resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 4951
    ali dürüst, albayrak gibi yöneticileri kovdu. ''yanlış yapıyor'' dedik. çıkıp ''köylülerle, konuşmasını bilmeyenlerle mi uğraşcaz, candan erçetin iyi'' dediler.
    fatih terim'i kovdu. ''yanlış yapıyor'' dedik. ''mancini gibi teknisyeni getirdi daha ne istiyorsunuz? size ağzı köpüren adam olacak. duygularınızı bırakın az kurumsal olun fanboylar'' dediler.
    senenin ortasında ''usta takım kötü gidiyor, bir terslik var.'' dedik. ''geçen seneyle aynı puandayız, hatta fatih terim'den bir puan öndeyiz. sadece fenerbahçe geçen seneye göre iyi'' dediler.
    şimdide diyoruz ''takım başarısız, ünal aysal'ın yaptıkları tutmadı.'' bu seferde '' sadece futbola bakan mallar tarafından eleştiriliyor'' dediler.
    sonumuz hayrola!
  • 4952
    galatasaray başkanlığı kariyeri başarıyla anılacak iken, her geçen gün kendi ayağına sıkmakta olan başkan. hala çok geç değil, akıllı bir görev değişikliği ile önümüzde ki yıl gelecek olası şampiyonluk ve dördüncü yıldız eşliğinde yine başarılı olarak anılacaktır.

    ama sinyor inadına devam ederse, gelecekte adı her anıldığında adnan polat'ın yemediği lafı kendisi yer.
  • 4955
    en son ne zaman hem başkan hem teknik adam başarılı olmuştu ki?
    uzun zamandır böyle bir ikiliyi görmüyorduk. ünal aysal-fatih terim ikilisi bizim için rüya gibiydi resmen.
    uzun zaman sonra ilk kez birbirinden bağımsız başarıları olan bu ikili birbirilerinin çukurunu kazdı.
    başkan terim'e yakın isimleri baskın bi seçimle yolladı, terim'in floryadaki hakimiyeti kayboldu.
    sonra terim başkanla irtibatı en alt seviyeyi çekti. kim bilir belki de milli takımı koz olarak kullandı.
    ancak bu iki isim kişisel çıkarlarını galatasaray'ın üstünde tuttu ve bugün bu haldeyiz.
    ünal aysal ders çıkaran bir kişiliğe sahip olsa da yıllardır hayatın her alanında başarılı olan birisi olarak egosuna karşı galip gelebileceğini sanmıyorum.
    yine de kalmalı. futbolu basketbolda yaptığı gibi emin ellere bırakmalı.
  • 4956
    özel danışmanım dediği bülent tulun denen boş, beleş adamın maaşını neden biz ödüyoruz?
    özel danışmansa maaşını niçin kendi ödemiyor?
    bu adam özel danışmansa almanya'da ne iş yapıyor? bu adamın maaşına niçin zam yapıldı?

    mancini ile devam etmeyecek ama 27.000.000 tazminatı da biz mi ödeyeceğiz?
    2 sene şampiyon oldu kendisinde bir marifet var sandı.
    soruyorum albayrak ve ali dürüst'ü niçin yönetim dışında bıraktı? fatih hoca ile çalışmamak için.
    o zaman fatih hoca ile takım şampiyon olduğunda niçin ayrılamadı? hep seçkinci, ben yaptım, en büyük benim işleri bunlar. hele hele egom yok havalarında en büyük ego sahibi olmanın yansıması bunlar. her şey iyi giderken 6 ayda bizi bu hale getirdi.
    sosyal sorumluluk projesi olarak başkan olmuş beyefendi. 2016 da galatasaray'ın hayatında yer yokmuş.
    evini satsa doktor raporu alacak yaşta ama 25 milyon taraftar sayısı ile dünyanın en büyük taraftarına sahip kulübü kral gibi yönetiyor.
    en büyük hocayı getirse gene bir şeyleri eksik yapacak. fatih hoca az bile yaptı bu adamları florya'ya sokmadı.

