zamanında şimdiki jenerasyon o kadar çok abartıldı ki oyuncular da yıllardır gerek üzerlerindeki baskıdan gerek cidden yetersiz olmalarından ötürü hiçbir zaman beklenen performansı veremediler.
tek tek oyuncu bazında değerlendirmeler yapacağım ve bunlar sadece
28 mart 2023 türkiye hırvatistan maçı sonucuna göre değil, son birkaç yılın değerlendirmeleridir.
çağlar söyüncü: son çıkan haberler atletico külübünün kendisiyle anlaştığı yönünde fakat asla ve asla o takımın as oyuncusu olacak kalibrede biri değil. ayağı çok yetersiz ve yıllardır bu eksiğini geliştiremedi. fundamental problemlerini de oyun içinde çok kez görüyoruz. olası bir senaryoda nelsson satılıp yerine bu arkadaş konulsa birçok maç yerden yere vurulacaktır.
merih demiral: bu arkadaştan ‘alpay özalan’ vibe’ı alıyorum. umarım sonu benzemez diyorum ve oyunculuğuna gelirsek max oynayacağı takımda oynuyor şu an. maç içinde öyle sekanslar oluyor ki 5 metre yanındaki adama pas atamıyor. kısacası hiçbir zaman büyük takım oyuncusu olabilecek kalibresi yok.
mehmet zeki çelik: bu sezon roma’da 13 kez ilk 11 başlamış. bu seviyeyle roma gibi takımda bu kadar şans bulabilmesinin üniversitelerin spor bölümlerindeki akademisyenler tarafından araştırılması gerekir diye düşünüyorum ve konuyu kapatıyorum.
salih özcan: açıkçası oturup dortmund’daki maçlarının izlemiyorum fakat milli takımda gördüğüm kadarıyla bu arkadaştan en fazla ‘iyi bir takım oyuncusu’ olur. çok ekstrası olduğunu düşünmüyorum. yani takımımda salih var diye kimse kafası rahat izlemez maçı. o güveni vermiyor.
orkun kökçü: bunun olmuş versiyonu hakan çalhanoğlu oluyor. oyun içinde zaman zaman pek görünmeyip sezonda çok skor yapan bir oyuncu ve hakan’ın daha genç zamanlarını hatırlatıyor. ileride serie a’da önemli takımlarda izleyebiliriz.
cengiz ünder: gelelim takımın kanserli hücresine. ya çevresinden birileri ya da teknik kadro bu çocuğu messi olduğuna inandırmış olmalı. öyle hiç ettiği pozisyonlar, yaptığı bencillikler, top ezmeler falan var ki kafayı sıyırmamak elde değil. tam tırnak içinde ıslak odunla dövmelik oyuncu. belli bir yeteneği var ancak hiçbir zaman büyük takım oyuncusu olamaz. es kaza galatasaray’da görsek birçok maç 50 tane falan entry girilir o derece sıkıntılı bir arkadaş. marsilya’da 36 maçta 2 gol 4 asist yapabilmiş. bence o seviyelerin oyuncusu dahi değil.
arda güler: yetenekli olduğuna hiç şüphe yok fakat hem oyunu yeterince bilmiyor özellikle topsuz oyunu hem de fiziken gerçekten bu seviyelerde yetersiz. kim ne derse desin arda turan’ın 19lu yaşlarındaki hali bunu top diye oynar .koca kafa o zamanlardan a plus’lara çıkacağını gösteriyordu fakat bu arkadaştan ben henüz o ışığı alamadım.
sözün özü bizim toplum gibi elindeki değer 10 üzerinden 5 iken onu 9 sanan ve gösteren başka bir toplum yoktur. ülkenin erkek basketbol ve kadın voleybol takımlarını analiz ederseniz bu ve benzeri birçok örnek görebilirsiniz.