7726
kendi tabiriyle ve -haklı olarak- dibe vurmuş galatasaray' ı, üstelik sadece futbolda değil, basketbolda da en tepeye çıkartan başkandır. sadece sportif başarısıyla, vizyonuyla değil söylemleriyle, dik duruşuyla da gönlümüzün galatasaray rafında, en güzel yerlerden birinde durmaktadır.
7727
galatasaray'ın yıldırım demirören'i, tek farkı hala seveni var.
7728
sorumlusu işte bu adamdır diyenlere, keşke 2010-2011 sezonunda başkanlığa ünal aysal değilde dursun özbek gelseydi, siz birde halimizi o zaman keşke görebilseniz diyorum.
ben söyleyeyim
taşıdığımız o 4.yıldız eklenmemiş
cl'de çeyrek final oynayamamış
muslera, drogba, sneijder, melo ve daha nice kaliteli adamları seyredememiş.
rakiplerinin sana her alanda fark attığı bir durumda olurduk.
belki hala kalende zapata olurdur kim bilir.belkide bizim hak ettiğimiz kişi zapata'dır.
saldırmak istiyorsanız 2011 mayıs öncesi seçilen başkanlara odaklanın.
kızdığım tek nokta geri dönüp bir şey yapmaması başka şey değil.
7729
kendisinin başkan olduğu dönemde şampiyonlar ligine gidilen 3 sezon içerisinde ki ilk 2 sene şampiyonlar liginden sadece 5 milyon dolar aldığını. uefa yayın hakları gelirleri ile eşit para aldığını bilmeyen zır cahil insanların eleştirdiği başkanımız. 3. sezon geliri sezon sonunda verildiği için onu ünal aysal hanesine yazamıyoruz ki zaten yazılsa ontivero, hayroviç'in paraları yine otmatikman çıkmış olur.
bu kulüp faruk süren ile borca girmiş, canaydın ile batırılmış, adnan polat ile tamir edilmiş, ünal aysal ile de hareket eder hale getirilmiştir. adnan polat şahsından nefret etsem de o adamın yaptıklarını da inkar edemem.
7730
kendisi son 20 yıl içerisinde gördüğümüz en karizma başkandı. başkanlığı döneminde sayısız kupa alınmış, kulübün imajını üst seviyeye çekmiştir. mali olarak bazı projeleri bir şekilde engellenmiş, kendisi yarı yolda bırakılmıştır. sloganı "başarı başarı başarı" olan birinin arkasından atıp tutanlara sormak lazım sizce kulübün tepesindeki dedeler başkanın projelerine onay verseydi ve 2. sermaye arttırımı engellenmesiydi şimdi bu durumlarda olur muyduk.
7732
öncelikle şunu belirtelim; uefa sadece 1 yıl men cezası verdiyse bunun sebebi ünal aysal dır. kendisi sermaye arttırımıyla temlikleri kaldırıp, borçları dolardan tl ye çevirmeseydi bugün muhtemelen gelen ceza 3 yıl olurdu.
"adam kulübü batırdı, tek sorumlu o" diyor. "ne yaptı peki?" diyorsun "ontivero, burdisso" diyor. bunu diyen adamın galatasaraylılığından şüphe ederim. zira 20 milyon euro harcamayla kulübün battığını iddia etmek galatasaray ın büyüklüğünü kavramamış olmak demektir.
kendisini savunanlar ve bizzat ünal aysal ın kendisi tane tane anlattı harcamaları ve gelir-giderleri ama yok ısrarla anlamak istemiyorlar. tek söyleyebildikleri "ontivero".
peki tek sorumlu transferse duygun yarsuvat hiç transfer yapmadan ve kulüpten bir çok kişiyi işten çıkartarak nasıl zarar etti?
bir diğer eleştiri ` "2014 mayıs'ta uefa seni ffp kriterlerine uyacaksın diye ihtar etmişken bunu niye şeyine takmadın"`
adam baya baya taktı. uefa ceza versin veya vermesin mali yapının düzelmesi gerekti. yoksa kalıcı başarı sağlanamazdı. o yüzden sürekli "kalıcı başarı" , "ilk 20 içinde kalıcı olmak" dedi durdu. zayen bunu başarsaydı uefaymış, ffp miş ortadan kalkacaktı. önce 2, sermaye arttırımıyla düze çıkarım dedi olmadı. sonra ayrılmadan önce son genel kurulda 3 önemli proje sundu, dedeler ayağa kalktı. aynı dedeler 2 sene sonra benzer izni dursun özbek e verdi ama bizim dursun kullanamadı. kısacası adam planını projesini sundu, kabul görmedi.
kabul edilse belki şu an düzlükteydik, belki daha fazla batardık orasını bilemeyiz ama adam baya baya taktı.
yatıp kalkıp adama dua edeceğimize hala laf eden hatta daha ileri gidip savunanlara laf edenler var. bize müstehak bunlar ne diyeyim.
