobil uzunları veya 4 numaralı tercih ediyorlar.sancho ve nevriye çok iyi birer orta mesafeci olunca oyunu geniş alanda oynuyoruz,bu sayede kısalarımıza geniş drive alanları sağlıyoruz.pick and roll yerine genelde pick and pop oynayıp 2 uzunumuzdan maksimum şekilde faydalanıyoruz.özellikle torrens'in iyi bir ceza atıcısı olması rakibin savunma zaafiyetlerini çok yerinde cezalandırdı.

    deplasmanda 2 maçı kaybetmemizin nedenine hakemler diyebilirsiniz fakat öyle düşünmüyorum,dün akşamki gibi bir galatasaray'ı hangi hakem durdurabilirdi.deplasmanlarda yeteri kadar mücadele etmeyip baskıda çabuk sindiğimizi düşünüyorum.belki bu sene tek intisna ekaterinburg maçıydı orada da harika bir yüzde ile sokmuştuk.

    sonuç olarak rakipler bizi belki dar rotasyonumuz yüzünden biraz küçümsedi fakat çok iyi ve karakterli oyunculara sahibiz.seneye ne olacak bilmiyorum fakat umarım kimse gitmez ve bu efsane kadromuz devam eder.ayrıca harika bir koçumuz var.

    sizlerle ne kadar gurur duysak az,umarım taraftarlar olarak biz de seneye sizin yanınızda oluruz.çünkü bu takım boş koltuklara oynamayı inanın hak etmiyor.onlar görevini yaptı seneye sıra bizler de...
  • 265
    hayatim boyunca unutamayacagim ve yerinde sahitlik ettigim galatasaray'imin efsanevi maclari ve sampiyonluklari arasinda 2006 yilinda 16dk degil de sanki bir omur bekleyerek sampiyon oldugumuz kayserispor maci ile birlikte en ust siralarda hafizama kazinan; uzerinden 24 saatten fazla zaman gecmesine ragmen ne zaman gozumu yumsam muhtesem takim oyunu ve harika atmosferin gozumde canlandigi, mutluluktan aglatan mactir.
  • 266
    adına totem denen manyaklık sebebiyle açıp izlemeye cesaret edemediğim, devre arasında olay kopmuş olmasına rağmen "belki olay çıkar, maç uzar, vs." diyerekten eklediğim fazladan yaklaşık 45 dakikalık sürenin sonuna doğru iyice * kıvranarak tamaladığım maç.

    mutluluktan uçalım biz lafının ne anlam ifade ettiğini kafama vura vura anlatmış olan maçtır ayrıca.

    (bkz: rüya gibi her hatıra)
  • 270
    son düdüğünün üzerinden geçen yaklaşık 17 ay sonunda nihayet az önce* oturup baştan sona izlediğim karşılaşma.
    (bkz: #1489488)
    (bkz: #1743192)

    ne biçim bir taraftar gelmiş o gün ve yapılması gereken herşeyi eksiksiz nasıl da yapmış...
    ne kadar büyük oynamış takım. dirseğin bile üstüne atlamış, topun etrafında dört dönmüş, kendine inanmış, rakibini çaresiz bırakmış falan...
    her derbide başımızın belası cappie insafa gelmiş, top bile bizi sevmiş.
    aslında herşey ne kadar da olması gerektiği gibiymiş...

    iki ay kadar önce zorlu ve sıkıntılı bir askerlik sürecinin ardından terhis oldum...
    yaklaşık dört ay önce hala daha kaldıramadığım ve belki de asla tam atlatamayacağım türden bir yıkım yaşadım...
    yaklaşık üç haftadır doktor gözetiminde antidepresan adı altında ilaçlar alıyorum...
    bu maçı nihayet izleyebildikten sonra o geceki kadar mutlu olmasa da acayip bir huzur içinde uyuyacağım bu akşam...
    bu huzuru yalnızca o duyguyu bilenler anlayabilir zaten...

    sevgili galatasaray kadın basketbol takımı 2013 2014 sezonu kadrosu
    doğrudan okumasanız da uslu bir çocuk olursak(!) size kadar ulaşabiliyor; biliyorum artık...
    hepinizi çok ama çok seviyorum...
    iyi ki varsınız...
  • 271
    üzerinden gün itibarı ile 2 sene geçmiş olan maç. bu branşın son 6-7 senedeki hemen her önemli maçının bir hikayesi varken, bu maça dair tek hikayem maç boyunca, hatta maçtan neredeyse 1 saat sonrasına kadar geçen sürede abuk sabuk bir türk dizisini pür dikkat izlemek ve babama da maçın ertesi akşam olacağı konusunda ısrar etmekti. "famous from making their stadiums as hell for opposian teams" taraftarımızı arkasına alan, dirseğin üzerine balıklama atlayan, patlayan kaşından akan kanlar hakemin işaret etmesiyle farkedecek kadar bir cinnet haliymiş. hadi maçı izlememek az biraz da popüler olmaya başlayan(!) bir totem türü de, 17 ay boyunca maçı izlememek için direnmeyi hangi sözük açıklayabilir abi?
App Store'dan indirin Google Play'den alın