2016-17 Türkiye Süper Lig 5.Hafta Maçı
20:00 Vodafone Park
2 - 2
  • 132
    selçuk, sabri ve şecu gibi dev handikaplara da; eren, sneijder, muslera ve hatta formuyla tolga gibi dev avantajlara da sahip olan tarafız.
    avantajlarımızın az çok ne yapacağı bellidir, standart sahibi topçular sonuçta, o yüzden skoru handikaplarımızın performansı belirleyecek.
    ortalama bir de jong olsaydı o listede selçuk yerine; diğer handikapların olası hatalarının hasarsız telafileri konusunda daha rahat olabilirdik ama selçuk oraya resmen tuz-biber ekiyor. adeta hani denizlerde arsız balıklar olur ya ayak parmaklarınızı falan ısırır, düşünün ki ayağınızda bir yara var, yeni kabuk bağlıyor ve selçuk da o yarayı ısıran, iyileşmesine yardım etmek bir tarafa, sürekli açık kalmasına sebep olan arsız balık gibi.
    şu maçta hayal ediyorum da ortada melo-tolga olsa, dünya ipime minare berime izlerdim ama selçuk ortalama bir selçuk gibi oynarlarken tolga'nın 15 km falan koşması gerekir.

    kanatta da sabri'nin önünde kiminle başlayacağımız ve önündeki ismin performansı da önemli. beşiktaş'ı kendi yarı sahamızda karşılayıp hızlı çıkmak istiyorsak ben olsam -haddim değil elbette ama sadece fikrimi yazıyorum- eğer sakat değilse sabri ve önünde cavanda ile başlardım. keza cavanda hem geriye daha çok yardımcı olur hem de hızlı ataklara çabuk çıkarak tehlike yaratır. solda da keza bruma, carole'e bol bol yardımcı olmalı, takım olarak önce gol yememeyi sonrasında kaptığımız topları sneijder ile çabuk buluşturarak veya eren'e şişirerek devamında kanatlardan çizgilere indirip içeriye ortalayarak beşiktaş'ı savunması dengesiz yakalayıp skor üretmeyi düşünmeliyiz; benfica'nın bulduğu gol gibi.

    bu bağlamda, kadroda gerçekçi düşünürsek ne yazık ki selçuk'a mahkumuz. orada linnes düşünülebilir mi? teorik olarak evet pratik olarak hayır. keza linnes hâlâ daha topu ayağında tutabilme becerisini gösterebilmiş değil. peki ne yapmalı? selçuksuz bir hayat mümkün mü?
    aslında mümkün ama hamle yapabilme kabiliyetimizi oldukça azaltır. nedir bu? savunma önünde tolga ile, onun önünde ise solda bruma, ortada josue-sneijder ve sağda cavanda ile başlamak. cavanda ve bruma'dan atağımızın gelişeceği yerin ters tarafında kalanının ortaya, yanındaki josue-sneijder ikilisinden de atak yönünde kalanının ileri, tersinde kalanının ise onun yerine doğru hareketlenmesi suretiyle hem pas opsiyonlarını genişletmiş hem de olası bir kontra atağa hazırlıksız yakalanmamış oluruz. burda tabi atıyorum sağdan atak geliştirdik, takım sağa doğru kaydı, ancak topu kaptırdık ve beşiktaş solumuzdaki boşluğa meyletmek istedi; güvendiğim beşiktaş'ta o çapta oyunu açmaya yetkin oyuncular talisca ki o tarz pozisyonlarda ilerde olacaktır ve oğuzhan belki ki o da baskıyla yılan ve gerek josue gerekse sneijder'in gerek fiziksel gerekse hız ölçütleri bakımından oğuzhan'a üstün olmaları. hatırlarsanız formda bir emre çolak bile oğuzhan'a rahatlıkla üstünlük kurabilmiş isimler.

    böylelikle selçuk'la 10 kişi oynamaktansa josue ile 10,5 kişi oynamayı yeğlemiş oluruz. daha rahat top tutarız eğer skor üstünlüğünü ele geçirirsek, daha hızlı hücuma çıkarız. josue ve sneijder biraz savunma anlamında özverili olurlarsa bence ilk 20-30 dk bir şans golü yemeden de geçersek beşiktaş'ın temposu düşer ve fırsatını bulunca da mızrağı saplayabiliriz.
    dolayısıyla kafamdaki 11:

    kedi
    sabri-şecu-hakan-carole
    tolga
    cavanda-şino-josue-bruma
    notrouble

    skor ise bu şekliyle 0-2 veya sonlara doğru yeriz belki 1-2.
    selçuklu her kadro ise bu maçı kaybetmeye mahkum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın