• 278
    zafer turlarina 10 aralik 2013 galatasaray juventus maci ertelenince basladigim mac. soyle ki efendim, isim geregi genelde evden calisiyorum ve haftada iki-uc kere toplanti icin ofise ugruyorum. ayrica turkiye'den zaman dilimi olarak yedi saat gerideyim. ne zaman ofisten sampiyonlar ligi maci izlesem, sonuc bizim lehimize oldu. juventus'la 2-2 kaldik, kopenhag'i 3-1 yendik. ne zaman evden izlesem yenildik, real madrid maclari ve deplasmandaki kopenhag maci. gecen hafta patrona birkac kere sormam ragmen toplantiyi sali'ya aldiramadim. ve hersey o kar yagisini gormemle basladi. dun kar yagmasina sevinen ender kisilerden birisi ben olmusumdur galiba.
  • 280
    uzun uğraşlar sonucu maçı statta izledim.
    ilk şampiyonlar ligi maçım, ilk gündüz maçımdı.
    statta fenerbahçe, beşiktaş maçları izledim. hiç birinde böyle olmamıştım.
    sneijder'ın attığı gol var ya. heh işte o gol bende yok. bildiğin yok.
    net açıdan izlediğim golü hatırlamıyorum arkadaş.
    ancak gol sonra yaşananları ömrüm boyunca unutmayacağım. ben böyle sevindiğim bir gol daha hatırlamıyorum.
    bi fotoğraf var bilirsiniz geçen sene 3-2'lik real maçına ait. taraftarlar muhteşem seviniyor. heh işte onu yaşadım lan.
    o anı videoya falan çekmedim diye çok üzülüyorum ama o zaman da tadına varamıcaktım. böylesi daha iyi.
    bırakalım ibneler hayallerde, bizim gibi fatihler hatıralarda yaşasın.

    bu arada sanıyorum bir ara* ağladım yada ağlayacak gibi oldum.

    her şey için teşekkürler mancini, teşekkürler takım, teşekkürler galatasaray.
  • 285
    öyle bir 2 gün yaşadık ki; söylesem masal, anlatsam film,yazsam roman olur dedirtircesine.
    5-6 kat giyinerek gittiğimiz maçta kar sebebiyle yarıda kalmasına üzülen insanlardık başta. inanmıştık çünkü zafere. tıklım tıklım doldurmuştuk. titreye titreye destekliyorduk halbuki. ne oldu ne olacak diye belirsizlikler içerisinde beklerken iliklerimize kadar donduk. ve ertelendi. derken tribünden çık evine gel oldu saat gecenin körü. ne zaman oynanacağını netleştirdiklerinde maçın başlamasına 14 saat vardı.'sadece 14' . hafta içi bir gün ve öğlen 15:00 de cl maçı. ve hala muammaydı işin garibi. bu belirsizlikler içerisinde uyuyup uyanmamız 5 saat sürdü.
    uyanınca her galatasaraylı kar var mı maç kaçta diye başladı güne. 13:00 de hakemler gelecek ve 15:00 de oynanıp oynanmasına karar vereceklerdi.

    iş umrumda değildi sevgili sözlük. 5 saat de uyudum . üşümek de sorun değildi. ama netleşmesi ile maçın başlamasına 2 saat avrdı. anadolu yakasından stada kar yağışı varken gitmek, gidip iptal edilmesiyle dönmek bunalrın hiç biri umrumda değildi. ve tek korkum ya kimse olmazsa , takım olumsuz etkilenirse oldu.

    ve gördüm. sarı ve kırmızıya gönül veren okul çantalarıyla maça gelen çocukları,yaşlıları,iştek kaçanları, sınavlarını bırakanları, bi başka şehirden otobüsle gelip gece dönüp sabah tekrar gelenleri... dedim işte bu! işte galatasaray. işte taraftar.

    soğuk mu? uykusuzluk mu? yorgunluk mu? zemin mi? hiç biri umrumda olmadı sevgili sözlük yazarları. 15 dk ile yarıdan 15 dakika devre arası ve 40.dakika gelen gol süresince yani 1 saat 10 dakikadır bu maçın bizim olduğunu biliyordum. o çocuklar,çalışanlar göstermişti bu maçı kazandığımızı.