    başkanlık yapmamalı. yönetimiyle birlikte istifa etmeli. mancini'yi gönderecek gene taraftarın gazını almak için bir hoca getirecek ancak iş bilmez yönetimi ile gene yatırımlar boşa gidecek.
  • 4957
    tüpçü denen azılı galatasaray düşmanının panpası. fatih terim'i sevmiyordu. tüpçüye iteledi. tüpçü zaten fatih terim'i alıp bizi bitirmek istiyordu. alan memnun veren memnun. fatih terim'in zaten galatasaray umrunda değildi. umrunda olsa o galatasaray düşmanının yanına yaklaşmaz, sonra kucağına oturmazdı. milli takım teklifi geldiği anda, hiç düşünmeden ret cevabı verirdi.

    ünal aysal fatih terim'den kurtuldu. albayrak, dürüst gibi isimlerden de kurtuldu. kendi çiftliğinde at koşturuyor. 2 senedir bir tane stoper bulamıyorken üniversite okutacak mancini için bir devre arasında 19 milyon euro bonservis harcadı. mancini üniversiteyi bitirmeye 2 ay kala bizi ilkokula geri götürdü.

    2-2.5 senedir az maliyetle gelen şampiyonluklar, şampiyonlar ligi gelirleri, sponsorluk ve taraftar gelirleri, bundan sonra çok maliyetle gelen düşük gelirlere dönüşecek. yani 2011 temmuzdan beri geldiğimiz mali nokta da düşmeye başlayacak. sanıyorsun mu bu yaz 45 bin kombine satılacak? sanıyorsun mu yüzbinlerce forma satılacak? şampiyonlar ligine gideceğimizi, gitsek bile tüm gelirlere tek başımıza konacağımızı mı sanıyorsun? sponsorlar kapımızda yatacak mı sanıyorsun? devre arasında 20 milyon euro harcadın. bu yaz bir 20 milyon daha harcarsın mancini için. 2011 yazındaki efsane kadroyu kurmak için ne harcamıştın?* * * * * * * * * * *
  • 4960
    adamin hicbir konusmasini takip etme, galatasaray tv'yi acip yarim saat izleme, al eline ne kadar fener medyasi varsa onlarin agzina bakan yazarlari, spor yorumcularini oku, basbakanin bizzat emriyle atanmis tff baskaninin fatih terim'i zor durumda birakisini yoksay, fatih terim'in baskanina karsi atar yapislarina ses cikarma, sonra gel burada unal aysal bik bik diye konus.

    ya arkadas bana bir tane baskan gösterin ki, baskanligini yaptigi takim her sene sampiyon olsun? hatalari olacaktir. kimse hatasiz degil. fatih terim de 2nci döneminde fener'den 6 yedi. sacma sapan transferlerle camianin borcunu 2'ye katladi. ama fatih terim fatih terim'dir. efsanemizdir. yeri degismez.

    zira unal aysal da geldi takim cag atladi. maddi olarak dunyanin en guclu 16nci takimiyiz. 4 buyukler icinde kat'i ödemesi en az olan takimiz. futbolcularin giderleri gelirlerimizin %60'ina denk geliyor ki, bu bayern munih ile ayni. sponsorlarimizin sayisi 21'e cikmis. gazprom ve emirates gibi iki buyuk dev, sponsorumuz olmak icin yarisiyor forma reklaminda. buyukcekmece'ye alt yapi tesisleri kurulmus, almanya, fransa ve belcika'da okullarimiz acilmis, baslarina dunyanin en iyi egitmenleri getirilmis, arena'nin catisi gunes gecirecek sekilde yeniden yapilip kapaniyor, kombinede turkiye rekoru kirmisiz, localarimiz kapis kapis, galatasaray 2 sene ust uste sampiyon olmus, sampiyonlar liginde gruplardan cikmis, super kupada iki sene ust uste fenere koymusuz, besiktas'a derbi vermemisiz, ezeli rakibimizin sahasinda sampiyonlugu ilan etmisiz, reklam gelirlerimiz %300 artmis, borclarimiz yeniden yapilandirilip acil ödemeler 5 sene zarfinda taksitlendirilmis, drogba ve sneijder gibi sampiyonlar ligi kaldirmis iki dunya yildizini parcali ile seyretmissin, edirne'den öteye gittiginde taninan tek takim olan galatasaray'in taraftarisin, piril piril sikeye bulasmamis bir camianin destekcisisin, adam gitmis dunya capinda kredisi son derece yuksek ve galatasaray'in marka degerini yukselten mancini'yi getirmis;

    daha ne yapacak bu adam? bunlari 2.5 yilda yapti lan bu ekonomi dehasi...

