25 ekim 2009 fenerbahçe galatasaray maçı

• 526

  "bitti bu maç, önümüze bakalım artık" demekteyim şuan.
  edit:imla.*
• 527

  öncesinde olan olayların satır aralarına sıkıştırıldığını görüyorum. insan susayım diyor ama kendini tutmak da zor bu durumlarda. maç sonrası manşetler "gelenek değişmesi", "gülen yine fenerbahçe", "kadıköy'de bir ritüel" vb gibi başlıklar. çok değil geçen sene sami yen'de oynanan derbi sonrası başlıklar "olaylı derbi", "yine aynı görüntüler". ilahi adalete mi güvensek, yoksa bu medyayı yandaşlıktan nasıl kurtarırız onu mu düşünsek bilemedim, tek bildiğim derbiler sonrası basını takip etmeyeyim derken ülke gündeminden de uzak kaldığım.
• 528

  açıkçası maçtan önce çok umutluydum zira 1 yıldır bu maçı düşünüyordum totem ve batıl inançlara inanmasamda bu sene kadıköy'ü yeneceğimize inanıyordum. olmadı. yine her zaman olduğu gibi futbolla değil şerefsizliklerle yendiler bizi. bu sene yediğimiz gol ile beraber sanırım fenerbahçe 6.kez ofsayttan gol atmış oldu. neyse.
  
  maç'a hagi, soy ozan ve belgarath ile beraber gittik. açıkçası hiçbiri ile tanışıklığım yoktu ama benim için günün tek güzel olayı onları tanımak oldu. saat 13:30 gibi hagi ve soy ozan'la buluştum. bir süre meşale'de takıldık. biraz demlenip sohbet ederken o sırada belgarath geldi ve kadro tamamlandı. daha sonra meşale'de çoşmuş taraftarlar içinde sohbet etmeye devam ettik. akabinde soluğu burger'da alıp karnımızı doyurduk. tekrar dışarı çıkıp sohbet falan derken taksi aramaya başladık ve profilo'nun biraz ilersinde anca bir tane boş taksi bulabildik zira herkes taksilere bir anda akın edince boş taksi kalmamıştı. bazı taksicilerde galatsaraylıları almıyorlardı.
  
  sonuçta stada vardık ama orda da eğer yamulmuyorsam bir 30dk'a bekledik. içeri girdiğimizde saat sanırım 18:15'di. maçı iyi seyredebilmek için yukarı çıktık ama ben burda bir sürprizle karşılaştım ki o sürpriz tribünün 2'ye bölünmüş olmasıydı. hafif bi dumur vaziyetinden sonra şaşkınlığımı üzerimden attım çünkü bu stad netice de fenerbahçe adlı kulübündü. neyse. hagi ve soy ozan büyük ama sıkışık tarafta maç izlemek istedikleri için oraya gittiler, bizde belgarath ile beraber küçük ama rahat olan tarafta kaldık. sohbet edip arada tezahüratlara eşlik ettik. ilk 11 tartışmaları yaptık zira telefondan gelen bilgilerden sonra elano'nun oynayacağını biliyorduk. doğrusu ben yanlış buldum elano'nun oynamasını çünkü arda ve elano'nun beraber doğru düzgün oynamaması ve takım savunmasının aksama olasılığı yüzünden tedirgin oldum. * olaylar, gürültü-patırdı derken maç başladı. gol'ün ofsayt olduğunu öğrendik. penaltı pozisyonu tam önümüzde oldu ve ben karaktersiz alex'in kendisini yere attığını çok net bir şekilde gördüm ki haklı çıktım. zaten bu 2 pozisyon maçın özeti oldu. her zamanki gibi sahte penaltılar ve ofsayt goller ile kadıköy gerçeği su yüzüne yine çıktı. maç sonunda üzüntüden biraz saçmalamış olabilirim, arkadaşlarım mazur görsünler.
  
  şu an hala moral bozukluğunu üstümden atmaya çalışıyorum ama biliyorum ki seneye yine ordayım, ertesi sene de ordayım. ondan sonraki sene de ordayım. ben galatasaraylıyım ve her zaman kalbim attığı müddetçe onun yanındayım.
  
  son olarak, cömert ve sıcakkanlı tavırları için belgarath, soy ozan ve hagi'ye tekrar çok teşekkür ederim.
• 529

