• 176
    her şeyi eleştirenleri hızını alamamış finansal özgürlüğümüze zincir vuran bu sistemden çıkmayı da eleştirmeye başlamış. paramızı el koyan sistemden çıkmak istiyor yönetim. 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçınin sonucuna öfkelenip bu anlaşmadan çıkmayı eleştirenlerin bir durup düşünmesi lazım. bu ikisinin ne alakası olabilir? maçı kaybettik diye yapılan her şey yanlış mı oluyor?
  • 177
    gelirini devamlı emen, ona ket vuran ve hak edişlerinden gelen tutarı(uefa, naklen yayın, tff, oyuncu ürün satışı) o an bu sistemde hangi banka ve üst düzeyi sorumlusu onun o haftaki keyfine göre kesinti yapıldığı sarmaldan kurtulmak istememek akıl tutulmasıdır. gelen geliri düzgün yönettiğin sürece zaten bu tarz yüksek faizli banka borçlanmasına ihtiyaç kalmayacaktır.
  • 179
    sadece bize işleyen yapılanma. ben hayretler içerisindeyim. sponsorluklar, stad ve store gelirleri, oyuncu satışları derken galatasaray tarihinin rekor gelirini elde ettik. bu anlaşmadan çıkmak için varımızı yoğumuzu buraya aktardığımız söyleniyor.
    bu sayede limitleri açacağımızı, önümüzün aydınlık olduğu dillendirilmekte. tamam her komplo teorisinin üstünü bir kalemde çizerek soruyorum.
    bu yapılanmadan fener, bjk, ts yapmadı mı?
    hangisi bizim kadar dert etmekte?
    örnek misal transfer geliri olmayan, avrupa'da boy göstermeyen ve 3 yıldır şampiyon olamayan bjk nasıl tek kalemde 2 adama 22 milyon avro keş para verebildi?
    bizim kadar para kazanamayan trabzonspor nasıl bu kadar oyuncu sirkülasyonu yapabiliyor?
    fener için sorum yok. onlara her şey mübah. yarın biz bu yapılanmadan çıkınca tek gecede cumhurbaşkanı kararıyla borçsuzluk kağıdını alacağını herkes biliyor.
    biz mesela florya arazisini bin bir zorlukla para ödeyerek alırken adamlara askeri arsalar bedavan verildi.
    soruyorum şimdi sayın başkan gerçekten hedefimiz borçsuz galatasaray mı yoksa seçim öncesi salladığınız cüzdanınız mı?

    bu entry güncel futbol gündeminden uzak yazılmıştır.
  • 180
    avrupa'dan elendiysek bugün çıkmış oluyor muyuz? dün geceden beri yönetim seçimi avrupaya tercih etti minvalinden yorumlar okuyor, duyuyorum. dursun özbek'in seçim kozu neden bankalar birliğinden çıkmak olsun anlamıyorum. gümbür gümbür gelen bir muhalefet adayı var da bizim mi haberimiz yok. liselilerin zaten seçeceği profile uygun bir başkan dursun özbek. karşısına kim aday olacak ali fatinoğlu falan mı ?
  • 181
    bankalar birliği anlaşmasından çıkabilmek adına 2023-2024 yaz transfer sezonunu ve kış transfer sezonunu minimum bonservis harcamasıyla geçtik. diyelim sezon sonu çıktık. biz bu anlaşmadan çıkmak için sacha boey'in 30 milyon euro'sunu 2024 yazında satılacak oyuncuların bonservis gelirlerini, gayrimenkullerimizi kullanarak çıkacağız.

    bu anlaşmadan çıktıktan sonra da epey rahatlayacağız ancak bundan sonrası ise tamamen muamma. avrupa'nın herhangi bir liginde oynayan takım olsaydık bu yaptığımız çok mantıklı bir hareket olacaktı ancak türkiye konjonktüründe bu yaptığımız buraya aktardığımız paralar, sadece bizden alınan fakat başkasından alınmayan paraya dönecek. aynı dönemde biz buraya tüm gelirimizi dökerken beşiktaş 35 milyon euro, fenerbahçe ise 60 milyon euro transfer parası harcadı.

