• 82
    her sene aynı terane maalesef. bu sene başka türlü bu sene şöyle bu sene böyle.... olayın kadro veya oyun kalitesiyle bir alakası yok arkadaşlar. olay tamamen psikolojik. yoksa 20 yılda oynanan 20 küsür maçta elbette biz de 3-4 maç kazanırdık. luce'li zamanda, feldkamp'lı zamanda ya da terim'in 3. döneminde. hatta hagi ve gerets zamanlarında da epey yaklaşmıştık. ama olmadı amk.

    o zalım top allem ediyor kallem ediyor girmiyor rakip kaleye. onlar vurduğunda ise dağa taşa çarpıyor onun bunun kıçına başına çarpıyor hop içeri giriyor. islam'da büyü hak. yani var böyle bir şey. yapmak yaptırmak günah ama var yani. bu kadar zaman orada kazanamamış olmamızın sebeplerinden biri olabilir bu. zaten bayağı dile getirildi böyle bir şeyin varlığı.

    taktik, sistem, mental hazırlık.... hepsine eyvallah ama işin bu kısmına da bakmak baktırmak lazım. hacı hocaya gidelim demiyorum. ama bu ihtimale karşılık bizim de en azından hak yolda bir şeyler yapmamız lazım. bak çok ciddiyim. abi böyle bir şey yok yani. çok maç var kadıköy'de 4-5 gol atıp farka koşabilecekken 2-1, 3-1 falan yenildiğimiz. veya fener'in göt zoruyla beraberliğe bağladığı falan bayağı maç var yani.

    isteyen gülsün isteyen dalga geçsin ya da kızsın ama şu maçtan önce bilenler ayet-el kürsi'yi mutlaka okusun. defalarca okusun. muavvizeteyn surelerini de aynı şekilde okumak lazım. ciddi söylüyorum. sonuçta kötü bir şey yapmış olmayacağız. dua okuyoruz bunda bir şey yok.

    lan sahasında en çok gol yiyen 3. takım fenerbahçe. zaten 1. sırada da bizim 7 attığımız karabük var. atıyorum o maçı 3-0 kazansak fener sahasında en çok gol yiyen 2. takım olacaktı. yani böyle bir fener'i de yenemezsek artık diyecek söz yok.
  • 264
    1 gün kalan maç.

    http://www.webaslan.com/...15/screenshot_15.jpg

    https://www.haber3.com/...6.jpg?v=aa1479485006 (u: son kadıköy galibiyetindeki yani 22 aralık 1999 fenerbahçe galatasaray maçında kalemizdeki isim mehmet bölükbaşı)

    maç skoru veriyorum 1-3.

    farkındaysanız bu sene önceki yıllara nazaran, üstelik de fenerbahçe tarafında bu maç final maçı olmasına rağmen, agresif, göndermeli, kışkırtıcı bir açıklama gelmedi. sanırım mahmut uslu bir tek bir şeyler söylemiş, onu da ben bile duymadığıma göre zaten pek gündem olmamış demektir. fener tarafı inanılmaz sakin.
    maç biletler aziz yıldırım'a yakın kongre üyelerine gitmiş. haziran 2018'de yapılacak olan seçim sebebiyle aziz yıldırım - ali koç çekişmesi fener'i biraz bozdu. aziz yıldırm'ı istemeyen ve ali koç'u isteyen fenerbahçe taraftarlarının bir kısmı bu maçta alınacak olan bir yenilgiye "hayırlı olacak" gözüyle bakıyor.

    bu 19 yıldır yenilmeme mevzusu artık taraftarın ve kulübün sırtında yük olmaya başladı. biz kendi adımıza zaten ligi 33 hafta üzerinden hesaplayıp, gelirse ekstra 1 puanı yazıyoruz tabelaya :(

    artık daha çok baskı altında olan taraf onlar. üstelik de biz o stattan şampiyonluk kupası ile çıkan bir hoca ile gidiyoruz.

    10 sene arka arkaya yenilmenin peşine ilk puanımızı aykut kocaman'ın ilk döneminde almıştık.

