• 128
    puandan ziyade ,psikolojik açıdan önemli olan maç. geçen sezon düşme hattı takımlarına çok puan kaybettik. bunun nedeni kötü takım olmamızdan ziyade, bizim direnmediğimizi ve bizi yeneceklerini bilebilmelerindendi. bu durumun tersini bu sezon beşiktaş açısından izin vermemeliyiz. onların bu özgüveni kazanmaları ,diğer takımların beşiktaş'ı yenecek olsa bile buna zorlanmamalarına neden olabilir. bu açıdan iyi oynamalı ve onları yenmeliyiz. bu ülkenin tek winner takımı var o da biziz.
  • 130
    de jong ve podolski olmamasına rağmen sözlük yazarlarının büyük çoğunluğunun, buna bende dahil, bu maçta umutlu olmasının sebebi acaba galatasaray'ın büyüklüğü mü yoksa beşiktaş'ın o ağlak taraftarının oluşturduğu aşağılık kompleksi mi bir türlü karar veremedim.

    maça gelecek olursak, beşiktaş yeni stadının ve son şampiyon gazıyla ilk 15 dk veya yarım saat bize top göstermeyebilir. burada önemli olan bizim buna nasıl tepki vereceğimiz. eğer sakin kalabilirsek bu süre zarfında ki kalacağımızı düşünüyorum buraları oynayan çok oyuncumuz var çünkü, 60 ile 75. dakikalar arası işi bitiririz gibi geliyor. ama bu dakikaya kadar oyunu ortada olmasa bile beşiktaş'ı uyutarak berabere getirmemiz şart kere şart. allah korusun olur da 60. dakikaya geride girersek o dakikadan sonra oradan puanla dönmemiz tamamen sneijder gibi yıldızımızın üstün çabası ile olabilecek bir şeydir.
  • 132
    selçuk, sabri ve şecu gibi dev handikaplara da; eren, sneijder, muslera ve hatta formuyla tolga gibi dev avantajlara da sahip olan tarafız.
    avantajlarımızın az çok ne yapacağı bellidir, standart sahibi topçular sonuçta, o yüzden skoru handikaplarımızın performansı belirleyecek.
    ortalama bir de jong olsaydı o listede selçuk yerine; diğer handikapların olası hatalarının hasarsız telafileri konusunda daha rahat olabilirdik ama selçuk oraya resmen tuz-biber ekiyor. adeta hani denizlerde arsız balıklar olur ya ayak parmaklarınızı falan ısırır, düşünün ki ayağınızda bir yara var, yeni kabuk bağlıyor ve selçuk da o yarayı ısıran, iyileşmesine yardım etmek bir tarafa, sürekli açık kalmasına sebep olan arsız balık gibi.
    şu maçta hayal ediyorum da ortada melo-tolga olsa, dünya ipime minare berime izlerdim ama selçuk ortalama bir selçuk gibi oynarlarken tolga'nın 15 km falan koşması gerekir.

    kanatta da sabri'nin önünde kiminle başlayacağımız ve önündeki ismin performansı da önemli. beşiktaş'ı kendi yarı sahamızda karşılayıp hızlı çıkmak istiyorsak ben olsam -haddim değil elbette ama sadece fikrimi yazıyorum- eğer sakat değilse sabri ve önünde cavanda ile başlardım. keza cavanda hem geriye daha çok yardımcı olur hem de hızlı ataklara çabuk çıkarak tehlike yaratır. solda da keza bruma, carole'e bol bol yardımcı olmalı, takım olarak önce gol yememeyi sonrasında kaptığımız topları sneijder ile çabuk buluşturarak veya eren'e şişirerek devamında kanatlardan çizgilere indirip içeriye ortalayarak beşiktaş'ı savunması dengesiz yakalayıp skor üretmeyi düşünmeliyiz; benfica'nın bulduğu gol gibi.

    bu bağlamda, kadroda gerçekçi düşünürsek ne yazık ki selçuk'a mahkumuz. orada linnes düşünülebilir mi? teorik olarak evet pratik olarak hayır. keza linnes hâlâ daha topu ayağında tutabilme becerisini gösterebilmiş değil. peki ne yapmalı? selçuksuz bir hayat mümkün mü?
    aslında mümkün ama hamle yapabilme kabiliyetimizi oldukça azaltır. nedir bu? savunma önünde tolga ile, onun önünde ise solda bruma, ortada josue-sneijder ve sağda cavanda ile başlamak. cavanda ve bruma'dan atağımızın gelişeceği yerin ters tarafında kalanının ortaya, yanındaki josue-sneijder ikilisinden de atak yönünde kalanının ileri, tersinde kalanının ise onun yerine doğru hareketlenmesi suretiyle hem pas opsiyonlarını genişletmiş hem de olası bir kontra atağa hazırlıksız yakalanmamış oluruz. burda tabi atıyorum sağdan atak geliştirdik, takım sağa doğru kaydı, ancak topu kaptırdık ve beşiktaş solumuzdaki boşluğa meyletmek istedi; güvendiğim beşiktaş'ta o çapta oyunu açmaya yetkin oyuncular talisca ki o tarz pozisyonlarda ilerde olacaktır ve oğuzhan belki ki o da baskıyla yılan ve gerek josue gerekse sneijder'in gerek fiziksel gerekse hız ölçütleri bakımından oğuzhan'a üstün olmaları. hatırlarsanız formda bir emre çolak bile oğuzhan'a rahatlıkla üstünlük kurabilmiş isimler.