  ümit aktan' ın maç hakkındaki yazısı için;
  
  http://www.turkiyegazetesi.com/...detay.aspx?id=423044
• 530

  avrupada sayisiz basari kazanmis bir avrupa takimi(bkz: galatasaray) ile ücüncü dünya ülkesi takimi izlenimi veren(bkz: fenerbahce) arasinda oynanan mac, antu.com cikan yaygara ve geyigi görünce bugün ben bunu anladim.
• 531

  fenerbahçe'nin gelenekselleşen saha dışı olaylarla galatasaray futbol takımına olan düşmanlığını bir kez daha gösterdiği maç. alınan 3 puan futbol oyun kurallarına göre alınmamıştır, şaibeli bir sonuçtur. saha içinde rijkaard'ın da dediği gibi galatasaray'ın güçlü olduğunu bildikleri ve kazanamayacaklarını anladıkları için daha önceki taktiklerini ön plana çıkarıp 3 puan aldılar. bakın kaç gün oldu ve hala olaylar konuşuluyor. demek ki yapılan bir maçtan ziyade terördür.
• 532

  hakkında "yok hakem şöyleydi, yok fenerli futbolcular böyleydi, bik bik bik" diya ağlamanın galatasaraylılara yakışmadığı maç. oldu bitti. nedir bu kaç gündür. sıkıldık ağlayıp zırlamanızdan. lig de ve avrupa kupalarında avantajlı olan biziz. önümüze bakalım yeter artık. biraz dik durun.
• 533

  hakem yorumları olsun, fenerlilerin tutumu olsun tepki gösterilmesi gayet normal olan maçtır. lakin biri çıkıp da biz bu etkenlerden dolayı kaybettik derse gülerim. takımın fenerden kötü oynadığı gayet ortadadır. bugün yapılmaya çalışılan protesto de bunadır muhtemelen. sahada ruhsuz oynayan futbolculara.. sanmıyorum ki; dış etkenlerden kaybettiğimizi söylesin aklıselimin biri.
• 534

  hakan şükür maç sonrası son kale programında bu ve diğer kadiköy mağlubiyetleri için şu yorumu yapmıştır ;
  
  "galatasaray türkiye'nin en başarılı kulübü olduğu ve avrupa'da da çok iyi tanındığı için fenerbahçe takımı futbolcuları daha iyi konsantre oluyor. bu psikoloji^bu yüzden oluyor diye düşünüyorum"
  
  sanırım her şey bu durumu açıklıyor. ama ne büyük bir komedya ola ki , fenerbahçe tv dahil olmak üzere hala daha bütün bir fenerbahçe medyası maçın etkisinden çıkamamış durumda. hem "alıştık" diyorlar hem haftalarca aynı tantana. geçen fenerbahçe tv acep ne yapıyor diye bir baktım , "tek sözüm sana allah versin" gibi bir şarkı eşliğinde galatasaraylı futbolcuların maç görüntülerini veriyor. e dedim yani gariban sevindirmek sevap. sevindim o an , gözlerim dolu dolu oldu. sonra dedim sene sonu yine ağlayacaklar denizli manisa demeden , hüzünlendim. ama hayat işte , kimi sadece 1 gün sevinir kimi sadece 1 gün üzülür.
• 535

  bir türlü sona ermeyen, artık bıkkınlık veren karşılaşma.
• 536

  sezon başından itibaren bu sefer yeneceğimize inandığım ancak hüsranla sonuçlanan karşılaşma.
• 537

  (bkz: 30 ekim 2009 haldun üstünel basın toplantısı)
• 538

  kazananına da kaybedenine de hayır getirmemiştir.
  
  kazanan bu maçta defansının en önemli unsurlarından fabio bilica'yı kaybetmiş ayrıca çıkarttığı olaylar nedeniyle seyircisiz oynama cezası ile cezalandırılmıştır.bunun sonucunda elde ettiği havayı kaybetmiş ve daha sonra şimdilik içinde bulunduğumuz 14. haftaya kadar maç kazanamamıştır.
  
  kaybeden taraf abdulkader keita'yı 3 maçlık ceza sonucun da kaybetmiş cezası bittikten sonra bile eski futbolunu özletir olmuştur.ayrıca milan baros talihsizce sakatlanmış galatasaray'da büyük bir forvet krizi baş göstermiştir.ardı ardına gelen puan kayıpları ve kötü futbol can sıkıcı olmaya başlamıştır. *
• 539

  lanet ettiğim maçtır. o günden beri yüzümüz gülmedi be. hay derbi gibin...
• 540

  bu maçın ardından, bay geçen ankaraspor maçı hariç, fenerbahçe oynadığı 3 maçta 8 puan kaybetmiştir. tabiki bu durumun oluşmasında galatasaray'ı yenmenin rehaveti, yapılan çirkefliklerin bedeli (bilica'nın 3 maç cezalı olması, 2 maç seyircisiz oynama cezası) büyük rol oyanmıştır fenerbahçe adına.
  
  maçtan bu yana geçen süreçte, kaybedilen puanlar, galatasaray'ı yenince ligin bittiğini sanan fenerbahçe'ye tokat gibi bir cevaptır.
• 541

  her zaman söylediğim gibi fenerbahçenin sezon boyunca tek amacının galatasaray'ı yenmek olduğunu gösteren maçtır. ayrıca bizim için şanssızlıkların başladığı maç da diyebiliriz.
• 542

