1333
kendisini günahım kadar sevmiyorum, bu adamın başkanımıza laf sokabilmesi yüzünden sinirden kendimi sikeceğim ama adam ayar verdi arkadaş. sen süreci saçma sapan yönetip eline yüzüne batırırsan, akbabalar üşüşür. sen ona o imkanı verdiysen ister yıldırım demirören olsun, ister aziz yıldırım olsun, ister başka birisi olsun kullanır bunu.
sevgili yazar dostlar lafı söyleyene değil de bir kere söylediğine bakın lütfen.
1) fatih terim benim elemanım değil. kadar ortağım...
ilk verdiği ayar bu. yıldırım demirören gibi bir herifin fatih terim'i sevmesi, saygı duyması filan hikaye hepimiz biliyoruz. hocamıza şirin gözükmek için sakso bile çekecek bu adam, milli takım 2-3 maç kaybetse anında fatih terim'i harcayacak, sırtını dönecek biliyoruz. evet haklısınız. ama sonuçta ünal aysal'a ayar verdi mi verdi. ikisi birbirinden bağımsız şeyler.
ünal aysal o "eleman" lafını kullanarak ite köpeğe arkasından böyle atıp tutabilme hakkını verdi malesef. elin iti köpeği de bunu kullanıyor. olmaz ya yarın bir gün fatih terim çaykur rize'yi bile yönetecek olsa o zamanki rizespor başkanı bile buna gönderme yapacaktır. çünkü sen koskoca başkan olarak koskoca fatih terim'e bu saygısızlığı yaparsan elin herifi de bunu manipüle eder arkadaşım.
ulan ben 2-3 senedir sikindirik bir şirkette çalışıyorum. patronum bile bana eleman demez, diyemez. 2-3 senelik bir çalışandan değil fatih terim'den bahsediyoruz be.
2) birisi benim telefonlarıma çıkmasa hatayı kendimde ararım...
ikinci ayarı da bu. şimdi yıldırım demirören anasını babasını öldürse bile kendinde hata bulmayacak bir adam bunu biliyoruz. bu laf da tamamıyla boş bir laf ama buna rağmen sen gene o laf sokma hakkını adama kendi elinle veriyorsun. vermeyeceksin !
benim kafam almıyor arkadaş, nasıl olur da ulaşılamaz bir teknik direktöre? ulan adamın antrenman programı belli, antrenman mekanı florya belli, evi belli, yurdu belli. bir şeye kızıp telefonunu açmıyorsa kalkar ya kendin gidersin, ya bir yönetici gönderirsin. sanki adam telefonunu kapatıp meksika sınırını geçmiş gibi aptal tartışmalara girersen demirören gibi bir embesil bile bunun dalgasını geçer.
sen gidip kurumsallaşma diye diye aptalca polemiklerle bu süreci eline yüzüne bulaştırırsan, bundan çıkar elde eden akbabalara kızamazsın. akbabanın olayı budur çünkü. şerefsize neden şerefsizsin diye sorulmaz. onun şerefsizlik yapmasına imkan vermemen gerekir. malesef o imkanı verdik.
sevgili yazar dostlar lafı söyleyene değil de bir kere söylediğine bakın lütfen.
1) fatih terim benim elemanım değil. kadar ortağım...
ilk verdiği ayar bu. yıldırım demirören gibi bir herifin fatih terim'i sevmesi, saygı duyması filan hikaye hepimiz biliyoruz. hocamıza şirin gözükmek için sakso bile çekecek bu adam, milli takım 2-3 maç kaybetse anında fatih terim'i harcayacak, sırtını dönecek biliyoruz. evet haklısınız. ama sonuçta ünal aysal'a ayar verdi mi verdi. ikisi birbirinden bağımsız şeyler.
ünal aysal o "eleman" lafını kullanarak ite köpeğe arkasından böyle atıp tutabilme hakkını verdi malesef. elin iti köpeği de bunu kullanıyor. olmaz ya yarın bir gün fatih terim çaykur rize'yi bile yönetecek olsa o zamanki rizespor başkanı bile buna gönderme yapacaktır. çünkü sen koskoca başkan olarak koskoca fatih terim'e bu saygısızlığı yaparsan elin herifi de bunu manipüle eder arkadaşım.
ulan ben 2-3 senedir sikindirik bir şirkette çalışıyorum. patronum bile bana eleman demez, diyemez. 2-3 senelik bir çalışandan değil fatih terim'den bahsediyoruz be.
2) birisi benim telefonlarıma çıkmasa hatayı kendimde ararım...
ikinci ayarı da bu. şimdi yıldırım demirören anasını babasını öldürse bile kendinde hata bulmayacak bir adam bunu biliyoruz. bu laf da tamamıyla boş bir laf ama buna rağmen sen gene o laf sokma hakkını adama kendi elinle veriyorsun. vermeyeceksin !
benim kafam almıyor arkadaş, nasıl olur da ulaşılamaz bir teknik direktöre? ulan adamın antrenman programı belli, antrenman mekanı florya belli, evi belli, yurdu belli. bir şeye kızıp telefonunu açmıyorsa kalkar ya kendin gidersin, ya bir yönetici gönderirsin. sanki adam telefonunu kapatıp meksika sınırını geçmiş gibi aptal tartışmalara girersen demirören gibi bir embesil bile bunun dalgasını geçer.
sen gidip kurumsallaşma diye diye aptalca polemiklerle bu süreci eline yüzüne bulaştırırsan, bundan çıkar elde eden akbabalara kızamazsın. akbabanın olayı budur çünkü. şerefsize neden şerefsizsin diye sorulmaz. onun şerefsizlik yapmasına imkan vermemen gerekir. malesef o imkanı verdik.