• 53
    herkezin işi gücü bırakıp konsantre olması gereken maçtır. çok önemli bir maçtır çünkü. fenerin kesin puan kaybedeceği haftada beşiktaşı yenmek birinci önceliktir. genel görüntüye bakılırsa galatasaray defansı düzelme eğilimindedir. lucas neill'in iyi oynaması defansın geneline fayda etmesinin yanında uğur uçarın azmine azim, servetin de pozisyon yeteneğine yetenek eklemektedir. zor gol atan beşiktaş'ın bize de gol atabileceğini düşünmüyorum.

    beşiktaş belirli dakikalarda top çevirip baskı kurabilen bir takım. ancak gerçekten özellikle bu sezon bu çok nadir oluyor. biz ise çok ani uzun pas ve süratle çıkabilen bir takımız. burada başrolü keita (+ elano) oynuyor ve atletico maçı onun adına harika geçti. beşiktaş maçına büyük moralle çıkacak. beşiktaş maçında da pozisyon bulmakta zorlanacağımızı sanmıyorum. özellikle yan toplardan etkili olmaya devam ediyoruz. eğer ferrari oynamaz ise bizim için herşey daha da basit olacaktır.

    maçın çok zor geçmeyeceği, 5-10 dakika seyirci baskısı yiyebileceğimizi ama eğer bu baskıyı atlatırsak rahat kazanacağımızı düşünüyorum.
  • 54
    bir haftadır galatasaray'a hazırlanan beşiktaş'a karşı, galatasaray'ın sadece bugünü ve yarını vardır. ayrıca beşiktaş'ın mutlak galibiyet ihtiyacı olması, galatasaray ve beşiktaş arasındaki farkı kapatmaya yeter mi bilmiyorum.
    maçın sonucu 3 öğe belirler bence;
    keita'nın performansı, beşiktaş'ın yumuşak karnı olan sol taraftan yardırırsa işler değişir.
    jo'nun varlığı, eğer oynarsa tam beşiktaş defansına bela olacak tip bir oyuncu, ayrıca caner ve keita'nın ortalarında doğrudan tehdit yaratır.
    nihat'ın performansı, pek ihtimal vermesem de nihat gaza gelirse kalemizde tehlike yaratabilir.
  • 56
    bizim sözlükten areyouplayer ve ekşi'den serif ozani'nin de inönü'de yerini alacağı maçtır. kadıköy deplasmanı için bilet kuyruğuna girdiğimde önümde 500'in çok çok üstünde (yaklaşık 800 diyelim) insan olmasına rağmen biletimi almıştım. bugün ise taş çatlasa önümde 300 kişi vardı ancak şans bu ki gişeye geldiğimde biletler bitti. karaborsa iyi çalıştı. bunda içimizden biri haldun üstünel'in hala ispanya'da olmasının etkisi de vardı. allahtan afffection sayesinde iki biletimiz vardı, karaborsadan 75'lik biletleri 100 tl'ye aldık, sorunu çözdük.

    maç günü adamım toka'nın yemekleri benden. kuyrukta yoktu ama ruhu yetti. yine popocuğunu kaldırmayıp bilet işini bana mesaj yoluyla kitleyen areyouplayer'a tükürük köftesi bile yok.

    derbiye yani derbiciğe gelirsek... "atletico madrid maçını en kötü 2-1 kaybederiz, inönü'de her türlü yeniliriz" diyordum.. yalan yok fikrim değişmedi. ee madem inanmıyosun, ne bok yemeye maça gidiyorsun derseniz.. ben taraftar olarak görevimi yapayım da..

    "neden kaybederiz?" dediğimi de kendi çapımda açıklayayım. beşiktaş'ın geçen hafta 2-0 yenildiği gaziantepspor maçını izledim. maçın hakkı net 5-2 antep'ti. yani beşiktaş kötü oynama kredisini geçen hafta tüketti. bizim karşımıza daha derli toplu çıkarlar. öyle ya da böyle inönü'de 3 sezondur (geçen sezonki fasulyeden ama olsun) bize karşı üstünlükleri var.

    elbette umudum da var. neticede biz santrforsuz bile olsak, beşiktaş'tan her türlü iyi takımız. ama liseli kültürü müdür nedir bir derbileri önemsememe hali var. tabii devre arasında avrupa ligi'nde oynamayacak olan jo transferi bile önceliğin türkiye ligi olduğunu göstermiştir. şu an jo sakat ama olsun, en azından mantalite beni memnun etti. yeter ki takımın aklı derbide olsun, atletico madrid rövanşı düşünülmesin.

