beşer şaşar. hangimiz ne hatalar yaptık, insanı tecrübelendiren şey hayatta yaptığı hatalar ve yediği kazıklardan ibarettir.
hata yapması değil, üstüne pişkinlik yapması ve gereksiz agresif bir hale bürünmesi burada onu hedef yaptı. linç kültürünün de aktif olduğu bir mecrada dile getirince, hemen gömüldü. nevzat aydın'ı da hiç sevmem, ama adam yaptığı hatayı söylüyor uğur'a. uğur da yoldan çıkıyor, daha sonra yalan da söylüyor.
*bu adamı geçtiğimiz sezon eleştirdiğimde savunanlar vardı. hala varlar mı, merak ediyorum, ndiaye ve sneijder'in gidişine yakın eleştirdiğimizde 'takip etmeyin o zaman yeeaaauvvv' denmişti bize karşı. adam ince konularda mantıksızca konuşuyor ve detayları yanlış yorumluyor. neyse hiç önemli değil, ne olduğu ortaya çıktı.
adamla da bir alıp vermediğim yok. aksine iyi niyetli biri olduğunun farkındayım. ancak yorumları ve anlattığı şeyler içi boş, sağda solda futbolu takip eden 25-30 yaş arası hemen herkesin söylediği şeyler. size ekstra bir şey katmıyor.(u: en azından bana katmıyor, bu adamı dinlediğim hiçbir zaman bilmediğim bir şeyi göstermedi bana) herkesin konuştuğu şeylerden, hemen herkes kadar bahsediyor. "galatasaray'ın ihtiyacı çift yönlü 8 numara, donk'un zamlı sözleşmesi, muğdat galatasaray'ı uçurmaz, defansta maicon serdar soru işareti" bilmem ne.
e bunları geçtiğimiz sezon beş tane galatasaray maçı izleyen adam da söylüyor zaten.
bir de ses tonu çok problemli. diksiyon eğitimi ve ses kullanımı konusunda yardım almaya ihtiyacı var. yazar arkadaşlar üst entrylerde belirtmişler zaten, bu konuda benim pek bir şey söylememe gerek de yok.
bana göre türkiye'de dinlenecek iki tane futbol yorumcusu var, biri ali ece, diğeri uğur meleke. uğur da bazen gözü dönüyor, taraflı yazıyor, onun dışında tarafsız yazılarına denk gelirseniz görülmeyeni görmeye ve aktarmaya çalışıyor. ama son zamanlarda o da problemli.
ali ece forever.