ünal aysal'a ayar verdiğini bazı galatasaraylılara düşündürtmeyi başaran tüpçü. nasıl ayar vermiş? ''fatih terim benim elemanım değil, kader birliği yaptığım yol arkadaşım, hocam...'' demiş. ''fatih terim telefonlarımı açmıyorsa hatayı kendimde ararım.'' demiş.
ah canım ya! çok seviyor fatih terim'i belli ki. ee, sevmiş, gitmiş, konuşmuş bence. olumlu yanıt da almış, allah mesut bahtiyar eylesin. daha düne kadar baba parasıyla satın aldığı gazetelerinden fatih terim'i yıpratmak için yaptırdığı haberler de ''en büyük aşklar nefretle başlar'' klişesinin kanıtı olarak tarihteki yerini alsın.
kendisi gakatasaray'ın da haklarını koruması gereken bir pozisyondayken, galatasaray teknik direktörünü çalmakla kalmayıp, bir de başkanına laf sokuyor aklı sıra. ama galatasaray taraftarı daha düne kadar nefretle yaklaştığı bu adamın iki basit yıkama yağlama sözüne bu kadar itimat ediyorsa, vay ki vay!
yahu bu adam teşekkür beklemeye koyulduğu sıralarda, uefa'nın şikeleri tescil etmesiyle birlikte derince bir çukura girip ortalıktan kaybolmamış mıydı? ama işte, ''ünal aysal'a ayar verdi eki eki!'' kafasındaki insanlardan yüz bulacağını bilecek kadar da kafası çalışıyormuş en azından. sonunda bazı kafalarla frekansı tuttu, bu da bir gelişme.
ahahah, sinirim bozuldu lan! fatih terim'le kader birliği yamışlar. fatih terim onun elemanı değilmiş. bir de galatasaray'a dört kupa vermiş. evet evet... bize dört tane kupa vermiş sağolsun. ama ünal aysal'a verdiği ayarların yanında, o dört kupanın lafı bile olmaz! çok tişikkür ideriz başgan!