    çok geyik yaptım.. bir de ilk 11 yazayım..

    leo franco
    uğur neill servet hakan balta
    barış mustafa sarp
    keita elano caner
    arda

    gönül ister ki sabri, kewell, baros; uğur, elano ve caner'in yerine oynasın ama şartlar bunu yazmamı gerektirdi. muhtemelen rijkaard da barış'ın yerine topal'ı koyar ve sahaya öyle çıkarız...
  • 57
    son 12 yılda sadece 1 galibiyet aldığımızı, forvetimizin olmamasının ve de ferrari'nin dönmüş olduğunu düşünürsek pek de umutlu olmamamız gerektiğine inandığım maç.

    20.04.1997 beşiktaş-galatasaray 1 - 1

    21.09.1997 beşiktaş-galatasaray 2 - 1

    09.05.1999 beşiktaş-galatasaray 1 - 1

    14.04.2000 beşiktaş-galatasaray 1 - 1

    21.10.2000 beşiktaş-galatasaray 3 - 1

    21.10.2001 beşiktaş-galatasaray 2 - 2

    25.05.2003 beşiktaş-galatasaray 1 - 0

    31.10.2003 beşiktaş-galatasaray 0 - 0

    19.09.2004 beşiktaş-galatasaray 0 - 0

    07.05.2006 beşiktaş-galatasaray 1 - 2

    03.03.2007 beşiktaş-galatasaray 2 - 1

    02.03.2008 beşiktaş-galatasaray 1 - 0

    05.05.2009 beşiktaş-galatasaray 2 - 1

    *

    gerçi galatasaray bu belli olmaz.*
  • 58
    beşiktaş'ın son gaziantep yenilgisi ile birlikte puan kaybı kredisini sıfırladığını düşünürsek çok ama çok zor geçecek bir maçtır. tüm iştahı ile saldırmak isteyen bir beşiktaş olacak karşımızda. ama bir de olaya defansif yönden bakarsak beşiktaş'ın yeni yeni türeyen bir çok gol yeme sıkıntısı var. tabi bunda ferrari'nin yokluğu önemli olsa da fink ve erns'in form düşüklükleri belirgin nokta. yani savunması iyi olan bir beşiktaşa ilk yarı üç gol atmış bir takım olduğumuza göre bu maçtan yenilgi almayacağımızı düşünüyorum. beraberlikte iyi sonuçtur tabi ki. o gün bütün futbolcularımızın birer hasan kabze edasıyla her vurduğunun gol olmasını diliyorum.
  • 67
    dün gece 2'de nevizadeden çıkıp eve 3'de vardım ve anca 5'de uyuyabildiğim için sabah bilet kuyruğuna gidemedim zira 7'de pao marşıyla uyanmaya çalıştım ama kalkamadım. 21 yaşındaysanız ve 2 saatte 4 tane 70'lik çakıp 3'de tekila shot yaptığınız zaman sizi ancak 1 damacana su uyandırabilir. öğlen anca kalkabildim ve hemen store'un oraya fırladım. karaborsa'dan aldım biletimi. 110 lira bayıldım ve bu yüzden 1 hafta okulda aç biilaç gezeceğim. ama değer be cimbomum senin için. geliyoruz yine uğruna.
  • 68
    beşiktaş için her şeyden öte bir maçtır. prestij, tekrar toparlanma, yarıştan kopmama, şampiyonluk yolunda bizde varız vs...
    bizim için derbi/3puanlık bir maç, ötesi yok. özellikle atletico madrid maçının* skorunun getirdiği neşeyi kaçıramayacak kadar da cılız bir maçtır.

    hafiften maça dokunduracak olursak;
    takımımızın en zayıf halkası olan savunmasında görüyoruz ki düzelme artık yerini daha da ileriye giderek sistem içi olmaya bırakmış. kötü olmasından ziyade sistem dışı olan bir savunmamız vardı. kimi zaman işleyen ileride daha da iyi işleyecek olan çarkın en sorunlu yeriydi bu bölge, neill hamlesi bu konudaki umutsuzluğumuzu güven haline dönüştürdü. orta sahamızda mehmet topal'ın kadroda yer bulduğu zamanlar, standardını yakalaması ile bir dişliyi daha halledeceğiz. kanatlarımız en güvendiğimiz ve en verim aldığımız bölgelerimiz. sakatımız olsa da, o bölgede oynayan oyuncularımız kötü performans sergilese de türkiye liginde oynayan bek oyuncularının her halükarda kabusu olabilecek potansiyele sahip adamlar. sıkıldın mı? gio ile arda'yı yer değiştir. ruhun mu daraldı? al ardayı koy sağa, çıkart gio yu al caner'i. caner ''çılgın atacağım ben uleynnnn'' mi diyor? vur neşteri ardayı al sola, emre çolak oynasın. ben bile bir şeyler üretebiliyorum, öylesine bir kadro işte. allah razı olsun yönetimden şimdi daha iyi anlıyorum icraatlarının değerini. gördükki; rijkaard'ın yeri geldiğinde hataya hiç tahammülü yok. gerçi biz bunu keita'yı cezalandırdığında anlamıştık fakat görmezden gelmiştik. neden? eleştirelim diye. görmezden geleceksinki eleştirebilesin, rijkaard disiplinsiz diyeceksin, periyodik element tablosuna bir katkı da sen yapacaksın. bu sefer jo da sahada olabileceği için rijkaard öndeki müthiş çemberini istediği gibi dönderebilecek. gio*-keita-arda: dünyanın onikinci harikası olan bu çemberin rahat işleyebilmesi için kesinlikle sahada bir forvet şart. imkansızlıklar yüzünden forvetsiz çıktığımız karşılaşmalarda bile bu çemberin, atletico gibi bir takımı kendi sahasında zorladığını gördük.

