76
galatasaray spor kulübü'ne üye olanları, mustafa cengiz yönetimi'nin ibra edilmemesi sürecinden bu yana her oylamada öncekinden daha kötü sonuçlara sebep olmayı başarmaktadır. yürüyedursunlar.
edit: yanlış anlaşılma olmasın, ucundan dahil olduğum kuşaktır ayrıca. hoş, eleştiri yapabilmek için dahil olma şartı da bulunmamaktadır. bu entry, galatasaray spor kulübü'ne üye olanlarını genellemekte olup 358 olayı ve sonrasında verilen pozlar bu genelleme için kanımca yeterli bir kriterdir.
77
galatasaraylı bile olmayanlarına kulübün enkaz kurtaran başkanını ibra ettirmedikleri günleri unutmadık. gerçek galatasaraylı youtube'dan yayını izlerken bu beşiktaşlı, fenerli veletlerin oy kullandığı bir kulüp olduk.
78
son sandıklarda oy kullananları z kuşağı sanan kişiler tarafından yerilen kuşak. 30 yaşındaki birisi de eğer kulübe yeni üye olmuşsa son sandıklarda oy kullanır. saçma sapan kuşak çatışmasını bari sözlüğe sokmayın. galatasaray'a üye olan boomerlar ve baby boomerlar "kafatasçı lisecilerden" olanlara oy verirken sorun yaratmayan kişiler çıkıp ellerinde bir delil olmadan z kuşağına sallıyor.
79
ülkenin batırılmasına yardımcı olmuş x ve içinde bulunduğum y kuşağı tarafından eleştirilmeyi hak etmeyen kuşak. sanki oyu veren sadece gençlermiş gibi saçma eleştiriler yapılıyor, yıllarca malum şahsiyeti iktidara getiren sanki yaşıtlarımız değilmiş gibi konuşuluyor şaka gibi. z kuşağı pırıl pırıl gençlerden oluşmaktadır, ülkemizi de onlar kurtaracaktır bari son şansımızı elimizden kaçırmayalım.
80
içerisinde bulunduğum kuşaktır. hem de ne mutlu ki eğitimci sıfatıyla. sosyal medyanın etkisinden dolayı her ne kadar popülizm sebebiyle benliğinden kopuş yaşayıp herkes gibi olmaya çalışan çok fazla yaşıtım varsa da genel olarak gümbür gümbür gelmektedir.
en büyük artıları partilere, kişilere değil somut icraatlara bakmaktır. ben dahil birçok kişinin bireysel ve toplumsal çıkarına olmayan birisini destekleme ihtimali çok düşüktür. galatasaray ve ülke seçimleri özelinde bakarsak kime oy vereceğimizi belki bilmiyoruz ama kime oy vermeyeceğimizi gayet iyi biliyoruz. atam'ın dediği gibi "bütün ümidim gençliktedir."
81
senelerce ülkenin kaynaklarını tüketen ve bu kaynakları yerine koymaktan uzak olan, saçma sapan ideolojileri saplantı haline getirmiş, kendisine denk olan güney kore gibi ülkelerin gelişmesini yalnızca uzaktan seyretmiş ve üniversite bitirir bitirmez krallığını ilan etmiş nesiller tarafından eleştirilen kardeşlerimiz.
82
birçok insanın mahvettiği ortamı ve bozdukları düzeni neden düzeltmiyor diye eleştirdiği kuşak. nasreddin hoca fıkrası gibi gerçekten ülke. bu çocukların özellikle politik konular (ülke veya takım) açısından artık rahat bırakılması lazım.
83
40 yaşına yaklaşmış biri olarak söyleyebilirim ki, her yeni kuşak bir öncekinden daha zeki. bakmayın çirkin yaşlanan insanların gençler hakkında ithamlarına. fatih altaylı'nın cumhuriyet temalı formatında ahmet arslan'ın memleketin geleceğine dair ümitvar söylemlerini dinleyin lütfen. umarım hoca yanılmıyordur.
ama söyle bir gerçek var ki, her yeni kuşağın cahili bir öncekinden daha cüretkar. işte bu problem nasıl çözülür düşündürücü. sokretes'in savunmasında bahsedilen bilmek konusu yani 'bilmediğini bilmek' gerçekten çok hayati.
insan okudukça aslında hiçbir şey bilmediğini anlıyor, okuyun kardeşim. herhangi bir şey okuyun.
84
nietzsche'nin bir sözü vardır. 'bu da dahil bütün genellemeler yanlıştır.' şeklinde. sonuna kadar katılıyorum bu söze.
z kuşağı, içinde bulunduğum kuşaktır. bana kalırsa zekadan daha çok modernleşme gibi eski alışkanlıkları bırakıp, yeni alışkanlıklara alışma sürecine girmedikleri için daha zeki görünür yeni kuşaklar. içinde bulundukları modernlik ve teknolojiye doğarlar, haliyle küçüklükten alırlar bünyelerine her şeyi.
ancak bu tür hızlı gelişimler yavaşlığa tahammül edemez. tahammülsüzlük ve yavaşlık ise agresiflik yaratır insanda. bu ise saygısızlığa yol açar. saygısızlık ise ne felaket şeydir... ben kuşak fark etmeksizin her bireyin ayda en azından 1 kitap bitirmesi taraftarıyım. böylece türkiye'nin inanılmaz bir ilerleme kaydedeceğine inanıyorum. ama ne gençlerimizde ne olgun insanlarımızda bu hareket malesef yok.
mesela mustafa kemal paşa neden farklıydı enver & talat & cemal & ismet veyahut karabekir paşadan? çünkü mustafa kemal bu isimlerin aksine daha çok okuyor, daha önemlisi daha farklı kitaplar okuyordu. ufkunu sürekli genişletiyor ve büyütüyordu. her türk'ün ayda 1 kitap okuduğunu düşünün, milyonlarca insan farklı konularda ilim sahibi olacak. ama olmuyor işte, niye? emek istiyor. eğlenmek varken emek vermeye ne gerek var dimi...
85
ekseriyeti cahil ve mental sıkıntıları var malesef. hiçbir değer yargıları yok. sanal dünyada büyüyorlar; oyunlarla, saçma sapan sosyal medya dünyasıyla. genelleme yapmak gerekirse böyleler.
bilgilendirme: yaşımı sormuşsunuz arkadaşımın biri. z kuşağı değilim.
86
futbol taraftarligi cercevesinde kendilerini sosyal medyada kolayca belli eden kusak.
genelleme dogru olmayan ve kotu bir sey. fakat, ozellikle futbol taraftarligi konusunda kendileri ile eski kusaklar arasinda ciddi bir sabir, ihtiyatli muhakeme ve saygi farki var. cocuk muhtemelen yazan dedigimizde arkasinda genelde cocuk cikiyor.