    annem defalarca arayıp soğuk çık gel dediğinde üşümüyorum dedim. üşümedim. saçlarım sırılsıklam olmadı mesela, kemiklerimin donduğunu hissetmedim mesela, dişlerim bizbirine değmedi gol geldiğinde ağlayan binlerce insandan biri olarak göz yaşlarım yakmadı yanaklarımı. üşümedim...

    galatasaray ne zaman birinci biz o zaman mutlu ....
  • 292
    az önce tekrarını izlediğim muhteşem maç. büyük ihtimalle ne zaman görsem izleyeceğim bir maç oldu. allahım gol! allahım gol!

    bu galibiyet öncelikle bu taraftarındır. tüm galatasaraylılarındır. sezon başından bu yana hiç beklemediğimiz travmalar yaşadık. adalet beklemiyorduk zaten. buralara uğramıyor o kavram. iktidarıyla, şikecileriyle, içimizdeki kötü-basiretsizlerle bir sezon heba mı olacak diyorduk. ama hep bu maç vardı kafalarda. her şeyin değişebileceği bu maç. işte oldu. yine hakettiğimiz yerdeyiz.

    muslera: kalede olması bile yeter. öyle bir güven veriyor ki hem savunmaya, hem de bize. oyle bir korkutuyor ki rakibi. nasılsa tutar bu herif, vurmayayım dedirtiyor rakiplere. aslanım benim.

    eboue: bu takımın sağ beki o. kesinlikle o. bir kere yerini kaybetmedi şu maçta. evet zemine takıldı, yerden oynamaya çalıştı saçmasapan kimi zaman ama yine de iyiydi.

    chedjou: yanında ağır-oturaklı bir stoper olunca nasıl bir süpürücü olduğunu gösterdi.

    gökhan: sen kocaman yürekli bir adamsın. ne güzel bir insansın. ne kadar iyi oynadın. çok seviyorum seni gökhan zan. çok ama! o maç sonu konuşmandaki titreyen sesine kurban!

    semih: kardeşimiz, evladımızsın ama sanma ki seni sırf bunun için seviyoruz. karşında llorente ve tevez varken 40 yıldır bu maçları oynuyormuşçasına soğukkanlı ve iyi oynadığın için de seviyoruz seni semih.

    riera: bu takımda futbolu en çok bilen 5 topçu say deseler kesinlikle biri sensin riera. 6 yabancı kuralında sahada muhakkak olması gereken 6. topçumuzsun.

    melo: maçın adamı. sezonun adamı. melo varsa takım eksik değildir. o kadar! önüne geleni ezişine kurban!

    selçuk: yetenekli ayaklar ama önce beyin. düşünmeyi bilen tek türk topçususun kaptan. mükemmel oynadın yine. mü-kem-mel.

    sneijder: bunun için geldin. bu maçlar için kalacaksın bizimle. sezon başından beri iyiydin, iyi olduğun gibi geri döndün. allahım gol! gol gol gol! türkiye, arena, istanbul, istanbul ayağa kalktı seninle. hiçbir şey farketmez, çünkü sen vardın, çünkü gol vardı.

    burak: senin zeminin değildi. senin maçın da değildi. ama öyle bir mücadele ettin ki taraflı tarafsız herkesin saygısını bir kez daha kazandın.

    drogba: yine yaptın yapacağını! gerçek bir profesörsün sen!

    umut: bu gruptan çıktıysak bunun yarısı senindir aslanım. yine vardın golde. her şeyi hakediyorsun.

    iyi ki galatasaraylıyım be! iyi ki!
  • 296
    tarih 29 agustos şampiyonlar ligi kura çekimi , ben oturma odasında en köşeye cekilmis izliyorum, en köşeye cekildim dizlerim belime kadar gelmis ufacık sandalyede heyecandan bükülmüş kalmışım, b grubunda real madrid ve juventus var '' allah'ım lütfen b olmasın, lütfen b olmasın, lütfen allah'ım lütfen .. lütfen b olmasın .. '' figo kurayı çekiyor ve '' galatasaray going to group b ''... yıgılıp kalıyorum 1 gün boyunca agzımı bıcak acmıyor.