    gio'ya aç parantez yapmak istedim. ve açtım şimdi(
    gio topa dokunamadı diyenler, gio aydın yılmaz vakası diyenler, caner'den iyi mi oynadı diyenler selamun aleyküm.
    caner'in henüz maçın başında ''çılgınım, gözü kara çılgınım'' demesinin bize verdiği zararı fazlasıyla ödedik dünkü maçta. en zayıf halkamızın o maçlık caner olduğunu gören madrid oyuncuları neden daha sonra o kanadı o kadar etkin kullanamadılar sizce, düşündünüz mü? çünkü biz futbol dahilerinin 2 maçla şeytan taşlar gibi taşladığı gio'yu, onlar bizden daha iyi biliyorlar. gio'ya araya sızılacak/boş alan bıraktıkları takdirde sonları film şeridi gibi gözlerinin önünden geçtiği için ne olacağını tahmin edebiliyorlar. ikincisi de; gio'nun kaybettiği toptan sonra anında geriye dönüşü muhteşem. pozisyon alma becerisi üst düzey. geçti artık ''oyuncu bana maç aldıracak kardişieemm'' zamanları. maçları hep beraber alacağız artık, takım halinde. bu hafta sonu aldırır yine de gio size maç, sıkmayın canınızı-yormayın kafanızı. size bir kıyak yapacaktır muhtemelen. ) kapadım parantezi.

    pazar gecesi sözlüğün durumunu da şöyle göstereyim şimdiden.

    giovani dos santos (52)
    joao alves de assis silva (28)
    leo franco (17)
    ekrem dağ (1)
    yıldırım demirören yeter (49)

    tahminler jo'nun oynayacağı düşünülerek ön görülmüştür. aksi takdirde rakamlarda küçük değişiklikler olacaktır. jo sahada olmaz ise yine zorlayan takım biz olacağız. onikinci harika* iş başında olacak çünkü bu sefer de.
  • 72
    akıllıca bir oyunla galip gelebileceğimiz, topu şişirmek yerine yerden paslarla sabırla hücum edersek tahmin edilenden daha kolay bir galibiyet elde edebileceğimiz müsabaka...

    beşiktaş'ın hücum hattı sıkıntı vercek gibi görünse de sahaya doğru yerleşerek, defans kurgusunu bozmayan ve yardımlaşmanın üst düzey olduğu bir planla inönü'den gol yemeden bile çıkılabilinir...

    ayrıca son yıllarda inönü'deki şanssızlığımızı kırmak için iyi bir fırsattır. bu maçla alınacak iyi bir sonuçla avrupa liginde çeyrek finali, ligde şampiyonluğu zorlama gücümüz daha da artacaktır. bundan dolayı yazılanların aksine bu maçtan elde edilecek bir galibiyet beşiktaş'tan ziyade bizim için çok daha önemlidir...

    umarım pazar akşamı gerekli sonucu alırız...
  • 73
    daha fazla isteyen her zaman kazanır. ben buna canı gönülden inanırım. o açıdan kendimizi denemek, topçularımızın ne kadar takım olabildiğini görebilmek için çok iyi bir maç olacak. karşımızda kendileri adına sezonun en önemli maçını oynayacak, mücadele gücü yüksek bir takım var. eğer biz bu maçı kazanırsak şampiyonluktan emin olurum ben.
  • 74
    rijkaard'a güvendiğim maçtır.
    beşiktaşın ilk 10 dakka* kendi sahasında oynamasının etkisiyle baskı kuracağını, ama sonradan galatasaray'ımızın oyunun kontrolünü ele geçireceğini düşünüyorum. beşiktaşın gol yollarındaki etkisizliğini ve lucas neill ile oluşan defansımızı düşününce gol yemeyeceğimizi umuyorum. özellikle elano'nun etkili uzun topları, arda'nın zekası, keita'nın adamı pazara götürmesi özellikleri ile 2 gol atarız. ha jo oynarsa* bir kartal vuruşu yaparsa fena olmaz veya giovanni dos santos'tan incisive run ile atacağı bir gol hoş olur.

    ayrıca
    (bkz: kartal vuruşu)
    (bkz: incisive run)
App Store'dan indirin Google Play'den alın