7733
sabri 'yi kimsenin anlam veremediği şekilde kadro dışı bıraktırmış, yerine 3 drogba, 2 sneijder parası harcayıp veysel'ler tarık'lar salih' lere milyonlar dökmüş yeni yönetimin yine sabri 'yi affetmesi ile gelen geceden dört yemekten kurtulunmuştur. ilk geldiği dönemde terim ve abdurrahim ekibinin ekmeğini yiyip tam uçuşa geçecekken egosu yüzünden her şeyi batırıp kaçmıştır. sadece ara dönemde yaptığı ön küsür saçma transfer tek başına cezanın başlıca sebebidir. ama kaçma ve kaçırma konusunda çok iyiydi allah için.
7734
gitmeden önce takımın başına getirmeye çalıştığı thomas tuchel hamlesiyle bile vizyonunu ortaya koyan, bana göre faruk süren'den sonraki en başarılı ve vizyoner galatasaray başkanıdır. keşke liseye rağmen çıkıp gelebilse.
7735
kim ne derse desin kulübümüzün içinde bulunduğu durumdan kurtulmasının tek kurtuluş yolu kendisidir. camianın pozitif bir duruşa ve rüzgarı tersine çevirecek bir başkana ihtiyacı vardır. ne ali dürüst, ne adnan öztürk, nede başka bir yönetici bunu başaramaz. eminim başkanlıktan ayrıldıktan sonra kendisi de başkan olduğu sürece yaptığı hataları görmüş ve bunlardan ders çıkarmıştır.
madem kendisi düşürmüş bu duruma "sen soktun, sen çıkar" diye seslenmek istiyorum kendisine.
çık gel, çık gel de koy kurdun kuşun damına mamına.
7736
ünal aysal başkanlığa aday olmaz ve bu ismi galatasaray taraftara açılsın olayının üzerini kapatmak ve gündem degiştirmek için ortaya attıklarını düşünüyorum.
ayrıca ünal aysal'ın yanına taraftarın sevdiği ve istediği lucescu ismide birden ortaya atılıyor, sizce bunlar tesadüf mü?
7737
yanında abdurrahim albayrak, ali dürüst, adnan öztürk gibi isimler olmadığında sudan çıkmış balığa döndüğünü herkes gördü. bir daha o yönetim kadrosunu bir araya getiremez ve başarılı da olamaz.
ha gönül ister ki gelsin, başarılı olsun. kulüp için kim hayırlıysa ben tam destek veririm. ünal aysal başkanlığı bırakırken çok üzülmüştüm. dönerse de sevinirim.
7739
başkanlığa adaylığını koyduğu gün enerji yükselecek, başkan olduğu gün ise kombineler yok satacak!
7740
rasyospor'da başkanlığa aday olmayı düşünmediğini söyleyen eski galatasaray başkanı.
7741
aday olmasını çok istediğim eski başkanımız. faruk süren'den sonra belki de vizyonerliği ile ondan bile iyi olduğunu düşündüğüm başarılı iş adamı. "kümede kal" denilen takımı çok kısa sürede, sosyal medya çağında bir dünya markası olduğunu tekrar tescil ettirdi. selçuk-burak sözleşmesi, hajroviç transferi gibi hataları olmuş olabilir. ancak kazandırdıklarıyla yeniden başkan olup projelerini hayata geçirmesi için bir şans sonuna kadar hak ediyor.
7743
bir onceki entrye yuzde yuz katilarak baskanliga adayligini koydugunu duydugum gibi kombinelerin cikmasini bekleyecegim galatasaray'in avrupaya donuk yuzu. son 20 senede beni galatasarayli oldugum icin gurur duyturdan iki baskandan biri. twitter yasaklandigi gun sahaya #galatasaray tshirtleriyle isinmaya cikan takimimi geri istiyorum. turk futbol tarihinin en dogru konusmalarini yapan baskani geri istiyorum. adam medyadaki duzene bile comak sokacakti gs gazetesi ile ama izin vermediler iste.
fatih terim'i kullanarak yediler kendisini.
esas baskan olmaya calisan sarayli su saatten sonra baskan falan yaptirmaz kendisini galatasaray'a.
para yok diye degil yukaridakiler kendisini sevmedigi icin unal aysal gitti galatasaraydan. aksine inananla ayni ulkede yasamiyoruz demektir. benim bildigim bu ulkede bir kisi bir seyi istemiyorsa o sey cok yuksek ihtimalle ortadan kalkiyor cunku.
7745
herkes bu adam döneminde x milyon zarar ettik. şimdi ise x-25 milyon zarar ettik diye bokluyor kendisini.
1.'si 2013 senesinde aldığın oyuncuları sen bu sene satıyorsun. bunu ünal aysal döneminden değil de kendi döneminden düşüyorsun.
2-öyle ya da böyle 8 milyonluk amrabattan cüzi bir miktarda zarar ettik, 6.5'luk telles ve 12 milyonluk bruma'nın ikisinin de kira ücretleri ve opsiyonuyla beraber 20 milyon euroluk bir gelir yaratma şansları var. bu da bonservislerinden 1.5 milyon euro kar etme şansı elde ediyoruz demek. keza burak 5'e alındı yine özbek zamanında 8'e satıldı. zarar ettiklerimiz hiç mi yok? elbette var. ama dursun özbek zamanındaki transferlerden tutmayanların sayısı ünal aysal ile aynıdır. bir de üstüne kendisinin döneminde yabancı sınırı yok. türklere aptal paralar ödemek durumunda kalmıyoruz.
hiç uzun uzun anlatmak istemiyorum, ne demek istediğimi herkes anlamıştır.
7746
bence kendi yaptığını biraz da kendi bozmuş bir adamdır kendisi. fatih terim paragözünü kendine yakıştıramamış, abuk sabuk nedenlerle kovmaya çalışmıştır. yerine getirdiği mancini'ye de prandelli'ye de vaad ettiği yalanlar teker teker götünde patlamıştır.
ha şu var ki eğer kendisi olmasaydı bjk gibi saçma sapan feda diyip 4 senede üç şampiyonluğu çok zor görürdük. kendisi borçla büyümeyi seçmiştir fakat kendisine yapılan saçma sapan yabacı kısıtlamaları, teknik direktörlere çektiği ayak oyunları, saf saf menajerlerin oyununa gelmesi, hükümete biat etmemesi bütünleşip sonunu hazırlamış ve şaha kaldırdığı galatasaray'ı gelecekteki on yılı domine edebilecek duruma getirebilecekken yarı yolda bırakıvermiştir.
benim gözümde çok zeki bir insan ve çok iyi bir iş adamıdır. altın fırsatı tepse de o fırsatı kendisi yarattığı için pek kızamıyorum. zaten saydığım gibi başka faktörler de işin içine girdi malesef.
7748
aday olursa yine seçilecektir.
bu net.
7749
yaşım gereği alp yalman, faruk süren, mehmet cansun, özhan canaydın, adnan polat, ünal aysal, duygun yarsuvat ve dursun özbek dönemlerini iyi biliyorum. sadece 3 isim bence kulübü bir adım öteye taşımıştır. alp yalman, faruk süren ve ünal aysal.
ünal aysal başkan olmadan önce tam bir şehir efsanesiydi. herkes onun gücünden bahsediyordu ve gelişi tam bir kurtarıcı havasında olmuştu. kaosu fırsata dönüştürdü ve bence giderken bile başarılı bir galatasaray bırakmıştı.
7750
vizyon, şan, şöhret katmıştır. keyif vermiştir. güven vermiştir. gereken yerde çekinmeden gereken kişiye gereken cevabı vermiştir. ama geldiğimiz noktanın, aldığımız cezanın baş sorumlusudur. herşeyi kabul ettim de uefa ile olan anlaşmaya uymamasını kabul etmek mümkün değil. bu hatayı görmezden gelip sütten çıkmış ak kaşık yapılmasını da anlayamıyorum.
açıklamaları raporları falan çok güzel de neden uefa ile ne anlaştığı konusuna hiç bir konuşmasında girmiyor. aslında çok net. çok kaba ve basit tabirle adam sana demiş ki ''bak kardeşim senin senede gelir gider farkın şu kadar olacak sen bunu geçemezsin, bak takip ediyorum, önceki seneleri salla da bundan sonra buna dikkat et yoksa ceza veririm''. bunu bile bile bu gelir gider farkını istenenin çok üzerine çıkmış olması, bu dengeyi koruyamamış olması, kendisini aldığımız cezanın baş sorumlusu yapmaktadır.
