---
alıntı ---
zaten bu 2000 kişilik fark, bizim tribünlerde görmek istemediğimiz kişilerden oluşuyor.
---
alıntı ---
açıklasa da bilsek, kimmiş bu görmek istemediği 2000 kişi?
passolig almadım. almayacağım, bu yerin dibine batasıca sistemin neyine ortak olayım? galatasaray sevgisi ise basketbolu var voleybolu var su topuna kadar var. zaten yayın diye dünyanın parasına
digiturk -
tivibu vs. kitliyorsunuz insanlara. bilet fiyatının yüksekliği de şöyle dursun, ekstradan bir de passolig'e para vereceğiz. çok güzel. zaten aldığımız maaşın ortakları var bu ülkede herkesin malumu. o ortaklara biraz daha para verelim. tabi...
eee sen şimdi beni stadlarda görmek istemiyor musun? neden peki onu da açıkla da bilelim? stadlarda sahaya tribünden bir şeyler atan insanlar halen o stadlarda,
meşale desen halen yanıyor,
küfür kıyamet ortalık,
karaborsa da tam gaz devam. eee? ben bu olayların neresindeyim?
anlatayım, ben takımını seven insanım sadece. şehrimden her maça doğal olarak gidemiyorum, maddi durum olduğu kadar mesafe de sıkıntılı. istanbul'da bir maça gideyim desem 700 - 800 kilometre gidiş. o kadar da dönüş var.
stada gitmek ayrı problem, gittin
staddan çıkmak ayrı problem, bilet karaborsa'da büyük maç oynanacaksa ayrı problem, gideceksin kale arkasına maçı izlemek için onlara eşlik edip küfür etmiyorsun diye (ki sahadaki rakibe de değil, belki 3 hafta sonra oynayacağın bir rakibe) el kadar çocuklar "bağırmayacaksan ne işin var?" diye kendini bir şey zannedip sana bağıracak ayrı problem, belki dayak yiyeceksin yönetim canına tak ettiği için ayrı problem vs. daha o kadar var ki, sabaha kadar gider.
zaten farkındaysanız burası sadece stadın içi, stada gidiş, eve dönüş falan. daha
saha dışı problemler var. işten anlamayan spor yöneticileri, talimatla maça çıkan hakemler, aklanan şike vb. uzar gider işin federasyon kanadı da.
5 sene olacak federasyon başkanı olalı. hangisini çözdün sayın yıldırım demirören? hiç birisini. şikeyi aklayan sensin en başta, daha ne gibi bir problem olabilir ki bu ülkede? şikeye ceza vermeyen, ceza vermemek için gelen bir federasyon başkanı ki "o 2000 kişiyi stadlarda istemiyoruz" diyebiliyor.
isteme, tabii canım! biz karaborsa yapamayız, biz x'e y'ye z'ye muhalifiz, biz küfürlü tezahürat yerine takımımızın arkasında dururuz, biz yalakalık yapmayız, biz şike yapanların olmamasını isteriz.
bizim anladığımız futbol ile sizin anladığınız futbol arasındaki uçurum yüzünden buralara geldik. buralardan dönüş olmaz zaten, olursa bile seninle olmaz.
futbolun yoluna düşen yıldırımlar sizsiniz! futbolun önünü açacağınıza "gitmeyelim ülke olarak 5 sene avrupa kupalarına" diyebilen bir adamın izine götürüp o futbolu bitiren de sizsiniz.
o 5 seneyi de "
yeter yıldırım demirören" diye gülerek anlatırsın. gül tabii gül...