    mactan bir gün önce tarih 9 aralık 2013 , günlerdir kar yagmasını bekliyorum özlemişim kar yagmasını, haberlerde söylüyorlar maç saatinde baslayacak kar yagısı diye, önce seviniyor sonra üzülüyorum, bir zamanlar oynadıgımız cluj macı geliyor aklıma kesin yenecegiz diyorduk yagmur engel oldu, aman diyorum cocuklar aman yagmasın kar falan ama yagacak belli ki , ancak yukardakinin cok güzel planları var bizle ilgili, kale önündeki o çimenin kalkması lazım , wesley sneijder'in topu filelere girmeden önce sekmesi lazım ki buffon şaşırsın.

    saatler geçmiyor, takımın kötü gidişi bir yandan , taraftarın 2 ye bölünmüşlügü diger yandan ama garip bir hava var mac öncesi, sözlüge bakıyorum sürekli sayfayı yeniliyorum zaman gecmiyor, her entryi okuyorum ve herkes inanmıs bekliyor, kolay kolay olmaz böyle bir inanç bizim taraftarda, takım kötü gidiyorsa pek heyecan olmaz, içten içe yenilecegiz denilir, örnegin deplasmandaki madrid macında yoktu bu inanç.

    inanıyor herkes yenecegiz diyor , gün değişiyor salı günü gelip çatıyor , elim ayagım titriyor heyecandan arkadasıma mesaj atıyorum ben galiba kalpten gidicem diye, elim ayagım tutmuyor diye. maç öncesi okuldayım, okul cıkısında yaklasık 2 yıldır hoslandıgım kızın da oldugu arkadaslarımla kafede oturuyoruz, okadar koşmusum pesinden ama o gün mac var. ilk defa dısarı cıkıyoruz, konusuyoruz ama pek umurumda degil, o sırada marş söylüyorum içimden. hiçbirsey umurumda olmuyor 2 yıl koşmusum pesinden , cok mutlu olmam lazım , mac için saate bakıyorum . kalkalım diyorum artık . maç saatini beklemeye koyuluyorum.

    maç saati geliyor ev arkadaslarımla izlemeye baslıyoruz macı, savunmamız ilk 20 dakika saat saglam , sonra yavastan bozmaya baslıyoruz, sneijder'in kondisyonun bitmesine son 40 dakika, juventus bastırıyor llorente geliyor tevez geliyor, sneijder'in kondisyonun bitmesine son 30 dakika. sonra kar baslıyor. hay allah diyorum ''neden yine biz allah'ım bu mac olmasın bu maç olmamalı '' diyorum oluyor. maç erteleniyor. sneijder kaderin yardımı ile tüm maç oynamıs oluyor .

    ertesi gün yine derse gidiyorum profesöre erkenden bitirin dersi lütfen diyorum maç var bugun, iyi cesaret. neyseki erkenden bitiyor o gün ders eve gidiyorum . içimde mac heyecanı ama ya taraftar ? maç öncesinde cagrılar yapılıyor çok çaresiziz '' imkanı olan herkes maça gelsin diyorlar '' içim gidiyor, istanbulda olamadıgım için kendimi yiyiyorum . galatasaray yalnız kalacak diyorum. bu taraftar oyuncusunu ıslıklıyor bu zor günde yalnız bırakırlarsa ne olacak diyorum. 5 bin kişi ile sampiyonlar ligi macı oynadıgımızı düşünüyorum, olmaz öyle şey galatasaray yerde kalmaz. kurtuluş savası cünkü bu, galatasaray'ımızın dirilme maçı,sonra heryerde maça gitme haberleri geliyor, avrupa'dan, makedonya'dan ve kosova'dan gelenler mi dersin, sehir dısında içeri girme ihtimali bile kesin olmayan maça gelenler mi.

    galatasaray yerde kalmıyor, o günü sanırım hayatım boyunca hiç unutmayacagım. galatasaray'ın iyi günlerinde pek öne cıkmayı sevmem, hayatımda en gurur duydugum sey 2010-2011 sezonunda kombine sahibi olmaktı, kesintisiz her maça gittim. galatasaray'ı 15. sırada izledim. barısı mustafa sarpı her mac izledim. bogazım patlayana kadar bagırdım. takımı destekledim.

