• 331
    bir yanginci olarak gecen sezon basi falcao transferi icin gelmesini istemedigimi defalarca belirtmistim. yani transferin sebebi yangincilar degildi, bizzat o transferi yurutemeyen beceriksiz yoneticiydi.

    anlam itibariyle yanginci taraftar su guzel ortami bulandiran insandir ancak benim gorusum sorgulayan ve elestiren taraftar profilidir. bunun icin de yanginci diye adlandirilacaksam da canin sagolsun deyip elestirmeye devam ederim.
  • 332
    saygılı bir şekilde eleştirisini yaptığı sürece sevdiğim taraftar tipi. eleştiri olmazsa, gelişme olmaz. yangıncı taraftar da, taraftar portföyünün güzel bir rengidir. ancak bazı yazarların, anonim şekilde, kendisiyle aynı düşüncede olmayanlara hakaret edip, ardından da ama ben yangıncı taraftarım, en çok galatasaray'ı ben düşünürüm demeleri sadece gülünç oluyor. yangıncı taraftar olmadan önce insan olmayı, hakaret etmeden konuşabilmeyi, iletişim kurabilmeyi öğrenmek lazım ki sonra taraftar, sonra da yangıncı taraftar olabilesin.
  • 333
    takım iyi oynayınca "iyi gün taraftarı", kötü olunca "yangıncı taraftar" diye yaftalanan taraftardır.

    takım iyi olunca sevinse de, kötü olunca üzülse de kimseye yaranamayan taraftardır.

    döte döt diyebilen taraftardır.

    her yaşanana başını eğip "padişahım çok yaşa" demeyen taraftardır.

    biat etmeyen, koyun olmayan taraftardır.

    soran, sorgulayan taraftardır.
  • 336
    maalesef kulüplerin en büyük düşmanı olan taraftardır. kulüplerin hareket alanlarını kısıtlarlar, insanların arasını bozarlar, doğru hamleler yapılmasını engellerler kısacası külliyen zararlardır. tamam başakşehir kollanan bir takımdı ama başındakiler hep mantıklı kararlar almaya devam ettiler ve sonunda da başarısızlıklar başarıyı getirdi. bunun en büyük etmeni de taraftar baskısını almamaları. düşünün hangimiz başakşehir kadar sabırlı kalabiliriz?
  • 339
    takımın bu sene avrupa kupalarına hak kazanması için ihtimal hesapları yapmasının tek sorumlusu olan taraftar grubudur.

    bakın şampiyon olamayabilir takım, sonuç olarak her yıl şampiyon olma şansımız yok ancak ligi 6.sırada bitirip avrupa'ya gitmek için kendimiz dışında bulunun takımların ihtimallerini hesaplıyorsak ve bunu yaparken son 2 yılın şampiyonu apoletini omuzlarımızda taşıyorsak sanırım birinin sorumluluğu alması gerekiyor.

    hoca ve başkan almayacak gibi bu sorumluluğu bence yangıncı taraftar alsın. yakışır.
  • 340
    yangıncı ve biatçı diye ikiye ayırmışlar taraftarları. ben twitter’da da galatasaray sözlükte de yangıncı ve biatçı taraftara rastlamadım. rastlayanlar bu taraftarların özelliklerini yazsın da ben de anlayayım.

    yangıncı dediğiniz taraftarın son beş yılda yaptıklarını sayıyorum. aklıma gelenler bunlar gelmeyenler de çok çok fazladır.

    1-evlatçı hamza hamzaoğlu’ndan galatasaray’ı kurtardılar.
    2-aydın yılmaz’dan
    3-sabri sarıoğlu’ndan
    4-emre çolak’tan
    5-dursun aydın özbek’ten
    6-igor tudor’dan
    7-arda turan’dan
    8-caner erkin’den
    9-burak yılmaz ve selçuk inan’dan
    10-liseci tayfadan

    ve daha nicelerinden kurtardılar galatasaray’ı.

    yangıncı dediğiniz taraftarın galatasaray için yaptıklarını ise saymakla bitiremezsiniz.

    1-fatih terim’i tüpçü’nün ve fenerbahçe’nin elinden alarak imparatorluk payesini tekrar vermiştir.
    2-mustafa cengiz ve yönetiminin seçimleri kazanmasını sağlamıştır.
    3-biletli idman izleme konusunda dünya rekoru kırmıştır.
    4-galatasaray’ı her düştüğünde, her yenilgi sonrasında tutup ayağa kaldırmıştır.
    5-şampiyon olduğumuz son iki yılda müthiş destek vermiştir.
    6-ozan kabak gibi genç yeteneklere koşulsuz destek verip yıldız seviyesine çıkarmıştır.

    bütün bunlara karşı bir tek falcao konusunda biraz yanılmıştır ama bu yanılgının nedeni tamamen abdürrahim albayrak’tır. ben dahil hiç kimse falcao’nun sakatlık sorununu bilemezdik. gerçi monaco’da geçirdiği ağır sakatlığı biliyorduk ama son iki sezonda monaco’da oynadığı maçlara bakınca hepimiz biraz yanıldık.