    (bkz: 24 ekim 2010 fenerbahçe galatasaray maçı)

    sonraki yıllarda yine aykut kocaman varken 2 beraberlik 1 yenilgimiz var. o yenilgi de şampiyon olarak gittiğimiz ve 3 forvetle(burak, elmander, drogba) oynadığımız saçma maç.

    yani aykut kocaman'ın kadıköy'de ciddi bir galatasaray fobisi var. bunu taraftar da biliyor.

    en son dün akşam ultraslan ve genç fenerbahçeliler yemek yedi. sefa kalya'nın vefatından sonra iki taraf oldukça centilmen bir şekilde birbirinin kayıplarını anar ve birbirine destek olur oldu. rekabetin saha içinde kalmasını sağlamaya çalışıyorlar. bu oldukça enteresan, özellikle biraz geriye bakınca.

    tabii ki maç başladığı andan itibaren fenerbahçe taraftarı da oyuncusu da sonuna kadar savaşıp her zamanki gibi baskı ve kaos ile bizi sindirmeye çalışacaktır ama biz sanki bu maçta daha sakin kalacak gibiyiz. yani sakinlikten kastım vur kafasına ekmeğini al ezikliği değil. oyuna gelmemekten bahsediyorum.

    fatih terim'in 4. döneminde ilk derbi maçından yenilgiyle ayrılacağına da inanmıyorum. hocanın 1999'da son galibiyeti alan kişi olması ile maç sonunda buna gönderme yapması ne kadar da olası, gözümde bile canlanıyor konuşması.

    fenerbahçe'nin bu maçta yapacağı en önemli şey duran top, penaltı kovalamak olacaktır. saçma sapan hatalar yapmazak maç bize dönecektir.

    maçın şifresi ilk golü atmak.

    ilk golü kim atarsa en kötü kaybetmez.

    biz ilk golü attığımız an "galiba buraya kadar" düşüncesini de taraftara verir, protestoların başlamasına zemin hazırlarız. biz öne geçersek aykut'un üretken olmayan oyunuyla ve panikle bize gol atmaları daha da zorlaşır. taraftarın enerjisini düşürdüğümüz an maç bizde demektir.

    tabii ki maçın hakemi de (bülent yıldırım) büyük iş düşüyor. eğer gördüğünü çalabilirse sıkıntı yok. tetikçilik yapacaksa bu kadar yazı boşuna yazıldı zaten, konuşmaya bile gerek yok.

    kadıköy hasretinden ziyade milli maç arasına kafalar rahat ve şampiyonluk havasıyla girmek için 3 puanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. alınacak olan 3 puan ile önce fener'i saf dışı bırakıp, sonra 18 mart 2018 başakşehir beşiktaş maçında olası bir beraberlikte çok ciddi bir avantajı cebe koyabiliriz.

    hayat neden olmasın...

    (bkz: hedef 21)

    sen şampiyon olacaksın!
  • 305
    0 gün kalan karşılaşma.

    günlerdir, haftalardır kafamda bu maçı oynatıyorum. her seferinde de 55 bin kuşun arasında belhanda’nın taklalarını görüyorum. bu maçı alıcaz renktaşlar, camia, takım, teknik heyet, taraftar kenetlendi. bu sefer ne büyü kurtaracak onları, ne fahir baba, ne federasyon, ne hakemler. hepsini üst üste koyucaz.

    (bkz: bugün günlerden galatasaray)
    (bkz: hedef 21)
  • 176
    ilk gole kadar maçın senaryosu belli:

    *konyaspor, galatasaray'ın açıklarını göz önüne serdi. önde baskı ve dar alana yıkılan oyun'a tüm maç boyu çözüm bulamadık. fernando'nun yokluğunda top ve oyun kurmakla pek işi olmayan iki stoper** ve önlerinde yine oyun kurucu olmayan bir defansif orta saha*ya kaldığımız için uygulanan önde baskı işe yaradı, desek daha doğru olur. savunmada da takım olarak topun arkasına geçip eksik yakalanmamaya gayret ettiler, özellikle garry rodrigues'i durduran da bu oldu. nitekim maç boyu kontratağa çıktığımız bir pozisyon da hatırlamıyorum.