    ha gelen hoca takima uyum saglayamamis, futbolcularin yenicerilige, yabanci-yerli ayrimina baslamis, cikip adam gibi oynasalar 34 macin 34'unu de alacak kapasitedeler ama islerine gelmiyor beyefendilerin. taraftar "ooooo" desin basliyolar kari gibi trip yapmaya duygusal, romantik kamiller...

    koskoca galatasaray baskani daha ne yapacak?

    bunlarin farkinda olan ve 3 buyukler arasindaki farkin acilmamasini isteyen bazi orospu cocugu televizyon kuruluslari tff ile el birligi yapip galatasaray'i catir catir dogramislar. sikimsonik play-off cikmis, elinden imparatorunu calmislar, araya basbakani sokup sikeden yirtmislar, butun ulke seferber olmus fenerbahce ve besiktas'a calisiyor.

    bu adam daha ne yapsin. gucu bu kadar iste. herkese tek basina kafa tutacak hali yok. sonucta kendisi de bir isadami...

    4 sene ust uste sampiyon oldugumuzda fatih terim'in aklini karistirmak icin ne paralar sacildi. ulan bu ulkede hangi isini yapan adam istikrar saglamis ki bir baskan cikip takimini her sene sampiyon yapsin?

    yedirirler mi bize her yil sampiyon olmayi bu ahlaksiz orospu cocuklari? birakirlar mi bize?

    ezberlemissiniz bi "unal aysal da unal aysal. fotoh toromo kovdordooo. yönötöcölörö kovdordooo"

    ya arkadas ne doyumsuz, simarik adamlarmissiniz siz yaa.

    allah gözunuzu doyursun arkadas..

    lan bizim abilerimiz 14 sene bekledi sampiyonlugu. citlari cikmadi.

    iki dakka sabirli olun baydiniz artik yaa...
  • 4961
    kulübün başına ilk geldiği aydan itibaren aslında terim'le çalışmak istemiyor haberleri basında çıkmıştı. hatta aysal'a fikri sorulunca fatih hoca'yı yeni yeni tanıyorum tarzı cevaplar veriyordu. kumaşa ilk makas ne zaman vuruldu diye merak ederseniz öyle 2013 mayısına, 2012 mayısına gitmeniz yetmez. aysal'ın başkanlığa seçilmesinde büyük silahtı terim. dümene geçeyim sonra istediğim yöne çeviririm diye düşünmüştür. takım 2012 sonlarına doğru düşüşe geçmişti zaten. gümbür gümbürlük gidişler çoktan o şaşasını kaybetmişti. drogba, sneijder gibi transferlerle öyle ya da böyle şampiyonluğa gidilmiş, taraftar cilanın altındaki çürükleri görmemeyi tercih etmişti.

    terim'in ilk geldiğinde yapması gereken takımı ayağa kaldırmasıydı. terim bunu çok hızlı başardı. özellikle ikinci senedeki şampiyonlar ligi performansı camiaya büyük hava kattı. ikinci kademeye geçemedik ama. takip eden yaz dönemi transferleri ise başarılı geçmedi. takımda ağır sakatlık yaşayan, futbol hayatının sonuna gelen futbolcular ve yaş ortalamasının yükselmesi gibi sorunlara çözüm bulunamadı.
  • 4963
    galatasaray futbol takımı şampiyon olunca ünal aysal;

    http://www.mansettv.com/...-kandirdi-106483.jpg

    galatasaray futbol takımı şampiyon olunca ünal aysal;

    http://manyakhaber.net/...unal-aysal-iflas.jpg

    taraftar kendisine destek verince ünal aysal;

