• 153
    - milan baros'a yapilan ilk penalti verilmedi.
    - milan baros'a yapilan ve verilen ikinci penaltida hakem madem bu kadar kolay veriyor kaleciye kirmizi kart vermesi gerekiyordu. sari degil./
    - engin ile kaleci arasinda gecen pozisyonda ilk hareketi kaleci yapiyor ve bunun cezasi sari kart olmali. engin'in kirmizisi dogru. yani her iki takim da 10 kisi kalmaliydi.
    - elmander cok gereksiz bir hareket yapmis ama sari kart ile verilebilirdi.

    hakem kesinlikle mactaki dengeyi bir turlu kuramadi ve macin gidisatini etkiledi. adaletli degildi. hatta son dakikalarda ayhan bizim ceza sahasinda hic mudahale yokken kendini yere atip faul aldi. ustelik rakip de sari kart gordu. herhalde hakemin gozu korktu. *
  • 154
    kimsenin bizi provoke etmediği, kendi kendimize kabusa çevirdiğimiz maç. kazandık ama ne fayda. engin ve elmander olmayacak fener maçında. hadi elmander'in yaptığı bilinçsiz gibi görünüyor. ama engin... bu kadar harika oynarken atmayacaktın o kafayı!
    gerçi kime diyorum ben? adamın lakabı psikopat. formu zirvedeyken bir anda bu triplere girip insanı kanser eden bu yapısı olmasaydı, şu an nerelerde olurdu kim bilir...
  • 155
    uzatma dakikalarını heyecandan izleyemediğim maç. ulan bir maçı da rahat kazanalım be. illa bir ızdırap, illa bir sıkıntı.

    neyse geçmiş olsun çok önemli 3 puanı aldık. iki oyuncumuz kırmızı kart yedi. fener maçı düşünüldüğünde yerlerini dolduracak adamların en az onlar kadar oynaması gerekiyor.

    maçın geneline bakarsak; oyunu rakip yarı sahaya yığdığımız zaman güzel ve arka arkaya ataklar yapıyoruz. bu açıdan olumlu bir gelişme var takımda, keza çift forvet oynayarak da ilerde daha fazla top tutan ve yardımlaşan bir takım görüntüsü çizdik.

    direk kırmızı kartlara 1 maç ceza verilebiliyorsa engin ile elmander'in cezalarının düşmesi için elimizden gelen herşeyi yapmamız lazım.
  • 160
    enginin de elmanderin de kırmızı kartları doğru. ama enginin pozisyonundan önce kaleci engine faul yaptı ve barosun penaltısında kalecinin kırmızı görmesi lazımdı ki bu hepsinden önceydi ve sonucu değiştirebilirdi. semihin bir pozisyonda yaptığı harekette penaltıydı. anlayacağınız hakem bayağı bir tikti maçı.

    -galatasaray herşeye rağmen 3 puanı aldı. özellikle de engine rağmen. orada saçma sapan bir hareket yaptı ve fener maçında da oynayamayacak. aferim sana!
    -terim 10 kişiyken neden riera yerine yeni giren sercanı çıkardı anlamadım.
    -elmander rakibin ayağına kasıtlı basmadığı için cezasım ağır olmaz ve fener maçında oynar diye düşünüyorum.
    -takımın futbolu savunma açısından fena değil ama hücumda ciddi takviyelere ihtiyacı var.
  • 163
    an itibariyle staddan çıkıyorum. taraftarlar arasında genel kanı sivas kalecisinin baros'un pozisyonunda direk kırmızı görmesi gerektiği, engin'in pozisyonuna kimse bişey demiyo ancak gördüğümüz kadarıyla elmander'e verilen kart ağır. yalnız ben şunu söylemek istiyorum,servet oyuna girerken sercan'ın çıkarılmasına anlam veremedim.elmander zaten yeterince hırslıydı hatta tribünlere tezahurat yapmamız için işaret yapıyordu. demem o ki illa ilerden bır adam cıkarmak gerekiyosa bu kişi kesinlikle elmander olmalıydı. tertemiz giden maç yine stresli geçti.bu da bizim bu seneki kaderimiz herhalde.hepimizin allah yardımcısı olsun.
  • 165
    maçla ilgili yazı yazacağım ama ondan daha önce başka konulara değinmek istiyorum.

    birincisi engin'in kartı doğru. bu konuya itiraz eden insanın olacağını düşünmüyorum zaten itiraz edecek bir şey de yok. fakaaat,

    o pozisyonda kalecinin yaptığı hareket bir tahrik unsurudur. melo'ya bütün hafta tahrik yaptı diye yüklenildiği bir ortamda, kaleci borjan geçiştirilecek mi?

    bunun yanı sıra, bu pozisyonun benzeri samsun maçında oldu kaleci kırmızı kart gördü ve penaltı kazandık. es geçilmesin.

    elmander'in pozisyonunda kasıt denen şeyin ''k'' si bile yok. alex, karabükspor maçında dirseği çaktığında masumane diyenleri bu hafta da görmek isterim. ayrıca o alex'in iki maçlık cezası bire indirilmişti, unutmadık.

    baros'un verilmeyen penaltı pozisyonu da net penaltı. hakem bunu da es geçti. böyle bir ortamda fatih hoca hakem için iyi diyebilir fakat pozisyonların tekrarını izleyince fikri kesinlikle değişecektir.

    engin derbide kesin yok. fakat elmander oynamalı. çünkü ortada alex'in iki maçtan bir maça indirilen cezası var.

    objektif olacağım diye bazı şeylere göz yumacak halimiz yok.
  • 166
    maçkoskop
    kadro:
    muslera 2
    aboo 2
    ufo 1
    semih 0
    hakan balta -2
    selçuk -2
    kazım -7
    engin 0
    elmander -2
    baros -4
    riera -6