    böylelikle selçuk'la 10 kişi oynamaktansa josue ile 10,5 kişi oynamayı yeğlemiş oluruz. daha rahat top tutarız eğer skor üstünlüğünü ele geçirirsek, daha hızlı hücuma çıkarız. josue ve sneijder biraz savunma anlamında özverili olurlarsa bence ilk 20-30 dk bir şans golü yemeden de geçersek beşiktaş'ın temposu düşer ve fırsatını bulunca da mızrağı saplayabiliriz.
    dolayısıyla kafamdaki 11:

    kedi
    sabri-şecu-hakan-carole
    tolga
    cavanda-şino-josue-bruma
    notrouble

    skor ise bu şekliyle 0-2 veya sonlara doğru yeriz belki 1-2.
    selçuklu her kadro ise bu maçı kaybetmeye mahkum.
  • 133
    17 eylül 2016 ç.rize maçında takım belki de uzun bir aradan sonra ilk defa top oynamaktan zevk alır gibiydi. hatta bir ara 'ne güzel paslaşıyoruz beee... biraz daha paslaşalım, çok hoşuma gitti.' diyerekten bazen kaleye gitmeyi bile unuttular. ben ilk 20 dakika haricinde oyun olarak ezileceğimizi düşünmüyorum. süper kupa maçı aldatır. orada ne eren, ne tolga hatta takımın geri kalanı dahil hiçbiri hazır değildi. kondisyon yüklemesi oyuncuları yormuş olabilir, bilmiyorum. geçen sene (buna beşiktaş ile yaptığımız süper kupa maçı dahil) 45. dakikadan sonra geberen bir takım vardı, ç.rize maçında gördük ki 90 dakika boyunca yorulmayan, sürekli baskı yapıp top kazanan bir galatasaray var... o kötü günler geride kaldı anlayacağınız.

    gelelim bu akşam ki maçıa... kesin yeneriz diyemiyorum ama en azından şunu diyebilirim; süper kupa maçındaki galatasaray'dan eser olmayacak. (iyi anlamda)

    edit: anlatım bozukluğu
  • 135
    besiktas' o favori gördüğüm maç. kendi saha ve seyircisi önünde oynuyorlar ve bizden daha iyi futbol oynuyorlar. ilk 11 oyuncularını kıyaslarsam da muslera-bruma-tolga-eren ve performans olarak umdugum seviyede olmasa da kalite olarak sneijder beşiktaş in aynı mevkideki oyuncularının önünde benim görüşüme göre. dolayısıyla benim bakış açımdan 6 5 gerideyiz oyuncu kalitesinde. ayrıca beşiktaş takım olarak bizden daha iyi hücum ve savunma yapıyor.

    yukarıda yazdıklarımın benzerlerini daha önce de yazdım bu başlığa zaten. ama, kocaman bir ama;

    bu bir derbi ve biz galatasaray' ız. bugün maçı 2 0 kaybetmek benim için nasıl sürpriz olmayacaksa 4 0 kazanmak da sürpriz olmaz. ama skordan daha önemlisi oyun olarak besiktas' i yememizi umuyor ama bu da olmazsa -ki olmayabilir, oyun bu- mücadele olarak asla ama asla yenilmememizi bekliyorum, istiyorum.

    skor elbette önemli. galatasaray bir maça çıkıyorsa her zaman kazanmaya çıkar ama kaybetsek bile galatasaray ruhunu sahada görmek istiyorum. kabul edemeyeceğim tek şey bunu görememek olur.

    size güveniyorum, size inanıyorum, bir his takımı gibi oynayın ve kazanın!
  • 136
    çok rahat kazanacağımız maç. selçuk tolga ikilisinin kötü performans göstermeyeceklerine inanıyorum. chedjou ve balta ikilisi her ne kadar saatli bomba olsalar da beşiktaş'ın o bölgeye diri gelemeyecdeğini düşünüyorum. sabri sıkıntısını ise yaşayacağız orası bir gerçek. umarım sağ açıktan birkaç tehlike yaşatırız da sol beklerinin ileri çıkmalarını engelleriz. sino ve bruma'dan golller bekliyorum. yemeden kazanırız.
  • 138
    galatasaray'ın şapkadan tavşan çıkarmadan kazanmasının zor olduğu maç.

    * ne yazık ki bu sezon oynadığımız maçların hiçbirinde iyi oynamadık. bunu kabul etmek gerekir ki pozisyon yaratmakta ve ileride çoğalmakta ciddi anlamda zorlanıyoruz.

