• 151
    vergisini, yükümlülüklerini zamanında ödeyen bi' firma ile türlü oyunlarla bu vergiyi ödemeyen, yükümlülüklerini öteleyen, bunları ödememek için ankara'da kulis yapan firmayı kıyaslayalım. ben firma olarak ödedim diğeri ödemedi bi' sabah kalktım ki diğer firmanın borcu affedilmiş ya da yüzde 75'i silinmiş. ben gidip '' ee ben borcumu ödedim diğeri ödemedi affedildi. bana paramı iade edin.'' diyebilir miyim, hayır? buradan erken çıkmak en iyi ihtimalle diğer 2 kulübe göre çok maliyetli bi' şekilde bu borcun altından kalkmak demektir.
  • 152
    mutlak suretle çıkmamız gereken anlaşma. bu sebeple sınıf atlatacak bir on numara veyahut orta saha transferi yapılmamışsa ben anlayışla karşılıyorum yönetimin yaptığını. tabi seçimden önce bu anlaşmadan çıkmamız şartıyla.

    bu kadro şampiyonluk için yeterli. avrupa ligi için aynı şeyi söyleyemem ancak yarı final beklentim var iyi kura ve yolda bir iki takımla karşılaşmazsak.

    fbjknin gemileri yakıp para harcaması beni endişelendirmiyor.
  • 153
    galatasaray için bitirilmesi gereken borç.

    borcu veren 3-4 tane bankadan oluşan konsorsiyumdu. bizimki başlangıçta ilk haliyle ziraat, aktif, denizbank idi diye yazıyor. sonra bütün kulüpler için(fenerde bu noktada katıldı) değişken faizle 2+7 yıla çıktığında konsorsiyuma halkbank ve yapı kredi eklenmiş.

    biz ödedikten sonra, diğerlerinin ki silinir diye bir durum yok çünkü:

    1-) bütün kulüpler düşünüldüğünde özellikle özel bankalar için ciddi meblağlar.
    bir kalemde silinebilecek gibi değil.
    2-) memlekette döviz açığı ve ihtiyacı var. devlet hem dışarıya ödenecek bonservis ve transferi azaltmak (dışarıya döviz kaçışı demek), hem de dışarıya oyuncu satışı ile memlekete döviz girmesini sağlamak ve bunu daha kaynağında merkez bankasına çekmek istiyor. mesela bu anlaşma olmasa biz de boey'i belki de satmazdık.
    3-)bankalar konsorsiyumu direk kulüp hesaplarına çöküp kontrol ediyor. gelenin yarısını borca sayıyor. dolayısıyla endirek olarak devlet kulüpleri kontrol ediyor. zarar edip silip bu kontrolü hem mali, hem de siyasi olarak kaybetmek istemez.
    4-)bankalar, kapital daralmasından ötürü yeterli kredi veremiyor. bu bütün ekonomiyi etkiliyor. o borcun geri alınıp sektörlere ve bireylere kredi olarak tekrar yönlendirilmesi gerek.

    şu olabilir:
    konsorsiyum, beşiktaş ve fb'nin borcunun tamamını direkt sadece yapı krediye kitleyebilir. muhtemelen gerçekte de ağırlıkla bu iki kulübün borcu yapı kredidedir.
    bizimkininde ağırlıkla denizbank ve ziraat bankasında olabileceğini tahmin ediyorum eğer kulübe göre değişik bankalara dağıtmak metodu varsa.

    daha matrağı, önümüzdeki 5-6 yıl, koç holding verdiği sponsorlukların ve mali desteklerin parasının fazlasını değişken ve yükselen faizle fb ve bjk'den geri alacak veya silecek(zor o, koçlar bunu yapmaz) veya bu iki kulüp biriken borç karşılığı komple , koç holdingin kucağına oturacak.

    bu yüzden koçların şu anda verdiği sponsor ve mali destek bir nevi bjk ve fbyi yüzdürüp borç geri ödeme akışını garantiye almak için.

    bu yüzden mali ve idari bağımsızlık için bu borçtan çıkmak galatasaray için bir mecburiyet.
  • 154
    sabit faizli bir anlaşma değil. türkiye gibi bir ülkede, dursun özbek'in de belirttiği gibi günden güne büyüyen bir yük bu kulüp için.