    http://i2.eurosport.com/...14357893-640-360.jpg

    taraftar kendisine destek vermeyince ünal aysal;

    http://www.sondakikahaberleri.info.tr/...n-iyisini-aliriz.jpg

    ve bu sezonun özeti olarak ünal aysal;

    http://galeri7.uludagsozluk.com/...nal-aysal_290145.jpg

    halen destekliyorum seni başkan ama lütfen yapılması gerekeni yap.
  • 4964
    yönetim ve yöneticilerin her türlüsüyle alakalı hemen her meselede ufuk açan, derde deva olan bir söz var malum-u âliniz. 'nasılsanız öyle yönetilirsiniz.' hakikaten öyle. gördüğün doğru istediğin kadar içini gıcıklasın, istediğin kadar nefes tüket, dert et fark etmiyor. muhatap hangi şekle bürünüyorsa hatip ve hitap da paralel bir şekli illa ki alıyor.

    adnan polat'ın alaşağı edildiği günlere bir dönüverelim. yani tabelada yazan sonuçlar kötü olsa da, galatasaray camiasında yöneticilerine hesap sorabilme, eleştiri yapabilme iradesinin hala var olduğunun somut delillerine şahitlik ettiğimiz günlere... o gün birisi çıkıp gelse, 'galatasaray camiası bundan 3 sene sonra, kulübün itibarını aynı sabık başkan gibi yerlere düşürecek hamleler yapacak.' dese belki inanırdım. ama 'galatasaraycamiası, aynı başkanın türlü icraatlerine karşı tepkisiz kalacak. hatta çoğunluk 'sabır, başkanlık makamına saygı' gibi soyut ve içi boş argümanlarla mevzubahis başkanı savunacak. eleştiri yapmayı aklından geçirenler 'sus nankörr!!' ithamlarına maruz kalacak.' dense mümkün değil inanmazdım.

    'galatasaray'ın şampiyonluklarının üçte birinde ve en önemlisi, kulübün gördüğü ve muhtemelen de görebileceği en büyük kupanın altında imzası olan adamın eylül ayında, alelade bir personele dahi yapılsa en hafif tabirle 'ayıp' denecek bir şekilde kovulmasına ses edenler, 'fanboy :)))' diye aşağılıkça yaftalanacak' dense inanmazdım. dönün o 2011 mayıs ayının parçalı bulutlu ve bolca kaoslu günlerinin atmosferine. allah aşkına biraz düşünün. 'bundan 2 sene sonra galatasaray iki sene üst üste şampiyon olduktan sonra galatasaray'ın başkanı sinsi sinsi yeni hoca görüşmeleri yapacak. görüşülen hocalardan biri de takımın mevcut teknik direktörünü, tarihinin en büyük efsanelerinden birini arayıp 'bak hoca, senin yönetim beni aradı, teklif yaptı.' diyecek.' deseler hanginiz inanırdınız? ama doğru, mayıs ayında şampiyonluk ertesi yerine hoca arandığını o görüşülen hocadan öğrenen adam, eylül ayında milli takım teklifini kabul edince 'galatasaray haini, şike yancısı' olmuştu değil mi? ve evet, biz fanboyuz. ünal aysal büyük başkan.

    e peki başlığında bulunduğumuz adamı bu kadar sert eleştirmemize sebep sadece fatih terim mi? yani hakikaten bir adamın hayranlığı mıdır bizi ünal aysal muhalifliği çizgisine iten?

    soruya bütün samimiyetimle cevap verip, devamındaki satırları okurken birazcık samimiyetinizi rica edeceğim. evet, ünal aysal'ın tek kötü icraati fatih terim'i kovmak olsa yine sevmezdim. ama galatasaray'ın menfaatine olan diğer işleri hürmetine susardım. o kadarcık galatasaraylılığımız var elhamdülillah. tabii ona buna terimsporlu, hagisporlu yaftası vurabilmek için pusuda bekleyen iğrenç herif-i naşerifler galatasaraylılığın her bir zerresini hala tekeline almadıysa...

    evet, tek sebep terim'e yapılanlar değil. hatta maalesef meselenin fatih terim'le alakalı kısmının dışındaki aksamı işin daha feci olan kısmı.

