• 1851
    24 ağustos 1992 yılında, batman-sason karayolunda teröristler tarafından eşinin ve kundaktaki yeni doğmuş oğlunun gözleri önünde kaçırılan jandarma astsubay kıdemli çavuş yaşar gökçe, öz dayımdı. aradan geçen bunca zamana rağmen, 2024 yılının sonuna geldiğimiz bugün hâlâ mezarını bilmiyoruz. ancak iktidar ortağı partinin genel başkanı devlet bahçeli, bugün o askerin kaçırılmasından sorumlu terörist başını türkiye büyük millet meclisi’nde konuşma yapmaya davet ediyor.

    bu coğrafya için çözüm elbette gereklidir; ancak kürtlerle teröristleri karıştırmayın diye halka uyarıda bulunan sizlersiniz. buna rağmen, bu iki kavramı en çok karıştıran da sizlersiniz. bu terörist başının meclise çıkacağı gün, vatanını canı ve kanı pahasına savunan nice şehidin mezarında kemikleri sızlayacak, bu vebal herkesin boynuna olacaktır.

    içim rahat etmiyor, midem bu kadarını da maalesef artık kaldırmıyor. yiyene afiyet olsun.

    allah sonumuzu hayreylesin.
  • 1853
    "milliyetçi" olma iddiasıyla öne çıkan bir iktidar ortağının, "etnik ayrılıkçı" terör örgütü liderini mecliste konuşmaya davet ettiği ülke. aynı iktidar ortağı, bundan 9 yıl önce aynı örgütün siyasi temsilcileriyle gayrı resmi bir şekilde işbirliği yapmamak için gece gündüz eleştirdiği iktidarı meşru ve demokratik yollarla indirme fırsatını reddetmişti.

    terörist başının mecliste konuşma yapması öyle bir talep ki, bu durum gerçekleşirse:

    * silahlı terör eylemleri meşrulaşır,
    * dünyanın her yerinde epik bir kazanım olarak gösterilir,
    * holywood tarafından terörist başının kahramanlığını anlatan filmler, diziler çekilir,
    * terörden bahseden herkes terörist ilan edilir,
    * "türk" kavramı anayasadan, devlet kurumlarından, eğitim sisteminden çıkarılır, yerine "türkiyeli", "anadolulu" vs gibi sikko bir kavram getirilir,
    * önce eyalet sistemi sonra bölünme gerçekleşir,
    * buna bağlı olarak misak-ı milli'den ve atatürk'ten bahseden herkes şeytanlaştırılır,
    * hazır atatürk şeytanlaştırılmışken laisizm ve demokrasi tamamen yok edilir,
    * bölünme sonrasında kadük kalan ülkenin para eden batı kısmı illa ki parçalanır,
    * geriye konya'dan ankara'dan ibaret, tam bağımlı bir ortadoğu ülkesi kalır.

    sevr vardı bir ara değil mi? sonra bop filan? ne diyordu usual suspects'te kevin spacey?

    "şeytanın en büyük hilesi, bütün dünyayı aslında var olmadığına inandırmaktı."
  • 1859
    içerisinde 657'ye bağlı iş garantim bile olsa son yıllarda hayatımda yaşadığım sağlık sorunlarını falan bir şekilde atlatırsam yakın zamanda kendisinden ayrılmak istediğim, maalesef güzel olan her şeyin bir bir yok olduğu canım ülkem.

    olmuyor atam. bizi bitirdiler, bizi yok ettiler. 20 yıl içinde her şey tamamen yok olacak. ben mesela bu kadar zorlu şeyleri atlatıp, maddi manevi enerji harcayıp iyileştikten (inşallah) sonra yolda giderken sırf biri canı istedi diye katana ile başımın vücudumdan ayrılması ile ölmek istemiyorum. veya ilerde çocuk sahibi olursam kız erkek hiç fark etmez güvenli bir şekilde yetiştirebileceğime hiç inanmıyorum.

    ne yapacağım bilmiyorum ama iyileştikten sonra bir almanca kursuna yazılıp ailemi de yanıma alıp almanya'da pizzacıda çalışırım, daha huzurlu yaşarım, yaşatırım. üzücü olan şu ki bunu yapmak da öyle yazıldığı gibi kolay ve sadece kişiye bağlı değil...

    ne diyeyim ki, allah hepimizin yardımcısı olsun.
  • 1860
    uyuşturulmuş toplumunun her koşula ve gündeme 'buna da şükür - vardır bir bildikleri' şeklinde yaklaşmasının tezahürlerini yaşayan ülkedir.

    milliyetçilik soslu devlet taparlık ve eylem karşıtlığı, ülkeyi yönetenlerin hiçbir eylemine karşı halktan bir tepki almayacaklarını bilmeleri ve buna göre rahatça hareket etmeleri ile neticelendi. bugün ülkücülük, türk milliyetçiliği öcalan'ın meclise gelip konuşmasına öncülük etme cesaretini kendinde bularak bu işin zirvesini yaşattı. ne olacak ki? ne tepki çıkacak? 2025 yılına adım adım girdiğimiz bugünlerde türk milletinin herhangi bir olaya vereceği en büyük ve şiddetli tepki, instagram'da 2 milyon paylaşımlı bir story zinciri oluşturmaktan öte gidemez. aksini düşünen var mı?

    kimse geçmiş günlerin eskimiş hikayeleri ile maval okumaya kalkmasın. yarın terörist başı meclise gelse, ev hapsine ayrılsa ve hatta tamamen hür bırakılsa dahi devlete köle zihniyetli hale getirilen, devletin yürütme organlarına tapma eğiliminde olan bir toplumun cılız sesler çıkartan istisnaları hariç olmak üzere tamamı kendisine verilen hikayeyi özümseyerek devletimin yanındayım modunu açacaktır.

    türkiye insanı uzun bir çalışmanın ürünü olarak bu hale getirildi. yeni türkiye denilen şeyin tam karşılığı işte budur. tepkisiz bir halk, ne yapsa bir şekilde koltuğuna tutunan yöneticiler, 3 günde gece ile gündüz arasında politika değiştirebilen siyasi partiler, sosyal medyada bir kontrol mekanizması dahilinde story paylaşarak kendi vicdanını tatmin etmesine izin verilen bireyler. toplumlar kendilerinin yansıması olarak yönetilir. toplumun hali de bundan öte değildir.
  • 1861
    her halk hak ettiği şekilde yönetilir lafının tezini, kanlı canlı şekilde uygulamalı olarak gösteren ve maalesef sonuçlarını iliklerine kadar yaşayan ve yaşayacak olan insanların içinde bulunduğu dört bir yanı ayrı güzellikte olan vatan toprakları. baştaki kişilere ve oluşumlara laf atmayın hiç, esas laf atacaklarınız gözününüz önünde duruyor iyi bakarsanız. çevrenizde, okulda, iş yerinde hatta ailenizde bile…
App Store'dan indirin Google Play'den alın