• 328
    bu konuda bir şeyler yapmalıyız. türk futbolunun geleceğinden benim gibi endişe duyanlar varsa destek neyin versin, ne bileyim tff'de tanıdıkları olan varsa tartışma ortamı yaratılsın, tartışalım, yabancı sınırın daraltılmasının ne gibi negatif sonuçlar doğuracağını, ne gibi zararlara yol açacağını konuşalım. ne bileyim sempozyum düzenleyelim. bir şeyler yapalım cidden bu konu beni çok rahatsız ediyor.

    gelecek sezondan itibaren kademeli olarak daha da düşürülmeye çalışılan yabancı oyuncu sayısı türk futbolunun en büyük tümörüdür. artık bunun görülmesi lazım. yabancı oyuncular futbolumuzun düşmanı değil! aksine kurtarıcısıdır.

    basit örnekler yazıcam. her anadolu topçusunun hayali nedir? amiyane tabirle 3 büyüklere kapak atmak. 20'li yaşlarındayken oynadığın anadolu takımında bir sezonde 5 çok iyi maç çıkarırsan 3 büyüklerin dikkatini çekiyorsun, 10 çok iyi maç çıkarırsan* da transfer listelerine giriyorsun. hele 15 maç çok iyiysen sezon sonunda senin için kulüpler kavga etmeye başlıyor, bonservisin akıl almaz seviyelere yükseliyor, ilgi odağı oluyorsun ve sonunda bir istanbul takımına kapağı atıyorsun.

    hayatında kazanamayacağın kadar bol paranın sahibisin artık. menajerinin yeteneğine göre uzun süreli kendi lehine bir kontratla götünü de sağlama aldıysan gerisi o kadar kolay ki. yeni takımında 5 maç çok iyi oyna, geri kalanda da taraftara oyna en kral sensin. yabancı kontenjanı rahatlığıyla kendini gram geliştirmiyorsun, ne de olsa forman garanti. milli takım desen kimi alacaklar, anadolu topçusunu mu? tabii ki de ilk tercih sensin. gerçekten adaletli bir teknik direktör yoksa (ki zaten milli takımın başına ender geliyor bu isimler) orada da rahatsın.

    yabancı sınırı işte bu konuda devreye giriyor. sen bu sınırı arttırırsan, bu adamın oynadığından kat kat fazlasını daha ucuza sana verebilecek milyonlarca futbolcudan seçim yapabileceksin. yılda 1.5 milyon verdiğin adamdan aldığın katkıyı yılda 150bine anlaşacağın topçudan alacaksın ki abartmıyorum. anadolu kulüplerine gelen ve oradan yükselen yabancı oyuncular buna kanıtımdır. dany gaziantep'te yılda ne kadar alıyordu ki allah aşkına? tabii daha fazlasını vermek istiyorsan daha daha kalitelisini ve daha daha fazlasını alabileceksin 1.5 milyona. sırf 3 büyükler için değil her takıma yarayacak bu düzen. anadolu takımları genç ve hevesli isimsiz yabancılar arıyorlar genelde, böylelikle daha çok tercihi daha çok ucuza yapabilecekler. kontenjan yüzünden alamadıkları oyuncuları alabilecekler. parlayan yabancıları 3 büyükler tarafından daha çok tercih edilebilecek.

    bu şekilde o azıcık iyi oynayan yerli oyuncunun piyasası şişmeyecek. yokluktan çok iyi zannedilen serdar aziz'ler abartılmayacak. hasan ali kaldırım'lar yüksek ve saçma bonservislerle transfer olmayacak. düşünün, çok iyi sanılan yerli oyuncular 3 büyüklere gidiyor, yabancı sınırı arttırılsa bu çok iyi olduğu düşünülen yerliler kendi takımlarında kalacak. gökhan gönüllü gençlerbirliği, mehmet topuzlu kayserispor, hakan baltalı manisaspor olacak. eğer bunlar cidden çok çok iyiyse 3 büyüklere gidecekler. şimdiki performanslarıyla da anadolu kulüplerinde oynayacaklar. kulüplerin futbol kalitesi artacak. hem zaten yabancı sınırı arttırıldığında her takımın dibine kadar yabancıyla oynamayacak ki? yabancı futbolcu dediğin yerlinin yanında risktir. buraya alışması olaydır, ailesi başka bir olaydır, takıma adaptesi bir olaydır. yerlinin her zaman önceliği olacaktır ama bu sayede daha iyi yerliler tercih sebebi olacak ve daha iyi yerliler sivrilecektir. o takımları isteyen yerliler 15 değil sezonda 30 maç kasacaktır. ve bu şekilde milli takım için daha faydalı topçular olacaklardır.

    yabancı sayısının arttırılmasında negatif anlamda etkileneceği düşünülen şey ise altyapı. yine belirtmek gerek ki altyapının da düşmanı yabancı kuralı değil, tam tersine kendisi. altyapı oyuncuları için de kural olmalı ve bu yüzden yabancı sınırı tamamen kaldırılsın demiyorum, optimum çözümler illa ki var. mesela aklımdaki fikir şu şekilde: saha dışında sınırsız, sahada 7 yabancı olacak. sahada 4 yerli içinde de 2 oyuncuda 25 yaş altı olma zorunluluğu olacak. bunlardan biri altyapı oyuncusu olacak; ilk 18'inde 2, ilk 11'inde 1 oyuncu kesinlikle altyapı oyuncun olacak. bu kontenjanları zorlayacak yerli oyuncular en kaliteli oyuncuların olacak ve bunlar milli takım için yeterli olacak. eskisine göre daha az, ama kaliteli yerli oyuncu sayısı. birbirleri ve yabancılara karşı rekabeti arttırılmış yerli oyuncular. yazarken bile heyecanlandım amk. bu benim aklımdaki uygulamalardan biri. bunun gibi bir çok model düşünülebilir. ve bu konu üzerine bu entry'ye ek bir çok argüman daha eklenir, onları da sonra yazarız.

    tff, tüp kafa duyun beni. gelin şu işi avrupa takımlarıyla yarışabileceğimiz seviyeye çekelim artık. şampiyonlar ligi hayal olmaktan çıksın. götü başı salan yerli futbolcuları rekabetle kendilerine getirelim. iki maç iyi oynadı diye hasan ali kaldırımlardan medet umulmasın artık. nolur ulan nolur amk.
  • 329
    saçma sapan bir sınırlama.

    ben anlamıyorum arkadaş, yabancı oyuncular yerlilerin önünü kapatıyor, kulüpleri ekstra masrafa sokuyor diyorsan çözüm çok basit. [caps lock] yabanci oyuncu transferi yapma amk [/caps lock]

    9 m euro ya m.topuz masraf değil de 7.5m euro ya sneijder mi masraf oluyor.

    türk futbolu ne çekiyorsa bu çağın gerisinde kalmış dinazor kafalılardan çekiyor. yabancı oyuncu turk futbolunun gelişimi önündeki en büyük engelse hepten yasaklayalım bütün dünya kupaları avrupa kupalarında final oynayalım neden 3 e 4 e düşürüyoruz madem. böyle bir kafa olabilir mi, sevdiğimiz, tutkumuz olan futbolu kimler yönetiyor kimler söz sahibi bunları gördükçe çıldırmamak elde değil.

    bir de tff nin başındaki adamı gördükten sonra türk futbolu neden gelişmiyor diye sorulamanın bir anlamı yok, barı adam gibi futbolcu izleyelim.
  • 330
    türk futbolunun son 5 yıldaki tek başarısı sayılabilecek olan iki çeyrek final ile övüne övüne bi hal olanların dillerinden düşürmeyerek ironide maksimumu hedeflediklerini gösteren abukluk.