    galatasaray başkanının şehir hayatına adapte olmaya çalışan köy ağası edalarıyla, önemli maçlar öncesi 'bu maçın primi 1 m euro :)))' açıklamaları yapmasının, röportajlarında sıkça 'futbolcu dediğin parasını verdin mi oynar' vurgusu yapmasının takım sinerjisine, bu işin duyguyla alakalı kısmına ve en önemlisi galatasaray başkanlığı makamının saygınlığına verdiği zararın hiçbir yerinde fatih terim'le alakalı bir konu yok mesela. evet, bugün çokları tarafından içi boş bir 'ama başkanlık makamına saygı' sloganıyla savunulan ünal aysal, bugün o makama en büyük saygısızlığı eden adam konumunda. takıma başarısız ve samimiyetsizliği her tarafından akan motivasyon konuşmaları yapan bir başkan mı o makama saygısızlık ediyor, yoksa onun bu tavırlarını eleştirenler mi? siz 6 ay önce abdürrahim albayrak gibi, çoklarının içinde pek saygı içermeyen, 'abdürrahim'dir ne yapsa yeridir' tebessümüyle baktığı bir adamın yaptığı işleri kalkıp üzerinize alacaksınız. takımdaki futbolcuların kulüple bağlantı noktaları abdürrahim albayrak iken, onları; kulüp başkanıyla muhatap olabilir, ondan motivasyon konuşmaları dinleyebilir, hatta onunla 'prim şu kadar değil de, bu kadar olsun' pazarlıkları yapabilir bir duruma getireceksiniz. ondan sonra 2 senenin tartışmasız dominant takımı bu hale nasıl geldi diye kara kara düşüneceksiniz. ve kılıçlı kalkanlı savunucularınız da sizi 'ama başkanlık makamına saygı' diye savunacaklar.

    şahsen galatasaray başkanlık makamına saygı duyuyorum. o duyduğum saygıdan dolayı, yaptığı icraatlerin ekseriyetiyle o makamın itibarını ayaklar altına düşüren adamı eleştiriyorum zaten. makamda oturanın o makama saygısı yoksa, bize düşen makama saygı vazifesi o oturanı eleştirmektir.

    baştaki metafora dönelim. ünal aysal'ın 'ben futboldan anlamam. beni çok fazla kameralar önünde görmeyeceksiniz.' demeçleriyle içimizi ferahlattığı günlerde birisi gelip 'bak bu adam var ya, bundan 2,5 sene sonra* takımda ayakta kalmış 2-3 topçudan birisi olan felipe melo için 'melo'yu son günlerde çok formsuz buluyorum' demeci verecek' dese kim inanırdı? bunun savunması olarak 'sempatik başkanımız futboldan ne kadar anlamadığını göstermek için böyle bir demeç verdi :))' savunması gelebilir, şaşırmam. dediğim gibi, nasılsak öyle yönetiliyoruz.

    fatih terim milli takım teknik direktörlüğü sebebiyle 'şikeci federasyonla gülerek pozlar veren galatasaray haini' olarak yaftalanırken, galatasaray başkanının 'eğer aziz bey şike işine bizi karıştırmasa biz de fenerbahçe'yi savunabilirdik.' açıklaması pek popüler olmadı. eh, abalıya vurmak adetimizdendir. hele hele bir şekilde çatımızın dışına çıkmış ve çıkartılmışsa tamamdır. kalan sağlar bizimdir. çatının altındaki hayat süren leşleri kimin dirilteceği meselesi ise zinhar bizim meselemiz değildir. (bu açıklamanın sadece drogba'yla alakalı kısmı resmi siteden yalanlanmıştı. röportajın tamamı için: http://www.sabah.com.tr/...a-attirmam?paging=2)

    son olarak cüneyt çakır'ın performansından sonra* selçuk inan'ın maç sonu açıklamalarına bir bakıp bitireyim. selçuk 'biliyorsunuz ben hakemler hakkında hiç konuşmadım bugüne kadar.' minvalinde bir girişten sonra satır arasında, galatasaray'ın bu sezonki esas probleminin ne olduğuna dair çok önemli bir bilgi veriyordu, muhtemelen kendisi de farkında olmadan. 'sezon başından beri bunlar hep oluyor. `kimse de çıkıp konuşmuyor`. o zaman biz konuşmak mecburiyetinde kalıyoruz.' evet, resmi siteden yapılan hamasi, içi boş ve haliyle etkisiz taraftar forumu kalitesindeki açıklamaları saymazsak galatasaray'ın haklarının korunma noktasında da sınıfta kalmış bir galatasaray yönetimi var. olaylı mersin maçıyla alakalı 'o gün galatasaray'a yakışmayan şeyler yaşandı.' demeyi bilen beyefendi, galatasaray'ın haklarını '`galatasaray'a yakışan`' şekilde savunursa memnun oluruz. ve tabii eğer becerebilirse, futbolcuların girdiği anlaşılan bu 'sahipsizlik' psikolojisini de tamir etmesi de gerekecek.

    neyse, söz tükendi, nefes tükendi, derman tükendi. ilk cümleyi yazıp bıraksak da olurmuş. 'nasılsanız öyle yönetilirsiniz.'
  • 4967
    galatasaray'ın başında 3. yılı.

    kendisi ilk geldiğinde futbol takımımız dereceye girmemişti. geldiği ilk sene kulübün çehresi değişti, o karamsarlık içe kapalılık gitti. dikkat edin futbol takımı demiyorum. kulüp diyorum. aslında futbol takımı için yaptıkları bile tatmin etmesi lazım ama. futbol takımı da bu değişimden nasibini aldı. bir sezon önce culio isminde topçulara sevinirken, tuttu selçuk, melo, eboue, muslera, ujfalusi ve daha nice ismi kadromuza kattı. herkes bülent ünder'e bile razı iken. o bir dönem önce adnan polat ile masaya dahi oturmamış teknik direktör fatih terim'i getirdi. florya'yı sadece ona emanet etti. birinci seneyi şampiyonluk ve süper kupa ile bitirdi. ikinci senesinde transferde hız kesmedi, burak yılmaz, hamit altıntop gibi en üst seviylerdeki türk topçuları kadromuza kattı. takım iyi gidiyordu ama dünyaya istediği yankıyı uyandıramıyordu. 2 sene önce sneijder ismini ağzına alsan okkalı bir hass.. alacakken adam tuttu kulağından getirdi. bütün ülke sneijder nasıl galatasaray'a gelir nasıl olur diye kafa patlatırken iki gün içerisinde drogba ismiyle karşımıza çıktı, onu da tuttu kulağından getirdi florya'ya. daha önce yazdığım gibi, adam pablo pino ile coşarken, günümüzde balotelli mi yoksa ibrahimovic mi tartışmaları yapabiliyor. asıl konumuza dönelim, o sene de lige şampiyon oldu, şampiyonlar liginde çeyrek final oynadı, adından sıkça söz ettirdi, belki hakem hataları yüzünden real madrid'i eleyemedi. 3. senesine girdi, drogba ve sneijder'i kendi isteğiyle aldığı söylenen ünal aysal, savunmaya takviye yapmak istediği bilinen fatih terim'den transfer listesi istedi, fatih terim chedjou ile ilgilendiğini söyledi, ve transfer sezonunun yarısına gelinmeden chedjou kadroya girdi, o paranın yarısına daha iyileri alınabilirdi. aynı örneği birçok topçu için söyleyebiliriz. sezon çok iyi başladı fakat ünal aysal'ın acemiliği, fatih terim'in kaprisleri yüzünden işleri bitti. yolları ayrıldı. takım bu sene ligi 2. bitirecek, şampiyonlar ligine yine direk gidecek. 2 sene öncesinin çeyrek finalisti bu sefer ön elemede elendi fakat elendiği takım bu sene şampiyonlar liginde final oynayacak bir takım. ha bu arada ön elemelere kalmadan önce zaten şampiyonlar liginin yarı finali niteliğinde bir gruptan juventusu siktir ederek çıkmıştı. kamp yaptığımız yerleri, maç yaptığımız takımları anlatmaya gerek duymuyorum. netice galatasaray futbol takımı, şampiyonlar liginin gediklisi haline geldi, dünya'da daha da tanınır hale hatta çok büyük firmaların reklam almak için yarıştığı bir kulüp haline geldi. 3 senede futbol takımı için yarıştığı kuluvarlarda alamadığı tek kupa kaldı. onu da kendisi sayesinde görebiliriz diye düşünüyorum. (u: türkiye kupası'nı bu sene alacağız o yüzden alamadığı tek kupa şampiyonlar ligi kupasıdır.)

    ne yazık ki futbol şubesi dışında şubelerle çok ilgilenemiyorum o yüzden. büyük başkanın buradaki başarısının başlıcalarını yazacağım ama bilen bilir zaten.

    yıllardır şampiyonluk yüzü görememiş basketbol takımını şampiyon yaptı. bi sene öncesinin şampiyon takımının koç'unu ve şampiyon basketbolcularını aldı. bu sene final four'u zorladı.

    bayan basketbol takımı, küme düşerken alkış tutan aziz yıldırım, 2 sene sonra avrupanın en büyük kupasını kazanırken ağlattı. daha başka birşey yazmaya gerek bile duymuyorum.

    ve birçok branşta, dereceler, kupalar, birinclilikler, madalyalar.

    ben galatasaraylıyım diyenin tebrik etmesi gereken, fbjk, tff ile uğraşırken yalnız bırakmaması destek olması gereken şahsiyet.

    ya boşverin tebriği, desteği siz gölge etmeyin yeter.
  • 4968
    kendisi basa geldiginde bir yol secti. harcayarak buyumeyi tercih etti. tabiki kisa vadede karsiligini verdi bu hamle. gerek fenerbahcenin kendisini icine soktugu sacma durum, gerek demirorenin besiktasi soktugu durum da ekmegine yag surdu geride biraktigimiz donemde.

    acikcasi yaptigi transferler ve doneminde ozellikle avrupada yasadigimiz heyecan gozumuzu boyamis olabilir. klup uyesi degilim, cok yakinimda uye olan birileri de yok acikcasi. mali durum nasil gercekten bir tehlikeyle karsi karsiya miyiz bilmiyorum? ancak birseylerin yanlis gittigi ortada. gelen 100 trilyonluk vergi cezasi, futbol takimindaki sportif basarisizlik, basketbolda bu kadar basarili 2 sezondan sonra kuculme soylemleri.. hepsini ustuste koyunca gercekten insan dusunmeden edemiyor gecen sene bir anda camiaya dikte ettigi secim karariyla kendi ipini mi cekti diye..
  • 4969
    2013-2014 sezonu fenerbahçe şampiyonluğunda hocası mancini ile beraber aziz-ersun yanal ikilisinden daha fazla katkısı vardır.

    sezonun açık ara favorisi takımının 5. haftada hocasını gönderip fenerbahçe'nin rekor farkla şampiyon olmasına zemin hazırlamıştır.

    şaka gibi resmen mart ayının sonunda lig bitti. mart sonu diyorum mart!!!

    fatih terim sayesinde kazandığı kredilerin de şuan hiçbir önemi yoktur. yani son 2 sezondur şampiyon yaptı cl'de çeyrek final gördü diye savunulamaz. fatih terim ile alınmış başarılar onlar. takımın başında imparator olsaydı, fener 20 puan önde olsaydı kasımpaşa'dan 4'te yeseydik yine sonuna kadar hem başkanın hem hocanın arkasında olurdum hiç düşünmeden.

    kendi eliyle bağıra çağıra göstere göstere takımın içine etti. yaz transfer döneminde sevgili danışmanlarının fransa'dan alacağı sikimsonik oyunculara devam eder artık.
  • 4970
    tupcuyle isbirligi yapan terim'i kovmasi dogru, mancini'yi takimin basina getirmesi yanlistir.

    turkiye ligini bilmeyen yabanci teknik direktorun bizde basarili olmasi imkansiza yakin. sayisiz ornek varken dunya kadar para verip italyan getirmek niye ki?

    yilmaz vural'i getirsen bile sampiyon olurdun halbuki. gercekten buyuk hata yapti. 5 paralik top oynamayan kuslar sampiyon oldu.
  • 4971
    kendisini savunmak için uzun uzun cümlelere veya paragraflarca yazılara gerek yok. öncelikle seveni sevmeyeni kabul etmeliyiz ki, bu sene resmen batırmıştır. ben fatih terim ile çalışmak istememesine bir şey demem ama, bunun zamanı sezonun ilk maçları olmamalıydı. terim'in tüpçü ile yakınlaşmasının sebebi de kendisidir. terim takımın başında iken gidip, mancini'nin menajeri nicola innocentin ile görüşürsen alenen seni istemiyorum dersin teknik direktörüne.

    her şeyi geçtim, ersun yanal gibi bir balonun takımı şampiyon oldu, üstelik çift haneli puan farkı atarak. üstelik türkiye'nin en iyi kadrosu bulunan takıma attı bu farkı. sadece bu bile batırdığının en büyük kanıtıdır.
  • 4973
    tek suçu bu gerizekalı ortadoğu ülkesinde, meslek lisesi terk futbolculardan oluşan bir takımı duygusallıktan uzak, profesyonelce yönetmeye çalışmasıdır. adam nerden bilsin 40 yıllık galatasaray efsaneleri bile egosu uğruna arkadasından kuyu kazar, adam nerden bilsin mal futbolcular dolduruşa gelip teknik direktör kovdurtmaya çalışır. amk böyle ülkenin.
  • 4974
    işte böyle başkan.

    marifet cambazda, cambaz iyi ise eğlence sektörü seni alkışlar. palyaço ile sirkler kendini döndüremez.

    futbol holywood gibidir. yıldızlar, renkli hayaller, kurulan sahneler, kırmızı halılar, galalar ve her gün her dakika büyük ilgi. delileri, psikopatları, farklı dünyaları vardır. bu dünyanın adamı değilsin lütfen kabul et. bu alemde cumhuriyet yok bizde başkanlık sistemi var. ama sen bu oyundan anlamıyor, danışman dediğin elemanlarla vaktimizi çalıyor, başkanlık sisteminde başkanlık yaptığını sanıyorsun.

    biliyorum daha büyük set kuracaksın. harika oyuncular, senaristler ve yönetmenlerle görüşüyorsun. ancak unuttuğun bir şey var her 10 filmin 8'i zarar eder biri başabaş gelir biri paranın canına okur. şimdi sosyal sorumluluk olarak gördüğün aşkımızın başındaki koltuğundan kalk. bu dünyanın adamı olmadığını bir kez daha düşün. bu dünyanın adamları aşk ister, eleman muamelesini değil, gönülden bir şakalaşmayı sever. gönül bağı olmayan yerde yıldızlar yıldızlıklarını bile unuturlar. selam vermezsen küser 10 gün kendine gelemezler. işte başkan 5 maça, 4 maça süper prim dersin sorunu çözdüm sanırsın, ama gönül bağı olmazsa gençler bildiklerini yapamaz olurlar.

    dünyamızın adamı, aşkımızın başkanı olamazsın. olamayacağını da biliyorum.

    üzüntüm büyük oynayacaksın. umarım zararların az, şansın ise bol olur.
  • 4975
    özellikle futbol haricindeki branşlarda amatör şubelerin yakaladığı başarılar ele alındığında tam anlamıyla efsaneleşmiş bir başkandır artık. kolay değil, daha birkaç yıl önce küme düşmeye oynayan bayan basketbol takımı, ünal aysal'dan sonra iki avrupa kupası kaldırmış, bu yıl da üç kulvarda kupa kazanarak tüm turnuvaları süpürmüştür.

    ayrıyetten galatasaray camiası, yeni bir fatih terim kazanmıştır;

    (bkz: imparator ekrem memnun)

    edit: eiffel uyardı, bayan basketbol takımının kazandığı eurocup, adnan polat dönemindeymiş.
App Store'dan indirin Google Play'den alın