    şahsen falcao gelsin, alalım diye tek bir entrym ya da twitim yoktur. çünkü o sakatlığı bende hep şüphe oluşturmuştur. lakin genç taraftarların bunu bilmesi kolay değildi ve bu yönetimin göreviydi. kısacası kahır ekseriyetle galatasaray taraftarı hep oniki’den vurmuştur ve vurmaya devam edecektir. gurur duyuyorum onlarla.
  • 341
    kuruluş ilkelermiz şöyle der; yangıncı bir taraftara sahip olmak ve... iş oraya gidiyor az kaldı.

    yahu şunlara; yok sorgulayan, hayatı irdeleyen, kötü ve çirkin olana karşı çıkan, emekli dul ve yetime yardım edip, kedi ve köpekler için kapıya bir kap su bırakanlardır gibi yüceltici şeyler yazılıyor ya aklım gidiyor.

    beşiktaşlı taraftarların bir bölümü kendilerine "evet biz tinerciyiz" gibi bir kabullenişe girdi atkı yaptırıp bunu boynuna asan mal bile gördüm. beşiktaş taraftarını bilirsiniz uydurma hikayeler çıkarmaya çalışır devrimcilik falan burada da benzer birşey deniyorlar. aşırdıkları süreç şu; celta vigo taraftarı başta olmak üzere bir grup ispanyolun deportivo taraftarına hakaret amaçlı dedikleri "el turco" ya sahip çıkması gibi bir hikaye uydurmaya çalıştılar. tinerciler geldi falan diye tezahuratlar yaptı kelli felli adamlar bu çok cool birşeymiş gibi ama bir insanın kendine tinerci benzetmesini alması kabul etmesi klişe tabirle "ne bilim yani" dedirtiyor. kulübün imajına verilen zarara falan hiç gelmiyorum.
    aynı şekilde yangıncı taraftar kitlesini şişirme çabası da bizim cenahta popüler.

    başka başlıklarda kuşakların değerlendirilmesi yapılıyor ama asıl problemli taraftar grubu bunlardır.
    ve bunların yaşı kuşağı yok

    o nedenle arda turan transferine karşı olan yok zamanında halland transferi için çabalayan taraftar grubu bunlardır gibi işlere girmeyin bi zahmet. başarı aşığı bir grup sosyal medya gönüllüsüdür bu tipler. sosyal medyayı çıkar aradan bunlar zaten yok çünkü galeyan usülü çalışıyorlar.

    - bunların transfer hariç birşey yangın çıkardığını gören var mı?
    - kulübe kene gibi yapışmış liseci tahakkümü için kibrit yaktıklarını gören var mı?
    - sahada başarısızlık gelene kadar dursun özbek'in transferlerine bu adam bu maaşları niye veriyor diyen ve kendine yangıncı diyen bir allahın kulunu gören olmuş mu?
    - amatör şubelerde dönen skandallar için tek ses etmişler mi? yönetime bunun için baskı yapan yangıncı tip göreniniz var mı?

    ha bir de falcao gelsin 1 milyon forma alıyordunuz ne oldu iş ? kulübe katkısı car car etmek dışında olmayan bir kitledir.
    yoksa yanlış transferlere itiraz eden, kötü futbolcuların gitmesini isteyen yangıncıdır fala... cidden saçmalıyorsunuz.
    yangıncılık kavramını süsleye süsleye yakında alisamiyen yangıncıydı diyeceksiniz artık.

    igor tudor döneminde meşhur oldu bunlar. ama hep gönderdik demeleri ile ama igor tudor'u bu kulübe getiren en önemli etken yine bu galeyancı kitledir. ardına istedikleri başarı olmayınca bu sefer fatih terim'i getirmek için başladı aynı süreç o tökezlesin bu sefer diğerine gelecek sıra. mevzu kötü futbol şu bu değil uçan kaçan harikalar yaratan futbol oyna ikinci ol yine carcar edecekler.

    o zaman demiştim fatih terim ilk tökezlediğinde teneke bağlamaya çalışacak olan yine bunlar olacak diye.
    şaşırtmadıar.
    arda ile şampiyon olacağıma olmayayım, fatih terim yarın bırakıyorum dese allah yolunu açık etsin diyecek biriyim biri bana yangıncı dese küfür etmiş sayarım. yerinizi haddinizi bilin yahu.

