264
seri boyunca alan savunmasını tercih ettik.uzun süre bu savunmayı yapmak zor.alan savunmalarının bildiğimiz gibi zaafları köşe noktaları ve hucüm ribaundlarıdır.kısalarımız özellikle zellous kısa boyuna rağmen zayıf tarafta elinden geldiğince mücadele etti.ışıl'da aynı şekilde katkı verdi ve hucüm ribaundlarını da kovaladı.şimdi alan savunması kısaları biraz test eden bir savunma.rakipte angel ve cappie gibi kolay kontrolden çıkacak oyuncular olunca da bu savunma iyi işledi.fakat en büyük etken alan savunmasında fenerbahçe'nin post bölgesine çıkıp pas dağıtacak bir uzunu olmayışıydı.özellikle verameyanka'nın eksikliğini çok aradılar.rakip takım alan savunmasına döndüğü zaman biz de sancho ise hemen post bölgesine çıkarak hem şut tehditi hem de pas özelliği ile etkili olan bir isim.
iniguez genelde topu içeri indirmeyi seven bir koç.aslında oyunu terse çevirip 4 numarayla köşelere gelecek perdelerde birsel gibi esmeral gibi yüksek yüzdeyle şut sokan isimlere sahipti ama bunu neredeyse hiç kullanmadı koç.herhalde orada olduğuna göre benden daha iyi görüyordur.
serinin fenerbahçe adına x factorü matovic'di.unutulan matovic tecrübesi ile özellikle deplasmanda canımızı çok yaktı.genelde sancho ile eşleşip yarattığı size farkı bizim canımızı yaktı.aslında seri boyunca cappie ve angel'i çok kötü kullandığını düşünüyorum.özellikle cappie'nin ilerleyen yaşı yorgunluğuna sebep oluyor bunu maçları izleyen net bir şekilde görmüştür.
hucümlarımıza gelecek olursak delici bir guard ışıl,driveları ve iyi ceza atıcıları olan zellous ve torrens,ve pota altında yine iyi orta mesafeci sancho ve nevriye.şimdi hucümda spacing dediğimiz olay günümüz basketbolunda çok önemli.genelde çoğu basketbol takımı mobil uzunları veya 4 numaralı tercih ediyorlar.sancho ve nevriye çok iyi birer orta mesafeci olunca oyunu geniş alanda oynuyoruz,bu sayede kısalarımıza geniş drive alanları sağlıyoruz.pick and roll yerine genelde pick and pop oynayıp 2 uzunumuzdan maksimum şekilde faydalanıyoruz.özellikle torrens'in iyi bir ceza atıcısı olması rakibin savunma zaafiyetlerini çok yerinde cezalandırdı.
deplasmanda 2 maçı kaybetmemizin nedenine hakemler diyebilirsiniz fakat öyle düşünmüyorum,dün akşamki gibi bir galatasaray'ı hangi hakem durdurabilirdi.deplasmanlarda yeteri kadar mücadele etmeyip baskıda çabuk sindiğimizi düşünüyorum.belki bu sene tek intisna ekaterinburg maçıydı orada da harika bir yüzde ile sokmuştuk.
sonuç olarak rakipler bizi belki dar rotasyonumuz yüzünden biraz küçümsedi fakat çok iyi ve karakterli oyunculara sahibiz.seneye ne olacak bilmiyorum fakat umarım kimse gitmez ve bu efsane kadromuz devam eder.ayrıca harika bir koçumuz var.
sizlerle ne kadar gurur duysak az,umarım taraftarlar olarak biz de seneye sizin yanınızda oluruz.çünkü bu takım boş koltuklara oynamayı inanın hak etmiyor.onlar görevini yaptı seneye sıra bizler de...
iniguez genelde topu içeri indirmeyi seven bir koç.aslında oyunu terse çevirip 4 numarayla köşelere gelecek perdelerde birsel gibi esmeral gibi yüksek yüzdeyle şut sokan isimlere sahipti ama bunu neredeyse hiç kullanmadı koç.herhalde orada olduğuna göre benden daha iyi görüyordur.
serinin fenerbahçe adına x factorü matovic'di.unutulan matovic tecrübesi ile özellikle deplasmanda canımızı çok yaktı.genelde sancho ile eşleşip yarattığı size farkı bizim canımızı yaktı.aslında seri boyunca cappie ve angel'i çok kötü kullandığını düşünüyorum.özellikle cappie'nin ilerleyen yaşı yorgunluğuna sebep oluyor bunu maçları izleyen net bir şekilde görmüştür.
hucümlarımıza gelecek olursak delici bir guard ışıl,driveları ve iyi ceza atıcıları olan zellous ve torrens,ve pota altında yine iyi orta mesafeci sancho ve nevriye.şimdi hucümda spacing dediğimiz olay günümüz basketbolunda çok önemli.genelde çoğu basketbol takımı mobil uzunları veya 4 numaralı tercih ediyorlar.sancho ve nevriye çok iyi birer orta mesafeci olunca oyunu geniş alanda oynuyoruz,bu sayede kısalarımıza geniş drive alanları sağlıyoruz.pick and roll yerine genelde pick and pop oynayıp 2 uzunumuzdan maksimum şekilde faydalanıyoruz.özellikle torrens'in iyi bir ceza atıcısı olması rakibin savunma zaafiyetlerini çok yerinde cezalandırdı.
deplasmanda 2 maçı kaybetmemizin nedenine hakemler diyebilirsiniz fakat öyle düşünmüyorum,dün akşamki gibi bir galatasaray'ı hangi hakem durdurabilirdi.deplasmanlarda yeteri kadar mücadele etmeyip baskıda çabuk sindiğimizi düşünüyorum.belki bu sene tek intisna ekaterinburg maçıydı orada da harika bir yüzde ile sokmuştuk.
sonuç olarak rakipler bizi belki dar rotasyonumuz yüzünden biraz küçümsedi fakat çok iyi ve karakterli oyunculara sahibiz.seneye ne olacak bilmiyorum fakat umarım kimse gitmez ve bu efsane kadromuz devam eder.ayrıca harika bir koçumuz var.
sizlerle ne kadar gurur duysak az,umarım taraftarlar olarak biz de seneye sizin yanınızda oluruz.çünkü bu takım boş koltuklara oynamayı inanın hak etmiyor.onlar görevini yaptı seneye sıra bizler de...