    * topa sahip olma oyunu oynuyoruz ama bu, zaman geçirmekten başka bir işe yaramıyor. bu ağırlıkta ve bu tek düzelikte bir topa sahip olmanın boşluk yaratma gibi bir fonksiyonu olamıyor.

    * kanatlardan hızlı geliyoruz ama ortada eren haricinde gol atabilecek oyuncumuz yok. sneijder, selçuk ve yasin bu desteği ceza sahası ve çevresinde etkili şekilde veremiyorlar. tolga da mecburen bunlardan bir adım geride kaldığı için eren'in üstün çabasına kalıyoruz kanat ataklarında. bu ağır ve gelemeyen orta saha desteği nedeniyle çoğu kanat akınımız başlamadan bitiyor ya da geriye dönülerek sıfırlanıyor.

    * kanatları güçlü bir beşiktaş'a karşı yasin ve bruma'nın sürekli desteği olmaz ve geri dönmekte zorlanırlarsa özellikle hata yapmaya meyilli sabri kanadından aşırı zorlanabiliriz maç boyunca. defansta ise chejou ne yazık ki bütün maç yapacağı 2 hatayla skoru değiştirebiliyor.

    bu şartlarda benim oyun tercihim kesinlikle çok kapanıp kanatlardan kontrataklarla gitmek olurdu. bruma veya yasin'in bir destekçisi olursa ileride sürpriz gol veya goller bulabiliriz. bu takımın en büyük avantajı ileri uzun topla çıkarabilecek selçuk ve sneijder' e sahip olması. rakip eksikken pozisyon yaratabiliriz set oyununda işimiz çok zor.
  • 141
    beşiktaş'ın atiba, gökhan inler ve oğuzhan orta sahası ile çıkacağını düşündüğüm maç. şenol güneş dengeli bir oyun götürmek isteyecektir. bir gerçek ki, henüz sert oyunumuzu 90 dakikaya yayamıyoruz. dolayısıyla 60. dakikadan sonra girecek talisca defansımız arasında ciddi boşluklar bulabilir. ayrıca olcay ve önde oynayan bek faktörünü de ele alırsak rakip baskıyı kurar gibi. bu baskıyı 2-3 iyi hızlı çıkış yaparsak kırarız. şenol güneş bekleri be stoperleri geri çekmeye mecbur kalır.

    ancak sene başından bunun dışında farkları o kadar da yok. caner önemli katkı yapıyor takıma. fakat arkasında büyük boşluklar bırakabilir.

    galatasaray'ı ele alırsak sezon başından bu yana baya yol katettiğimize inanıyorum. zengin hücum organizasyonlarımız olmasa da maçı çok daha iyi tutuyoruz. podolski'nin dönmesi; josue, cavanda, de jonk gibi yeni transferlerimizin adaptasyonu sonrası ciddi anlamda yol katederiz bu açıdan da.

    bakalım inönü'de nasıl bir maç olacak. bana göre iyi günümüzde olursak; bruma, yasin, sneijder, eren, josue... hepsi maçı çevirebilecek oyuncular.
    üstelik tolga'nın hayvani formu devam ediyor. nazardan korusun yukardaki... beşiktaş orta sahadaki organizasyon avantajı ve etkili bekleri ile favori olmakla birlikte 3 ihtimalli maç diyelim.
  • 142
    konuştuk.. konuştuk.. konuştuk..

    artık destek olma vaktidir. ilk on birde kim oynarsa oynasın yeterki maçın önemini iliklerine kadar hissederek oynasın.
    uzun zaman sonra kadro kuruşuna ve adaletine güvendiğim bir teknik adamla*, güvendiğim, gerçek bir forvetle*, gerçek kanat özellikleri taşıyan futbolcularımızla*, kaledeki canımız ciğerimizle*, orta sahadaki dinamomuzla*, sol bekteki güvenilir ismimizle* ve tabiki kilit pasları ve oyun zekasıyla 10 numaramız, altın portakalımızla* bu maça hazırız. artık konuşma vakti futbolcularda.

    bu maç ne olursa olsun tek gerçek bir şey var o da galatasaray sevdamız.
    onun dışında tarihine ve kültürüne başarılar, galibiyetler ve kupalar yakışır galatasaray'ım!
    güveniyoruz!

    (bkz: bizim bütün günlerimiz galatasaray)
  • 149
    de jong, cavanda ve podolski ilk 11'de olsaydı çok rahat galibiyet alırız derdim ama malesef şu an ne yapacağımızı kestiremiyorum. taraftarda umut var, takıma inanıyoruz, takım da inanıyorsa bu maçı alırız. skor tahminim 0-2. goller de chedjou ve eren. son dakikalarda da beşiktaş'ın defans oyuncularından bir tanesinden gol yiyebiliriz belki. hadi bismillah.
App Store'dan indirin Google Play'den alın