(bkz:
28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçı) etkisiz, hatta yok düzeyinde performans sergilemişlerdir. bu başlık özelinde dün çokça gördüğüm taraftar eleştirisine değinmek istiyorum. evet, taraftar dün en az takım kadar sönük kaldı. tribünde olan biri olarak bu durum beni de çok rahatsız etti. burada ana etmen taraftarın bağırmak istememesi vs. değil. kabul edelim ki ultraslan vb oluşumlar stadyumlarda yönlendirici ve harekete geçirici oluşumlardır. ve diğer taraftarlar genel olarak bu arkadaşlardan bir hareket beklerler. şimdi (bkz:
28 eylül 2018 galatasaray fenerbahçe maçı) özelinde de bu duruma şahit olduk ve ultraslan en kötü performanslarından birini sergiledi. maç önünde rakip taraftarın üzerine çullanan, inanılmaz motive gözüken bir taraftar topluluğu nasıl oldu da maç esnasında bu kadar kötü bir performans sergiledi? bunun en önemli sebeplerinden biri çok kötü bir futbol ile karşı karşıya olmamamız. evet, şimdi aranızdan birleri çıkıp ‘taraftar dediğin takımı ateşeleyecek.’ söyleminde bulunacaktır. ancak şu unutulmasın lütfen; oynan müsabaka fenerbahçe’ye karşı oynanan bir derbi müsabakasıydı. bir hafta boyunca bu maça motive olmayan, eşek yüküyle para kazanan bu adanların ‘ saldır gağasaaray’ söylemiyle ateşleneceğini düşünmek yersiz bence. açıkcası bu durumun karşılıklı olduğunu düşünüyorum. takım biraz kıpırdanır ve taraftar da takımı iyice iter, rakip takımı ise boğar. maalesef dün (bkz:
28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçı)yarım metreye pas atacak kadar motivasyon sahibi olmayan oyuncuların sahada olduğu bir oyun vardı. hal böyle olunca taraftar da maç öncesi agresif halini, hayal kırıklığı ve yer yer sinirli bir tutuma bıraktı. kısa kesitler halinde takımın beklenen ataklardan ufakta olsa sahneler sergilediği anlarda ise taraftarın işin içine nasıl girdiğini göreceksiniz. yine de taraftarın daha iyi savaşması ve (bkz:
2018-2019 sezonu) birçok maçta olduğu gibi maçı alacak etkiyi göstermesi gerekirdi. şimdi bir diğer sebebe geçmenin tam zamanı bu nokta. arkadaşlar galatasaray tribünlerine etkili, süreklilik arz edecek, bağırdıkça bağırma isteği uyandıracak yeni tezahüratlar lazım. bu çok açık. yoksa ‘saldır gağasaray’ ‘rerere rarara’ ile olmuyor. çünkü bunlar süreklilik arz etmiyor. burada vereceğim örnek, gidenler bilir, (bkz:
27 nisan 2016 galatasaray strasbourg) maçındaki ‘teker teker geçiyoruz turları...’ diye başlayan ve inanılmaz bir ambiyans yaratılmasını sağlayan tezahürat olacaktır. bizim sami yen’de söyleyebileceğimiz bu tarz bir tezahürata ihtiyacımız var tam olarak. diğer tezahüratlar ne yazıkki taraftarda gerekli etkiyi yaratmıyor ve kısa süreli oluyor. (bkz:
28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçı) tribün performansından bir ders çıkarmalı ve bu konu üzerine gitmeliyiz. çünkü (bkz:
2019-2020 sezonu) çok silik görüntü sergilemekteyiz. benim önerim yeni yaratılacak etkili tezahüratların yanı sıra ultraslana alternatif oluşumlar yaratmak. kendi adıma 416’da maçları takip eden biri olarak 417’de yer alan arkadaşlar bu konuda etkililer.
