166
maçkoskop
kadro:
muslera 2
aboo 2
ufo 1
semih 0
hakan balta -2
selçuk -2
kazım -7
engin 0
elmander -2
baros -4
riera -6
zurnanin zirt dediği an:
-9 kişi kalmış takım, sivas can havliyle saldırıyor. ceza sahamız içinde ayhan kurşun yarası almış gibi bağırarak düşüyor. ayağı kırıldı sandık, faul verdi hakem, rakibe sarı kart gösterdi. pozisyonu tekrar seyredince vah zavallı ayhan’ım dedim. şerefsizliğin bu kadarına da pes. keşke o top gol olsaydı da ben ayhan’ı, hakemi dolandırırken görmeseydim.
varil:
kazım; kötü demeye dilim varmıyor, hoca’dan torpille sahadaki galatasaray formalarından birinin içine girmiş, futbolcu lisansı olduğu söylenen kansız, ruhsuz bir mikro organizma. dayanılır gibi değil, bir futbolsever olarak oynadığı oyundan ben utanıyorum. kendisi bizim midemizi bulandırdığı için para alıyor, yazık.
gladyatör:
engin baytar; kötü takımın eh işte diyebileceğimiz oyuncusuydu. muhteşem bir kafa attı kaleciye piskopat. 3 maçtan az ceza verirlerse ayıp ederler.
-
borozanci:
bülent yıldırım; bu kadar kötü niyetli, sahtekar futbolcular sahadayken, verdiği vermediği bütün kararlarına hak veriyorum. baros kendini attı, sarı kartı vermeyerek kıyak yaptı. koskoca ayhan’a inanmasın mı? ben de olsam inanırdım. elmander bilerek basmadı ama kırmızıydı.
-
bir soru – bir cevap:
-galatasaray’ı iyi futbol oynarken görebilecekmiyiz?
asla göremeyeceğiz, takımın başında iyi futbol oynatmama ustası biri varken, futbolcuların çoğu piskopat, sahtekarken, oyuncular kötüyken bizden cacık olmayacak.
imparator:
-çok formsuz, aldığı neticeler, attığı goller tamamen tesadüf. aynı oyunla kazanabilir de kaybedebilir de. takım langırt tahtası gibi. gol gök tanrıya kalmış, iyi oyun başka sezonlara.
ordakiler:
galatasaray’ın geçen seneki oyununu aratan bu futbolcuları seyretmeye bu kadar taraftar gidiyorsa, verdikleri parayı geri almaları lazım.
-
analiz:
-tavlada marstan kurtulma ustaları vardır. futbolda da kötü oyun oynama, oynatma ustaları. bu konuda fatih terim’in üstüne birinin olduğunu sanmıyorum. belki de dünya’nın en büyük, kötü futbol oynatma ustasıdır. helal olsun.
maç kadrolarını gördüğümde, hoca’nın benim yazıyı okuyup etkilendiğin düşünüp umutlandım. takım ilk defa savunma oyuncusuz sahadaydı. sandım ki oyun sivas ceza sahasında geçecek. galatasaray’ın bütün hücum oyuncuları oynayacaktı. 10-20 dakika seyrettik ki, futbolcuların ismi forvet oyuncusuymuş, değişen bir şey yok. diziliş aynı diziliş, çift santrafor sandık, sıfır santraforla oynadık. 90 dakika gol pozisyonsuz geçti. galatasaray’ın attığı gol de hakem kötü niyetli olsa faul çalardı. muhtemelen taraftara acıdı da golü verdi. penaltı, penaltıydı ama o pozisyonda sahtekar baros istese kaleciyi geçer golü öyle atabilirdi.
kazım oynamaya mecbur futbolculardan mıdır? her maç banko oynayıp, akılda kalır bir hareket yapmayabilir mi? ne zamana kadar sabır gösterilecek. utanmadan 3 puan aldık mı denilecektir. vah zavallı futbolumuz.
langırtı icat edenler en geriye 2, en ileriye 3 futbolcu dizmişler mile. niye? oynayan, varsa seyreden zevk alsın, çok gol olsun, maç çabuk bitsin, yenisine geçilsin. galatasaray hocası ne düşünmüş, ileriye tek kişi-bu maç istisna- geriye 4 kişi, önlerine 2 kişi. niye? o bilmiyor mu? böyle oynarsa az gol atabileceğini. az gol pozisyonuna girilince oyunun kötü olacağını, taraftarın futbola lanet edeceğini çok iyi biliyor. gol atmak gibi bir niyeti yok, bütün oyun kurgusu gol yememek üzere kurulmuş. gol yemez isem, bireysel olarak daha iyi futbolcularım var, bir gol atar 3 puanı alırım. böyle düşünen, düşüncesini sahaya yansıtan hoca için fatih terim olmakla iğdır’lı bir çoban olmak arasında fark yok. az adamla hücum az gol, kötü oyun demektir.