    muslera'sız, drogba'sız, sow'suz, kuyt'sız hatta eboue, dany, webo, yobo, cristian gibi adamlar olmaksızın bu övünüp övünüp durdukları bazen de ilginç şekilde kendilerine mal ettikleri başarıları devam ettirebileceklerine inanan güruha söyleyecek hiçbi şey bulamıyorum kendi adıma.
  • 332
    yabancı sınırı denen bu boku ben seçimlerdeki baraja benzetiyorum. hani demokraside her görüş mecliste temsil edilecek ama %10 barajı :( neye göre kime göre amk? niye %1.5 değil? hiçbir izahı olamaz, kabul etmiyorum.

    yabancı sınırı da bunun gibi, 6 olsun, 5 olsun, 3 olsun vs. salak salak tartışmalar dönüyor. yabancı sınırı eşşeğin ziki olsun bence hepten kurtuluruz :( hiçbir kanıtlanabilir yanı olmayan, tamamen milletin götünden uydurduğu kurallar. seçilmiş kimseler ya bu kuralları koyanlar, illa yöneticilik yapacaklar, icraat peşinde koşacaklar, yeni icat lazım hani bok var çünkü.

    3 olsun, neye göre kime göre 3? neden 3.5 değil? 3 olması ile türk futbolunun çağ atlayacağını hangi uzman öngörmüş, bunun hesabı, projeksiyonu, öngörüsü ne şekilde yapılmış vatandaş olarak bilmek istiyorum ama yok işte, sus ve yalamaya devam et. kıraathanelerde daha büyük dehalar yatıyor şerefsizim. o yüzden dedim işte madem bu işin ölçülebilirliği yok, yabancı sınırı eşeğin şeyi kadar olsun, ya da ne bileyim 75 kilo olsun. "türk futbolunda devrim niteliğinde hamle; yabancı sınırı artık 75 kilo". bence harika duruyor. hayır bok gibi duruyor.

    siz kimsiniz lan? ne biçim bir yetkidir bu ya aklım almıyor... türkiye'nin en köklü kulüplerinden birini yerin dibine batırmış tescilli şike başı çıkmış makamından artistlik yapıyor, tirat atıyor. müstahak tabi bize, taksim'de sallandırılacak adamı taşak geçer gibi "baş" yaparsan ve en önemlisi yapılmasına da müsaade edersen, yaşadığın evin ortasına gelip patır patır sıçsa, karını kızını alıp götürse yerdir, ağzını açmaya hakkın yok.

    "yaptım oldu" zihniyeti denir buna. "yaptım çünkü seçilmiş kişiyim, istediğimi yaparım" zihniyeti.

    benim daha iyi bir fikrim var, yabancı sınırı 1.5* olsun, her süper lig kulübünün de kadrosunda en az 5 suriyeli futbolcu bulundurma zorunluluğu getirilsin. maksat zor durumdaki komşumuzun futbolu kalkınsın. nasıl fikir? yarak gibi fikir.

    sanki yabancı sınırı ortadan kalkınca selçuk inan'ı, burak yılmaz'ı, semih kaya'yı üçe beşe okutup yerlerine afrika'dan ucuz zenciler getireceğiz, brezilya'dan bilinmeyen esmer plaj topçuları alacağız... bir takım vizyonsuz aptallar var ülkede ne yazık ki, gel de laf anlat bunlara...
  • 334
    türk futbol tarihinde avrupa'da takımında düzenli ilk 11 oynayan türkiye altyapılı tek oyuncu arda turan'dır.* peki bu neyi gösteriyor? tabi ki altyapı eksikliğimizi ve oyuncu gelişimini destekleyebilecek antrenör eksikliğini. bizim alt yaş gruplarındaki milli takımlarımız gayet başarılı sonuçlar alabiliyor. avrupa şampiyonu bile olabiliyorlar. bu türklerin kalitesini gösteriyor. sonrasında ise fatih terim gibi bir antrenörünüz varsa büyük oyuncu olursunuz yoksa gider anadolu kulüplerinde top koşturursunuz.