    şimdi de kendilerine "biat etmeyenler" ve hatta işi terbiyesizlik boyutuna götürüp "koyun olmayanlar" yangıncıdır moduna girmişler kafalara bak arkadaş yarın mars'a inen ilk uzay gemisini yangıncı taraftar yaptı diyecekler.

    başarıya önem vermiyorum ya da endüstiryel futbola karşıyım romantiklerinden de değilim ama bu yangıncı kafa yapısı sağlıklı bir kafa yapısı değil ve sağlıksız bir şeyi kutsuyor duruyorsunuz.

    özetle yaşı başı kuşağı olmayan şampiyonluk ve başarı olmadığında ortalıkta olmayacak olan ve göreceksiniz yarın bir gün zengin başkan gelsin kulübü satın alsın yeterki en pahalı transferleri yapsın diyecek kitle yine bunlar olacaktır.
  • 343
    isteyenin istediği şekilde övüp sövebildiği bir taraftar modeli -ki bu güzel bir şey.

    biatçı taraftar için açılan başlık anında uçuruldu iki gün önce *. hakaret ve tehdit dolu yangıncı taraftar tanımlarınızın başına, hiç inanmadığınız halde, yarım ağızla söylenmiş bir "ya o da yanlış, herkes fikirlerini ifade etsin" falan yazarsanız devamında yazdıklarınız nispeten biraz daha ciddiye alınacaktır, naçizane tavsiyem olsun.
  • 347
    tam yeni türkiye kavramı.
    yangıncı taraftar.
    biatçı taraftar...

    böl, otekileştir...

    oysa yangıncı dediğin taraftar hataları görüp tekrarlanmaması için tepki veren taraftardır.

    biatçı dediğin de günümüz galatasaray'ında tecrübelerine güvenen taraftardır. fatih terim çok yüksek yüzdeyle başarılı olmuş bir teknik adam. hem de 4 ayrı galatasaray kadrosuyla. 1. galatasaray dönemi, 3. galatasaray dönemi elmanderli kadro ve drogba, burak ve sneijderli kadro. 3. galatasaray döneminde 2 ayrı galatasaray iskeleti vardı bana göre. ve nihayet 4. galatasaray dönemi.

    bizim galatasaray ve galatasaray ile ilgili konular üzerine tartışmamız gerekiyor. oysa birbirimizle tartışıyoruz. birak abi adam terim'i istemesin... sen adama saldıracağına başarılı olacağına inandığın terim'i anlat bize. ya da tam tersi. bırak adam terim'i desteklesin, başkana, yönetime, dünyaya kızsın. sen aklındaki doğruyu anlat bize.

    birbirimize saldırmak nedir? ilkel miyiz biz?
  • 348
    yangıncı-biatçı diye taraftarı bölüp parçalayanlara, taraftarın menfaatsiz, karşılıksız sevdiği galatasaray’a zarar verdiği iddiasında bulunanlara hayret ediyorum.

    ozan kabak’a tam destek veren,
    yellow-red weekend günlerinde alışveriş rekorları kıran,
    dursun aydın özbek’i stattan kaçmak zorunda bırakan,
    lise önüne gidip liseciler ve dursun özbek aleyhinde gösteri yapan
    yağmur-kar demeden galatasaray’ı desteklemek için binlerce km kat eden
    ve daha nice fedakarlıklarda bulunan taraftarı yaftalayıp saldırmak hangi aklın ürünüdür?

    daha neler göreceğiz kim bilir?
  • 350
    galatasaray'a hiçbir yararı olmayan, tam tersine sürekli zarar veren, kendileriyle hep çelişen saçma sapan bir grup.

    hamza'yı göndermekle övünüyorlar -ki en büyük mevzi kazanmaları hamza konusuydu - ama yerine gelen mustafa denizli'nin berbat performansının mesuliyetini almıyorlar mesela. aferin hamza'yı göndermişsin de yerine kimin geleceği o dönem az çok belliydi yani galatasaray'ı ileri götüren bir hamle falan olmadı.

    hamza'ya ağırlıkla transfer konusunda tefe koydular ve mustafa denizli ile geçirilen 2016 ocak transfer döneminde sadece 2 transfer yapıldı. linnes ve donk. yine forvet alınmamıştı örneğin. kendilerinin iddiası hamza'nın bütün transferleri engellediği ve evlatlarını koruduğu idi ama 2016 ocak transfer döneminde hamza engeli kalkmasına rağmen transferler akmadı.

    sonrasında riekerink geldi. riekerink ise en sevdikleri hocaydı. inanılmaz bir mutluluk, 2016 yazı acayip destanlar yazılıp, yapay pozitiflik pompalanıyordu. ''riekerink hocam ve taraftar çöpleri temizliyor'' ''işte taraftarın zaferi'' ''galatasaray'ı kurtardık'' neyse sezon ortası işler tersine dönünce ne hikmetse yine kadro çöp denilmeye başlandı. aynı yerli futbolcu nefretleri, çöpler, yeniçeriler muhabbetine dönüldü.