  cenabetligin baslangıcı denilebilir..
• 543

  en cok besiktas'a yaramistir.
• 544

  http://www.itusozluk.com/...r/galatasaray/108056 *
• 545

  her allahın günü en az on kere sövdüğüm maç. bu günlere gelmemizin en büyük sorumlusu olan şişirilmiş bir "ezeli rekabet"** kisvesi altında "dünya derbisi"* ilan edilmiş aptal organizasyon. ilk dakikadan baros'un ayağını kır, sonra keita'nın kafasında su şişesi patlat, akabinde arkadan fort yap, tahrik et oyundan attır sonra da "ard arda on kere".
  kına yaksınlar, deve kessinler, titreyerek orgazm olsunlar ne diyelim. yüz sene kadıköy'den puan çıkartmayalım umrumda değil. salaklık bizde, medya tarafından pohpohlanmış, haksız rekabet şartları altında oynanan ve sürekli hakemlerin evsahibini desteklediği bu maçı kaale almamızda.
  çorabın yırtıldığı ve söküle söküle bugün ayağı cıbıl cıbıl bırakmasına sebep olan maçtır. zekası ve iş disiplini ile adım adım yükselen güzel ve alımlı bir bayanın sokaktaki magandanın teki tarafından taciz edildiği, fiziki şiddet gördüğü maçtır.
• 546

  1. dakikadan sadece maçın değil galatasaray için ligin bittiği *organizasyon. o maçta felç geçirdik. bir daha belimiz doğrulmadı.
• 547

  bu maçı altın fıçı'da izlemiştim. yanımdaki abi maç biter bitmez "10 yıl oldu ulen, hala mı yenemiyoruz..." deyip ağlamaya başlamıştı. baştan abiyi teselli etmeye uğraştım ama sonra benim de gözlerim doldu, dışarı çıkıp beraber ağladık; sonra abi beni teselli etti. fenerbahçe'yi kadıköy'de yendiğimiz gün, bu olay acı ama hoş bir anı olarak aklıma gelecek.
• 548

  çocukluk aşkımsın sen ilk göz ağrımsın
  kimseyi kimseyi sevmedim senin gibi
  sevdanın uğruna terkettim herşeyi
  hayatın anlamı galatasaray
  
  10. haftada koyun kanaryaya
  koyalım koyalım allah aşkına
  10. haftada göt oğlanlarına
  koyalım koyalım allah aşkına
  
  maçtan günler önce ağzımızda bu beste vardı. açıkcası hala keyifle söylerim.
  maç başlamadan gerilim başlamıştı. bir anda hayatımıza baroni diye bir adam ve annesi girmişti. gökhan zan ve servet çetin'in yarma gibi olaya girmesi aklımda kalan noktalardan biri. evrim teorisinin günümüzdeki temsilcisi bilica'da çaktırmadan yumruk atmıştı sanırım. maç başlar başlamaz fenerbahçe futbol takımı savaşa başlamıştı. akabinde dışardan kalemize giren top kötü sinyaller vermeye başlamıştı bile. zaten beş dakika sonra ofsayttan olması pek birşey ifade etmeyen bir gol yemiştik. leo franco'nun muhteşem hareketlerini hatırlamaya gerek yok gece gece. hakan balta gibi efendi bir adamın bile golü attıktan sonra tribünlere 2 defa üstüste el hareketi yapması zaten işin psikolojik tarafını ayan beyan gösteriyordu bize. tam umutlanmışken roberto carlos'un reenkarnasyon'a inanmayanlara bir önceki hayatında sülük olduğunu kanıtlayarak tokat gibi bir cevap vermesi ve akabinde keita'nın milyonlarca galatasaray taraftarı ve hagi adına attığı sağ kroşe ile maçı bitirmiştik zaten. aslında bitmemişti aydın yılmaz galatasaray forması altında eline geçen onlarca fırsattan belkide en kıymetlisini bir kez defa cömertçe harcamasıyla bitmişti. skor iyice netleşsin diye guiza şahane bir golle derbiyi kapatmıştı.
  neredeyse 8 ay geçti bu maçın üstünden ve ben, sade ve sadece galatasaray taraftarı olan ben, binlerce benzerim olan ben, iş, aile, para, gelecek kaygısı gibi bir çok sorunla uğraşan 21 yaşındaki ben, gecenin 4'ünde, bu maçı sözlükteki herkesin izlediğini bilmesine rağmen tekrar niye yazıyorum ?
  çünkü burada aylar sonra bu yazıyı okuyunca o güne gidecek, o duyguları tekrar yaşayacak yüzlerce ben var biliyorum.
• 549

  şu an lig tv de tekrarı yayınlanan ve adamı deli eden maçtır. 30. dakikadan beri seyretmekteyim top tamamen bizde fener taraftarı sadece ıslıklıyor bizim taraftarımızın sesi geliyor ve 43. dakika da yani 13 dk sonra ilk defa kalecimize top geldi. ve biz bu maçı 3-1 kaybettik inanılır gibi değil
• 550

  keita nın carlos a yumruk atıp takımı 10 kişi bıraktığı maçtır. bu yumruk sonrası yerde kıvranan carlos için sahaya giren kulüp doktorları ilk önce buz tedavisi ardından öpücük tedavisi uygulayarak carlos u tedavi etmişlerdir.
  
  (bkz: tarihte bugün)