28 mart 2015 galatasaray mali genel kurulundaki ibra öncesi konuşmasını izledim.
aysalı ilk defa konuştuğu sırada titrerken, kekelerken, nefessiz kalırken gördüm. sebebini bilemiyorum. dönemindeki mali tabloyu anlattı. eğer bu tablo doğruysa, yani gerçekten başkanın dedikleri geçerliyse, aklıma gelen şeyler şunlar oldu:
1) başkan haksızlığa uğradığı, kendisine karşı yürütülen bir operasyon olduğu yönünde fikir sahibi ve bundan dolayı hem kırgın hem sinirliydi, titremesi ondandı.
2) sayın yarsuvat sonrası bakteri gibi türeyen başkan adaylarının hiçbiri galatasaraya derman olamaz. zira hepsi bilerek ve isteyerek yanlış konuşuyor ve manipulasyon yapıyor.
zaten bu kulüpte eğer başkan adayları böyle aniden çoğalmışsa bilinsin ki ortada aslında bir ferahlama vardır. ben aysala inandım açıkçası. bildim bileli bu kulüp zordayken kimse elini taşın altına sokmadı. aklıma gelenler
adnan polat, ünal aysal,
alp yalman ve duygun hoca. bunlar dışında kimse zor zamanda çıkmadı ortaya.
diğer bir konu aysalın yeniden aday olma meselesi. eğer aysal gerçekten galatasarayı seviyorsa başkan adayı olmaz zaten, dışarıdan destek verir. kendi döneminde her yönden gelen adaletsizlikleri bir bir anlattı. ne sanılıyor, bir daha gelirse her şey normale mi dönecek? elbette hayır. bugün açılan kapılar yine kapanacak, kulüp yine zora düşecek. hiç gerek yok bu atraksiyonlara.