    buna bizim bir çare bulmamız lazım. bundan önce asıl sorunu tespit etmemiz lazım. asıl sorun türk oyuncu yetişmesi değil yetiştirilememesi. çünkü türkiye'den oyuncu yetişmiyor demek 80 milyonluk türkiye cumhuryeti devleti'ne hakarettir. yani yabancı sınırı düşürülerek türk oyuncuların önünü açmıyoruz. sadece türk takımlarının kalitesini düşürüyoruz.

    bizim asıl derdimiz altyapıya para yatırmamamız. beşiktaş altyapı paralarının transfere harcandığı gün gibi ortaya çıktı. diğer takımların da beşiktaş'tan farkı yok tabi ki. yabancı sınırlaması yerine altyapıya harcanan paraya alt sınır konulmalı. tahminim 2-3 m euro olan para en az 5m euro falan olmalı ve bu katı bir şekilde takip edilmeli. bu parayla en önemlisi oyunculara kaliteli antrenörler eğitim vermeli. işte o zaman türk kaliteli oyuncu sıkıntısı aşılmış olur. hatta 80 milyonluk ülkemizden dünya çapında bir ilk 11 çıkaramazsak o zaman türklüğümden utanırım.
  • 335
    tipik turk kafasinin turk futbolunun gelismesini engelleyen oyuncu sinirlandirmasidir. alt yapiyi, tesislesmeyi, stadlari ve cimleri gelistirmek yerine götten uydurma bir bahaneyle futbolumuza darbe vurulmaktadir. hasan ali kaldirim'in sirf yerli diye 4 milyon euro'ya satildigi, akabininde eboue'nin 3.5 milyon euro'ya geldigi bir ligde hala yabanci siniri kaldirilmiyor.

    turk futbolu, turk takimlarinin avrupadaki basarisiyla turkiye'nin basarisinin dogru orantiligi oldugunu görmeyen gerizekalilar tarafindan yönetilmektedir. sen standartlari yukselt, öyle buyuk takimlarda oynamak iyice bir zorlassin bak nasil civa gibi cocuklar yetistiriyor bu ulke. adamlar simdi memur kafasi, iyi kötu bir takima kapagi atip mesai yapar gibi antrenmana gidiyorlar. kendilerini zorlamalarini gerektirecek hicbir durum ve rekabet söz konusu degil.

    yabanci sinirini iyice sertlestirmek, hasan ali, yigit gökoglan, serdar kesimal, ersan gulum gibi vasat bile sayilmayacak, bir metre önundekine pas atamayan oyuncularin fiyatini arttirmaktan baska bir sey degildir. yasak koyarak basari gelmez. bu kokusmus, kesmekes ve cagdisi zihniyet degismedigi surece de gelmeyecektir. futbolcu adaylarina para-luks-kari kiz-araba mantigi yerine basari, onur, ulkeyi temsil etme, hirs ve modern futbol mantalitesi asilanmalidir.
  • 336
    bundesliga'da yoktur ama altyapıya yapılan yatırım 18 kulüp için toplamda 78 milyon euro'dur.

    problem çözme yeteneklerine soktuğum türk futbolu yetkilileri sorunu bu sınır olayı sanmaya devam etsinler, daha bir bok olmaz bizden. gerçi iyi yabancı transferleri yapabilen kulüp değişti, beşiktaş mali anlamda çöktü. biz alamıyorsak kimse almasın da olabilir bu sikikliğin meali.
  • 337
    beşikaş'ı borçlandırıp uzun süre kaliteli yabancı futbolcu almasına mani olan kafaların * , kendi vicdanlarını rahatlatmak adına beşiktaş'ın, galatasaray ve fenerbahçe ile arasındaki farkın açılmaması için türk futbolu adına kalkanı altında yaptıkları saçma uygulama.

    ispanya,almanya,italya,ingiltere'de * yok biz yapınca dünya kupası gelecek.
  • 338
    yabancı sınırı ile ilgili kısıtlama hareketleri spor bakanının dediği gibi bizim futbolumuzun gelişmesi ile alakalı bir durum kesinlikle değildir. birkaç olayla bunu birleştirip düşününce zaten bunu anlamak da pek zor olmuyor.