bir şehir efsanesidir gider bizim yalan futbol tarihimizde. ’’ fatih terim adam eder’’ piskopat futbolcu olduğu tescilli engin baytar’ı tedavi eden fatih terim’i gördük. hakem görmese daha kötü, televizyon görüntülerinden gene 3 maç cezayı çakarlardı. 3 maç da yönetimin vermesi lazım bana göre. bıktım şu sahtekar, yalancı futbolculardan. baros gol atmak yerine penaltı almak için uğraşıyor. daha zorunu yapıyor aslında.
anlamakta zorlandığım bir olay daha var aslında. takım 9 kişi kalmış, 2-1 önde ve doğal olarak maçın bitmesine oynayacak. grande terim sercan’ı çıkarıp, 76 numarayı oyuna sokuyor. yani terim’e göre 76 numaralı sümüklü, sercan’dan daha iyi savunma yapacak. oyuna ısınmış sercan’a beke gel dese olmaz mı? sercan ayağına gelen topu ileriye doğru şişiremez mi?
bu sezonun en kötü kenar yönetimini ve en kötü futbolunu izledim. iyi ki maça gitmemişim. hadi biz mecburuz, galatasaray formasını seyrediyoruz, başka takım taraftarlarına şu maçı izlettirdiğiniz için vicdanınız hiç mi sızlamadı, yazıklar olsun, her maç bir önceki maçı arıyor, her gelen futbolcuyu seyrettikçe her gideni arıyoruz.
alın bu 3 puanınızı başınıza çalın, ben saymıyorum. rıza son lafım da sana, şu takımı yenemedin, gol atmayı 2-0 dan sonra düşünmeye başladın ya, zaten kötü hocaydın, şimdi de küçük hoca olarak anılacaksın artık.
kadro:
muslera 2
aboo 2
ufo 1
semih 0
hakan balta -2
selçuk -2
kazım -7
engin 0
elmander -2
baros -4
riera -6
zurnanin zirt dediği an:
-9 kişi kalmış takım, sivas can havliyle saldırıyor. ceza sahamız içinde ayhan kurşun yarası almış gibi bağırarak düşüyor. ayağı kırıldı sandık, faul verdi hakem, rakibe sarı kart gösterdi. pozisyonu tekrar seyredince vah zavallı ayhan’ım dedim. şerefsizliğin bu kadarına da pes. keşke o top gol olsaydı da ben ayhan’ı, hakemi dolandırırken görmeseydim.
varil:
kazım; kötü demeye dilim varmıyor, hoca’dan torpille sahadaki galatasaray formalarından birinin içine girmiş, futbolcu lisansı olduğu söylenen kansız, ruhsuz bir mikro organizma. dayanılır gibi değil, bir futbolsever olarak oynadığı oyundan ben utanıyorum. kendisi bizim midemizi bulandırdığı için para alıyor, yazık.
gladyatör:
engin baytar; kötü takımın eh işte diyebileceğimiz oyuncusuydu. muhteşem bir kafa attı kaleciye piskopat. 3 maçtan az ceza verirlerse ayıp ederler.
-
borozanci:
bülent yıldırım; bu kadar kötü niyetli, sahtekar futbolcular sahadayken, verdiği vermediği bütün kararlarına hak veriyorum. baros kendini attı, sarı kartı vermeyerek kıyak yaptı. koskoca ayhan’a inanmasın mı? ben de olsam inanırdım. elmander bilerek basmadı ama kırmızıydı.
-
bir soru – bir cevap:
-galatasaray’ı iyi futbol oynarken görebilecekmiyiz?
asla göremeyeceğiz, takımın başında iyi futbol oynatmama ustası biri varken, futbolcuların çoğu piskopat, sahtekarken, oyuncular kötüyken bizden cacık olmayacak.
imparator:
-çok formsuz, aldığı neticeler, attığı goller tamamen tesadüf. aynı oyunla kazanabilir de kaybedebilir de. takım langırt tahtası gibi. gol gök tanrıya kalmış, iyi oyun başka sezonlara.
ordakiler:
galatasaray’ın geçen seneki oyununu aratan bu futbolcuları seyretmeye bu kadar taraftar gidiyorsa, verdikleri parayı geri almaları lazım.
