aramızda o stad'da olan her b.ktan ultraslan'ın sorumlu olduğunu sananlar var. en ufak çıt sesi ultraslan'dan geliyor sananlar var, aslında haksız sayılmazlar da, onlar susunca stad'da çıt çıkmıyor, hatta yuhalama sesleri yükseliyor, çekirdekçiler ayağa kalkıp noldu ya oluyor...
yok arkadaşım ultraslan'dan başka sesi çıkan stadda... yok efendim numaralı 40 yılda ilk defa rerere çekmiş de ultraslan susturmuş fln, hala onun muhabbeti dönüyor... geçin bilader, konuşmasın bilmeyen, görmeyen. stadın yakınından dahi kaç defa geçtiği şüpheli adamlar oturmuş burdan ultraslan'a sallıyor... sonra da yok ben ta nerdeyim, nasıl geleyim her maç, yoksa kesin yırtardım gırtlağımı hem ille de stadda olmak mı lazım bişeyler bilmek için diyenler var; hayır, yok arkadaşım. ben de ille de stad'da olanlardan değilim ama bir ses geldiği zaman onun nerden geldiğini biliyorum, tribünde kimin nerde olduğunu biliyorum, dün
* yuh çekenlerin ultraslan olmadığını biliyorum...
tayfa'yı ayrı tutarak ulrtraslan'dan bahsediyorum... zaten ultraslan'ın sorunu bu, alpaslan abiden oluşan boşluğu tayfa'nın önde gelenlerinin doldurmak istemesi. gereksiz güç gösterileri, otorite arayışları... tezahüratlara hükmetme arzusu, yönetme isteği. eski açıkta yapması gerekeni dibine kadar yapan uni'ye ayak uydurmamakta diretme çabaları, kendilerine uymak isteyen uni'yi de hiç etmeleri, bıktırmaları... bunun sorumlusu tayfa'dır.
s.ktirsin gitsin denilecek birim ultraslan değildir.
ayrıca bir diğer konu, üretmek fln. tribündeki herkes sezen aksu, herkes serdar ortaç ya sanki her hafta yeni bir hit çıkaracaklar. kardeşim buyur lütfen sahne senin, görelim hünerini. ota boka burun kıvırıp, şu hece öyle olmamış burda oley değil aley denmeliydi fln diye herşeyi eleştiren bünyeler nasıl şeyler üretir inanılmaz merak içerisindeyim. ayrıca o tribün bestesiz değildir, sorun besteleri kitlelerin bilmemesidir, ancak arabesk diye tabir edilenlere katılım oluyor nedense, dibine kadar eleştiriliyor ama stadda ona başlanınca katılım artıyor bitek. başka bi s.k bilen yokki amk. bana ultraslanın bestesi yok edebiyatı yapanın tribün hakkında hiç bir şey bilmediğini peşinen söylerim. açık ve net.
ha yok mu ultraslan'ın yanlışı, zibille var. dibine kadar sövdüğüm işlere de imza attı bu adamlar. hatta 1-2 yıldır da eskisi gibi takılmıyorum onlara ama gel gör ki bu kadar laf edilmesinin tek sebebi diğer tribünlere olan özentidendir diye düşünüyorum artık. elin oğlu böyle yapıyor, elin oğlu şöyle bağırıyor yaftalarıdır sebep sanki. yok ki kendi içinde bir bütünleşme artık, özentilik başlamış hem de bu memlekete tribünü getiren taraftar içinde üstelik.
oysa ben unutamıyorum bu sövülen adamların bu tribünlere kazandırdıklarını, dünya tribünlerinde örnek gösterilen kareografileri, hala unutamıyorum karşı'nın pankartlarını, uni'nin otobüslerini, bh'ın bestelerini...
ultraslan bölünmüştür, bunu görmek gerek. hepsini aynı potaya atıp eleştirmenin anlamı yok.
edit: imla