    çok yakına dönersek samet aybaba'nın yabancı sınırı düşmezse aranın çok açılacağı ile ilgili konuşması gerçeği ki bu ülke içi zaten, sadece kağıt üzerinde olan bjk fb galatasaray arasındaki çekişmenin herhangi bir şekilde bjk alehine değişeceği anlamına gelmez. bu adamlar zaten ne zaman bu çekişmenin içerisine girmişlerdir ki. yabancı sınırı çok net görüldüğü üzere arttığı veya serbest kaldığı durumda galatasaray'ın avrupa başarısını çok olumlu etkileyecek. sadece bir çeyrek finale çıkmamız yıldız iki adam almamız ülke liginin yurt dışından kanallar tarafından alınmasına maçlarımıza sayısız yabancı basın mensubunun gelmesine bizle maçlar yapan takımların da bundan dolaylı yoldan takip edilme olarak etkilenmesine en basitinden mourinho'nun gelip kayseri'de maç izlemesine sebep olmuştur. belki aklımıza gelmeyen buna benzer bir sürü lehimize küçük detayın da olacağını unutmamak lazım. bu durumu yayıncı kuruluş açısından da düşündüğümde hem uzun hem kısa vade de bjk'nin yarışta görece varolmasından daha çok işlerine geleceğine eminim.

    amaç bana göre ülkede yetişen oyuncu sayısı ve onların kalitesi falan değil ki bunun iyileşmesine yönelik her hareketin çok kötü yapıldığı veya yapılmadığı ortada. mesela tolunay kafkas'ın görevi neydi o görevde nekadar kaldı gibi basit bir soruyla bu durumu test edebiliriz. bizim ülkemizde altyapı denilen olaya saygı göstermek yok ki oralarda çalışanlara bu işin gerçekten yapılmaya değer olduğunu hissettirecek bir hareket yok.

    ben yabancı sınırı serbet olsun istiyorum ve bu durumun bizim ülkede yetişen insanlara yansımamasını çok itiyorsa godomanlarımız önce adam gibi denetleme yapsınlar. klüperin mali yapılarını adam gibi denetle denetimden geçemeyenlere puan silme lig düşme transfer yasağı gibi cezaları ver saçma sapan yabancı transferi yapamasınlar, birilerini yetiştirmek, özkaynaklarını değerlendirmek zorunda kalsınlar. hem klüplerin mali yapıları düzelir hem de getirdiği oyuncuların paralarını ödemiş olurlar onlardan azami fayda sağlamak için bir engeli daha ortadan kaldırmış olurlar. türk klüplerine karşı olan transfer piyasasındaki önyargıları kırılır. rekabet ortamında herkes daha çok çalışmak değer yaratmak zorunda kalır. denetle kardeşim denetle önce sen kaç tane klübün futbol okulunun şartlarını denetledin sahasına hocasına doktoruna tesisine baktın ve bunlar ile ilgili ne kriter getirdin. gerçi ne konuşuyorum ki daha kendi en üst liginde oynayan takımların bu unsurlarını denetlemiyorsun ki.

    yani yabancı sınırını konuşacağına yabancıya mahkum eden sisteme el at allahın denyosu diyorum hepsinin suratına tek tek ve bu el atma süreci sonuç vermeye başlayana kadar yabancı sınırı ile ilgili serbestlik getirmek zorundasın yoksa başarı seviyenin düşmesine göz yumacaksın.
  • 339
    yabancıları sınırlamak yerine t.c pasaportlu futbolcuları sınırlamakla çözülebilecek hadise. sonuçta bir futbolcunun yetişmesi için devamlı oynaması önemli. kırmızı kart hariç, sahada olan takımın yarısından fazlası (6 kişi ya da daha fazla) t.c pasaportlu olmalı de, yedeklere de altyapıdan gelen futbolcu kotası koy, gerisini serbest bırak, isteyen istediği gibi yönetsin.
  • 341
    bunu savunan sayın politikacılarımız, tff yetkilileri ve avrupa'da başarılı olmak gibi bir amacı olmayan türk kulüpleri ne diyor: "eğer yabancı sayısını serbest bırakırsak, türk milli takımına oyuncu bulamayız, türk futbolu biter."