-
analiz:
-tavlada marstan kurtulma ustaları vardır. futbolda da kötü oyun oynama, oynatma ustaları. bu konuda fatih terim’in üstüne birinin olduğunu sanmıyorum. belki de dünya’nın en büyük, kötü futbol oynatma ustasıdır. helal olsun.
maç kadrolarını gördüğümde, hoca’nın benim yazıyı okuyup etkilendiğin düşünüp umutlandım. takım ilk defa savunma oyuncusuz sahadaydı. sandım ki oyun sivas ceza sahasında geçecek. galatasaray’ın bütün hücum oyuncuları oynayacaktı. 10-20 dakika seyrettik ki, futbolcuların ismi forvet oyuncusuymuş, değişen bir şey yok. diziliş aynı diziliş, çift santrafor sandık, sıfır santraforla oynadık. 90 dakika gol pozisyonsuz geçti. galatasaray’ın attığı gol de hakem kötü niyetli olsa faul çalardı. muhtemelen taraftara acıdı da golü verdi. penaltı, penaltıydı ama o pozisyonda sahtekar baros istese kaleciyi geçer golü öyle atabilirdi.
kazım oynamaya mecbur futbolculardan mıdır? her maç banko oynayıp, akılda kalır bir hareket yapmayabilir mi? ne zamana kadar sabır gösterilecek. utanmadan 3 puan aldık mı denilecektir. vah zavallı futbolumuz.
langırtı icat edenler en geriye 2, en ileriye 3 futbolcu dizmişler mile. niye? oynayan, varsa seyreden zevk alsın, çok gol olsun, maç çabuk bitsin, yenisine geçilsin. galatasaray hocası ne düşünmüş, ileriye tek kişi-bu maç istisna- geriye 4 kişi, önlerine 2 kişi. niye? o bilmiyor mu? böyle oynarsa az gol atabileceğini. az gol pozisyonuna girilince oyunun kötü olacağını, taraftarın futbola lanet edeceğini çok iyi biliyor. gol atmak gibi bir niyeti yok, bütün oyun kurgusu gol yememek üzere kurulmuş. gol yemez isem, bireysel olarak daha iyi futbolcularım var, bir gol atar 3 puanı alırım. böyle düşünen, düşüncesini sahaya yansıtan hoca için fatih terim olmakla iğdır’lı bir çoban olmak arasında fark yok. az adamla hücum az gol, kötü oyun demektir.
bir şehir efsanesidir gider bizim yalan futbol tarihimizde. ’’ fatih terim adam eder’’ piskopat futbolcu olduğu tescilli engin baytar’ı tedavi eden fatih terim’i gördük. hakem görmese daha kötü, televizyon görüntülerinden gene 3 maç cezayı çakarlardı. 3 maç da yönetimin vermesi lazım bana göre. bıktım şu sahtekar, yalancı futbolculardan. baros gol atmak yerine penaltı almak için uğraşıyor. daha zorunu yapıyor aslında.
anlamakta zorlandığım bir olay daha var aslında. takım 9 kişi kalmış, 2-1 önde ve doğal olarak maçın bitmesine oynayacak. grande terim sercan’ı çıkarıp, 76 numarayı oyuna sokuyor. yani terim’e göre 76 numaralı sümüklü, sercan’dan daha iyi savunma yapacak. oyuna ısınmış sercan’a beke gel dese olmaz mı? sercan ayağına gelen topu ileriye doğru şişiremez mi?
bu sezonun en kötü kenar yönetimini ve en kötü futbolunu izledim. iyi ki maça gitmemişim. hadi biz mecburuz, galatasaray formasını seyrediyoruz, başka takım taraftarlarına şu maçı izlettirdiğiniz için vicdanınız hiç mi sızlamadı, yazıklar olsun, her maç bir önceki maçı arıyor, her gelen futbolcuyu seyrettikçe her gideni arıyoruz.
alın bu 3 puanınızı başınıza çalın, ben saymıyorum. rıza son lafım da sana, şu takımı yenemedin, gol atmayı 2-0 dan sonra düşünmeye başladın ya, zaten kötü hocaydın, şimdi de küçük hoca olarak anılacaksın artık.