    galatasaray bu anlaşmadan çıkıp düzlüğe çıktığı vakit sanıyor musunuz ki bu bankalar birliği denilen meret beşiktaş ve fenerbahçe'yi aynı ağır yaptırımlarla sıkmaya devam edecek. galatasaray finansal özgürlüğü sağladığı ve bunun meyvelerini yediği vakit diğer kulüplere bunun karşılığında hiçbir bedel ödettirmeden iptal edecekler bu anlaşmayı, biz buraya verdiğimiz paralarla kalacağız.
  • 183
    (bkz: türkiye bankalar birliği borç yapılanması/@kerasus)

    yukarıda ki girdide , detaylarını dikkatli incelemiş ve bu konuda kafa patlatmış sözlük yazarı, sonunda bazı sorular sormuş.
    sorduğu sorularda değindiği konularda haklı noktalar var. kısaca, hem bizi hala mali olarak disipline eden, hem de kurtulsak bile bu sefer daha yüksek oranlardan borçlanacağımız bu anlaşmadan niye çıkmak istiyoruz ki demek istiyor; ki gene çok haklı.

    kendimce, bütün sözlüğe yönelik genel bu soruları sorduğu için cevap vermek isterim. (sözlük kuralını çiğnemediğimi umarak) anlaşmanın faiz yükünden daha önemli olan kısmı,
    finansal idareyi ve harcamayı da ortaklaşa olarak bankalar birliğine bırakması. musluğun başına bankacı ağbiler oturuyor amiyane tabirle. daha kulüp görmeden para gelir gelmez öncelikli harcamalar yapılıyor.
    yani para geldiği zaman, ilk olarak devlete vergi, ssk bordro, maaş, kira ve futbolcu ödemeleri
    zorunlu olarak yaptırılıyor takımlara. futbol yöneticilerinin esas canını sıkan yer burası. sonra bankalar birliği faiz ve anapara ödemesi yaptırılıyor.
    sonra ffp kriterlerine uygun olan azcık kısmı ile alınacak oyuncuların bonservisine kalıyor . bonservisi olmayan, sorunlu, sakat
    ''ya tutarsa'' hesabı ile premier ligue'in ıskartalarına galatasaray'ın mecbur kalma sebebi bu.
    galatasaray kulübü, diğer bütün kulüpler gibi/ kulüplerle beraber bu vergi, ssk, gibi konuları erteleyip bir süre sonra yasal faizlerini afla sildirtip enflasyon değer kaybettikten sonra ödüyordu. bu çok büyük rahatlama yapıyordu, etik olmamakla beraber kanuni bir uygulamadır. aynı devlete iş yapan büyük müteahhit firmalarının yaptığı gibi.