    yine türkiye'de; borcuna sadık kalıp, gününde ödeyenler cezalandırılır. biz bundan kurtulursak, diğerlerine bir güzellik yapılır mutlaka ama orası bizim işimiz değil şimdilik. biz işimize bakıp, şu yıllık 40 milyon €'yu bulan faiz yükünden bir kurtulalım önce.
  • 156
    bir an önce kurtulmamız gereken, kulüplerin duyun-u umumiye’si olan anlaşma. biz borcumuzu bitireceğiz gibi görünüyor ama fbjk ve diğer anadolu kulüpleri asla bitiremeyecek. sanılanın aksine biz borcumuzu ödediğimizde diğer kulüplerin borcu da silinmeyecek. hem borç miktarı milyar dolarları buluyor hem de bu borç silinirse kimse ülkede artık tek kuruş vergi vermez. hele kulüpler ve şirketler hiç vermez. ayrıca ülkede kaç yıldır süregelen ekonomik kriz varken ve devlet neredeyse aldığımız nefese bile vergi isteyecekken borç morç silemez.
  • 158
    bu yapılanmadan çıkınca diğer kulüplerin borçları için kıyak cümleleri görüyorum ama türkiye cumhuriyeti devleti para ihtiyacı olduğu dönemde kimseye kıyak geçmez arkadaşlar. kulüpler faizleri ödeyemedikçe kredi çekip daha çok borçlanıyor veya yapılandırıyorlar.

    mesela 9 yılda yapılanma varsa bunun süresi 15 yıla çıkacak gibi durumlar oluşacak ve kulüpler sürekli devlete bağlı bir yapıya bürünecekler.

    evet bu sürdürülebilir bir yapı değil ama günün birinde bir bakacaklar borçları 1 milyar dolar seviyesine gelmiş ve bu çark dönmeyecek o zaman mecbur ya satılacaklar ya da devlet kayyum atayıp kendi himayesinde atadıkları başkanlar bu kulüplerin başına geçecekler.

    bizim burda tam bağımsızlık yakalamamız oldukça önemli. bakın fenerbahçe 6 ayda 8 milyardan 11 milyar borca çıktı. bunun belki 1 milyar tl'si bu yılın banka faizi bile olabilir.

    biz kendi ipimizi kendimiz keselim diğerleri umrumuzda bile olmasın.
  • 162
    hiçbir şekilde hiçbir hükümetin silmeyeceği borç yapılandırmasıdır. benden daha bilgili bir çok insan bu konu hakkında detaylı şekilde bunun sebeplerini sıralamış, ben sadece bir iki soruyla bu durumu pekiştirmek istiyorum.

    eğer bu borçlar silinecek olsa neden bu yapılandırmayla uğraşılsın ?
    borçların ödenemesi durumunda devletin/hükümetin türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşlarını tam anlamıyla ele geçirmesini sağlayacak bu anlaşmadan devlet/hükümet neden durup dururken çıksın ?
    anlaşmadaki bankların bazılarının özel banka olmasından dolayı bu borçları "silmek" gerçekten ne kadar mümkün ?

    son olarak hafızam beni yanıltmıyorsa fenerbahçe'nin imzalamadığı yapılandırma anlaşmadır.
  • 163
    faiz oranlarının hakkında düzgün bilginin olmadığı hükümetin 0.64'den kredi dağıttığı dönemde anlaşmaların yapıldığı şimdi bu oran 4.64'den de fazla iken niye kapatmak için çaba harcadığımızı anlayamadığım, sayesinde en yüksek sponsorluk gelirlerine ulaştığımız ve transfer gelir gider farkının tarihimizdeki en iyi duruma yükselmesine vesile olmuş anlaşmadır. hükümetin bu anlaşmadan çıkan dernekler ve spor kulüplerine sonsuza dek yıllık belirli zararların üstü yönetim kurulu denetleme kurulu ve üyelere yükümlülükler getirmesini sağlayacak yasalar hakkında herhangi bir planlama yaptığını bile düşünmüyorum. ayrıcalıklı şirketler dışında kimselere verilmeyen krediler boşu boşuna dağıtılmış olmamalı ve bu krediler ülkeye hiçbir faydası katma değer üretimi olmayan menajer ve onların simbiyozlarına gitmemeli.
  • 165
    çıkmak için eksik takımla oynadığımız borç yapılandırma anlaşması. bu yapılandırmanın detaylarını şurada anlatmıştım:
    (bkz: #3348005)

    anapara ödemeleri bu borç yapılandırmasını zorlu bir hale getiriyor, bağlantı verdiğim entry'de dediğim gibi anaparayı çevirmek esas amaç olmalı. ama diğer yandan bu anlaşmanın faiz oranı piyasada bulacağımız alternatiflerden çok daha düşük.

    dolayısıyla benim anlamadığım, bu anlaşmadan çıkmanın finansal gerekçesi nedir? her sene gerçekleşen ödemeleri gerçekleştirmek istememe arzusu mu? finansal bağımsızlık mı? galatasaray finansal bağımsızlığına sahip olsa ne olacak? dernek üyelerinin seçtiği yönetimler kulübü bunca senelik idari başarısızlıklarıyla bu finansal çıkmaza getirdikleri için bu anlaşma var. bu anlaşmadan çıkınca tlref+1(veya 1.5) faizle finansman bulabilecek miyiz? bulamayacağız. yine borçlanacağız ama daha fazla faiz ödeyeceğiz. daha fazla faiz ödemenin galatasaray'a katkısı, faydası ne olacak? anlaşmanın bilmediğimiz, şeffaf olmayan maddeleri mi var? yoksa yönetim bir şekilde artık borçlanmayacağımızı mı düşünüyor?
  • 166
    ne zaman çıkıyoruz merak ettiğim anlaşma. zira dursun özbek yönetimi bu anlaşmadan çıkılacağını açıklamıştı. bu çıkma işi ne durumda, bir sorun mu oldu, daha münih'ten para mı gelmedi henüz, neden? iletişim konusunda bundan daha kötü bir yönetim görmedim, göreceğimizi de sanmıyorum. gece gece insanı afakanlar basıyor sizin beceriksizlikleriniz yüzünden.
  • 167
    3 ayı kalan yönetimin bu sürede vaad ettiği gibi çıkmayı başarırsa galatasaray spor kulübü tarihine geçeceği anlaşma. çıksınlar, dün akşamki elenme filan sadece tatsız bir hatıra olarak kalır.

    kaldı ki belli hesaplar yapıldığında bu iş nasıl olacak henüz akıl almıyor.

    geride bıraktığımız aylarda sözlükte iki girdiye denk geldim. birinde "hehe sakin ol şampiyon, kulübün sırf gs store geliri bu borcu tokatlar. yakında olay tamam." minvalinda birşey diyordu. okuyunca "gelir var da gider de var kardeşim" diye geçirmiştim. keza kulübün benim takip ettiğim son 20 yılında tektük gelir problemi olmuştur. sorun hep gider kontrolündeydi.

    ikincisinde de "bu anlaşma ile ilgili herkes konuşuyor. siz ben ve benim gibi hem finans bilen hem de kulübün içinden yazarlara kulak verin biz de size nasıl çıkılacağını anlatalım" minvalinde birşey diyordu. sonra devamı gelmedi. laf sokmak için bu örnekleri paylaşmadım. ikisi de çok iddialı gelmişti. aklımda kaldılar.

    tüm kalbimle bu borçtan çıkılmasını diliyorum. büyük faiz ödüyoruz.
  • 168
    bu borçtan çıkacağımızı beklemek çok rasyonel değil. takımın üzerindeki maaş yükü ve geçmiş yıllardan gelen bonservis taksitleri düşünüldüğünde gayrimenkul projelerinin bu ekonomik koşullarda beklenen getiriyi yaratmayacak olmasını da dikkate aldığımızda pek mümkün görünmüyor. mesele çıkmak da değil. sürdürülebilir bir takım yaratmak önemli. bir miktar borç azaltırsın ama vergiler dahil her yıl 50-60 milyon euro maaş ödemesi bir türk takımı için sürdürülebilir değildir. bizim herhangi bir oyuncumuzun 3 milyon euro'dan fazla maaş almasına gerek yok. ama işte 2 senede bir seçime gidecek hiçbir yönetim sürdürülebilirliği düşünmez. yıldız transferi ile menajer ilişkileri ile ayakta kalmaya çalışır. şampiyonluk gelirse devam gelmezse sorun. biz de seçime iyi bir bilanço ile girmek için ara trasnfer dönemini göz ardı ettik sanırım. yaz trasnfer döneminde mevcut yönetim devam ederse yine menajerler üzerinden fırsat trasnferi kovalacağız sanırım. bizim belirli ölçüde takımı kurup, ardından son gün bir fırsat çıkarsa önümüze bakmamız lazım. bankalar birliği borçları azalsa ne olacak, yine aynı miktar tl/yp faiz ile borçlanacağız.
  • 169
    çıkmanın tam olarak kazancı nedir anlamadım. hazırda paramız var çıkalım, bundan sonra da finansman gücümüz hazır bir daha borçlanmayız düşüncesi mi var? gayrimenkul projelerinden gelecek para bir defaya mahsus gelecek. uzun vadeli düzenli bir kazanca çevirebileceğimizi hiç sanmıyorum. zaten projeler ne zaman tamamlanıp para ne zaman kasaya girecek meçhul. tamam faiz ödemeyelim de, anlaşmadan çıktıktan sonra finansman ihtiyacı olduğunda hangi faizle borçlanacağız?
  • 170
    (bkz: #3840716) senelik %45'i bulan faizlerle yapılandırılan borçtur.

    ay sonu gelecek bilançolar üstünden kraven1905 ve bir iki renktaşla daha inceleyip durumu anlayacağız.

    sadece bu ay 32.5milyon€ 1075milyon ₺'lik kısmi ödenmiştir. uefadan gelenler + transferler ile(ödeme şekline göre değişir tabi taksitle mi aliyoruz peşin mi...)

    boşuna yorulmamak için bilançolari görmek gerekiyor. bilanço okumayi bilmek yetmiyor, bu işin de bayaği ayrıntısı var. smmmciler, hesabini tutam işletmeciler anlar.
  • 171
    her şeyi eleştirenleri hızını alamamış finansal özgürlüğümüze zincir vuran bu sistemden çıkmayı da eleştirmeye başlamış. paramızı el koyan sistemden çıkmak istiyor yönetim. 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçınin sonucuna öfkelenip bu anlaşmadan çıkmayı eleştirenlerin bir durup düşünmesi lazım. bu ikisinin ne alakası olabilir? maçı kaybettik diye yapılan her şey yanlış mı oluyor?
  • 172
    gelirini devamlı emen, ona ket vuran ve hak edişlerinden gelen tutarı(uefa, naklen yayın, tff, oyuncu ürün satışı) o an bu sistemde hangi banka ve üst düzeyi sorumlusu onun o haftaki keyfine göre kesinti yapıldığı sarmaldan kurtulmak istememek akıl tutulmasıdır. gelen geliri düzgün yönettiğin sürece zaten bu tarz yüksek faizli banka borçlanmasına ihtiyaç kalmayacaktır.
  • 174
    sadece bize işleyen yapılanma. ben hayretler içerisindeyim. sponsorluklar, stad ve store gelirleri, oyuncu satışları derken galatasaray tarihinin rekor gelirini elde ettik. bu anlaşmadan çıkmak için varımızı yoğumuzu buraya aktardığımız söyleniyor.
    bu sayede limitleri açacağımızı, önümüzün aydınlık olduğu dillendirilmekte. tamam her komplo teorisinin üstünü bir kalemde çizerek soruyorum.
    bu yapılanmadan fener, bjk, ts yapmadı mı?
    hangisi bizim kadar dert etmekte?
    örnek misal transfer geliri olmayan, avrupa'da boy göstermeyen ve 3 yıldır şampiyon olamayan bjk nasıl tek kalemde 2 adama 22 milyon avro keş para verebildi?
    bizim kadar para kazanamayan trabzonspor nasıl bu kadar oyuncu sirkülasyonu yapabiliyor?
    fener için sorum yok. onlara her şey mübah. yarın biz bu yapılanmadan çıkınca tek gecede cumhurbaşkanı kararıyla borçsuzluk kağıdını alacağını herkes biliyor.
    biz mesela florya arazisini bin bir zorlukla para ödeyerek alırken adamlara askeri arsalar bedavan verildi.
    soruyorum şimdi sayın başkan gerçekten hedefimiz borçsuz galatasaray mı yoksa seçim öncesi salladığınız cüzdanınız mı?

    bu entry güncel futbol gündeminden uzak yazılmıştır.
  • 175
    avrupa'dan elendiysek bugün çıkmış oluyor muyuz? dün geceden beri yönetim seçimi avrupaya tercih etti minvalinden yorumlar okuyor, duyuyorum. dursun özbek'in seçim kozu neden bankalar birliğinden çıkmak olsun anlamıyorum. gümbür gümbür gelen bir muhalefet adayı var da bizim mi haberimiz yok. liselilerin zaten seçeceği profile uygun bir başkan dursun özbek. karşısına kim aday olacak ali fatinoğlu falan mı ?
App Store'dan indirin Google Play'den alın