    riekerink'in gidişi - tudor'un gelişi ise yangıncı grup kendi içinde parçalandı. bir kısmı riekerink devam etmeli kafasındaydı, büyük bir kısmı tudor'cu olmuştu. tudor gelip sneijder ve bruma'yla sorun yaşayınca, bir de performansı iyi başlamayınca tudor'a da sırt çevirdiler. kendilerine kalsa her sene 4-5 hoca değişmeliydi zaten.

    tudor'la geçirilen 2017 yazında yangıncı taraftar yine çöpleri temizliyor ve mükemmel kadro kuruyordu(!) bu kadroyu kendileri kurduğunu söylerken ne hikmetse büyük bir kısmı sneijder'in gitmesinen ve belhanda'nın gelmesinden nefret etmişti. belhanda daha sahaya çıkmadan başına neler geldi yani hatırlarsınız. bunlar yangıncı değildi falan demeyin allah aşkına sneijder'cilikle yangıncıların kesişim kümesi çok fazla.

    tudor'da hamza'ya benzer şekilde eksi, çok yıpranmış olarak, fazlaca baskıyla başladığı sezonda girdiği ilk ciddi krizde medyanın da çabalarıyla gitti. yerine ise fatih terim geldi. 2013 sonundan - 2017 sonuna kadar yaklaşık 4 seneye yakın bir süre fatih terim'e demedik laf bırakmayan, bir daha asla kapıdan içeri girmeyeceğini söyleyen, bu bağı koparmak için elinden geleni yapan genel yangıncı kitle bu sefer fatih terim'in gelişine ses çıkarmadı.

    fatih terim'in gelişine ses çıkarmamaları ise terim'i sevmeleri, affetmeleri(!) değil beşiktaş ve şenol güneş'in başarısıydı. 2 sene üst üste şampiyon olan şenol güneş'li beşiktaş 3 sene üst üsteye gitme ihtimali oldukça korkutucuydu. sürekli taşşak geçtikleri beşiktaş'lıları artık indirmek, ders vermek gerekiyordu. o yüzden fatih terim'in etrafında toplanıldı. son çare gibiydi zaten.

    2018 şampiyonluğundaki haz alındıktan sonra tekrar eskiye döndüler. terim bunların istediği gibi oyuncu ve transfer tercihleri yapan biri değil. şeklen batılı imajında bir insan da değil kendileri açık açık söylüyordu bir ara fatih terim'le şampiyon olacağıma riekerink'le 5. olalım falan diye. norveçli vasat arkadaşı tepeye çıkması da bundandı ''ayyy bizim ülkemizde zaten böyle insanlar başarılı olamaıyor yhaa bize hanzo lazım'' diye triplere girmeleri de bundan.

    yani bunun dışında bir sürü boş boş safsata. ozan kabak'ı desteklemişler de kim desteklemedi ki zaten? genç oyuncu zaten desteklenir genelde. biletli idmanlar falan filan komedi.

    iki konudan daha bahsetme gereği duyuyorum: 1- biz diğer takım taraftarları gibi biatçı değiliz, bizde eleştiri kültürü var falan filan lafları boş laflar. burda kastedilen fenerbahçe zannedersem de fener'de de pek öyle bir şey yok. çok farklı kongre yapıları çok farklı süreçler yaşayan iki kulüp. eleştiri de her zaman iyi bir şey değildiir. böyle bir ezber yok. karşındaki kişi hatasını biliyorsa, farkındaysa sürekli eleştiri yapmak iyiye götürmüyor. fikrini yazıp geçersin, sürekli aynı eleştiriyi yapıp yapıp bunu abartmak daha çok baskıyı ve yıpratmayı getiriyor ki istedikleri şey bu genelde.

    son dönemin popüler konusu emin bayram mesela. ozan kabak oynamaya başlarken yaş olarak daha büyüktü, ozan fiziksel gelişimini tamamlamıştı baktığında belli oluyordu omuzu koydu mu indiyordu, ozan yanılmıyorsam u17 şampiyonasında oynamış kendini yaşıtları arasında uluslararası anlamda ispat etmişti. emin'de bunların hiçbiri yok üstelik takım oldukça kırılgan bu dağınık yapıya çocuğu atmamanın gayet belli bir mantığı varken yangıncı tayfa emin oynamalı diye tutturdu. oynamayınca da ah hocam ah. hocam sende böyle yani ah hocam ah. böyle işte.
App Store'dan indirin Google Play'den alın