    bana göre bu anlaşmanın yanlış kısmı yalnız bonservis limitinin sınırlandırılması. yıllık oyuncu maaşları da kulüp finansal tablosuna göre sınırlanmalı. borcu yoksa istediğini yapsın. bence borç içindeki hiçbir kulüp, 5-10 milyon euro parayı yıllık tek bir oyuncuya verememeli. sonuçta ne oluyor? bonservisten kısıp yıllık ücret olarak fahiş para veriliyor. toplamda aynı şeye geliyor.
  • 184
    bu konunun tartışılması saçma buluyorum. ekonomik özgürlük için buradan çıkılması çok büyük bir adım. aslında bunu tartışan da yok bence. sıkıntı yönetimin bunu bir bahaneymiş gibi sunup transfer yapmak istememesi. bile bile takımı eksik bırakmaları. yoksa hangi aklı başında galatasaraylı bu durumdan rahatsız olur? ama dursun özbek'in başkanlığını biraz bilen bir taraftar bunun bahane olduğunu çok rahat anlar. sırf sene sonu seçimde makyajlı tablolarla 'gördünüz mü ekonomik olarak iyi yoldayız' diyebilmek için transfer döneminde bu bahaneyi uydurdular. tıpkı yaz transfer döneminde limit bahanesine sığındıkları gibi. takımı bile bile eksik bıraktılar. bunun adı ihanettir. çok açık ve net. takımın hocasını satmaktır. cüzdan doluydu hani ne oldu? avrupa'dan tokadı yedik döndük yine. ve bunun bir numaralı sorumlusu sizsiniz. kimseyi de bu yapılandırmadan çıkıyoruz o yüzden transfer yapmadık diye kandırmayın. yemiyoruz.
  • 185
    varlığı ile ilgili dönen tartışmanın sebebi kapatılması veyahut kapatılmaması olmayan yapılandırma. herhalde varlığı ile bizi soktuğu faiz yükünden dolayı çıkılmamasını düşünen bir insan evladı, taraftar yoktur diye düşünüyorum. "vay efendim sol bek alamadık, orta saha alamadık, hersene yüzlerce milyon lira faiz ödeyelim ama olsun transfer yapalım" demiyordur kimse, diye umut ediyorum.
    ancaaak bu anlaşmadan çıkılması önümüze sopa olarak gösterilip başka sebeplerden dolayı transfer yapılmadıysa veya yapılmıyorsa o zaman ortalık yangın yeri olur kimse kusura bakmasın. "3 ay sonra seçim var parayı kenara koyalım seçilemezsek paramızı kurtarırız" deyip bu anlaşmadan çıkılmadan yönetim değişirse bu yönetimdekilere sokakta yürümek haram olur ayrıca olmalıdır da...
  • 187
    1) yaz transfer dönemi bittiğinde bankalar birliğinden çıkmak için kaç paraya ihtiyacımız vardı?
    2) 2023-2024 cl gelirleri, sponsorluk gelirleri, tribün gelirleri ve boey satışı geliri ile bu borcun ne kadarını kapatabiliyoruz?
    3) gayrimenkul satışı ile birlikte, 2.madde sonucunda kalan borcun ne kadarını kapatabiliyoruz?
    4) elimizde satabileceğimiz oyuncular kimler ve bunları toplamda min-max kaç milyon euro aralığında satarız.
    5) 4.maddede yer alan satışlar sonrası transfer için ne kadar bütçemiz olacak?
    6) bu transfer sürecini, eli ve imkanları biraz daha rahatlamış, kulübün geleceğini çöpe atmayacak şekilde en iyi kim yürütebilir?

    bence bu tartışmaya bu 6 soru ışığında bakmak çok daha açıklayıcı ve faydalı olacaktır.

    şahsi görüşüm, mevcut ekip ile yolun sonu gayet aydınlık.
  • 189
    harika bir havuç. işbirlikçi daö yonetimi bunu uzattı medya ve taraftara. hakkımızın yenmesine, avrupadan elenmemize aptal saptal bir meşriyet sağladı. ulan, fenerbahçenin her allahın günü aşkımızı fetö ile ammasınıza izin verdiğinizi göreceğimize, her maçı penaltı sölenine çeviridiklerine görecegimize cebimizden %70 faiz ödeyelim işbirlikçi korkaklar.
  • 190
    gerekirse avrupa'dan elen.
    gerekirse gercek fetoculer tarafindan fetoculukle suclan.
    gerekirse transfer yetistirmeden sampiyon olma challenge oyna.

    ama bu yapilanmadan cik. en hizli sekilde.

    arkadaslar, bu sadece ekonomi degil; bu yapilanma sayesinde hukumetin yedigi ve yedirdigi haltlara karsi da agzimizi acamiyoruz. 'by the balls' diye bir tabir vardir - 'ipinin tutulmasi' diyeyim kibarca; hukumet su an futbolu ve kulupleri o sekilde yonetiyor. fenerbahce niye bu kadar zivanadan cikti, cikabildi sizce? basindaki adam koc'un teki olmasa ve devletin kulup ekonomisi uzerinden istedigi gibi tokatlayamadigi bir aile mensubu olmasa gorurdum ben onlari.