    zurnanin zirt dediği an:
    -9 kişi kalmış takım, sivas can havliyle saldırıyor. ceza sahamız içinde ayhan kurşun yarası almış gibi bağırarak düşüyor. ayağı kırıldı sandık, faul verdi hakem, rakibe sarı kart gösterdi. pozisyonu tekrar seyredince vah zavallı ayhan’ım dedim. şerefsizliğin bu kadarına da pes. keşke o top gol olsaydı da ben ayhan’ı, hakemi dolandırırken görmeseydim.
    varil:
    kazım; kötü demeye dilim varmıyor, hoca’dan torpille sahadaki galatasaray formalarından birinin içine girmiş, futbolcu lisansı olduğu söylenen kansız, ruhsuz bir mikro organizma. dayanılır gibi değil, bir futbolsever olarak oynadığı oyundan ben utanıyorum. kendisi bizim midemizi bulandırdığı için para alıyor, yazık.
    gladyatör:
    engin baytar; kötü takımın eh işte diyebileceğimiz oyuncusuydu. muhteşem bir kafa attı kaleciye piskopat. 3 maçtan az ceza verirlerse ayıp ederler.
    -
    borozanci:
    bülent yıldırım; bu kadar kötü niyetli, sahtekar futbolcular sahadayken, verdiği vermediği bütün kararlarına hak veriyorum. baros kendini attı, sarı kartı vermeyerek kıyak yaptı. koskoca ayhan’a inanmasın mı? ben de olsam inanırdım. elmander bilerek basmadı ama kırmızıydı.
    -
    bir soru – bir cevap:
    -galatasaray’ı iyi futbol oynarken görebilecekmiyiz?
    asla göremeyeceğiz, takımın başında iyi futbol oynatmama ustası biri varken, futbolcuların çoğu piskopat, sahtekarken, oyuncular kötüyken bizden cacık olmayacak.
    imparator:
    -çok formsuz, aldığı neticeler, attığı goller tamamen tesadüf. aynı oyunla kazanabilir de kaybedebilir de. takım langırt tahtası gibi. gol gök tanrıya kalmış, iyi oyun başka sezonlara.
    ordakiler:
    galatasaray’ın geçen seneki oyununu aratan bu futbolcuları seyretmeye bu kadar taraftar gidiyorsa, verdikleri parayı geri almaları lazım.
    -
    analiz:
    -tavlada marstan kurtulma ustaları vardır. futbolda da kötü oyun oynama, oynatma ustaları. bu konuda fatih terim’in üstüne birinin olduğunu sanmıyorum. belki de dünya’nın en büyük, kötü futbol oynatma ustasıdır. helal olsun.
    maç kadrolarını gördüğümde, hoca’nın benim yazıyı okuyup etkilendiğin düşünüp umutlandım. takım ilk defa savunma oyuncusuz sahadaydı. sandım ki oyun sivas ceza sahasında geçecek. galatasaray’ın bütün hücum oyuncuları oynayacaktı. 10-20 dakika seyrettik ki, futbolcuların ismi forvet oyuncusuymuş, değişen bir şey yok. diziliş aynı diziliş, çift santrafor sandık, sıfır santraforla oynadık. 90 dakika gol pozisyonsuz geçti. galatasaray’ın attığı gol de hakem kötü niyetli olsa faul çalardı. muhtemelen taraftara acıdı da golü verdi. penaltı, penaltıydı ama o pozisyonda sahtekar baros istese kaleciyi geçer golü öyle atabilirdi.
    kazım oynamaya mecbur futbolculardan mıdır? her maç banko oynayıp, akılda kalır bir hareket yapmayabilir mi? ne zamana kadar sabır gösterilecek. utanmadan 3 puan aldık mı denilecektir. vah zavallı futbolumuz.
    langırtı icat edenler en geriye 2, en ileriye 3 futbolcu dizmişler mile. niye? oynayan, varsa seyreden zevk alsın, çok gol olsun, maç çabuk bitsin, yenisine geçilsin. galatasaray hocası ne düşünmüş, ileriye tek kişi-bu maç istisna- geriye 4 kişi, önlerine 2 kişi. niye? o bilmiyor mu? böyle oynarsa az gol atabileceğini. az gol pozisyonuna girilince oyunun kötü olacağını, taraftarın futbola lanet edeceğini çok iyi biliyor. gol atmak gibi bir niyeti yok, bütün oyun kurgusu gol yememek üzere kurulmuş. gol yemez isem, bireysel olarak daha iyi futbolcularım var, bir gol atar 3 puanı alırım. böyle düşünen, düşüncesini sahaya yansıtan hoca için fatih terim olmakla iğdır’lı bir çoban olmak arasında fark yok. az adamla hücum az gol, kötü oyun demektir.
    bir şehir efsanesidir gider bizim yalan futbol tarihimizde. ’’ fatih terim adam eder’’ piskopat futbolcu olduğu tescilli engin baytar’ı tedavi eden fatih terim’i gördük. hakem görmese daha kötü, televizyon görüntülerinden gene 3 maç cezayı çakarlardı. 3 maç da yönetimin vermesi lazım bana göre. bıktım şu sahtekar, yalancı futbolculardan. baros gol atmak yerine penaltı almak için uğraşıyor. daha zorunu yapıyor aslında.
    anlamakta zorlandığım bir olay daha var aslında. takım 9 kişi kalmış, 2-1 önde ve doğal olarak maçın bitmesine oynayacak. grande terim sercan’ı çıkarıp, 76 numarayı oyuna sokuyor. yani terim’e göre 76 numaralı sümüklü, sercan’dan daha iyi savunma yapacak. oyuna ısınmış sercan’a beke gel dese olmaz mı? sercan ayağına gelen topu ileriye doğru şişiremez mi?
    bu sezonun en kötü kenar yönetimini ve en kötü futbolunu izledim. iyi ki maça gitmemişim. hadi biz mecburuz, galatasaray formasını seyrediyoruz, başka takım taraftarlarına şu maçı izlettirdiğiniz için vicdanınız hiç mi sızlamadı, yazıklar olsun, her maç bir önceki maçı arıyor, her gelen futbolcuyu seyrettikçe her gideni arıyoruz.
    alın bu 3 puanınızı başınıza çalın, ben saymıyorum. rıza son lafım da sana, şu takımı yenemedin, gol atmayı 2-0 dan sonra düşünmeye başladın ya, zaten kötü hocaydın, şimdi de küçük hoca olarak anılacaksın artık.
  • 168
    maçın genelinde top bizim ayağımızdaydı, ancak tehlikeli pozisyonlar üretemedik. ilk yarının sonunda gelen gol moral açısından önemliydi. ikinci yarıda penaltıdan bir gol daha bulup durumu 2-0'a getirince rahatladık bir süre. daha sonra kalemizde golü gördük ve 10 kişi kalınca biraz panikleyip geri çekildik. maçın sonunda da 9 kişi kaldık. fenerbahçe'nin puan kaybettiği*, beşiktaş ve trabzonspor'dan en az birinin puan kaybedeceği* bir haftada çok etkili olamadımız bir maçta 3 puanı almamız sevindirici.

    fernando muslera'ya çok iş düşmedi bugün. rakibin kullandığı bir serbest vuruş sonrası kafayla gelen şutu iyi kurtardı ve 1-2 pozisyonda zamanlamasını iyi yaparak yumrukla uzaklaştırdı topu, yediğimiz golde de yapabileceği bir şey yoktu. en çok dikkatimi çeken şey, topu eline aldıktan sonra hafif yatarak verdiği paslardı. orta saha civarındaki futbolcularımızın tam ayağına gitti bu paslar. claudio taffarel etkisi olabilir.

    semih kaya ileriye doğru bazı isabetsiz paslar attı.* yediğimiz golde de rakibini kaçırdı. ama yine kritik müdahalelerde bulundu. yaptığı ilk hata sonrası kendisini asıp kesmemek lazım. bu hatalardan ders çıkaracaktır.

    engin baytar maçın başından itibaren çok iyi bir mücadele gösterdi. sürekli savaştı, rakibini sürekli takip etti, hiç bırakmadı. ilk yarının sonunda golünü de attı. ikinci yarıda rakip kaleci bir pozisyonda kendisini itince sinirlendi ve gidip kaleciye çok sert olmayan bir kafa attı, ama kırmızı kart doğru bir karardı. şimdi birileri gelip "yaptı işte yapacağını. bu adam böyle bi' adam." dese hiçbir şey söyleyemeyiz. hadi bunu geçtim, direkt kırmızı kart yediğin için en az 2 maç ceza alacaksın ve fenerbahçe maçını* kaçıracaksın. oldu mu şimdi bu engin?

    albert riera sezon başından bu yana en iyi performansını ortaya koydu. her zaman olduğu gibi yine birçok kez top istedi, ama bu kez çok top kaybı yapmadı. pas alışverişlerinde oldukça iyiydi. birkaç çalım attı, çizgiye inip orta yaptı. kısacası bekleneni verdi. umarım böyle devam eder. *

    johan elmander genel anlamda kısır bir maç çıkardı. her zamanki gibi elinden geldiği kadar mücadele etti, ancak çok üretken değildi bu maç. maçın sonunda kasıtlı yapmadığı bir hareket sonrası kırmızı kart gördü. kırmızı kart gördüğü pozisyon için; (bkz: #826790) umarım fenerbahçe maçında sahada olur.

    milan baros da hareketliydi, ama çok üretken değildi. kendi yaptırdığı penaltıyı gole çevirdi ve bu sezonki 3. golünü atmış oldu. elmander'in kırmızı kart görmesi nedeniyle haftaya* tek forvet olarak veya sercan yıldırım'la beraber çift forvet olarak oynayabilir, çok büyük ihtimalle yine ilk 11'de olacaktır.

    özetle; kısır geçen, istediğimizi yapamadığımız, ancak çok önemli bir galibiyet aldığımız bir maç oldu.
  • 169
    maçı saat 8'de sanmam ve hasta hasta yattığımdan ancak 82. dakikadan sonra izledim, maçta neler oldu bitti tam bilmiyorum, kazanmak güzel ama fener maçına engin ve elmander'in olmayışı hiç olmadı. 2 maç ceza yememeliler. itiraz falan edilmeli.

    engin'in pozisyonunda kalecinin engin'e faulü var, o hareker bariz faul. kalecisin diye önüne geleni itip kakacaksan işimiz var. tahrik yüzünden kafa atıyor adam. elmander ise topa bakarak gidiyor, müdahale şanssızlık, kasıt yok. cezalarda indirip yapılmalı.
  • 171
    of arkadaş kaybederiz stres, gerilim sıkıntı. kazanırız stres daha fazla gerilim sıkıntı. yeter ulan ! bu futbol dediğimiz şey her şeyden önce rahatlatmalı ya insanı. ne biliyim zaten yeterince sıkıntı var arkadaş hayatımızda daha fazlasına gerek yok. kaybedince üzül, kazanınca yine bi şeyler bul üzülmek için eeeh yeter bea ! kazandık mı ? kazandık. koyduk mu ? koyduk. sıradaki gelsin.

    tanım: üç puan alarak her daim olmamız gereken yere, zirveye daha da yaklaştığımız maçtır.
  • 173
    kazanmak için zorlandığımız, bir türlü istediğimiz rahatlığa erişip sakinlikle tamamlayamadığımız maçlardan birisiydi.
    benim anlam veremediğim sezon başında fair play liginde liderliği olan, centilmen olan bu takımda neden sinirler bu kadar gergin?
    engin ve elmander'in gördüğü kırmızı kartlar sinirlerimizi bozdu.
    sanane engin sanene! derbi var, onda oynamak var! ne diye adama atılacağını bile bile kafa atarsın!
    derbinin stresi sardı bu çocukları desem değil! büyük takımın futbolcusu derbi maçta oynamayacak hangi maçta oynayacak! ben düşünüyorum da bu adamlar hiç mi düşünmüyor?
    her şeye rağmen bu maçta kazanmak güzeldi. fakat kazanırken sinirden deliye dönmekte yine galatasarayımın bana yaşattığı ilginç duygulardan birisiydi.
  • 175
    bu macın analizi bile yapılmayacak derecede kötü oynadı galatasaray.. ilk 45 dk hiçbir şey yok.. ikinci yari takım biraz hareketlendi,baros'un da firsatciligiyla kazanılmış penaltıyla 2-0 öne geçtik. sonra taraftar olarak biraz rahatlamamız bir rahat nefes almamız beklenir degil mi? maalesef onu bu sene hiç bir maçta yapamayacağız öyle görünüyor.. 2-0 dan sonra sivas'ın oynamak aklına gelince 2-1 i buldular. engin'i sivas'ın kalecisi provake edince zaten bir bomba olan engin'in infilakını izledik! engin ki su ana kadar takımın orta sahasında görünen en parlak yetenekli oyuncu.. maalesef kendisi ne kadar davranış problemli olsa da ona takım olarak mecburuz.. takımı falakaya mı yatırır? takım arkadaşlarına antrenmanda kafa mı atar orasını bilemem mecburuz oynatıcaz elimizden geldigi kadar..

    su anda eğri oturuyorum dogru konuşacağım! takımın kadro kalitesi,derinligi belli.üstüne üstlük sakatlıklar hemde
    ağır sakatlıklar her mac kendini gösteriyor. grande mactan evvel kadro secimiyle gosterdi ki bu maci almayi cok
    istedi ; ama oyunucular hele ilk 45 dk istediler mi soru isareti? grande'ye su an için suclayamam ne yapsın adam?
    kendisi mı çıkıp oynasın yok iste..(dikkat! enkaz edebiyatı başlıyor!) ama sene basında transfer döneminde eminim
    daha cok transfer istemistir. daha kaliteli futbolcuları da istemistir ama yeni ve borçlu bir yönetimin gelmesi
    hocanın isteklerini gerceklestirmekten yoksundu.. cok şükür macı 2-1 kazandık ama anormal hasar aldık.

    bundan sonra zorlu bir fikstüre giriyoruz. gencler macı en az fb macı kadar zor geçecek bizim için; çünkü bu maçta olası puan kaybında fbnin tt arenaya moralli bir sekilde gelmesini saglar. cok zor iki haftaya giriyoruz allah yardımcımız olsun! (yazar daha da karamsar bir tablo çizecekti yalnız okuyanın morali bozulmasın diye kesip geri
    kalan karamsarlığını gencler maçıyla ilgili yorumlarına aktaracaktir.)
App Store'dan indirin Google Play'den alın