    *galibiyetten başka şansı olmayan(ve başakşehir beşiktaş maçı 1 gün sonra oynanacağı için bilinmezlikle oynayacak olan) fenerbahçe'de aykut kocaman mutlaka 11 mart 2018 galatasaray konyaspor maçını baz alarak hareket edecektir. bu yüzden 2-0 kazandıkları başakşehir maçının bir benzerini yaşamak isteyecektir: taraftar baskısı ve ilk dakikalardaki coşkulu oyunla önde baskı, top çıkaramayacak ve hataya zorlanacak galatasaray defansı ve erken bulunabilecek bir golü arayacak fenerbahçe. golü buldukları takdirde de oyunu ciddî şekilde yavaşlatıp topa sahip olmak isteyecektir; zira galatasaray dar alanda çok zorlandı konyaspor maçında. feghouli ve belhanda'ya özel önlem alıp(özellikle josef-belhanda eşleşmesi bekliyorum ben) galatasaray'ı etkisiz hâle getirmeyi düşünecektir. orta sahada kaptırılan toplarla hızlı hücum şansı yakalayıp(ki konyaspor bunun da örneğini gösterdi, özellikle maicon'un yavaşlığı büyük handikap) 2. golü bulursam maçı koparırım, fikrinde olacaktır.

    *konyaspor maçından fatih hoca'nın oyun olarak memnun kalmadığını ve endişelendiğini düşünüyorum. özellikle defanstan top çıkaramamak, sürekli baskı yemek ve bu baskıyı kıramamak, rakibin çok hızlı geçtiği orta saha ciddi anlamda düşündürücü olmuştur. hem konyaspor maçından güç bela da olsa galip çıkmış olmamız, bir ölçekte saraçoğlu'ndaki beraberliği de kabul edilebilir kıldığı, hem de donk, selçuk, maiconve serdar'ın defanstan top çıkarma/top taşıma/oyun kurma konusunda sınıfta kaldığı için orta sahanın fernando hazır olduğu takdirde fernando, selçuk, tolga; olmadığı takdirde de tolga, selçuk, feghouli veya belhanda'dan oluşacağını düşünüyorum. donk'un topla arası oldukça soğuk olduğu için donk'la değil, daha top görmüş geçirmiş tolga'yla başlamayı düşünmesi doğal olacaktır. fernando hazır olmadığı takdirde donk'a güvenip formayı tekrar vermesi yine düşük ihtimal görünüyor bana.(belki ilk 45 dakikadan sonra alır fernando'yu) onun yerine belhanda veya feghouli'yi selçuk'un yanına çekip top yapmayı amaçlayıp sağa da sinan gümüş'ü atabilir.

    *fatih hoca takıma sakinlik aşılamak isteyecektir. önce beraberliğin hesaplarını yapacak, kalan kısımları buradan sonra düşünecektir. bu amaçla önce önde baskı yapacak fenerbahçe'yi sakin oyun ve ayağa pasla durdurmak isteyecektir, tıpkı ilk devredeki beşiktaş maçının ilk yarısı gibi. ilk 20-25 dakika top fenerbahçe'de olur, 25'ten sonra galatasaray oyuna ortak olur.

    *gerilim tüm derbilerde olduğu gibi fenerbahçe'ye yarayacaktır, özellikle belhanda'yı bu sebeple kaşımaya çalışacaklardır.

    ilk golü kim atar, allah bilir. ancak kanımca galatasaray ilk golü yerse ilk 15-20 dakikadaki baskıyı kaldıramayıp yer; atarsa da ilk devrenin sonlarına doğru 40-45 dk gibi bir duran top ya da kontraataktan atar.

    *ikinci yarılar da tamamen atmosfere göre şekillenir. fatih hoca sabırla beklemeyi daha çok ister, zira 70. dakikaya kadar olası beraberlik hâlinde fenerbahçe iyice açılıp disiplinden kopar ve arkada boşluk bırakır. bu dakikalarda bulunacak bir galatasaray golü fenerbahçe tribünlerini de, takımını da helva gibi dağıtır, tribünler istifa sesleriyle karışır.

    özet: ayağımızda top tutup oyun kurmayı becerebilirsek avantajlı olan tarafız. fenerbahçe'ye galibiyetin şart olması maçın en güzel yanı, yoksa aykut kocaman önce beraberliği tutar, tüm maç soğuk ve tatsız şekilde üzerine gelmemizi bekler, sonrasında gol bulmaya çalışırdı ki bu sistem galatasaray'ın şu anki yapısına epey ters, yaslanan savunmalara çözüm bulamıyor ve arkada boşluk bırakıyoruz.

    aykut kocaman'ı kayıtsız şartsız hücum etmek zorunda bırakıyor olmamız kendisi için bir ızdırapken, bizim gibi yaslanan ve kapanan takımlara karşı başarısız bir takım için şans gibi duruyor.