    biz mumkun oldugu kadar hizli cikmaliyiz bu cendereden ki, kontrol edilebilmemizi -eskiden oldugu gibi :(- en fazla kisisel cikar iliskilerine mahkum birakalim. fenerbahce cunku durdurulmaz bir sike gucu haline gelecek zira (ali koc'un bu yil sampiyon olunca birakacagina inanan iyi niyetli insanlar varsa aramizda diye soyluyorum).
  • 194
    herkes bu anlaşmadan çıkınca uçağağız kaçacağız zannediyor yöneticilerde bu minvalde konuşuyor da hiç öyle olacağını sanmıyorum. düzgün yönetilemeyen şirketlerde böyle kısıtlamalar iyidir aslında. saçma sapan para harcamamasını sağlar. bu anlaşmadan çıkınca 10 milyar bütçe varsa gider 50 milyar harcayıp yine batırılır kulüp farkeden bir şey olmaz. scout ekibi de hikaye yönetimde. arka planda binbir türlü dümen dönüyordur da haberimiz yok bizim. o yüzden çok umutlu olmamak lazım bu anlaşmanın bitmesi için.
  • 195
    türkiye gibi hiçbir finansal olayın sabit kalamadığı ülkede bu tür borçlanmadan çıksan tabi ki elini rahatlatır ama çok bir şey değişmez. zaten gelir gider dengesizliği yüzünden bu tür şeyler türk takımlarının başına bela oldu. örnek veriyorum senin maaş bütçenin 50 milyon euro olduğu yerde sen sadece ligden maksimum 10 milyon euro kazanıyorsan, bu teker her türlü patlar.

    ayrıca adım gibi eminim ki biz bu yapılanmadan çıktığımız anda diğer kulüplere "kolaylık" sağlanacaktır. yoksa böyle sürekli italyan takımlarına yüksek bedeller ile oyuncu satamaz bazıları bütçe açabilmek için.
  • 196
    galatasaray'ın gelirlerinde sorun yok. belimizi büken en büyük kalem finansman giderleri. türkiye gibi riskli ve istikrarsız bir ülkede borçlanmak büyük maliyet. borcumuz olmasa bu sene takımda 2-3 icardi daha oynatabilirdik.

    yoksa bir futbolcuya 30 40 milyon bonservis harcayan ingiliz kulüpleriyle neredeyse kafa kafaya maaş bütçeleri verebiliyoruz. hatta vergi avantajı düşünülürse şampiyonlar liginde üst tura çıkan galatasaray'ın tottenham, aston villa seviyesinde maaş bütçeleri oluşturması mümkün.

    bonservisle transfer ise hala sıkıntı. çünkü bizim ligde para dönmüyor. bonservise para verebilecek 4 kulüp var onlar da birbirlerine günahını bile vermez. yurtdışına futbolcu ihracatında ise daha emekleme aşamasındayız.
  • 198
    --- alıntı ---

    şimdiye kadar 1,5 milyar tl'lik faiz ödeyen galatasaray, 2,3 milyar liralık ödemeyi yaparak bankalar birliği anlaşmasından çıkmak istiyor.

    kulübü faiz sarmalından çıkarmayı planlayan başkan dursun özbek, riva ya da mecidiyeköy'deki mevcut taşınmazları satmadan 2,3 milyar tl'lik borcu kapatacak finansmanı sağlayacak bir proje üzerine çalışıyor.

    özbek ve yönetim kurulu üyeleri, tbb ile masaya oturarak söz konusu borcun ödemesini en geç mayıs ortasına kadar yaparak büyük ölçüde uzlaşılan anlaşmayı resmiyete dökmeyi ve duyurmayı planlıyor.

    (habertürk / çağatay çelik)

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın