14 mayıs 2011 günü paslanmaya yüz tutmuş bir makineyi devraldı
ünal aysal.
ilk iş olarak daha önceden hiç birlikte çalışmadığı ancak methini çok duyduğu bir ustaya emanet etti bu makineyi.
sonrasında eskimiş, işe yaramayan parçaların bir çoğundan kurtulurken yerine yenilerini aldı. yenilerini alırken ise bir şeye çok dikkat etti; kalite. araştırdı, ölçtü, biçti, tarttı en hesaplı ancak en kaliteli olanları aldı.
makineyi baştan yaratmaya koyulmuşken, atölyenin geri kalan kısmını da unutmadı, diğer kısımlara da el attı. sonuçta bu makine her ne kadar fabrikanın kalbi olsa da, fabrikayı fabrika yapan bütün makinelerin bir arada başarılı bir şekilde çalışıyor olmasıydı.
aradan henüz tam bir sene geçmişti ki, bizim paslanmaya yüz tutan makine, ülkesinin en iyi ve en verimli çalışan makinesi haline dönüşmüştü. fabrikanın genelinde de işler tıkırındaydı.
bir çokları bunun bile ne kadar büyük bir başarı olduğunu düşünürken, bizim makine sahibi yatırımlara devam etti. ilk aldığı günden makinenin üzerinde kalan bir kaç kullanışsız parçayı da yenileriyle değiştirdi. aldığı yeni parçalar yine alınabilecek en kaliteli parçalardandı.
tam üretime tekrar başlanacağı sırada makinenin önemli parçalarından biri arızalanmıştı. herkes paniğe kapılsa da, ünal bey hızlı bir araştırmayla makinenin o bölümüne geçici bir çözüm çoktan bulmuştu.
aradan bir altı ay daha geçmişti, ve sonuç beklenenin çok daha ötesindeydi. bizim makine yine ülkesinin en verimli çalışanıydı, dahası, yapılan bir dizi test sonucu avrupa'nın en iyi çalışan 16 makinesinden biri olmuştu !
ünal bey, üretime verilen kısa arada çoktan hazırlıklarını tamamlayıp yollara düşmüştü. bu sefer alacağı parça çok değerliydi, ancak kafaya koymuştu bir kere. kimse farketmese de ilk geldiği günden bugüne dek taşları üst üste çok dengeli bir biçimde yerleştirmişti, koyduğu hiç bir taş bir öncekinden büyük değildi. her şeyi çok iyi hesaplamıştı ünal bey. ve sonunda kafasına koyduğu o değerli parçayı getirmişti.
artık ünal bey'in düşleri daha da belirginleşiyordu, onun istediği sıradan mutluluklar ya da ülkesinin en iyisi olabilmek değildi. avrupa'nın en tepesine çıkmak, orda kalabilmekti hedef. belki bu hemen olmayacaktı, ancak bugüne dek yaptığı her araştırmayı, hesaplamayı yazdığı not defterinde, oraya çıkacağı tarih de yazılıydı.
*