    gazamız şimdiden mübarek olsun.
  • 51
    valla fb'li futbolcular bu maçta bizim topçulara ana avrat sövseler bile saha içinde, yine de bizimkiler hapisten yeni çıkmış, beladan uzak duran eski kabadayı gibi başları önde takılmazlarsa sonuç yine hüsran olur. hele belhanda ve soso özellikle tehlikeli.

    hatta maçta rakip her yere düştüğünde, gidip başını okşayacaksın. rakiple didişmeyeceksin, tribünleri tahrik etmeden, uyutup uyutup yenmeyi deneyeceksin. maç biraz olsun kaosa girerse nal toplar geliriz.

    ha oradan kazanıp gelmenin taktiksel formülü de şudur; topu rakibe verip, 10 kişi topun arkasında sert duracaksın, oyunu soğutacak, tempoyu düşüreceksin. tipik kadıköydeki anadolu takımı gibi, ya da fener'in gs-bjk deplasmanlarında oynadığı gibi. vay biz galatasarayız, saldırır, kendi topumuzu oynarız dersen, sonuç yine hüsran.

    akıllı olur ve akıllı oynarsak şansımız olur.
  • 161
    36 yaşındayım, galatasaray'ın en son kadıköy galibiyetinden sonra neredeyse geçen 20 sene içinde bu maça her iki takımında çok çeşitli durumlarda geldiğini gördüm; galatasaray çok formda fb formsuz, fb kadro olarak çok iyi galatasaray kötü, galatasaray maçı kazanmak zorunda, fb hoca değiştirmiş ya da '' abi, artık kadro yenilendi, dünya kupasında ya da ş.ligi'nde final görmüş adamlar kadıköy'de çatır çatır oynar. dizleri titreyen oyuncular yok artık. o sene bu sene.''... bunun gibi senelere göre değişen bir çok durum içinde maçlar yapıldı ama bi' şekilde galatasaray maçı kazanamadı, çoğunlukla da yenildi. bu maçlarda aklımda kalan fb'nin çok sıradan, boktan bi' topçusunun akıl almadık goller attığı ya da müthiş şekilde iyi oynayarak yıldızlaşması, bizim cephede ise saçma sapan bireysel hata yapan oyuncular ve bir türlü o allahın belası topun çizgiyi ya da direkleri aşamaması oldu. bu bakımdan benim fazlaca ümidim yok.
  • 287
    4 erkek bir hafta sonu kaçamağı için aylar öncesinden rezervasyon yaptırarak toronto 'dan başkent ottawa 'ya gidiyoruz. ama yanımda hdmi kablom, formam ve pc var. öğlen 12 sularında kiraladığımız evde maçı seyredecek ve umarım kazanacağız. aksam da bu galibiyeti striptiz clubda kutlayacağız. yukarıda dilek namazı kılacaklar yanında biraz aykırı oldu ama galatasaray sevgisi olunca yer, zaman fark etmez. başarılar galatasarayim :)
  • 667
    maçın ilk yarısında fenerbahçe'nin kazandığı frikikte baraj 9.20 cm olarak ölçülmüş. 9.15'ten bile geride yani. maicon'nun direkten dönen frikiğinde ise baraj 8.3 cm olarak ölçülmüş. nerdeyse 1 metre öne çıkmış baraj. 'ya ne olacak?' demeyin. maicon'un vuruş stili barajın üstünden değil yanından falso vererek yapılan. gözünüzde barajı 1 metre geriye çekip aynı vuruşu düşünün ve topun nereye gideceğini hesap edin. ne demek istediğimi anlayacaksınız.
  • 327
    dün gece başlayan iş güç koşuşturmacası yarın 18:30'a kadar sürecek, maçı izleme imkanım var ama hiç yapmadığım şeyi yapıp izlemeyeceğim, telefonu uçak moduna alıp 19:00-21:10 arası internet minternet mesaj her şeyden uzak kalıp 21:11'de sözlüğe giriş yapıp skoru öğreneceğim... güzel haberlerini bekliyorum sözlük.

    ekleme : galibiyet halinde bana müjdeli haberi buradan mesaj olarak atan ilk "öğrenci" arkadaşımın sahamızda oynayacağımız ve bilet bulabildiği ilk maç kale arkası bilet ve yemek masrafı benden.
App Store'dan indirin Google Play'den alın