    şimdi bakıyoruz gelişmiş ülkelere neredeyse tamamında yabancı sınırlaması yok. avrupa'nın çoğunda ab dışı 3 veya 4 oyuncu sınırlaması var, o kadar... üstelik buna rağmen, yani sınırlama olmamasına rağmen bir alman kulübünün kadrosunda çoğunlukla almanlar oluyor veya bir ispanyol takımında ispanyollar... keza italyan kulüplerde italyanları tercih ediyor... ingilizler de son yıllarda altyapıya daha fazla önem vererek bu sayıyı arttırıyor...

    lafı dolandırmadan, şunu söyleyip geçmek isterim: yabancı sınırlandırması asla türk futbolu için bir kurtuluş değildir. bilakis serbest piyasa koşullarını ortadan kaldırarak, sahada olması zorunlu kılınan türk futbolcusunun hem kendisini yetiştirmek için çaba göstermesini engellemekte, hem de fiyatını normal dışı seviyelere çekmektedir. altyapın yoksa, daha doğrusu dünya standartlarının çok altındaysa, türk oyuncuları eğitemiyorsan istersen kulüplerde hiç yabancı oynatma, milli takımda yine sonuç hüsran olur. çünkü amacın kaliteli oyucu üretmek değil, nitelik aramıyorsun, nicelik peşindesin. almanya'da 4 milyon türk içinde o kadar kaliteli oyuncu çıkıyorken, 75 milyonda bu olmuyor, havasından suyundan değil herhalde bu!..

    yabancı sınırı kolaycılıktır. çare ve çözüm değildir.
  • 343
    futboldan çok anlayan büyüklerimiz, türk futbolunu geliştirmek için olabildiğince bu sayıyı sınırlamaya çalışmaktadırlar. 9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı'nda ise futbolun f'sini bilmeyen, ülke takımı ve kulüp takımlarında averaj takımı olarak görülen ispanya'nın real madrid takımı 10 yabancıyla oynamıştır. tek ispanyol ise kalecileridir.

    bu işin altyapı sistemini baştan aşağı değiştirmekle alakalı olduğunu göremeyen, türk futbolunun sadece türk futbolcuları oynatarak gelişeceğini düşünen şike yanlısı federasyona buradan sevgiler.
  • 344
    bu işi hala iş bilmez futbol yöneticilerinin salt "türk futbolunu" geliştirmek için denedikleri bir "politika" olarak görenler var, görmesinler.

    -7.5 milyon euro italya'ya gitmesin, o paraya sneijder gelmesin. gidecekse eskişehir'e gitsin, alper gelsin o paraya; antep'e gitsin, cenk tosun gelsin o paraya; bursa'ya gitsin, şener gelsin... gibi gibi gibi... para olabildiğince yurt içinde dönsün. iç piyasa oluşturma çabaları, iş bilmez iktisatçı tavırları...

    -geçen sene itibariyle: fenerbahçe şike mike mevzuları ile kan kaybetti, beşiktaş'ın dalağını ben siktim zaten (kimin ağzından yazdığımı anlamak çok da güç olmasa gerek.); ee ne kalıyor geriye? galatasaray. bu adamlar güçlüler mi? güçlüler. daha da güçlenecek maddi manevi imkanlara sahipler mi? sahipler. yokları oynadıkları senenin ardından elmander, melo, ujfalusi, riera, eboue, muslera gibi; üçü birinci diğer üçü de ikinci sınıf kaliteli yabancı oyuncuyu getirebildiler mi ülkeye? getirdiler. (bir sonraki sene drogba ve sneijder'in gelebileceğini tahmin ediyor burada koca kafamız.) öyleyse ne yapmalı? yabancı sınırını azaltmalı. bu sığırlar iş bilmez, yol bilmez; daya milliyetçiliği baba bunlara. gir milliyetçilik damarından, başlarına ne geldiyse oradan geldi zaten. aynen devam. türk futbolunu kurtaracağııııız! daha az yabancı, daha çok türk futbolcusu demek. ee, bu kalabalıktan da bir kaç iyi adam çıkar herhalde? eheheh, iyi kandırıyoruz yine kerizleri.

    -bu sene tek beklentim; fenerbahçe'nin şike sürecinden beklenenin çok altında bir yara ile kurtulması (hadi beklenenin demeyeyim de, olması gerekenin diyeyim.) ve galatasaray ile arasındaki farkı sadece yabancı oyuncular aracılığı ile kapatabilecek olması; ligde bir çok takımın (kocakafanın içten içe dengeyi sağlayıp yarışta tutmak istediği "feda"sı dahil.) 8-9 ve üzeri yabancı oyuncuya sahip olması beni bir nebze ümitlendiriyor. eğer doğru noktalardan, doğru baskılar yapılır, geçmişte de nadiren görüldüğü gibi fenerbahçe ve galatasaray aynı anda baskı yaparsa bu s*kik sınırlamanın en azından mevcut halinde tutulmasını sağlayabilirler. tek umudum bu ve umarım bu yönde adımlar atılır.

    vizyonsuz orospu çocuklarından ve milliyetçilik kamuflajlı icraatlardan çektiğimiz kadar hiç bir şeyden çekmedik ulan şu ülkede!
  • 345
    türk futbolunun altyapı yetersizliği giderilmediği müddetçe kısıtlanmasının,düşürülmesinin türk futbolu'nu baltalamaktan başka bir işe yaramayacağı olgu. ne zaman emre çolakmesut özil kıvamında bir futbolcu olarak yetiştirebilecek altyapı organizasyonu'na sahip olursun, o zaman sayıyı istersen 2'ye düşür. bunun için de yatırımından sonra bir 10 seneye ihtiyaç var.
  • 346
    ucuz, ilkel ve kaba milliyetçiliğin getirdiği vizyonsuzluğun futbola yansımasıdır. yabancı kontenjanını düşürünce yerli futbolcu kalitesinin artacağını düşüren zavallıların ülke futbolunu yönettiğini bir kez daha gözümüze sokmuştur ayrıca. 75 milyonluk devasa bir ülkede 15 milyonun üstünde genç ve çocuk içerisinde bir tane bile ortalama sol bek yetiştiremeyip bunu yabancı kontenjanına bağlayan zihniyetli futbol günlük başarılardan öte bir yol alamayıp uzun vadede hayal kırıklığı yaşamaya devam eder haliyle. dünyanın en büyük futbol ülkelerinde yabancı kontenjanı sınırsızken bu ülkelerin milli takımlarının nasıl oluyor da her turnuvada en az yarı final oynadığını görmeyip ülke futbolunun kulüp bazında aldığı en büyük başarıların büyük oranda yabancı isimlerin niteliği ve karakteri sayesinde geldiğini göremeyecek kadar kör olup bu uygulamaya yeltenmek ülke futboluna yarar falan değil düpe düz ihanettir.
  • 348
    evet ben de türk futbolu denilince ilk olarak altyapı eksikliğinden yakınırdım, tıpkı genel olarak türkiye'nin sorunlarından bahsederken yeterince iyi bilim adamı yetiştiremediğimiz için bilim yapamadığımızdan yakındığım gibi. ikinci düşüncem büyük ölçüde değişti, bu seneki değişim öğrenciliği dönemimde büyük avrupa ülkelerinin aslında sosyal bilim öğrencilerine ne kadar çok önem verdiğini ve yatırım yaptığını görünce yıllar yılı başarılı öğrencileri sürekli sayısal bilimlere yönlendiren bizlerin ne kadar yanıldığımızı ve bilim adamları için bilim ortamını doğru oluşturacak insanlar olmadığı sürece zaten dünyanın en iyi bilim adamlarına da sahip olsak sonuç elde edemeyeceğimizi anladım.