    herkes gelmisti juventus macında, kendim gidemedigim için abimin -5 derecede gitmesine ses cıkarmadım, soguksa soguk gitsin, sabah 9 da mı kalkacak kalksın, galatasaray'ı ona emanet ettim. gitti maça döndügünde ayakları donmak üzere olsa bile. dedim ya o taraftarı hiçbir zaman unutmayacagım. locasına da gittim ben arena'nın oradaki insanları da gördüm, kimse kusura bakmasın ama taraftarlık yönünde hepsi çöp. o gün lisesini üniversitesini asıp o maça gidenler var ya, hani hani son yılların en soguk istanbul havalarından biri olsa bile o maça düşünmeden gidenler, işte onlar hepsinden degerli. o ıslıklayanlar var ya ? işte liseli diye dalga gectiginiz o cocuk bile sizden degerli benim gözümde. dakika 85'de sneijder gol atınca sesini o stadyumda bırakan abiler değerli.

    dakika 85.. günlerdir haftalardır elestirilen sneijder, belindeki sakatlıgı cinsellige baglanan sneijder, italya'ya transfer için gitti denilen sneijder, okadar para alıyor oynamıyor denilen sneijder, sürekli sakatlanıyor denilen sneijder, tamam artık takımlar nani + para karsılıgı anlasıldı denilen sneijder, devre arası satılsın artık bu adam kosmuyor denilen üzerinden fiyat tahmini yapılan ve kafasında tek düşünce gelecek transfer olan taraftarın sneijder'i. öyle vurdu ki topu köşeye .. o topu buffon degil schmeichel olsaydı bile kurataramazdı. aynı yıllar önceki arif gibi. gol oldu, kendimden geçmiş olacaktım ki sonrasında pek birsey hatırlamıyorum. gol sonrası ne mi oldu ? sonrasında tek hatırladıgım şey :

    (bkz: allaaaaahım gooooooolll)
  • 299
    maç bitiyor, skor 1-0 , aslanlarım cl'de bir üst tura yükselmiş yoluna devam ediyor, sevinçten havalara uçuyoruz... standart olayımız bu evet.

    gelelim diğer takım taraftarlarına, hala ifla olmadılar, götüne biblo sokanlar, götünü sktirtmek için gün sayanlar, çıplak fotoğraf atma meraklıları... evet lafım size, biz boşuna demiyoruz galatasaray adamı madam yapar diye, bunu da öğrenmiş oldunuz hoş daha önce bilmeniz gerekiyordu ama siz yaşanmışlıklara rağmen ifla olmuyorsunuz...

    aslanlarımla gurur duyuyorum ve bir sabah daha güne başlarken ''iyi ki galatasaray'lıyım'' diyorum...
  • 300
    şaka maka bizim çakal yönetimi takdir ettim. maçtan önce sözlükte de paylaşılan fotoğraflarda ali sami yen arena'nın zemininde bir şey dikkatimi çekmişti. 31.dakikadan ilk yarının sonuna kadar 15 dk atak yapacağımız taraf kar aracı ile temizlendiğinden zeminin anası bellenmiş ve balçık durumunda iken, 2.yarı atak yapacağımız yarı saha insan gücüyle temizlendiği için olabilecek en iyi şekilde duruyordu. çoğu kişinin acemilik olarak düşündüğü bu detayın ben yönetim tarafından özellikle yapıldığını düşünüyorum. zaten maçı izleyenler (u: sanki izlemeyen var amk :() de ne demek istediğimi anlamışlardır, antonio conte bile bu duruma isyan etti,aynı şeyleri dile getirdi, "2.yarı boyunca bozuk zeminde atak yapmaya çalıştık,haksızlık" dedi.

    bana kalırsa umut bulut çok daha önce girmeliydi oyuna ama anlaşılan "skoru tutup son 10 dakika risk alalım" denmiş.

    neyse fazla taktiksel yorum yapamayacağım, fazlasıyla sevindiren, uyku uyutmayan, 2 gün süren, tarihteki efsane maçlardan biri olarak hatırlanacaktır hep.

    teşekkürler galatasaray.
App Store'dan indirin Google Play'den alın