    altyapı konusundaki fikrimin tamamen değil ama kısmen değişmesinde ise uğur meleke'nin iki yazısı başrol oynuyor. ilki u19 milli maçlarında ilhan parlak'ın gerard pique'ye karşı nasıl üstünlük sağladığını yazdığı yazısı, diğeri ise aslında üstyapıda problem olduğunu anlattığı yeni bir yazısı.

    http://www.milliyet.com.tr/.../1269652/default.htm
    http://skorer.milliyet.com.tr/.../1682973/default.htm

    selçuk inan, burak yılmaz gibi isimlerin son 2-3 yılda gösterdiği performansı da göz önüne alınca uğur meleke'nin tespiti daha da değer kazanıyor. selçuk da burak da yetenekli olduğu daha 15-16 yaşlarındayken bilinen futbolculardı ki genç milli takım seviyesinde bir çok maça çıktılar ancak performans olarak bu seviyeye gelmeleri önce şenol güneş sonra da fatih terim'le birlikteliklerinden sonra oldu. halbuki aynı gelişmeyi 20 yaşından sonra yapabilseler şimdi belki de avrupa'nın en büyük kulüplerinden birinde oynuyor olacaklardı.

    üstyapıdaki problemin sebebi ise kendini yeterince geliştirememiş hocalar, kısa mesafeli sonuç odaklı futbol anlayışı ve de yabancı sınırı. türk futbolcuların biraz da yetenekliyseler kariyerlerinin parladıkları bir döneminde büyük takımlardan birine kapağı atmaları büyük bir olasılık zira her takım belli sayıda türk futbolcu oynatmak zorunda ve bu oyuncular için kendilerini geliştirmek için yeterince sebep yok. bununla beraber türk futbolculara ödenen fahiş paralarla para içeride kalıyor, başkan kazanıyor menajer kazanıyor türk futbolcusu kazanıyor.

    zaten yabancı sayısının azaltılmasını isteyen zihniyetin çoğunun de türk futbolunun gelişmesini falan umursadığı yok. türk futbolunda yabancı sayısının çok az olduğu günlerdeki milli takım'ın durumuna göz atmak bile bunun için çok yeterli olacaktır. benim bu konudaki net fikrim yabancı sayısına değil ama yabancı niteliğine kısıtlama getirilmesi, eğer bir takım gerçekten kaliteli 11 yabancı bulabiliyorsa hepsini oynatsın, ama bunun için en azından iyi bir networking, scouting çalışması yapsın. bu niteliğe kısıtlama getirirken de tabi ki premier league kadar yüksek standartlar en azından şimdilik getiremeyiz ama eğer gerçekten ülkenin çöp yabancılarla dolduğuna inanıyorlarsa olayın sayıdan çok kaliteyi değiştirmeye yönelik olduğunu görmek o kadar da zor olmamalı.

    edit: link eklendi
  • 349
    şampiyonlar ligi kupamız önünde duran en büyük engeldir.şu takıma carlinhos ve yaya toure alınırdı.üstüne başkanım hamit altıntop yerine bir çilek alırdı. hamit ve semih'e büyük saygı duymakla birlikte bana göre sınırsız yabancı hakkı durumunda alınacak üst düzey yabancılar sonrası şampiyonlar ligi maçlarında kendileri ikinci tercihtir. riera ha keza diyeceğim eğer carlinhos düşündüğüm ve bir kaç videosunu izlediğim kalitedeki adamsa. o zaman ispanyada berabere kaldığımız madrid karşısında istanbulda aldığımız görkemli galibiyetle turu geçebiliriz. muslera'da kalırdı bak o zaman. ulan el oğlu 1 (yazıyla bir) ispanyolla sahaya çıkıyor. nasıl baş edicem ben bu adamla. ayıptır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın